4-KİTAP ÖZETLERİ-7 KİTAP
4-KİTAP ÖZETLERİ-7 KİTAP
Mustafa Armağan’ın “Abdülhamid’in Kurtlarla Dansı 2”
Kitabın Genel Yönleri ve Önemli Noktaları
• Sultan Abdülhamid’e Dair Yeniden Bir Okuma: Kitap, Sultan II. Abdülhamid’i, dönemin İngiltere ve Rusya gibi emperyalist güçlerine karşı devleti ayakta tutmaya çalışan bir lider olarak tasvir etmektedir. Yazar, onun “kurtlarla birlikte ulumayı bilen” bir diplomat olduğunu ileri sürer.
• Bir Fikir Olarak Abdülhamid: Kitap, Abdülhamid’in sadece bir şahsiyet değil, aynı zamanda milletin yaşama azmini ve var olma iradesini temsil eden bir “fikir” olduğunu savunur.
• Tarih Anlayışının Sorgulanması: Eser, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yıllarından itibaren Abdülhamid’e karşı oluşturulan “zalim” ve “despot” imajının eleştirisini yapar. Ayrıca, kitabın yazıldığı dönemde bile onun mirasının, Masonlar gibi bazı gruplar tarafından düşmanlık duyulan bir figür olarak görüldüğünü belirtir.
• Modernleşme ve İmar Faaliyetleri: Abdülhamid’in, demiryolu inşası gibi büyük altyapı projeleriyle devleti kalkındırma çabalarına değinilir. Hatta yazar, Milli Mücadele’nin başarısının büyük ölçüde bu demiryollarına bağlı olduğunu öne sürer.
• Şahsiyet ve Kişisel Özellikleri: Kitap, Abdülhamid’in özel hayatına dair ilginç detaylar sunar. Örneğin, bir keresinde eşinden, hasta olduğu zaman kendisine çoraplarını giydirmesi nedeniyle helallik istediği anlatılır.
• Manevi ve Kültürel Etkisi: Kitap, Abdülhamid’in manevi yönüne vurgu yapar ve Siyonizm’e karşı mücadelesini, petrol ve bor madenleri üzerindeki politikalarını ve eğitimde yaptığı atılımları anlatır.
Sonuç ve Özet Notu
Kitabın önsözü ve içindekiler bölümünden yola çıkarak, “Abdülhamid’in Kurtlarla Dansı 2”, popüler tarih yazımı çerçevesinde, Abdülhamid’e yönelik olumsuz düşünceleri yıkmayı ve onun tarihi rolünü yeniden değerlendirmeyi hedefleyen bir eserdir. Yazar, Sultan’ın, Osmanlı’yı ayakta tutmak için çetin bir mücadele verdiğini ve bu mücadelenin, kendisinden sonraki dönemlerde de etkisini sürdürdüğünü savunur. Kitap, Abdülhamid’in sadece siyasi bir figür olmadığını, aynı zamanda bir medeniyet tasavvuru ve diriliş mücadelesinin sembolü olduğunu öne sürer. Son olarak, kitap, onun mirasının hala güncelliğini koruduğunu ve tarihin “tam ekran” olarak yeniden yazılmaya başlandığı bir dönemden geçildiğini vurgular.
✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧
Cumhuriyet Efsaneleri
Kitabın Genel Yönleri ve Önemli Noktaları
Mustafa Armağan’ın “Cumhuriyet Efsaneleri” adlı eseri, Türkiye Cumhuriyeti’nin erken dönem tarihi ve bu döneme ait anlatıları eleştirel bir gözle inceleyen bir araştırma kitabıdır. Yazar, kitabın ön sözünde, İkinci Dünya Savaşı sonrası Almanya’da uygulanan “Denazifikasyon” (Nazilikten kurtarma) terimini, 1923 sonrası Türkiye’de uygulanan “Deottomanizasyon” (Osmanlısızlaştırmak) politikasına benzetmektedir. Kitabın ana teması, resmi tarihin oluşturduğu “efsaneleri” sorgulamaktır.
Kitapta ele alınan önemli konular ve bölümler şunlardır:
• Atatürk Dönemi: Kitap, Atatürk’e dair bilinen bazı hikayeleri ve söylemleri tartışmaya açar. Örneğin, “Bursa Nutku”nun gerçekliği, Tokyo Camii’nin Atatürk tarafından yaptırıldığı efsanesi, 23 Nisan’ın bir çocuk bayramı olmaktan çok, dönemin elitlerinin dans ederek kutladığı bir hafta olduğu iddiaları bu bölümde yer alır.
• İnönü ve CHP: Bu bölümde, İsmet İnönü ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin tek parti dönemindeki uygulamaları sorgulanır. “Andımız”ın darbeci bir zihniyetin ürünü olduğu, İstiklal Mahkemelerinin adil olmadığı ve tekke ve zaviyeleri kapatan kanunun anayasaya aykırı olduğu gibi iddialar bu kısımda incelenir.
• Ayasofya, Sevr, Lozan: Yazar, Ayasofya’nın neden ibadete açılması gerektiği, Lozan Barış Antlaşması’nda dönenler ve Sevr Antlaşması’nın neden imzalandığı gibi kritik tarihi konulara eleştirel bir bakış sunar.
Sonuç ve Özet Notu
Kitap, “Osmanlı’dan uzak durma” mesajını vermek amacıyla yazılan resmi tarihin, alfabenin unutturulması, sanat eserlerinin yıkılması ve tarihi figürlerin itibarsızlaştırılması gibi “barbarlık” sayılabilecek eylemleri medeni başarılar gibi sunduğunu iddia eder. Mustafa Armağan, kitabında, cumhuriyetin kurulmasıyla birlikte Osmanlı’nın “geri kalmış” ve “çağ dışı” bir medeniyet olarak sunulduğunu ve bu durumun milletin kimliğinde bir boşluk oluşturduğunu savunur. Eser, bu düşünceyi tersine çevirmeyi ve Osmanlı tarihine yeniden, daha sağlam bir zeminde bakmayı amaçlamaktadır. Dolayısıyla kitap, Türkiye’nin kendi tarihine dönmesi ve “Yeniden Osmanlılaşma” (Reottomanizasyon) sürecinin kaçınılmaz olduğunu öne süren bir yaklaşıma sahiptir.
✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧
Mustafa Armağan’ın “Abdülhamid’in Kurtlarla Dansı 1” adlı kitabı.
Kitabın Genel Yönleri ve Önemli Noktaları
Mustafa Armağan’ın “Abdülhamid’in Kurtlarla Dansı” adlı kitabı, Sultan II. Abdülhamid’i “yaşayan bir şahsiyet” olarak ele alan bir tarih incelemesidir. Kitap, Abdülhamid’i Batılıların “Hasta Adam” olarak gördüğü bir dönemde, imparatorluğu ayakta tutmaya çalışan bir lider ve “son imparator” olarak sunmaktadır.
Kitapta vurgulanan temel noktalar şunlardır:
• Dış Politika ve Diplomasi: Abdülhamid’in, dönemin büyük devletleri (“kurtlar”) ile mücadele ederek devletin bekasını sağlamaya çalıştığı belirtilmektedir. Yazar, onun “kurtlarla birlikte ulumayı bilen” bir diplomat olduğunu ifade eder. Kitap, onun Kıbrıs’ı geçici olarak İngiliz yönetimine bırakmak gibi zor kararlar aldığını ve bu tür tavizlerle devleti korumaya çalıştığını anlatır.
• İç Politika ve Yönetim Anlayışı: Kitap, Abdülhamid’in “müstebit” (despot) olarak anılmasının yanlış bir anlayış olduğunu savunur. Aslında, devletin güvenliğini sağlamak için gerekli tedbirleri alan bir lider olduğunu ve özgürlükleri kısıtlama tavrının “varlık-yokluk” meselesi karşısında bir zorunluluk olduğunu ileri sürer. O, entelektüel ve batılılaşmış elitten ziyade, halkla güçlü bir bağ kurmaya çalışmıştır.
• Modernleşme ve Projeler: Yazar, Abdülhamid’i sadece gelenekçi değil, aynı zamanda “arzulu ve aktif bir modernleşmeci” olarak tanımlar. Eğitim, bilim ve teknoloji alanında ciddi reformlar yaptığını, telgraf hatları ve demiryolu gibi altyapı projelerine önem verdiğini vurgular. Kitapta, Çoban Mektebi gibi modern eğitim kurumları açarak halkın eğitim seviyesini yükseltmeyi hedeflediği de belirtilir.
• Kişisel Hayatı ve Hobileri: Abdülhamid’in fotoğrafçılık ve kitap koleksiyonculuğu gibi hobilerinin olduğu, geniş bir kitaplığı bulunduğu ve hatta Amerikan Kongre Kütüphanesi’nde onun Yıldız Kütüphanesi’nden yağmalanan eserlerin yer aldığı bir koleksiyonun olduğu ifade edilir.
Sonuç ve Özet Notu
Kitap, Sultan II. Abdülhamid’in, uzun saltanatı boyunca karşılaştığı zorlukları ve bu zorluklar karşısında sergilediği stratejik zekayı ve dirayeti merkeze almaktadır. Yazar Mustafa Armağan, popüler tarih yazımına yakın bir dille, tarihsel olayları ve dönemin atmosferini okuyucuya aktarır. Kitap, Abdülhamid’in halk tarafından neden sevildiği ve aydınlar tarafından neden yanlış anlaşıldığı sorusuna odaklanır. Eser, Abdülhamid’in sadece bir padişah değil, aynı zamanda devleti parçalanmaktan kurtarmaya çalışan, modern ve vizyon sahibi bir lider olduğunu öne sürer. Kitap, onun mirasının günümüzde dahi devam ettiğini ve hala tartışılan bir figür olduğunu vurgulayarak son bulur.
✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧
“Hizbullah Hakkındaki Gerçeği Biliyor musunuz?” adlı kitabın genel yönleri, önemli noktaları.
Bu kitap, yazar Ali es-Sadık tarafından, Lübnan Hizbullahı’nın gerçek yüzünü ve hedeflerini ortaya koymayı amaçlayan bir araştırma eseridir. Yazar, Hizbullah’ı, dışarıdan Yahudi ve Hristiyanlara karşı cihat eden bir direniş hareketi gibi görünse de, aslında temel amacının Şiîliği ve İran’ın yayılmacı projesini İslam dünyasına ihraç etmek olduğunu savunur.
Kitapta ele alınan önemli noktalar şunlardır:
• Hizbullah’ın Kökü: Hizbullah’ın, 1982 yılında Lübnan’da İran tarafından desteklenen Şii Emel Hareketi’nden doğduğunu belirtir. Amel Hareketi’nin sadece Lübnan Şiî halkıyla sınırlı olan siyasi hedeflerinin ötesine geçerek, “İslami Emel” adıyla Şiîliğin Lübnan’da ve İslam dünyasında yayılmasını üstlenerek yeni bir parti olarak kurulduğunu anlatır.
• İdeolojik Temel: Kitap, Hizbullah’ın dayandığı On İki İmamcı Şia mezhebinin tehlikeli esaslar üzerine kurulu olduğunu ileri sürer. Bu inançlar arasında şunlar yer almaktadır:
• On İki İmamın masum olduğuna, gaybı bildiğine ve kâinatın en ufak zerresinin bile onların tasarrufunda olduğuna inanmak.
• Kur’an’ın tahrif edildiğine (eksik olduğuna) ve gerçek Kur’an’ın beklenen Mehdi ile birlikte ortaya çıkacağına inanmak.
• Sahabeye ve özellikle de ilk üç halife ile Peygamber Efendimiz’in eşi Hz. Ayşe’ye sövmek ve onları tekfir etmek.
• İran ve Diğer Güçlerle İlişkiler: Kitap, Hizbullah’ın Lübnan’daki bir İran partisi olduğunu ve liderlerinin Velayet-i Fakih ilkesiyle hareket ettiğini vurgular. Ayrıca, yazarın iddiasına göre, Humeyni’nin liderliğindeki İran’ın, Afganistan ve Irak’ın işgal planında Amerikalılarla koordinasyon içinde olduğunu belirtir. Bu durumun, Irak’taki Şii taklit mercilerinin (Sistanî ve el-Hekim) Amerikan kuvvetleriyle savaşmaya karşı çıkması ve gizli yardımlaşması ile desteklendiğini öne sürer.
• Filistin ve Müslümanlara Karşı Tutum: Kitap, Emel Hareketi’nin Filistin kamplarındaki Müslümanlara yönelik saldırılarını ve katliamlarını detaylandırır. Bu eylemlerin temel sebebinin, Şia’nın Sünnilere karşı duyduğu kin olduğunu iddia eder. Ayrıca, İsrail askerlerinin Lübnan’ın güneyinde Şiîler tarafından güllerle karşılandığı ve Haydar ed-Dâyih gibi liderlerin, “Vahhabi Filistin terörünü” ortadan kaldırmak için İsrail’den yardım aldıklarına dair ifadeler yer almaktadır.
Sonuç ve Özet Notu
Kitap, Hizbullah’ın ve genel olarak Şia hareketlerinin, dışarıdan gösterilen imajlarının aksine, İslam ümmeti için bir tehdit oluşturduğunu savunmaktadır. Yazar, Hizbullah’ın İsrail’e karşı direniş sloganlarını kullanarak Müslümanları aldatmaya çalıştığını ancak gerçek amacının, dini inançları ve tarihi eylemleri ile Sünnîlere karşı kin besleyen ve İran’ın siyasi emellerine hizmet eden Safevî yayılmacılığını yaymak olduğunu iddia eder. Sonuç olarak, kitap, bu tür hareketlerin İslam’ın birliğini parçaladığını ve Müslümanlar arasında fitneye yol açtığını öne sürer.
✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧
“Eyüp Sabri Paşa Vehhabilik Tarihi” adlı kitabın genel yönleri ve önemli noktaları.
Bu kitap, Eyüp Sabri Paşa tarafından kaleme alınmış,
Vehhabilik hareketinin doğuşu, gelişimi ve İslam coğrafyasındaki etkilerini inceleyen bir eserdir. Kitabın asıl adı
“Târîh-i Vehhabiyyân” olup , yazarın Hicaz bölgesindeki memuriyeti sırasında yaptığı araştırmalara ve topladığı bilgilere dayanmaktadır.
Kitabın yapısı ve ana konuları şöyledir:
• Vehhabiliğin Ortaya Çıkışı: Kitap, Vehhabiliğin köklerinin Karâmita Mezhebi’nin inanç kalıntılarına dayandığını öne sürerek konuya başlar. Vehhabilerin ortaya çıkışını, bu mezhebin düşünceleri ve eylemleriyle ilişkilendirir.
• Hicaz’a İstilalar: Eser, Vehhabilerin kutsal topraklara, özellikle de Taif ve Medine’ye yaptıkları saldırıları ve buraları nasıl ele geçirdiklerini detaylı olarak anlatmaktadır. Bu istilalar sırasında yaşanan olaylar, halkın ve askerlerin durumu, zorlu mücadeleler ele alınır.
• Osmanlı Devleti’nin Rolü: Kitap, Osmanlı padişahlarının ve Mehmed Ali Paşa gibi komutanların bu isyanı bastırmak için gösterdiği çabalara da değinir. Medine’nin Vehhabilerin elinden geri alınması ve sonrasında Kâbe’nin kurtarılışı gibi olaylar ayrı başlıklar altında incelenir.
• Yazarın Bakış Açısı: Yazarın, Ehl-i Sünnet çizgisinde gelenekçi bir kimliğe sahip olduğu ve Halifeliğe bağlılığı vurguladığı belirtilmektedir. Eyüp Sabri Paşa, eserinde Vehhabilerin görüşlerini sert bir şekilde eleştirir ve onları sapkın bir topluluk olarak niteler.
Sonuç ve Özet Notu
“Vehhabilik Tarihi”, dönemin önemli bir olayını, Osmanlı Devleti’nin bakış açısıyla ele alan tarihi bir kaynaktır. Kitap, Vehhabiliği, İslam dünyasının kutsal mekanlarına ve geleneksel İslami değerlerine karşı bir tehdit olarak sunar. Yazar, hem tarihsel olayları kaydetmek hem de okuyucuyu Vehhabiliğin tehlikeleri konusunda uyarmak amacıyla eseri kaleme almıştır. Kitabın ana teması, Vehhabilerin yıkıcı eylemleri ve bu eylemlere karşı Osmanlı’nın verdiği mücadeledir. Kitap, Vehhabilerin kutsal yerlere verdiği zararları, Müslümanlara yaşattığı zorlukları ve sonunda uğradıkları yenilgiyi anlatarak, bu hareketin İslam coğrafyası için oluşturduğu tehlikeyi ortaya koymayı amaçlamaktadır.
✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧
“İslâm Miras Hukuku”
Kitabın Genel Yönleri ve Önemli Noktaları
• Tanım ve Kapsam: Kitap, İslâm miras hukukunun, fıkıh literatüründeki “ferâiz” adıyla anıldığını belirterek bu ilmin tanımını yapar. Ferâiz, mirasçılar için belirlenen kesin payları ifade eder ve “ilmin yarısı” olarak nitelendirilir.
• Tarihsel Gelişim: İslâm miras hukukunun çok erken dönemde oluştuğu ve bunun en önemli sebebinin Kur’ân-ı Kerim’de ayrıntılı bir şekilde belirlenmiş olması olduğu vurgulanır. Kitap, İslâm öncesi Cahiliye döneminde mirasın nasıl kazanıldığını (nesep ve sözleşme yoluyla) ve kadınlara genellikle miras verilmediğini, bu durumun daha sonra İslâm tarafından aşamalı olarak değiştirildiğini anlatır.
• Kitabın Yapısı: Eser, üç ana bölümden oluşmaktadır.
• Birinci Bölüm: Mirasla ilgili temel kavramlar, mirasçı olma sebepleri (kan hısımlığı, nikâh ve velâ), mirasçı olabilme şartları (mûrisin ölümü, mirasçının hayatta olması) ve miras engelleri gibi genel bilgilere odaklanır. Ayrıca tereke üzerindeki haklar (borçların ödenmesi, vasiyetlerin yerine getirilmesi) ve mirasçıların dereceleri (ashab-ı ferâiz, asabe) açıklanır.
• İkinci Bölüm: Mirasçıların payları (belirli pay ve belirsiz pay yoluyla mirasçılık) ve reddiye, avliye gibi özel durumlar incelenir.
• Üçüncü Bölüm: Tashih, münâsaha ve hacb gibi bazı önemli miras meselelerine yer verilir.
• Dil ve Yöntem: Yazar, kitabın, miras problemlerinin çözümünde anlaşılması zor gelebilecek eski yöntemlerin aksine, anlaşılır bir dil ve kolay bir yöntemle kaleme alındığını belirtir.
Sonuç ve Özet Notu
Abdüsselam Arı’nın bu eseri, İslâm miras hukukunu temel kavramlarından güncel tartışmalara kadar geniş bir yelpazede ele alan bir kaynak niteliğindedir. Kitap, Kur’ân ve Sünnet’e dayanan miras kurallarının detaylı bir incelemesini sunarken, aynı zamanda Cahiliye dönemi uygulamalarından İslâm hukukunun getirdiği reformlara kadar tarihi bir perspektif de sağlamaktadır. Eser, miras konularında halkın kolayca anlayabileceği bir rehber olmayı hedeflerken, ilahiyat ve hukuk fakültesi öğrencileri için de akademik bir başvuru kaynağı olarak hazırlanmıştır.
✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧
“Siyah Papa’nın Casusu Wilfrid S. Blunt ve İslam’da Reform” adlı kitabı..
Kitabın Genel Yönleri ve Önemli Noktaları
• Ana Karakter: Kitap, hayatını Türkleri Arap topraklarından atmaya ve İslam’da reform yapmaya adamış bir İngiliz casusu olan Wilfrid Scawen Blunt’ı ele alıyor.
• İslam’da Reform Projesi: Blunt, modern İslamcıların kendilerine “üstad” olarak gördüğü Cemaleddin Efgani ve Muhammed Abduh aracılığıyla İslam’ı içeriden çökertmeyi hedeflemiştir.
• Cizvitlerle İlişkisi: Blunt’ın, şimdiki Papa Francis’in de mensubu olduğu Cizvitlere hizmet ettiği belirtilmektedir.
• İngiliz Siyaseti: Kitap, İngilizlerin İslam coğrafyasındaki siyasetini, bir ağaca (İslam’a) hizmet ediyormuş gibi görünüp köküne zehir sıkma metaforuyla açıklamaktadır.
• Siyasi Faaliyetler: Blunt, Mısır’ın Osmanlı’dan koparılmasında büyük rol oynamış, Sultan Abdülhamid’in düşüşünü ve Arap İhtilali’ni görmüştür. Ayrıca, İrlandalı, Mısırlı ve Hintli Ulusalcılar ile Jön Türkler’in yakın dostu olmuştur.
İçindekiler Bölümüne Göre Kitapta İşlenen Diğer Konular:
Kitapta ele alınan diğer başlıklar arasında “Blunt Ailesi,” “Diplomasi ve Evlilik,” “Arap İhtilali,” “Vehhabiler,” “Mısır’ın İşgali,” “İslam’ın Geleceği,” “Sudanlı Mehdi,” “Sultan Abdülhamid,” “Ermeni Meselesi” ve “Genç Türkler” gibi konular bulunmaktadır.
Sonuç ve Özet Notu
Kitabın Wilfrid Scawen Blunt’ın hayatı üzerinden 19. ve 20. yüzyıl başlarındaki İngiliz dış politikalarını, Cizvitlerin dini reform projelerini ve Osmanlı İmparatorluğu’nun parçalanma sürecini ele alan bir araştırma-inceleme eseri olduğu söylenebilir. Blunt, “İslam’da reform” adı altında yürütülen siyasi ve kültürel operasyonların kilit bir figürü olarak sunulmaktadır. Kitap, bu tarihi olayları casusluk, diplomasi ve ideolojik mücadeleler çerçevesinde detaylandırmaktadır.
✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧
Hazırlayan: Mehmet Özçelik
www.tesbitler.com
18/11/2025
![]()

