Kanalizasyon Patladı: Güç, Bilgi ve Cihan-şümul Çıkar Ağlarının Çöküşü
Kanalizasyon Patladı: Güç, Bilgi ve Cihan-şümul Çıkar Ağlarının Çöküşü
Giriş — Bir kırılmanın nazarı
Toplumların tarihinde “damar” dediğimiz anlar olur: gizli damarlar çatlar, karanlık odalarda dolaşan bağlantılar sokaklara taşar. Türkiye’nin son günlerinde gündeme düşen; belediyecilik, veri, yabancı irtibat, masonluk ve kara para iddialarının bir arada görünmesi işte böyle bir kırılmayı işaret ediyor. Bu vak’alar tek tek değerlendirildiğinde suçlama-soruşturma halleridir; birlikte okunduğunda ise uzun süre örtülü kalan ağların —bir kısmı meşru, bir kısmı şüpheli— nasıl örüldüğünü ve hangi zayıf noktadan çöktüğünü anlatır.
Neye dair iddialar var? (Kısa tesbit)
• Casusluk ve yabancı irtibat iddiaları: İddialara göre soruşturmayı genişleten savcılık, bazı kişilerin yabancı istihbaratlarla irtibat, kriptolu yazışma ve seçim süreçlerine ilişkin gizli veri paylaşımı bağlantılarını araştırıyor; dosyada bazı gazeteci ve danışman isimleri de geçiyor. Bu soruşturmanın genişletilmesi ve tutuklamalar kamuoyuna yansımıştır.
• İBB veri tabanı ve ‘kopyalama’ iddiası: İBB’ye yönelik soruşturmada, belediyenin veri kayıtlarına ve uygulamalarına ilişkin hukuka aykırı veri elde edilmesi iddiası; veri merkezine ilişkin inceleme talepleri, siber ekiplerin sürece dahil edilmesi gibi adımlar gündeme geldi.
• Masonluk-finans bağlantısı ve “Can Holding” soruşturması: Can Holding soruşturması kapsamında yapılan operasyonlarda, Türkiye’de masonik derneklerin üst düzey isimleri arasında anılan Prof. Dr. Remzi Sanver’in de gözaltına alındığı / tutuklama taleplerinin olduğu haberleri yayıldı; mali suç, örgüt ve kara para iddiaları öne sürüldü.
• Medya-siyaset-finans üçgeni: Medyaya yansıyan çözümlemeler, bazı medya aktörlerinin soruşturma dosyasında yer aldığı; basın-siyaset ilişkilerinin seçim süreçleri üzerindeki etkisini araştıran beyanlar bulunduğunu söylüyor.
Bu noktada önemli not: yukarıdaki beşeri-hukuki iddiaların bir kısmı hâlihazırda soruşturma safhasındadır; kesin mahkûmiyet/itiraf/nihai hüküm aşaması kamuya açık kaynaklarda tam netleşmemiştir. Bu yüzden değerlendirmeler, mevcut haberlere dayanmış şüphe-analiz niteliğindedir.
Tarihî ve sosyal çerçeve — Niçin bu kadar görünür?
Türkiye’nin yakın tarihinden öğrenmemiz gereken iki husus var: birincisi, güç odakları (askerî, bürokratik, ekonomik, sivil-toplumsal) arasında oluşan sızıntılar ve rekabetler toplumda patlamaya yol açabiliyor; ikincisi, dijitalleşme “güç”ün yeni şeklidir — veri artık maldan daha kıymetli. Belediyecilik gibi yerel güç merkezleri, veri yönetimi ve ihale ağlarıyla siyasal gücü pekiştirebilir; bu sebeple veri sızıntısı, sadece teknik bir mesele değil, siyasî iktidarın sınanmasıdır.
Siyasal analiz — Derin devlet, yabancı istihbarat veya iç çatışma mı?
• Derin devlet/yerli paralel yapı tartışması kolay bir açıklama sunar: uzun vadeli çıkar ağları gizli kalmış ilişkilerle işler. Ancak bugünkü iddialar daha çok “sivil-ekonomik” alanlarda yoğunlaşıyor; askeri bir hasılaya işaret eden bir görüntü yok.
• Yabancı istihbarat iddiası ciddi bir iddia; Soruşturma dosyalarında “yabancı irtibat” beyanları yer almakta, fakat bu tür ithamların isbatı yüksek hukuki standartlar gerektirir.
• İç çekişme ve güç temizliği görünümü makul bir alternatif okumadır: rakip grup ve çıkar çevrelerinin birbirini zayıflatma hamleleri, devlet denetiminin ve yargının süreçlere müdahalesiyle su yüzüne çıkıyor olabilir.
Ahlaki ve toplumsal yansımalar — Nazarı halka çevirmek
Toplumun güveni sarsıldığında iki şey önem kazanır: hesap-sorma mekanizmaları ve kamusal muhayyilede erdem. Yolsuzluk iddiaları bir yandan hukukun üstünlüğünü zorlayıp kurumlara olan inancı azaltır; öte yandan, bu iddiaların inkârdan ziyade şeffaf ve süratli soruşturmayla cevaplanması, topluma uzun vadede fayda sağlar. Burada amaç “birilerini cezalandırmak” değil; kamu muhtaçlığını tekrar tesis etmektir.
Tarihî ibret — Geçmişten dersler
Tarih, gizli ağların bir imparatorluk dönemi boyunca nasıl normalleşebildiğini ve ardından nasıl infilâk ettiğini gösterir. Uzun süre ‘görünmeyen’ mekanizmalar güç kazandıkça, çöküşünün sonuçları daha şiddetli olur. Bugünkü haberlerin bize hatırlattığı: kurumların şeffaflığı, hesap verebilirlik ve hukuki süreçlerin aciliyet hissi, hem ferdi hem de toplumsal erdemin korunmasında merkezi önemdedir.
Pratik sonuç ve öneriler
• Soruşturmaların açıklığı: İddiaların ciddi olması durumunda soruşturmanın delilleriyle birlikte, mahremiyeti koruyarak, toplumun güvenini tazeleyecek şekilde yürütülmesi gerekir.
• Veri güvenliği kanunları ve uygulama denetimi: Belediyeler gibi büyük veri sahiplerinin denetlenmesi, KVKK ve siber güvenlik standardizasyonu ile sağlanmalı. USOM ve ilgili siber birimlerin bağımsızlığı bu nedenle kritiktir.
• Sivil toplum-medya ilişkilerinin hesap verebilirliği: Medya aktörlerinin ilişkileri ve finansal bağlantıları, gazetecilik ahlakı çerçevesinde daha sıkı izlenmeli; ama medya özgürlüğü de korunmalıdır.
• Elit ağların finansal denetimi: Mali suç iddiaları karşısında kara para aklama ve örgüt suçlarına dair etkin mali takip ve uluslararası iş birliği şarttır. Can Holding soruşturması bu açıdan bir örnek teşkil ediyor.
Son söz — Fazilet ve kurumsal mühür
“Güç” muhtevası ne olursa olsun, nihayetinde toplumsal sözleşmeye karşı sorumludur. Bugünkü sarsıntı, kurumların yeniden teyakkuz hâline geçmesi için bir fırsattır: şeffaflık, hesap verebilirlik ve cihan-şümul fayda gözeten kamu zihniyeti inşa edilmezse, benzer çatlaklar yeniden açılmaya adaydır.
Özet (kısa)
• Son dönemde İBB soruşturması kapsamında casusluk, veri kopyalama ve yolsuzluk iddiaları; ayrı bir soruşturmada ise Can Holding kapsamlı operasyonla birlikte masonik yapıların üst düzey isimlerine yönelik gözaltı/tutuklama haberleri medyada yer aldı.
• Bu gelişmeler, askerî bir darbe tarzı 15 Temmuz benzeri bir olayın tekrarı anlamına gelmez; fakat ülke içindeki uzun süreli çıkar-bağlantılarının, veri ve mali hatların çatlamaya başladığını gösterir. Bu bir uzantısı olarak.
• Yapılması gereken: hukukun bağımsız, soruşturmanın şeffaf; sivil ve kurumsal denetimin güçlü tutulması; veri ve mali denetim mekanizmalarının etkinleştirilmesidir.
Hazırlayan: Mehmet Özçelik – www.tesbitler.com
25/10/2025
![]()