Kur’an Metninin Derûnî Yapısının Keşfinde Yeni Bir Ufuk: Büyük Veri Analizi ile Kavram Ağlarının Haritalanması
Kur’an Metninin Derûnî Yapısının Keşfinde Yeni Bir Ufuk: Büyük Veri Analizi ile Kavram Ağlarının Haritalanması
Özet
Kur’an-ı Kerim, nazil olduğu günden bu yana sayısız tefsire, şerhe ve tetkike konu olmuş, her asrın idrakine hitap eden mana katmanlarını müfessirlere açmış bir hidayet rehberidir. Geleneksel tefsir usûlleri, metnin lügavî, tarihî ve fıkhî yönlerini derinlemesine incelerken, beşerî hafızanın ve nazarın sınırları dahilinde kalmıştır. Günümüzde teknolojinin sunduğu sayısal imkânlar, bilhassa Büyük Veri (Big Data) analizi ve metin teknikleri, Kur’an metninin bütününe şamil, daha önce mümkün olmayan geniş ölçekli analizler yapma fırsatı sunmaktadır. Bu makale, Büyük Veri analizi kullanılarak Kur’an’daki temel kavramların birbiriyle olan münasebetlerinin bir ağ haritası şeklinde nasıl çıkarılabileceğini, bu yaklaşımın geleneksel ilimlere nasıl yeni bir bakış açısı kazandırabileceğini ve bu sahanın potansiyel faydaları ile muhtemel zorluklarını ele almaktadır. Hususen “iman”, “sabır” ve “adalet” gibi merkezî kavramların metin içindeki diğer kelimelerle kurduğu bağlantı ağları incelenerek, Kur’an’ın derûnî mana örgüsüne dair ölçülebilir ve görsel isbatlar sunma imkânı ele alınacaktır.
1. Giriş
Allah kelâmı olan Kur’an-ı Kerim, lafzı ve manasıyla mucizevî bir yapıya sahiptir. Ayetler, sureler ve cüzler arasında zahirî ve derûnî bir tenasüp ve insicam mevcuttur. Müfessirler asırlar boyunca bu tenasübü ortaya çıkarmak için gayret göstermiş, ayetlerin siyak ve sibak (öncesi ve sonrası ile olan bağlantısı) ilişkilerini, kelimelerin etimolojik köklerini ve metin içindeki kullanım sıklıklarını dikkate alarak zengin bir tefsir külliyatı miras bırakmışlardır. Bu çalışmalar, ekseriyetle bir alimin veya bir ekolün nazarî derinliği ve tahkik gücüyle sınırlı kalmıştır.
Teknolojinin gelişmesiyle ortaya çıkan “Sayısal Beşerî Bilimler” (Digital Humanities), metinleri sayısal veriler olarak ele alıp işlemeye imkân tanımıştır. Kur’an metni gibi İlahi bir metne bu usûllerle yaklaşmak, onun manasını basite indirmek veya haşa, mekanik bir yapıya hapsetmek manasına gelmez. Bilakis, bu usûller, metnin bütününde insan nazarının tek başına ihata edemeyeceği kadar geniş ve karmaşık olan kelime ve kavram münasebetlerini objektif verilerle ortaya koyarak müfessirin yorum gücüne destek olacak yeni bir vasıta sunmaktadır.
Bu makalenin gayesi, Kur’an’ın yaklaşık 77.000 civarında kelimeden müteşekkil metnini bir “veri denizi” olarak kabul edip, bu denizde yer alan “iman”, “sabır”, “adalet” gibi anahtar kavramların hangi diğer kelime ve kavramlarla ne sıklıkta ve hangi surelerde bir arada zikredildiğini analiz ederek bir “kavram ağı haritası” çıkarmanın usûlünü ve neticelerini tasvir etmektir.
2. Metodoloji: Kavram Ağlarının Sayısal Analizi
Bu tür bir çalışma, birkaç temel teknolojik adımdan oluşur:
• Veri Hazırlığı (Metin Derlemi Oluşturma): Kur’an metninin harekelendirilmiş, güvenilir bir dijital versiyonu temel alınır. Metin; sure, ayet ve kelime bazında yapılandırılmış bir veri tabanına aktarılır. Her kelimenin kök (morfolojik) bilgisi de bu aşamada veriye eklenebilir. Bu, aynı kökten türeyen farklı kelimelerin (örneğin, ‘alim’, ‘ilim’, ‘malûm’) aynı kavramsal küme içinde değerlendirilmesine imkân tanır.
• Metin ve Doğal Dil İşleme (NLP): Belirlenen anahtar kavramların (düğüm noktaları) metnin tamamında geçtiği yerler tespit edilir. Ardından, bu kavramların geçtiği her ayette veya belirli bir kelime penceresi (örneğin, 5 kelime öncesi ve sonrası) içinde yer alan diğer bütün kelimeler ve bunların frekansları (tekrarlanma sayısı) hesaplanır. Bu işleme “birlikte kullanım analizi” (co-occurrence analysis) denir.
• Ağ Teorisi ve Görselleştirme: Elde edilen veriler, bir ağ grafiğine dönüştürülür.
• Düğümler (Nodes): Her bir kelime veya kavram bir düğüm olarak temsil edilir. Kavramın metindeki genel sıklığı veya merkezîliği, düğümün büyüklüğü ile orantılı olabilir.
• Bağlantılar (Edges): İki kavram arasındaki birlikte kullanım sıklığı, aralarındaki bağlantının kalınlığı ile temsil edilir. Sık sık birlikte kullanılan kavramlar arasında daha kalın ve güçlü bir bağlantı çizgisi bulunur.
3. Uygulama Örneği: “İman”, “Sabır” ve “Adalet” Kavram Ağları
Bu metodolojiyi varsayım olarak uyguladığımızda ortaya çıkması muhtemel haritaları tasvir edelim:
• ”İman” Kavram Ağı:
• Haritanın merkezinde büyük bir “iman” düğümü yer alacaktır.
• Bu düğüme en kalın bağlantılarla bağlı olanlar muhtemelen “amel-i salih” (güzel iş), “Allah”, “ahiret”, “takva”, “mü’min” ve “hidayet” gibi kavramlar olacaktır. Bu durum, Kur’an’ın imanı sadece kalbî bir tasdik olarak değil, salih amellerle bütünleşen ve takvayı netice veren bir hayat biçimi olarak sunduğunu sayısal olarak isbat eder.
• Daha ince bağlantılarla “gaib”, “kitap”, “resûl”, “infak” gibi kelimelere uzanan kollar görülecektir. Bu da imanın gayba, kitaplara ve peygamberlere inanma şartlarını ve infak gibi pratik tezahürlerini gösterir.
• Zıt kutupta ise “küfür”, “nifak”, “zulüm”, “fısk” gibi kavramlarla zayıf veya menfi bir ilişki içinde olduğu görülecektir.
• ”Sabır” Kavram Ağı:
• Merkezdeki “sabır” düğümünün en güçlü bağlantıları “musibet”, “imtihan”, “namaz”, “dua”, “sevap” ve “müjde” kelimeleriyle olacaktır. Bu, sabrın özellikle zorluklar ve imtihanlar karşısında tavsiye edildiğini ve namaz gibi ibadetlerle desteklenmesi gerektiğini nicel olarak ortaya koyar.
• Bakara Suresi 155. ayette geçen, “Andolsun ki sizi biraz korku ve açlıkla, bir de mallar, canlar ve ürünlerden eksilterek deneriz. Sabredenleri müjdele.” ifadesi, bu ağdaki “imtihan”, “mal”, “can” ve “müjde” bağlantılarını doğrudan isbatlayan mükemmel bir misaldir.
• ”Cennet”, “ecir” ve “felah” gibi kavramlara olan bağlantıları ise sabrın uhrevî karşılığını gözler önüne serer.
• ”Adalet” (Adl ve Kıst) Kavram Ağı:
• ”Adalet” düğümü, “hüküm”, “şahitlik”, “ölçü”, “terazi” (mizan), “emanet” ve “hak” gibi kavramlarla çok güçlü bir ilişki içinde olacaktır.
• Bu ağ, adaletin sadece mahkemelerdeki bir hükümden ibaret olmadığını; ticaret hayatındaki ölçüden, sosyal hayattaki şahitliğe ve emanete riayete kadar hayatın bütün sahalarını kuşatan bir fazilet olduğunu görselleştirir.
• ”Zulüm”, “haddi aşma” (tuğyan) ve “heva” (nefsî arzular) gibi kelimelerle olan zıt bağlantısı, adaletin zıddının ne olduğunu net bir şekilde tanımlar.
4. Potansiyel Faydalar ve Yeni Açılımlar
• Külli Bakış: Bu yaklaşım, Kur’an’ı lineer bir okumanın ötesinde, bütün sure ve ayetleriyle birbiriyle konuşan, yaşayan ve bütünleşik bir metin olarak görmeyi sağlar.
• Objektif Tespitler: Beşerî yorum ve meyil unsurlarını en aza indirerek, metnin kendi yapısından kaynaklanan kavramsal yakınlıkları ve uzaklıkları doğrudan gösterir. Bu, tefsir ve meal çalışmalarında bir nevi “sağlama” veya “isbat” vasıtası olarak kullanılabilir.
• Gizli Münasebetlerin Keşfi: İlk bakışta birbiriyle alakasız gibi görünen iki kavramın, üçüncü bir kavram üzerinden aslında ne kadar yakın bir münasebet içinde olduğu bu ağ haritaları sayesinde ortaya çıkarılabilir.
• Eğitimde Kolaylık: Kur’an’daki temel kavramları ve bunların birbirleriyle olan münasebetlerini öğretmede son derece etkili bir görsel eğitim materyali sunar.
5. Zorluklar ve Tenkit Edilebilecek Yönler
Bu yaklaşım ne kadar güçlü potansiyeller ihtiva etse de, bazı zorlukları ve sınırları da mevcuttur:
• Sayıların Manayı İhata Edememesi: Sayısal analiz, kelimelerin kullanım sıklığını ve birlikteliğini ölçebilir ancak bir kelimenin o bağlantı (kontekst) içindeki ince manasını, mecazî veya istiareli kullanımını tam olarak kavrayamaz. Belağat ve üslûp gibi unsurlar bu analizlerin dışında kalır.
• Teknik Kısıtlılıklar: Arapçanın morfolojik (sarf) ve sentaktik (nahiv) yapısının zenginliği, doğal dil işleme algoritmaları için ciddi bir zorluk teşkil etmektedir. Köklerin doğru tesbiti ve kelime anlamlarının ayırt edilmesi (polisemi) hassas bir çalışma gerektirir.
• İnsan Faktörünün Zarureti: Bu teknoloji, asla bir müfessirin veya alimin yerini alamaz. O, sadece ham veri ve görselleştirilmiş haritalar sunar. Bu haritaları mana ve hikmet süzgecinden geçirerek yorumlayacak, ayetlerin nüzul sebepleri ve tarihî arka plan gibi haricî bilgilerle birleştirecek olan yine de ilim sahibi insandır. Bu araçlar bir gaye değil, hakikate ulaşmada kullanılan birer vasıtadır.
6. Sonuç
Kur’an metnine Büyük Veri ve sayısal teknolojilerle yaklaşmak, geleneksel tefsir ilmine bir alternatif değil, onu tamamlayan ve yeni ufuklar açan mütemmim bir cüzdür. Kavram ağlarının haritalanması, Kur’an’ın kendi kendini tefsir eden mucizevî yönünü, kelimeler ve kavramlar arasındaki derûnî ahengi, insan nazarının ihata etmekte zorlanacağı bir genişlikte gözler önüne serme imkânı sunar. Bu metot, metnin lafız dokusunun arkasındaki mana örgüsünü daha objektif ve külli bir bakış açısıyla anlamak için güçlü bir başlangıç noktasıdır.
Bu teknolojiler, soğuk ve ruhsuz birer sayı yığınından ibaret görülmemelidir. Bilakis, doğru bir niyet ve usûl ile kullanıldığında, Allah’ın kelâmındaki sonsuz hikmet ve insicamı daha derinden tefekkür etmek için akla ve kalbe birlikte hitap eden yeni pencereler açabilir. Nihai hedef, teknolojinin ışığında, Kur’an’ın hidayet nurundan daha fazla istifade etmenin yollarını aramaktır.
Hazırlayan: Mehmet Özçelik – www.tesbitler.com
23/10/2025
![]()