Sözün Bittiği Yerde: Zulmün Gölgesinde Doğan İttihad-ı İslâm
Sözün Bittiği Yerde: Zulmün Gölgesinde Doğan İttihad-ı İslâm
Sözün bittiği yer, kalemin sustuğu, gözyaşının kelâm olduğu yerdir.
O yer; Gazze’nin, çocuk çığlıklarının, enkaz altında “Lâ ilâhe illallah” diyenlerin sesidir.
Artık dünyaya seslenmenin bir faydası kalmamıştır. Çünkü insanlık vicdanını değil, menfaatini dinlemektedir.
Yeryüzü bir kez daha Firavunların gölgesinde kalmıştır.
Firavun değişmiş, ama zulmün rengi değişmemiştir.
Musa’nın asası ise, bu defa ümmetin sabrına, metanetine ve duasına dönüşmüştür.
Bugün İsrail’in bombaları sadece Gazze’yi değil, insanlığın vicdanını da delik deşik etmektedir.
Lakin herkes bilmektedir ki bu zulüm sadece mazluma değil, zalime de ağır bir yük olur.
Çünkü zulüm; kendi sahibini kemiren bir yılandır.
Mazlumun ahı, arşa yükselir; zalimin saltanatı ise kendi yıkılışını hazırlar.
ABD’nin himayesi, Batı’nın sessizliği, Hristiyan âleminin rızasıyla işlenen bu vahşet; insanlık tarihine kara bir leke olarak kazınmıştır.
Artık kınama metinlerinin hükmü yoktur.
Artık diplomatik sözlerin, toplantıların, açıklamaların bir anlamı kalmamıştır.
Çünkü dünya, kınayan değil; zulme dur diyen bir ses beklemektedir.
İsrail, her defasında barışın elini tutar gibi yapıp, o eli kana bulamıştır.
Onun anladığı tek dil, kuvvettir.
Ve ne acıdır ki bu kuvvet, zulümle yoğrulmuş, nefretle beslenmiştir.
Fakat tarih şahittir ki, hiçbir zulüm ebedî olmamıştır.
Nemrut’un ateşini suya çeviren Kudret, Firavun’un ordusunu denizde boğan Adalet, elbette bu zulme de seyirci kalmayacaktır.
Çünkü Allah Sabûr’dur, ama Gafûr olduğu kadar Kahhâr’dır da.
İmtihan verir, mühlet tanır, fakat ihmal etmez.
Bugün İslâm dünyası dağınıktır, paramparçadır, menfaatin esiridir.
Lakin zulüm birleştiricidir.
Zulüm, dağınık gönülleri bir araya getiren gizli bir mıknatıstır.
Gazze’nin harabesinde, ümmetin dirilişi için yeni bir ruh doğmaktadır.
İttihad-ı İslâm artık bir tercih değil, bir mecburiyettir.
Zira tek tek vurulmak, birliğin mecburiyetini gösterir.
Eğer bu ümmet bir gün tekrar yekvücut olursa, o gün sadece mazlumlar değil, insanlık da kurtulacaktır.
Çünkü İslâm, sadece Müslümanların değil, insanlığın vicdanıdır.
Ve o vicdan tekrar konuşmaya başladığında, Firavunlar bir bir çökecek, Nemrutların ateşi tekrar suya dönecektir.
İşte o vakit söz yeniden başlayacak;
Ve kelâm, “Zulüm payidar olamaz!” hakikatini bir kez daha haykıracaktır.
Hülâsa (Özet):
Dünya, artık kınama ve cezaların hükmünü yitirdiği bir zamandadır.
ABD ve İsrail’in zulmü, insanlık vicdanını susturmuş, barışın maskesini düşürmüştür.
Gazze’de akan kan, İslâm dünyasının dağınıklığını bir araya getiren bir uyarıdır.
Zulüm, birliğin mayası hâline gelmiştir.
İttihad-ı İslâm, artık bir hayal değil; zarurî bir hakikattir.
Ve hakikatin sesi, Firavunların saltanatını mutlaka sona erdirecektir.
Hazırlayan: Mehmet Özçelik – www.tesbitler.com
29/10/2025
![]()