GAZZE: 21. Asrın İmtihanı ve İnsanlığın Zafiyeti

GAZZE: 21. Asrın İmtihanı ve İnsanlığın Zafiyeti

  1. Tarihin Tekerrürü: Zulmün Aynası

Tarih boyunca mazlum ile zalim arasındaki mücadele, sadece toprak, maden veya güç savaşı değil; hak ile batılın, vicdan ile zulmün çarpışması olmuştur. Firavun’un Nil’i kana boyaması, Nemrut’un ateşi tutuşturması, Moğol’un şehirleri yakıp yıkması… Her biri kendi döneminde insanlığın hafızasına kazınan kara lekelerdi. Bugün Gazze’de yaşananlar ise bu asrın kara lekesidir.

Gazze, sadece bombalarla değil, açlıkla öldürülüyor. İnsanlık tarihinde açlık çoğu zaman kuraklık, afet veya yoksulluk sebebiyle yaşanmışken; burada açlık bilinçli bir silah olarak kullanılıyor. Bu, tarihin gördüğü en aşağılık savaş yöntemlerinden biridir. Aç bırakılan çocuk, suyu kesilen yaşlı, ilacı olmayan hasta… Hepsi “uluslararası toplum”un gözleri önünde ölüyor ve oluyor.

Nitekim Kur’ân-ı Kerim’de zalimlerin bu tavrı, “Ve onlar, Allah’ın yolundan alıkoyarlar; üstelik onu eğri göstermeye çalışırlar. Onlar ahireti inkâr edenlerdir.” (Hud, 19) şeklinde tanımlanır. Bu, hakka set çekme, hayat hakkını engelleme ve insanı temel ihtiyaçlarından mahrum bırakma tavrıdır.

  1. Kur’ân’ın Perspektifinden Zulüm ve Adalet

Kur’ân, zulmü sadece başkasına haksızlık olarak tanımlamaz; aynı zamanda bütün bir düzeni fesada uğratmak olarak görür.
“Fitne öldürmekten beterdir.” (Bakara, 191) ayeti, fitnenin toplumsal çürüme ve kitleleri yok etme boyutunu ortaya koyar. Gazze’de uygulanan abluka, hem maddi hem manevi anlamda bir fitnedir.

Bilimsel veriler, açlığın çocuklar üzerindeki etkilerini açıkça gösterir: Yetersiz beslenme, gelişim geriliğine, bağışıklık sisteminin çökmesine ve erken ölüme yol açar. Ancak burada mesele, doğal bir felaket değil, planlı bir aç bırakma politikasıdır. Bu, “İnsanları yurtlarından haksız yere çıkaran, sadece ‘Rabbimiz Allah’tır’ demelerinden dolayı düşmanlık edenler” (Hac, 40) tanımına uyar.

Kur’ân’da adalet, sadece mahkeme salonlarında değil, tüm hayatın düzeninde gözetilmesi gereken bir ilkedir:
“Ey iman edenler! Kendiniz, anne babanız ve yakınlarınız aleyhine de olsa, adaleti titizlikle ayakta tutun.” (Nisâ, 135)
Bugün Gazze’de adaletin ayakta durması için gereken, sadece kınama değil; somut müdahale, zulmün durdurulmasıdır.

  1. Dünya ve İslam Âleminin İmtihanı

Gazze, sadece İsrail’in değil, bütün dünyanın imtihanıdır. Modern çağın tüm hukuk, insan hakları ve insancıllık iddiaları, Gazze’nin enkazı altında kalmıştır. “Bir daha asla” denilen soykırımların, 21. yüzyılda canlı yayında yapılabildiğini gördük.

İslam âlemi açısından ise durum daha da acıdır. Siyasi çıkar, enerji anlaşmaları, diplomatik hesaplar; mazlumun ahının önüne geçmiştir. Osmanlı tokadı misali caydırıcı bir irade ortaya konulmamış, “stratejik sabır” adı altında stratejik zillet yaşanmıştır.

Kur’ân, zalime karşı susmayı zulme ortak olmak olarak nitelendirir:
“Zulmedenlere meyletmeyin, sonra size ateş dokunur.” (Hud, 113)
Bu meyil, fiili destek kadar, sessizlik ve pasiflik şeklinde de ortaya çıkabilir.

  1. Mantıkî ve İlmi Değerlendirme

Tarihte hiçbir zulüm, sonsuza kadar sürmemiştir. Zulmün ömrü, mazlumun sabrıyla değil, zalimin haddi aşmasıyla kısalır. İsrail’in bugün yaptığı, hem uluslararası hukukta hem de vicdanlarda geri dönüşü olmayan bir suç inşa etmektir. Amerikan desteği bu suçun ömrünü uzatabilir, ama nihai çöküşünü engelleyemez.

Sosyal bilimler bize şunu gösteriyor: Toplumlar, haksızlığa uzun süre dayanabilir ama bir noktada bu, küresel dengeleri değiştirir. Nitekim tarih, Filistin meselesinin sadece bölgesel bir mesele değil, küresel vicdanın kırılma noktası olduğunu isbatlayacaktır.

Özet

Gazze, 21. yüzyılın soykırım laboratuvarı hâline getirildi. Açlık, susuzluk ve bombalar; modern dünyanın “insan hakları” yalanını ifşa etti. Kur’ân’ın zulüm, adalet ve fitneye dair uyarıları, bugün birebir karşımızda duruyor. Dünya, bu imtihanda sınıfta kaldı; İslam âlemi ise siyasi korkaklık ve çıkar hesaplarıyla zillete düştü. Ancak tarih bize şunu öğretir: Zulüm ile abad olunmaz. İsrail, kısa vadede güçlü görünse de, mazlumun ahı ve tarihin adaleti karşısında nihai yenilgiden kaçamayacaktır.

Hazırlayan: Mehmet Özçelik – www.tesbitler.com

 

Loading

No ResponsesAğustos 11th, 2025