1. “Zerre ve Güneş Arasında: Madde, Mana ve Mizan
- “Zerre ve Güneş Arasında: Madde, Mana ve Mizan”
Risale-i Nur’dan Alıntı:
>”Mesela havanın her bir zerresi, her bir çiçekle her bir meyveye, her bir yaprağa girer ve işleyebilir. İşte şu zerre, eğer memur olmazsa, bütün girebildiği ve işlediği masnuların tarz-ı teşkilatını ve suretlerini ve heyetlerini bilmek lazımdır, ta içinde işleyebilsin. Demek muhit bir ilim ve kudrete malik olmalı ki böyle yapsın.” (Sözler, Onuncu Söz, Mukaddime)
Kâinatı bir kitap gibi okuyan Risale-i Nur, zerreden güneşe kadar her bir varlığı İlâhî bir mizan ve mana içinde görür. Bediüzzaman Said Nursî’ye göre, atom altı parçacıklar dahi tesadüf değil, kaderin ve kudretin ince planıyla hareket eder. Bu makalede madde ve mana arasındaki muvazene, zerre ile güneş arasındaki düzenin hikmetli tecellisiyle incelenecektir.
1.1 Madde: Görünene Hapsedilmiş Hakikat mi?
Bilimsel boyut: Modern fizik, atomun yapısını kuarklara kadar indirse de, maddenin sabit bir hakikat olmadığını, enerji dalgaları ve ihtimallerle şekillendiğini ortaya koymuştur.
Risale-i Nur boyutu: Zerrelerin hareketi, Bediüzzaman’a göre kendi başına değil, İlâhî iradeye tâbidir. Zerreler, kendilerine biçilen rolü oynarlar; “sevk-i kaderî” ve “kudret-i İlâhî” tarafından yönlendirilirler.
Zita;Zerreyi teshir eden, semâvâtı teshir eder.
1.2 Mana: Görünmeyenin Dili
Madde, mananın gölgesidir. Zerre, maddenin diliyle yazılmış ama manayı gösteren bir kelimedir. Güneş, salt bir ateş küresi değil; kudretin, nurun ve celâlin tecellisidir.
Kur’anî perspektif:
> “Hiçbir şey yoktur ki, O’nu hamd ile tesbih etmesin.”
(İsrâ, 44)
Bu ayet, her şeyin -zerre dahi olsa- bir anlam taşıdığını, kendi diliyle Allah’ı tesbih ettiğini bildirir.
1.3 Mizan: Kudretin Terazisi
Maddenin ve mananın anlamlı olması, ölçülü olmalarıyla mümkündür. Zerreden galaksilere kadar her şey, bir ölçüyle yaratılmıştır.
> “Biz her şeyi bir ölçü ile yarattık.”
(Kamer, 49)
Kâinatta hikmet ve nizam öyle bir derecededir ki, en küçük bir zerre en büyük bir yıldızla nizamda iştirak ediyor.
1.4 Zerre ile Güneş Arasındaki Muvazene
Güneş, sistemin merkezi gibi görünse de, onu taşıyan zerrelerin itaatidir. Her şeyin kendi yerinde ve ölçüsünde hareket etmesiyle düzen doğar.
Bir zerre, koca bir yıldızın vazifesini görebilir; çünkü Sâni’in kudreti birdir, her şeyde her şeyi yapabilir.
SONUÇ:
Zerre ile güneş arasındaki denge, yalnızca fiziksel değil; aynı zamanda aklî, manevî ve kelâmî bir dengeyi ifade eder. Varlık, ancak maddenin mânâ ile buluştuğu bu “mizan” çerçevesinde anlam kazanır. İlâhî kudretin, iradenin ve hikmetin tecellileri, hem zerreyi hem güneşi aynı ölçüde vecd içinde secde ettirir.
Özet:
Madde, kendi başına değil, mana ile anlam kazanır.
Mana, eşyanın iç yüzü ve İlâhî kudretin tercümanıdır.
Mizan, varlığın nizamını sağlayan İlâhî ölçüdür.
Zerre, basit bir parça değil, bir sanat harikası ve görevli bir memurdur.
Güneş, ışık ve hararetle değil, Allah’ın azametini gösteren bir ayettir.
Hazırlayan: Mehmet Özçelik – www.tesbitler.com