GÜZEL SÖZ -KELİME-İ TAYYİBE

GÜZEL SÖZ -KELİME-İ TAYYİBE[1]

 

Fatır 10.”Kim izzet ve şeref istiyor idiyse, bilsin ki, izzet ve şerefin hepsi Allah’ındır. O’na ancak güzel sözler yükselir (ulaşır). Onları da Allah’a amel-i sâlih ulaştırır. Kötülüklerle tuzak kuranlara gelince, onlar için çetin bir azap vardır ve onların tuzağı bozulur.” Burada güzel söz olan Kelime-i Tayyibenin ve Salih Amelin Allah’a ulaşmasının Bilimsel tefsir açısından izahı nedir?


Fatır Suresi 10. ayet, “güzel söz” (kelime-i tayyibe) ve “salih amel” kavramlarını bir araya getirerek Allah’a ulaşmanın manevi boyutuna işaret eder. Bilimsel tefsir açısından bu ayeti izah ederken, Kur’an’ın kullandığı sembolik dilin insanın psikolojik, sosyal ve ruhsal yönlerini nasıl etkilediği üzerine odaklanmak mümkündür.

1. Güzel Sözün Yükselmesi (Kelime-i Tayyibe)

Güzel söz (kelime-i tayyibe), Allah’a olan inancı ifade eden sözlerdir. Bu, tevhid inancı, Allah’ı anma (zikrullah), dua, şükür ve iyi niyet taşıyan tüm sözleri kapsar. Bilimsel tefsir açısından bu durum şu şekilde izah edilebilir:

Psikolojik Etki: Güzel sözler, insanın ruh halini olumlu yönde etkiler. Modern psikoloji, olumlu konuşmaların ve inancın insanın stres seviyesini azalttığını, pozitif düşünce yapısını güçlendirdiğini ve bireyin mutluluk seviyesini artırdığını gösterir.

Sosyal Etki: Güzel sözlerin toplumsal barış ve sevgi üzerinde güçlü bir etkisi vardır. İyilik ve güzel sözler sosyal bağları güçlendirir ve toplumun ahlaki yapısını geliştirir.

Fiziksel Boyut: Nörobilimde yapılan çalışmalar, olumlu sözlerin beyinde dopamin ve serotonin gibi mutluluk hormonlarını artırdığını göstermektedir. Böylece güzel sözler bireyde hem fiziksel hem de ruhsal bir dinginlik sağlar.

“Güzel sözler Allah’a yükselir” ifadesi, bu pozitif etkilerin evrendeki İlahi düzenle uyumlu olduğunu ve insanın ruhsal yükselişine katkıda bulunduğunu sembolize eder.

2. Salih Amelin Güzel Sözleri Allah’a Ulaştırması

Salih amel, doğru ve iyi işler yapmayı ifade eder. Güzel sözler, salih amellerle desteklendiğinde anlam kazanır. Bu, sözlerin samimiyetini ve doğruluğunu ortaya koyar.

Bilimsel Bakış Açısı: İnsan davranışlarını inceleyen bilim dalları, eylemlerin birey ve toplum üzerindeki etkisini vurgular. İyi işler, bireyin ahlaki gelişimini ve sosyal uyumunu artırırken, aynı zamanda toplumun refahına katkı sağlar.

Nöropsikolojik Etki: Salih ameller, bireyde vicdan rahatlığı oluşturur ve beyinde olumlu sinyaller gönderir. Bu, insanın huzurlu ve dengeli bir yaşam sürmesine katkıda bulunur.

Enerji ve Evrensel Denge: Modern fizik, evrende her şeyin bir enerji formunda olduğunu ve eylemlerimizin enerji boyutunda etkiler ürettiğini belirtir. Salih amellerin evrensel bir ahenk oluşturduğu ve bu ahengin İlahi düzenle uyumlu olduğu söylenebilir.

3. Kötülüklerle Tuzak Kuranların Durumu

Ayette kötülüklerle tuzak kuranlar için “çetin bir azap” ve “tuzağın bozulması” ifade edilir. Bu durum, kötülüğün birey ve toplum üzerindeki olumsuz etkilerine işaret eder.

Psikolojik Boyut: Kötü niyet ve eylemler bireyi içsel bir huzursuzluğa ve ruhsal bir çöküşe sürükler.

Toplumsal Boyut: Kötü planlar genellikle uzun vadede toplumsal çöküşe ve kaosa neden olur. Ancak, adalet ve İlahi düzen bu planların başarısız olmasını sağlar.

Bilimsel Yasa: Aksiyon ve reaksiyon prensibi (Newton’un 3. yasası) ve karma felsefesi, kötülüklerin sonunda bireye veya topluma geri döneceğini ifade eder.

Sonuç: Manevi ve Bilimsel Birliktelik

Bilimsel tefsir, bu ayeti insan psikolojisi, sosyal düzen ve evrensel yasalar üzerinden açıklayarak Kur’an’ın manevi mesajlarını bilimsel gerçekliklerle ilişkilendirir. Güzel söz ve salih amel, hem bireyin iç dünyasında hem de toplumsal hayatta dengeyi ve huzuru sağlarken, kötülük bu düzeni bozar ve kendi cezasını üretir. Bu, Kur’an’ın evrensel ve bilimsel doğrularla uyum içinde olduğunu gösterir.

[1] https://www.youtube.com/watch?v=IiSv6BgYwfY

Loading

No ResponsesOcak 7th, 2025