Kur’an Kıssalarında Anlatım Yapısı ve Hikmet Boyutu: Sure Açısından Üslûp ve Tekrarın Tahlili
Kur’an Kıssalarında Anlatım Yapısı ve Hikmet Boyutu: Sure Açısından Üslûp ve Tekrarın Tahlili
Özet
Bu makale, Kur’an-ı Kerim’de yer alan peygamber kıssalarını, sadece tarihî ve ibret alınacak veçheleriyle değil, aynı zamanda sahip oldukları özel edebî ve anlatım yapıları açısından tahlil etmeyi amaçlamaktadır. Çalışma, bir kıssanın Kur’an’ın farklı surelerinde neden değişik tafsilat ve üslûplarla tekrarlandığı meselesini merkezine almaktadır. Bu tekrarların basit birer yineleme olmadığı; aksine, her bir anlatımın, içinde bulunduğu surenin genel mesajına, ana temasına ve nüzul ortamının ihtiyaçlarına hizmet eden hikmetli bir gaye taşıdığı savunulmaktadır. Hz. Musa, Hz. Yusuf ve Hz. Nuh gibi peygamberlerin kıssalarından misaller verilerek, anlatımdaki îcâz (özlülük), tafsilat (detaylandırma), diyalog yapısı ve üslûp farklılıklarının, Kur’an’ın belâgatindeki derinliği ve kıssaların çok katmanlı hikmet boyutunu nasıl ortaya koyduğu incelenecektir.
Anahtar Kelimeler: Kur’an Kıssaları, Anlatım Sanatı, Belâgat, Sure Bütünlüğü, Hikmet, Tekrar Sanatı, Siyak ve Sibak.
1. Giriş
Kur’an-ı Kerim, insanlığa hidayet rehberi olarak indirilmiş ilâhî bir kelâmdır. Bu hidayet vazifesini yerine getirirken kullandığı en tesirli vasıtalardan biri de “kıssa”lardır. Kur’an kıssaları, geçmiş peygamberlerin ve kavimlerin başından geçen hadiseleri anlatarak, okuyucusuna ve dinleyicisine hem imanî hakikatleri telkin eder hem de ahlâkî ve amelî dersler sunar. Genellikle kıssalara yaklaşım, onlardan alınacak “ibret” ve “hisse”ye odaklanmak şeklinde olmuştur. Bu, şüphesiz kıssaların en temel gayelerinden biridir. Nitekim Cenâb-ı Hak, “Andolsun ki onların kıssalarında akıl sahipleri için ibret vardır…” (Yûsuf, 12/111) buyurarak bu veçheye dikkat çeker.
Ancak Kur’an kıssalarının hikmeti, sadece muhtevasındaki ibretlik mesajla sınırlı değildir. O kıssaların “nasıl” anlatıldığı, yani anlatım yapısı, üslûbu, dil özellikleri ve Kur’an’ın geneli içindeki yerleşimi de başlı başına birer hikmet ve belâgat harikasıdır. Bilhassa aynı kıssanın farklı surelerde, bazen özet, bazen tafsilatlı, bazen de farklı bir açıdan ele alınarak tekrar edilmesi, Kur’an’ın ilâhî bir kelâm olduğunun en parlak isbatlarından biridir. Bu çalışma, kıssaların bu anlatım sanatını ve her bir anlatımın, içinde bulunduğu surenin dokusuna nasıl nakşedildiğini tahlil ederek, hikmet boyutunun derinliklerine bir pencere açmayı hedeflemektedir.
2. Kur’an Kıssalarında Tekrar Sanatı ve Hikmetleri
Kur’an’daki kıssaların tekrarı, ilk bakışta bir yineleme gibi görünse de, derinlemesine bir tahlil, her bir tekrarın özel bir gaye taşıdığını ve manayı zenginleştiren bir belâgat sanatı olduğunu ortaya koyar. Bu hikmetlerden bazıları şunlardır:
• Sure Temasına Uygunluk: Her sure, bir ana eksen etrafında şekillenen bir mesaj bütünlüğüne sahiptir. Bir kıssa, farklı surelerde tekrarlandığında, o surenin ana mesajını kuvvetlendirecek veçhesiyle ön plana çıkarılır. Anlatımdaki detaylar, odak noktası ve üslûp, surenin ruhuna uygun olarak yeniden şekillendirilir.
• Farklı Açılardan Aynı Hakikati Göstermek: Bir hakikat, farklı açılardan bakıldığında daha iyi anlaşılır. Aynı kıssanın farklı açılardan anlatılması, o kıssanın ihtiva ettiği zengin manaların her bir yönünün tefekkür edilmesine imkân tanır.
• Tedrîcî Terbiye (Aşamalı Eğitim): Kur’an, 23 senede, hadiselerin ve ihtiyaçların gerektirdiği bir nüzul süreciyle tamamlanmıştır. Bir kıssanın farklı zamanlarda ve farklı tafsilatla tekrar edilmesi, müminlerin imanî ve ahlâkî terbiyesinde aşamalı bir yol izlendiğini gösterir.
Misal: Hz. Musa Kıssasının Farklı Surelerdeki Anlatımı
Hz. Musa’nın kıssası, Kur’an’da en çok tekrar edilen kıssadır ve bu durum, tekrar sanatının hikmetini anlamak için mükemmel bir misaldir.
• Bakara Suresi’nde: Bu sure, Medine’de nazil olmuş olup, ana temalarından biri, kendilerine daha önce kitap verilen İsrailoğulları’nın ahitlerini bozmaları ve onlara verilen nimetlere karşı nankörlük etmeleridir. Bu sebeple, Hz. Musa kıssası burada, İsrailoğulları’nın Mısır’dan çıktıktan sonraki itaatsizlikleri, buzağıya tapmaları, bıldırcın ve kudret helvasına karşı nankörlükleri gibi hadiseler merkezinde, oldukça tafsilatlı bir şekilde anlatılır. Anlatım, surenin hitap ettiği topluluğun tarihî ve dinî hafızasına doğrudan seslenir.
• Tâhâ Suresi’nde: Mekke’de, Müslümanların en zorlu dönemlerinde nazil olan bu sure, bir teselli ve tebşîr (müjdeleme) üslûbuna sahiptir. Surenin başında, “Tâ-hâ. Biz sana Kur’an’ı sıkıntıya düşesin diye değil, ancak Allah’tan korkanlara bir öğüt olsun diye indirdik.” (Tâhâ, 20/1-3) buyrulur. Bu açıdan anlatılan Hz. Musa kıssası, Firavun ile olan mücadelesinden çok, Hz. Musa’nın peygamberlikle görevlendirildiği ilk andaki hissiyatına, korkusuna ve Cenâb-ı Hakk’ın ona olan doğrudan desteğine odaklanır. Allah ile olan samimi diyalogları, “korkma” telkinleri ve ailevî boyutu ön plandadır. Amaç, o zorlu günlerde Peygamber Efendimiz (s.a.v.) ve müminlerin kalbini teskin ve takviye etmektir.
• Şuarâ Suresi’nde: “Şairler” manasına gelen bu sure, peygamberleri yalanlayan kavimlerin akıbetini peş peşe anlatarak, hak ile batılın mücadelesini keskin bir üslûpla ortaya koyar. Buradaki Hz. Musa kıssası, son derece veciz, ritmik ve meydan okuyan bir yapıya sahiptir. Hz. Musa ile Firavun arasındaki diyaloglar, birer hitabet ve delil mücadelesi şeklinde sunulur. Anlatım, mucizelerin gücünü ve inkârcıların inadını vurgulayarak, surenin genel teması olan “yalanlamanın akıbeti”ni isbat eder.
3. Anlatım Yapısı ve Üslûp Hususiyetleri
Kur’an kıssaları, edebî yapıları itibarıyla da eşsizdir. Muhtevanın hikmeti, üslûbun sanatıyla birleşerek tesiri azamî seviyeye çıkarır.
• Îcâz ve Hazif (Özlülük ve Gereksiz Detayları Atma): Kur’an, kıssayı tarihî bir kronolojiyle anlatma gayesi gütmez. Bu sebeple, alınacak dersle doğrudan alakası olmayan ara basamaklar atlanır (hazfedilir). Mesela, Yûsuf Suresi’nde, Hz. Yusuf’un kuyuya atılması ile Mısır’da bir evin hizmetine alınması arasındaki uzun yıllar birkaç cümleyle geçilir. Çünkü asıl maksat, hadisenin ibretlik seyrini göstermektir.
• Canlı Diyaloglar: Kıssalarda anlatıcı sesinden ziyade, kahramanların doğrudan kendi konuşmalarına yer verilir. Bu diyaloglar, karakterlerin derûnî dünyasını, psikolojilerini ve iman veya küfürdeki derecelerini doğrudan yansıtır. Peygamberlerin tebliği, kavimlerinin itirazları ve ilâhî cevaplar, bu canlı diyaloglarla aktarılır.
• Tablo ve Sahneleme Tekniği: Kıssa, adeta bir tiyatro sahnesi gibi, en can alıcı tablolar halinde sunulur. Bir sahne biter, diğeri başlar. Hz. Nuh’un gemiyi inşa etmesi, kavminin onunla alay etmesi, tufanın başlaması ve geminin Cûdi’ye oturması… Her biri, zihinde canlı birer tablo oluşturacak şekilde tasvir edilir.
• Kıssa Sonrası Yorumlar (Ta’kîb): Birçok kıssanın sonunda veya önemli dönüm noktalarında, anlatım durur ve o hadiseden çıkarılması gereken evrensel hikmete işaret eden ilâhî bir yorum (ta’kîb) gelir. Örneğin, “Ve böylece Yusuf’a orada dilediği gibi hareket etmek üzere ülke içinde yetki verdik. Biz dilediğimiz kimseye rahmetimizi eriştiririz. Ve güzel davrananların mükâfatını zayi etmeyiz.” (Yûsuf, 12/56) ayeti, Hz. Yusuf’un Mısır’da makam sahibi olmasının ardındaki ilâhî kanunu özetler.
4. Netice
Kur’an kıssalarına sadece “ne anlattığı” açısından bakmak, onun hikmet deryasından ancak bir damla almaktır. Asıl derinlik, o kıssaların “nasıl anlatıldığı”nda gizlidir. Kıssaların anlatım yapısı, üslûbu ve Kur’an’ın genel dokusu içindeki yerleşimi, başlı başına birer tefekkür ve ilim sahasıdır.
Aynı kıssanın farklı surelerde, o surenin maksadına hizmet edecek şekilde farklı veçheleriyle anlatılması, Kur’an’ın lafız ve mana bütünlüğünün ne kadar mucizevî olduğunu gösterir. Bu durum, Kur’an’ın, her kelimesi ve her cümlesi hikmetle ölçülüp biçilmiş, insan sözü olmaktan münezzeh, ilâhî bir kelâm olduğunun en açık delillerindendir.
Bu sebeple, Kur’an’ı anlama çabasında olan bir akıl ve kalp, kıssaları okurken şu sualleri de sormalıdır: Bu kıssa neden bu surede yer alıyor? Neden burada özet, başka yerde tafsilatlı anlatılıyor? Kullanılan kelimeler ve üslûp, surenin genel mesajına nasıl bir katkı sağlıyor? İşte bu sualler, bizi kıssaların sadece tarihî kabuğundan değil, derûnî hikmet ve belâgat cevherinden istifade etmeye götürecek olan anahtarlardır.
Hazırlayan: Mehmet Özçelik – www.tesbitler.com
21/10/2025