MEĞER BİTMEMİŞ
MEĞER BİTMEMİŞ
Hasan Sabbah ve Haşhaşiler meğer bitmemiş.
Hem dağda ve hem de Selçuklunun içerisinde faaliyetlerde bulunmuş, bugünde PKK dağda ve içimizdeki uzantıları devletin içine sızmış, sarayda faaliyet göstermiştir.
1090 yılından itibaren İran, Irak ve Suriye’de faaliyet göstermiş, yüzden fazla devlet adamına su-i kastta bulunmuş ve neticede Selçuklu yıkılmıştır.
İsmaililik ve Batinilik mezhebini yaymaya çalışmış ve bugünde Suriye’de Nusayrilik ve İran’da Şiilik desteğini görmekte, oralarda barınmaktadır.
Tamamen siyasi düşünce, itikat ve amele yansımıştır.
İran’da Hristiyanlık etkisi kendisini gösterirken, Suriye’de yani Nusayrilikte Abdullah ibn-i Sebe’nin şahsında Yahudilik etkisi görülmektedir.
Değişen sadece oyuncular oldu.
Oyun hiç değişmedi.
Tarih tekerrür etmektedir, ibret alınmadıkça ve dersler çıkarılmadıkça.
Yine aynı işler devam ettirilmeye çalışılmaktadır.
Yüz küsur yıl önce Abdulhamid’in karşısına getirilenler gibi, bugünde alevi olan Kemal Kılıçdaroğlu’.nun, Sayın Erdoğan’ın karşısına getirilerek seçilmesi ve onu indirmeye çalışmak için her yolu denemesi tesadüfi değil belki bilinçli olarak seçilmiştir.
Pkk ile haşhaş ekimi yapılırken, İran ile de haşhaşiliğe çekilmeye çalışılıyor.
-Osmanlıdaki yeniçeriler Şianın, Aleviliğin, Bektaşiliğin bir kolu idi.
- Dünya savaşındaki sadrazam Talat Paşa ve 1. Dünya savaşına girmemize sebep olan ve Osmanlının ilk anayasasını yapan ve de Abdulhamidi devirenlerden Mithat Paşa ve ekibi Bektaşi idiler,.
-İran’ın Şiası daha çok Hristiyanlık akidesinden etkilenmiş, şubesi olan Nusayriler ise Yahudilikten etkilenmiştir.
Bu amaçla; bu milleti de dininden koparmak için tarih ve dil gibi kanunları değiştirilme yoluna gidildi.
Geçmişiyle bağlayan tüm bağlarından koparılmaya çalışıldı.
-Memleketimizde bulunan dört milyon Suriyelinin bizim ilmimize katkıları olacağı gibi, bir ölçü içerisinde eritilmedikçe, eğitilmedikçe ihtilaf noktaları ve yaşayıştaki farklılıklarda ortaya çıkacaktır.
************
BİR MANYAK YETER
Dünyanın yakılıp yıkılması için, insanların aç ve susuz kalması için, savaşların olup insanların yurtlarından edilmesi için, insanların inanç ve düşüncelerini yaşamalarını engellemek için, ormanların yakılıp yok edilmesi için çok değil, bir tane evet bir tane manyak yeter.
Milyonların olduğu koca birinci dünya savaşı bir Sırp’lı ile ve onun sıktığı bir kurşun ile başladı.
Sibirya’ya sürülüp öldürülen milyonlar bir kişi ile başladı.
Hayali cennet olan komünizm uğruna Rusya’da ve Çin’de milyonlar öldü, dünya kavgası başladı.
İnsanların dünyasıyla birlikte ahiretleride bitirildi.
Türkiye’de de başörtüsü uğruna nice insanlar mağdur edildi.
İşlenen günahlar birle ve birde kalmadı.
Sirayet etti.
Şeytan hata etti, hatasında inat etti.
Adem hata etti, tevbe edip, vaz geçti. Evlatlarına fazilet ve erdemin yolunu açtı.
Kabil suç işledi, tevbe etmedi.
Hep suçlar birle başladı, biriyle başladı.
Tevbe edeninki marifet oldu.
Etmeyeninki asırlara mal oldu.
Densiz ve dinsiz oldu.
Bütün dünyadaki zulümlere bakın, hep bir densiz ve dinsizle başlar.
Esed’inden Saddam’ına, Buşundan Bidenine kadar.
Geçmiş ümmetlerin helaki bir veya birkaç kişi yüzünden oldu.
Hayırda da öyle değil mi?
Hep bir peygamber veya onun yolundan giden bir ve birlerle başlamıştır.
Güçte birde, birle ve birliktedir.
Dünyanın son ve kapanışı da birle ve birliğin dağılmasıyla olacaktır.
MEHMET ÖZÇELİK
17-08-2022