Yüz Yıllık Geri Kalmışlığın Asıl Sebebi: Zihniyetin Dar Kalıpları

Yüz Yıllık Geri Kalmışlığın Asıl Sebebi: Zihniyetin Dar Kalıpları

Bir milletin ilerlemesinin önündeki en büyük engel, düşman orduları değil; dar, kısır ve taassup yüklü bir zihniyettir.
Bu memlekette yüz yıldır kalkınmanın, inkişafın, maddî ve manevî terakkînin önünü kesen işte bu zihniyet hüküm sürmüştür.
Heykeli sanayiye; içkiyi irfana tercih eden, milletin mukadderatıyla oynamaktan hicap duymayan bir anlayıştır bu…
Bu anlayış, ne yazık ki “çağdaşlık” perdesi altında millî servetleri, yer altı hazinelerini, üretimi ve teknolojiyi küçümsemiş;
fabrikayı, laboratuvarı ve icadı değil; vitrinleri, törenleri ve heykel kaidelerini “medeniyet” sanmıştır.
Bugün Türkiye’nin önünde duran mesele, sadece siyasî değil; bir zihniyet meselesidir.
Ve bu zihniyetin en müşahhas tezahürü, yakın günlerde ortaya çıkan Beylikova Nadir Toprak Elementleri (NTE) projesine yapılan engelleme girişimiyle bir kere daha görülmüştür.[1]

Bir Asrın Kısır Döngüsü: Engellemenin Adı “Bahane”

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar’ın belgeleriyle ortaya koyduğu üzere;
Türkiye, 694 milyon tonluk devasa Nadir Element rezervine sahip bir hazine keşfetmiştir.
Bu maden, yalnız Türkiye için değil, cihan ölçüsünde stratejik bir güç demektir.
Zira bu elementler, bugün dünyanın en ileri teknolojilerinde — özellikle savunma sanayiinde, iletişimde, enerji depolamada ve uzay teknolojilerinde — kullanılır.
Bu sebeple Çin’in ardından ikinci büyük rezervin Türkiye’de bulunması, milletin kaderini değiştirecek derecede mühim bir hadisedir.
Ne var ki, tam bu noktada tarihî bir tablo tekrar edilmiştir:
Bu topraklarda, her millî hamlenin önüne çıkan aynı kesim, yine devreye girmiştir.
CHP’li Eskişehir Büyükşehir Belediyesi, ÇED olumlu raporuna rağmen, “ekolojik denge bozulur” bahanesiyle yürütmeyi durdurma davası açmıştır.
Yani yüz yıl önce fabrikaya karşı çıkan mantık, bugün de “maden çıkmasın” diye sahnededir.

Bu Nasıl Bir İkiyüzlülük?

Bir yandan “Neden maden işletmiyorsunuz, neden üretmiyorsunuz?” diye sorup;
öte yandan madenin önünü kesmek için mahkemeye koşmak,
tarihin ibret levhalarına geçecek kadar zıt ve garip bir tavırdır.
Bu tavır, yalnız bir siyasî parti meselesi değil;
zihnî bir hastalık, bir taassup, bir kendini inkâr hâlidir.
Zira bu topraklardan çıkan her millî başarı, onların dünyasında “rahatsızlık” sebebidir.
Çünkü bu zihniyet, kendi tarihine, kendi insanına, kendi devletine itimat etmemeyi “medeniyet” sanmaktadır.

Geçmişin Aynasında Bugün

Cumhuriyetin ilk yıllarından beri, sanayi yerine seremoniyi, üretim yerine sloganı, hakikat yerine gösteriyi tercih eden bu anlayış,
nice fırsatların heba olmasına sebep olmuştur.
Hatırlayınız;
1950’lerde köy enstitüleri bahanesiyle köylünün inancını küçümseyenler,
1970’lerde ağır sanayi hamlesini “irticaî faaliyet” sayanlar,
bugün de Beylikova’da madenin önünü “çevre bahanesiyle” kapatmak istemektedir.
Oysa çevreye en büyük zarar, milletin istikbalini engelleyen fikrî kirlenmeden gelir.
Zira insanın toprağa ve tabiata merhameti, hakikati inkâr eden bir zihniyetten değil, Allah’ın emanetine sadakatten doğar.

İbret ve Netice

Zira;Zihniyet bozulursa, her şey bozulur.
Zira en büyük tahribat, manevî tahribattır.
O da kalblerde ve fikirlerde başlar.
Bugün Türkiye’nin önünde duran en büyük mesele, zihniyetin tahavvül etmesidir.
Teknoloji, sanayi, üretim elbette mühimdir;
ama asıl inkişaf, iman, ilim ve irfanın beraber yürümesiyle olur.
Beylikova’daki hadise, yalnız bir maden meselesi değildir;
Türkiye’nin kendi potansiyeline karşı açılmış içten bir savaştır.
Ve tarih şahitlik ediyor ki, bu millet ne kadar engellenirse engellensin,
Allah’ın izniyle, hakikat yolundan dönmeyecektir.
Çünkü artık devran değişmiştir.
Bu millet, heykel devrini değil; üretim, teknoloji ve hikmet devrini yaşamaktadır.
Ve bu devri durdurmaya kimsenin gücü yetmeyecektir.

Hazırlayan: Mehmet Özçelik – www.tesbitler.com
20/10/2025

[1] Bak:
https://m.haber7.com/ekonomi/haber/3572649-turkiyeyi-kuresel-nadir-element-devi-yapacak-projeye-chp-engeli-belgeler-ortaya-cikti

Loading

No ResponsesEkim 21st, 2025