İLAHİ NUSRET VE YARDIM

İLAHİ NUSRET VE YARDIM[1]

 

Kuran-ı Kerim’de, in tensurullahe yensurküm ve yüsebbit akdameküm ayetini benzer ayet ve müfessirlerin görüşleri.


“İn tensurullâhe yensurküm ve yüsebbît akdâmeküm” ifadesi, Muhammed Suresi 7. ayette geçmektedir. Ayetin meali şu şekildedir:
“Eğer siz Allah’a (dinine ve davasına) yardım ederseniz, O da size yardım eder ve ayaklarınızı sabit kılar.”

Ayetin Genel Anlamı ve Bağlamı

Bu ayet, müminlere bir uyarı ve müjde niteliğindedir. Allah’ın yardımını kazanmak için, müminlerin O’nun davasına samimi bir şekilde hizmet etmeleri ve İslam’ın hüküm ve değerlerini yaşatmaya gayret göstermeleri gerektiği anlatılır. Burada iki önemli husus ön plana çıkar:

1. Allah’ın Yardımı: Allah’ın yardımını hak edenler, O’nun dinine destek veren ve bu uğurda sabır gösteren kimselerdir.

2. Sebat ve Kararlılık: Allah, davasına yardım edenlere zorluklar karşısında kararlılık ve direnç bahşeder.

Benzer Ayetler

Bu ayetin anlamını destekleyen ve açıklayan başka ayetler de Kur’an’da yer alır:

1. Ali İmran Suresi 160. Ayet:
“Eğer Allah size yardım ederse, size galip gelecek yoktur. Ama eğer sizi yardımsız bırakırsa, O’ndan başka size kim yardım edebilir? Müminler yalnızca Allah’a tevekkül etsinler.”
Bu ayet de Allah’ın yardımının önemini ve müminlerin tevekkül anlayışını vurgular.

2. Hac Suresi 40. Ayet:
“Allah, kendisine yardım edenlere mutlaka yardım eder. Şüphesiz ki Allah, güçlüdür, mutlak galiptir.”
Bu ayette, Allah’ın yardımının ilahi bir vaat olduğu belirtilir.

3. Ankebut Suresi 69. Ayet:
“Bizim uğrumuzda çaba harcayanları, elbette yollarımıza ulaştırırız. Şüphesiz Allah, iyilik yapanlarla beraberdir.”
Bu ayet, çaba göstermenin Allah’ın yardımını celbedeceğini ifade eder.

Müfessirlerin Görüşleri

1. İmam Taberî:
Taberî’ye göre bu ayet, müminlere Allah’ın yardımının bir şartla gerçekleşeceğini açıkça bildirir: Allah’ın dinine yardım etmek. Bu yardım, Allah’ın emirlerini yerine getirmek, yasaklarından sakınmak ve dinin yayılması için gayret sarf etmektir.

2. İbn Kesîr:
İbn Kesîr, Allah’ın yardımının sadece maddi destekle sınırlı olmadığını, aynı zamanda müminlerin kalplerine sebat, güç ve cesaret verdiğini belirtir. Bu, özellikle savaş meydanlarında müminlerin moral ve direnç kazanmaları için önemlidir.

3. Elmalılı Hamdi Yazır:
Elmalılı, Allah’ın yardımının sebep-sonuç ilişkisiyle bağlantılı olduğunu vurgular. İnsanların Allah’ın davasına yardım etmeleri bir sebeptir ve bu sebeple Allah da onlara manevi ve maddi yardımda bulunur.

4. Seyyid Kutub:
Seyyid Kutub, ayeti tefsir ederken İslam’ın bir dava olduğunu ve bu davanın başarısının sadece Allah’a güvenmekle değil, aynı zamanda ciddi bir çaba ve fedakârlıkla mümkün olduğunu ifade eder. Allah’ın yardımının, samimi gayret gösteren müminler için bir vaat olduğunu söyler.

Ayetin Mesajı ve Günümüze Yansıması

Bu ayet, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde müminlerin sorumluluklarını hatırlatır. Günümüzde de bu ilke geçerlidir: Müminler, Allah’ın dinini yaşamak ve yaymak için gayret gösterdiklerinde, karşılaştıkları zorluklara rağmen Allah’ın yardımını ve desteğini göreceklerdir. Bu, zorluklara sabırla göğüs germek ve sebat etmekle mümkün olur.

Bu ayet, iman edenlere Allah’ın yardımıyla zafer ve istikrarın mümkün olduğunu hatırlatan güçlü bir mesajdır.

@@@@@@@

Kuran-ı Kerim’de Sekinet ve izahı.

Kur’an-ı Kerim’de geçen sekinet (sükûnet) kavramı, Allah’ın müminlere zor ve sıkıntılı zamanlarda bahşettiği bir huzur, güven ve manevi dinçlik ve güçlük hâlini ifade eder. Sekinet, kalbin ferahlığı, korku ve endişelerin giderilmesi, Allah’a tam bir teslimiyet ve tevekkül ile yakından ilişkilidir.

Sekinet Kavramının Geçtiği Ayetler

Sekinet, Kur’an’da doğrudan birkaç ayette zikredilir. Bu ayetlerde genellikle, müminlerin zorlu durumlarda Allah’ın yardımıyla nasıl sükûnet buldukları ve sebat ettikleri anlatılır. İşte bazı örnekler:

1. Tevbe Suresi 26. Ayet:
“Sonra Allah, Resulü ile müminlerin üzerine sekînetini indirdi, sizin görmediğiniz ordular indirdi ve inkâr edenleri azaba uğrattı. İşte kâfirlerin cezası budur.”
Bu ayette sekinet, Allah’ın yardımı olarak tanımlanır ve müminlere moral veren bir unsur olarak sunulur.

2. Tevbe Suresi 40. Ayet:
“Eğer siz ona (Peygambere) yardım etmezseniz, Allah ona yardım etmiştir. Hani, kâfirler onu (Mekke’den) çıkardıklarında iki kişiden biri olarak mağarada iken arkadaşına ‘Üzülme, Allah bizimle beraberdir’ diyordu. Allah, onun üzerine sekînetini indirdi, sizin görmediğiniz ordularla onu destekledi…”
Bu ayet, Peygamber Efendimiz (s.a.v.) ile Hz. Ebubekir’in Sevr Mağarası’ndaki zorlu anlarını anlatır. Sekinet, Allah’ın yardımı olarak kalplerine huzur verir.

3. Fetih Suresi 4. Ayet:
“Müminlerin imanlarına iman katsınlar diye onların kalplerine sekînet indiren O’dur…”
Burada sekinet, müminlerin imanını pekiştiren ve kalplerini güçlendiren bir ilahi rahmet olarak tanımlanır.

4. Fetih Suresi 18. Ayet:
“Andolsun, o ağacın altında sana biat ederlerken Allah, müminlerden razı olmuştur. Kalplerinde olanı bildi ve onlara sekînet indirdi…”
Hudeybiye Antlaşması sırasında müminlerin manevi huzura kavuşmaları için Allah’ın sekinet indirdiği anlatılmaktadır.

Sekinetin Anlamı ve Özellikleri

Huzur ve Dinçlik güçlülük: Sekinet, Allah’ın özel bir lütfu olarak müminlere kalp huzuru verir ve zorluklar karşısında onları rahatlatır.

Güç ve Sebat: Zor zamanlarda sekinet, müminlere dayanma gücü verir ve korkularını giderir.

Tevekkül ve Teslimiyet: Sekinet, Allah’a tam bir güvenin ve teslimiyetin sonucudur. Allah’a güvenen kişi, en zor anlarda bile kalbinde huzur bulur.

Manevi Yardım: Sekinet, Allah’ın görünmeyen bir desteği ve yardımını temsil eder.

Müfessirlerin Sekinet Yorumu

1. İbn Kesir: Sekineti, Allah’ın müminlere indirdiği manevi bir kuvvet, kalplerine bahşettiği huzur ve sükûnet olarak açıklar.

2. Fahreddin Razi: Sekinetin, müminlerin zorluklar karşısında gösterdiği dayanıklılığın ve Allah’a duyduğu güvenin bir tezahürü olduğunu söyler. Bu durum, özellikle savaş ve fitne dönemlerinde daha belirgindir.

3. Taberî: Sekinet, korku ve endişelerin yok olması; yerine tam bir huzur ve teslimiyetin gelmesi olarak yorumlanır. Müminlerin zorlu dönemlerde bu sayede ayakta kalabildiğini ifade eder.

Sekinetin Günümüzdeki Önemi

Sekinet, modern dünyada da maneviyatın ve iç huzurun anahtar bir kavramıdır. İnsanlar, stres, korku ve kaygıyla baş etmekte zorlanabilir. Allah’a tevekkül eden ve O’na yönelen müminler, sekineti kalplerinde hissederek zor durumların üstesinden daha kolay gelebilirler.
Sekinet, sadece bireysel huzur değil, aynı zamanda toplumsal dayanışmayı da güçlendirir. İslam’ın değerleri doğrultusunda bir araya gelen toplumlar, Allah’ın yardımıyla sekineti bir manevi güç olarak hissederler.

Sonuç

Sekinet, Allah’ın müminlere bahşettiği çok değerli bir manevi destek ve lütuftur. Kur’an’da geçen ayetler, Allah’a yönelenlerin ve O’na tevekkül edenlerin, sekinetle korkularından arınacağını ve kalplerinin huzur bulacağını göstermektedir. Bu, hem bireysel hem de toplumsal hayat için önemli bir ders ve rehberlik kaynağıdır.

İşte o sekinettir ki,
“Talut, askerleriyle yola çıkınca onlara: “Allah, sizi bir nehirle imtihan edecek. Kim ondan içerse benden değildir. Bir avuç kadar tatmakla yetinirse o bendendir.” dedi. Çok azı hariç, ondan doyasıya içtiler. O ve yanında yer alan inananlar, nehri geçince: “Bugün Calut’a ve askerlerine karşı savaşacak gücümüz kalmadı.” dediler. Allah’a kavuşacaklarına inananlar ise: “Nice az topluluklar, Allah’ın izni ile nice çok topluluklara galip gelmiştir. Allah, sabredenlerle beraberdir.” dediler.” Bakara. 249.
Kem min fietin galiletin ğalebet

nkâr edenlerin ne malları ne evlatları, onlara Allah’a karşı bir yarar sağlar. İşte onlar cehennemliktirler. Onlar orada ebedî kalacaklardır.” Ebu leheb gibi.

 

[1] https://www.youtube.com/watch?v=mKL9R6brSaU

Loading

No ResponsesOcak 20th, 2025