HAYATIN ÖZETİ- ISRA 84.
HAYATIN ÖZETİ- ISRA 84.
BAK: https://www.youtube.com/watch?v=fGf2R6wT5s4
İsra 84. Ayette geçen Şakiletihi kelimesinin geldiği anlamları sıralar mısın?
“İsra” suresi 84. ayette geçen “şakîletihi” kelimesi, kök anlamı ve türevleriyle birlikte çeşitli anlamları barındırır. Ayette bu ifade, kişinin karakteri, mizacı veya alışkanlıkları doğrultusunda davranışını ifade eder. Bu kelimenin kökü olan “ş-k-l” Arapça’da temel olarak “şekil”, “yapı”, “tabiat” anlamlarına gelir ve türevleri, kişinin mizacı veya karakter yapısı gibi anlamlar kazanır.
Şakîletihi kelimesi ile ilgili anlamlar şunlardır:
1. Tabiat – Kişinin doğuştan getirdiği, alışkanlık veya karakter özellikleri.
2. Mizaç – Bir kimsenin kendine özgü ruhsal özellikleri; davranış biçimlerini etkileyen kişilik yapısı.
3. Yol ve Usul – Bir kişinin hayatta izlediği yol veya yöntem.
4. Alışkanlık – Belli bir süre tekrarlanan, zamanla kişiye özgü hale gelen davranış biçimleri.
5. Kabiliyet – Belli bir konuda yetenek veya yatkınlık, kişinin kendine has becerileri.
İlgili ayetteki ifade, her insanın kendi mizacına göre hareket ettiğini ve Allah’ın herkesin bu özelliklerine göre sınav sunduğunu vurgulamaktadır.
*********
İsra 84. Ayet tefsiri ve izahı.
Herkes kendi hayat binasını kurar.
İsra Suresi 84. ayet, insanların hayat tarzları, inanç ve davranışları ile ilgili önemli bir mesaj içermektedir. Ayet şöyledir:
> “De ki: Herkes kendi mizacına göre davranır. Rabbiniz, kimin doğru yolda olduğunu en iyi bilendir.”
(İsra, 17:84)
Bu ayetin tefsir ve izahını detaylandırmak için bazı ana başlıklar altında inceleyebiliriz:
1. Ayetin Genel Anlamı
Ayet, insanların farklı mizaca (tabiata) ve davranışlara sahip olduklarını ifade eder. İnsanlar, kendilerine özgü düşünce ve yaşam tarzlarına göre hareket ederler. Her bireyin inanç, ahlak, değer yargıları ve alışkanlıkları kendi kişiliğini şekillendirir ve bu farklılıklar doğal bir gerçektir. Ancak her insanın kendi mizaç ve tercihleri doğrultusunda davranması, mutlaka doğru yolda olduğu anlamına gelmez. Bu yüzden ayet, “Rabbiniz, kimin doğru yolda olduğunu en iyi bilendir” ifadesiyle Allah’ın insanları her yönüyle bildiğini ve doğru yolda olanı ancak O’nun bilebileceğini hatırlatır.
2. Mizaç ve Davranışlar Arasındaki İlişki
İnsanın mizaç (tabiat) ve karakteri, davranışlarını belirleyen önemli bir etkendir. Her insanın fıtri özellikleri, huyları, eğilimleri ve içsel dinamikleri farklıdır. Bu mizaç, kişinin çevresiyle kurduğu ilişkilerde, düşünce tarzında ve olaylara yaklaşım biçiminde kendini gösterir. Bu ayet, insanların çeşitliliğine ve her bir bireyin farklı bir yapıya sahip olduğuna işaret eder. Ancak Kur’an, mizacın tek başına insanın kurtuluşu için yeterli olmadığını; Allah’ın yoluna göre yaşamanın esas olduğunu vurgular.
3. Davranışların Sonucunun Allah Katında Bilinmesi
Ayet, insanların davranışlarının nihai sonucunun ve doğru yolda olanların yalnızca Allah tarafından bilindiğini vurgulamaktadır. İnsanın yaptığı eylemler, her zaman iyi niyetli ve doğru olmayabilir; ancak Rab, her insanın niyetini, kalbindeki gizli duygu ve düşünceleri en iyi bilendir. Bu nedenle insan, sadece kendi mizacı doğrultusunda değil, Allah’ın gösterdiği doğru yolda olabilmek için bilinçli seçimler yapmalıdır.
4. Mizaca Göre Hareket Etmek ve İlahi Hidayet
İnsanların mizaçlarına göre hareket etmeleri bir yönüyle doğal karşılanırken, bunun hidayet ve doğruluk ile uyumlu olup olmadığını bilmenin insanın kendi başına karar verebileceği bir durum olmadığı anlatılır. İnsanın, mizacını ve karakterini İslami öğretilerle şekillendirerek doğru yolu bulması esastır. Allah, her insanın kalbine, zihnine ve niyetine vakıftır. Hidayetin ve doğru yolun sahibinin Allah olduğu hatırlatılarak insanın kendisine değil, Allah’a güvenmesi gerektiği mesajı verilir.
5. Ayetin İslam Ahlakı Açısından Yorumu
İslam ahlakına göre, kişinin iyi bir insan olabilmesi ve Allah’ın rızasını kazanabilmesi için mizacını İslami değerlere göre şekillendirmesi gerekir. Mizaç doğuştan gelen bir özellik olabilir; ancak ahlak ve erdem insanın kendi iradesiyle yönlendirdiği bir seçimdir. Bu yüzden kişi, kendi eğilimleriyle hareket etmek yerine, kendini Allah’ın yoluna yönlendirmelidir. Bu ayet, ahlak eğitimine ve irade terbiyesine dikkat çeker.
6. Ayetten Alınacak Dersler
Kendi Eğilimlerini Sorgulama: İnsan, kendi mizacına göre hareket etse bile, Allah’ın rızasını gözetmeyen bir yaşam tarzının nihai olarak doğru yoldan sapma riski taşıdığını unutmamalıdır.
Allah’a Güven ve Bilinçli Hareket Etme: Doğru yolun Allah tarafından bilindiği ve insanların kendi anlayışlarına güvenerek hareket etmek yerine, Allah’ın yolunu aramaları gerektiği vurgulanır.
İçsel Eğilimlere Göre Davranmak ve Sorumluluk: İnsanların, kendi mizacıyla hareket etse bile Allah’ın yolundan sapmamaya özen göstermesi gerektiği anlaşılır. Her bir birey kendi eğilimlerine göre değil, ilahi hidayete göre kendini yönlendirmelidir.
Tefsirlerde Ayetin Yorumu
Birçok tefsir alimi, bu ayetin insanların çeşitli özelliklerini vurgulamakla birlikte, Kur’an ahlakının ve ilahi rehberliğin önemine dikkat çektiğini belirtmiştir. Örneğin, Elmalılı Hamdi Yazır bu ayetin, insanların farklı mizaca sahip olmasının doğal olduğunu ancak bunun rehberlikten bağımsız olmaması gerektiğini vurguladığını söyler. Aynı şekilde, İbn Kesir de ayeti insanların amellerinin farklılığını ve her birinin kendi niyetine göre bir karşılık göreceğini ifade eden bir uyarı olarak yorumlar.
Sonuç
İsra Suresi 84. ayet, insanların kendi mizaçlarına göre hareket ettiklerini ve Allah’ın kimin doğru yolda olduğunu en iyi bilen olduğunu vurgular. Bu ayet, insanlara yalnızca içsel eğilimlerine göre değil, Allah’ın gösterdiği doğru yolda yürümeleri gerektiğini hatırlatır. İnsanın mizacı ne olursa olsun, nihai başarı ve hidayet Allah’ın yoluna bağlıdır; dolayısıyla insanın Allah’a yönelerek doğru yolda kalma çabası içinde olması teşvik edilir.