DÜNYA BİR TEZGÂH VE BİR TARLADIR

DÜNYA BİR TEZGÂH VE BİR TARLADIR[1]

 

Dünya bir tezgâh ve bir mezraadır; âhiret pazarına münasip olan mahsulâtı yetiştirir.


Bu ifade, İslamî tasavvuf ve ahiret anlayışına dayalı derin bir metafordur. Dünya, bir üretim yeri (tezgâh) ve bir tarla (mezra) olarak tasvir edilir. Bu tarlada yapılan işlerin ve yetiştirilen ürünlerin, ahiret pazarında “karşılık” bulacağına işaret edilir. Yani bu dünyadaki her türlü çaba, amel ve davranış, ahiret hayatında sonuçlarını verecek birer ürün gibidir.

Bu anlayış, insanın bu dünyada sorumluluk bilinciyle hareket etmesini, yaptığı işlerin yalnızca dünya hayatı için değil, ebedi hayat için de önemli olduğunu vurgular. Aynı zamanda dünya hayatının bir hazırlık aşaması olduğunu hatırlatır. “Ahiret pazarı” ise bu ürünlerin değerlendirilip mükafat ya da ceza olarak geri döneceği nihai yeri ifade eder. Bu metafor, İslam ahlakında sıkça geçen “ekilen her tohumun ahirette meyvesini vereceği” düşüncesini derinleştirir.[2]

@@@@@@@@

Risale-i Nur Külliyatı’nda geçen Tezgah ifadeleriyle ne anlatılmaktadır?

Risale-i Nur Külliyatı’nda geçen “tezgâh” ifadeleri, genellikle dünya hayatının bir imtihan yeri olduğunu, burada işlenen amellerin ahiret için bir sermaye veya hazırlık olduğunu ifade etmek için kullanılan bir metafordur. Said Nursî, eserlerinde sık sık tabiat olaylarını, günlük yaşamdaki işleyişleri ve üretim süreçlerini, insanın bu dünyadaki vazifesi ve yaratılış gayesiyle ilişkilendirerek açıklar.

Tezgâh Metaforunun Anlamı

1. Dünya Hayatı Bir Çalışma Alanıdır: Tezgâh, bir şeylerin üretildiği, hazırlık yapıldığı yerdir. Dünya, ahiret için gerekli olan manevî sermayenin hazırlandığı, insanın çalışıp kulluk ettiği bir üretim alanıdır. Ahirette sonuç verecek olan mahsuller (amel, ibadet, ahlak vb.) burada işlenir.

2. Geçicilik ve Süreç Odaklılık: Tezgâh, sürekli işleyen ama nihayetinde tamamlandığında toplanan bir süreçtir. Dünya da böyle bir “tezgâh”tır; işler bir süre devam eder, ardından dünya hayatı sona erer ve ahiret devreye girer. Bu, dünyanın faniliğini ve geçici bir hazırlık yeri olduğunu ifade eder.

3. İlahi Hikmetin Tezahürü: Risale-i Nur’da tezgâh, Allah’ın yaratma fiilindeki hikmet ve düzeni de anlatır. Dünya, Allah’ın kudret ve sanatını sergilediği bir tezgâhtır. İnsan bu tezgâhta Allah’ın sanatını seyretmeli, hikmetlerini düşünmeli ve buna uygun şekilde hareket etmelidir.

Metinlerdeki Örnekler

“Dünya bir ticaret yeri ve bir tezgâhtır; âhiret için çalışılacak bir yerdir.”
Bu ifade, dünya hayatını bir ticaret ve üretim yeri olarak tanımlar. İnsan, burada amellerini üretir ve ticaretini yapar. Bu ticaretin kazancı ise ahirette ortaya çıkar.

“Kâinat bir meşherdir (sergi alanı), dünya bir mezraadır (tarla), insan ise bu tezgâhta iş gören bir işçidir.”
Burada insanın yaratılış gayesi ve kulluk vazifesi özetlenir. İnsan, dünya tezgâhında bir işçi olarak çalışmakla yükümlüdür. Amellerini ve ibadetlerini işleyerek ahiret için hazırlanır.

Sonuç

Risale-i Nur’daki tezgâh metaforu, insanın yaratılış hikmetini ve dünya hayatındaki vazifesini anlamasına yardımcı olur. Dünya, geçici bir hazırlık yeri ve üretim alanı; ahiret ise bu çalışmaların sonuçlarının görüleceği yerdir. Bu metafor, insanın sorumluluk bilincini artırmayı ve dünya-ahiret dengesini doğru bir şekilde kurmayı hedefler.

[1] https://www.youtube.com/watch?v=ClH6dW9LO9M

[2] https://kulliyat.risaleinurenstitusu.org/mektubat/yirmi-dorduncu-mektub/284

Loading

No ResponsesAralık 10th, 2024