LAWRENS
LAWRENS
-Lawrens,bir çok İngiliz ajanı içerisinde imtiyaz edilip,başrolde oynanan oyuncu olarak takdim edilen kişi.
-Lawrens-in tüm hedefi,Osmanlıyı Arabistan yöresinden kovmak idi.
-Bir asırdır sürdürülen,son günlerde devreye konulan Kürt kartı,Lawrensin başlattığı proğramın devamı niteliğindedir.
-“ Arap Birliği, Arapların, Osmanlı Devleti’ne karşı koyma denemesi için I. Dünya Savaşı sırasında Almanlar’ın daha sonra İngilizler’in gerçekleştirmek istedikleri eski bir rüyaydı. Lawrens’in Arap lejyonunun anlamı da buydu. Büyük İngiliz rüyasıyla büyük Müslüman dünyası içinde Osmanlı Devleti’ni Arap halklarıyla çatıştırmaktı.”
-Dün Lawrensin uygulamaları ve bugün devam ettirilen politikalar;islâmın dışa açılmasını engellemek,içine kapanmasını sağlamaktır.
-“ Bu arada İngilizlerin Arabistan’da Cemaleddin Efgäni ve meşhur casus Lawrens yolu ile hilafet meselesini kurcalamaya başlamaları üzerine, Sultan Abdülhamid de bölgeye büyük bir derviş kafilesi gönderdi. Aynı şekilde bir kafileyi de Hindistan’a gönderen Padişah, böylece İngilizlerin propagandalarını etkisiz kılmaya çalıştı. Padişah’ın bu faaliyetleri üzerine İngilizler onu saltanattan uzaklaştırmadıkça emellerine kavuşamıyacaklarını anladılar. Bunun için İttihad ve Terakki Cemiyetinin faaliyetlerine hız verdirdiler. Başta Adana olmak üzere memleketin çeşitli yerlerinde isyanlar çıkardılar. Neticede İttihad ve Terakki Partisine mensup bazı Türk subayları, Padişah’ı, Kanun-i Esasi’yi ilan etmeye zorladılar.”
-Hedefinin başında,İslâm dünyasının mayası olup,birliği tesis eden Hilafeti yıkmak idi.Ve uğurda gayret gösterip,başarıya ulaştı.Ancak bu konuda yalnız değildi.İç ve dış destekle bu işi yürütüyordu.
-Lawrens bir sembol oldu.Bir devletin yani İngilterenin kin ve hıncını boşaltan bir kişi olarak şekillendi.
-Bildiği iyi Arapça sayesinde halk içerisinde onlardan biri gibi görülüyor,faaliyetlerini rahatça yürütüyordu.
-“ Lawrens, İngiltere’de yazdığı çeşitli mektuplarda: “Osmanlıların kökünü Suriye’den kazımak için çok uğraştım” diye bir ifade kullanmaktadır.”
-“ Lawrens, Osmanlı vatandaşı olan Boutagy’e para karşılığında kendisiyle çalışmasını teklif eder. Boutagy Osmanlılar’a ait her bilgiyi tesbit edilen günde Lawrens’e aktaracaktır. Kurulan teşkilat sayesinde çok kıymetli siyasi ve stratejik vesikalar elde ediliyor, anında Lawrens’e aktarılıyordu. Osmanlı Devleti’nin Süveyş bölgesi’ne asker çıkarmak isterken, bundan vaz geçip Çanakkale’yi daha kuvvetli bir şekilde müdafaa edeceği öğrenilmişti. Bu haberleri getirenlere Lawrense fazlasıyla cömert davranıyordu. Ve bilinmeyen Lawrens’in sonradan Gizli Teşkilat’da haritalama işinde vazifeli olduğu söylendi.”
-“ Lawrens, yeni bir fikirle tekrar sahnededir. Kahire bürosuna çektiği telekste bu fikrini belirtir: “Şayet Osmanlı İmparatorluğu (!) yıkılır Sultanda ortadan kaldırılırsa, ki Halifelik Yavuz Sultan Selim’den beri Osmanlı hanedanının tekelindedir, böylece Halifelik tekrar Hz. Muhammed’in ailesine geçebilecektir. Halen Mekke Şerifi Hüseyin, eğer yukarıda izah ettiğimiz hadiseler vukuu bulursa, Halife olacak ilk namzettir.”
-“ En çok işe yarayacak adam Hüseyin’dir. Mekke Şerifi Hüseyin, yaşlı bir din adamıdır. Hüseyin, Mekke Şerifi olmadan önce Osmanlı İmparatorluğundaki (!) vazife yeri İstanbul’du. Ancak bütün dini liderler arasından kendisi seçilerek Mekke Şerifliğine getirilmişti. Arabistan’daki liderler içinde Arap asıllı tek şahsiyet olmasıdır. Bu yüzden Mekke Şerifi Hüseyin, Arap Milliyetçileri arasında en az muhalifi bulunan lider olarak kabul ediliyordu. Zaten bütün bu hususiyetlerinden dolayı da Arap isyanının lideri olarak sahnede Hüseyin’i görüyoruz.
Tamamen Lavrens’in şahsi kabiliyetinin bir eseri olarak, daha açıkçası buna dayanan bir hareketle “isyan” Mekke’yi almış, Hicaz’ın büyük bir kısmını ele geçirmiş ve böylece “Büyük isyan” haline gelerek Medine’nin önüne gelip dayanmıştır. Şimdi asıl mesele Hacca giden tren yolunu kesmekti. Bunu yapmakla da “Haremeyn”i de kaybeden Türklerin (!) bölgedeki varlığına son vermek demekti. Buda Deraa’yı işgal etmekle mümkün olabilirdi. Hemen İngilizlere başvuran Hüseyin, Hicaz tren hattını bombalamak için “Hofitzer” ve dağ topları almasına rağmen, yinede hattı yarma imkanı bulamamıştı.”
-Lawrens aynı zamanda bir homoseksüeldir.
-Asırlardır Osmanlılar tarafından Necib kavim olarak değerlendirilen Araplara bu noktadan yaklaşan Lawrens,onlara başlı başına bir pâye vererek Osmanlıyı reddetmelerini,onların boyunduruluğundan kurtularak müstakil ve tek bir millet olma avutmacalarıyla onları bizden,bizleri de onlardan koparmıştır.1.Dünya savaşı ile bu kopmalar baş göstermiştir.O kutsal topraklar elimizden çıkmıştır.
– Orta Doğu bölgesinde Arap milliyetçiliği ve ırkçılığını yürüten Getrude BELL, Captain Shakespeare ve Thomas Edward LAWRENS birinci sırada gelir.
– LAWRENS, 1888’de doğmuş ve Zengin bir aileye mensuptur. Oxford Üniversitesi’nde arkeoloji tahsil görmüştür.. Arabistan, Suriye, Mısır ve Filistin’ de çeşitli araştırmalar yapmış;Ortadoğu üzerine o insanlardan yaşayış yönüyle farklılık arzetmemektedir.Ve bir motorsiklet kazasından sonra 19 Mayıs 1935’te Londra’da ölmüştür.
-Lawrens bir şeyh kıyafetiyle bol paralar sarfederek emellerini gerçekleştirmiştir.
-Lawrens şöyle diyor:”Araplar hiçbir zaman bir bayrak altında toplanamayacaklar ve tek bir devlet olamıyacaklardır.Onlar için en mükemmel bir idare,Türk idaresidir.Biz kendi menfaatlarımızın icabı olarak ihtiyarlamış ve değişen şartlara göre yaşama gücünü tazelememiş bu idareyi yıkacağız ve istediklerimizi elde edeceğiz,fakat hiçbir zaman Türk’lerin yerini alamayacağız.Bu yer,ebediyen boş kalacaktır.”[1] -“İngilizler İslâm devletleriyle aramızı açtılar.Osmanlılara çok çektirdiler.İngilizler ve Fransızlar da çok çekecekler.”[2]
10-5-2003
Mehmet ÖZÇELİK
[1] Geçmişi Bilmek-1-M.Kafkas.sh.74.
[2] Feyizlerden Damlalar.M.Feyzi Efendi.M.Özdağ.