SUMUD: ŞEYTANA KARŞI DİRENİŞ, İSRAİL’E İKİNCİ “ONE MINUTE”

SUMUD: ŞEYTANA KARŞI DİRENİŞ, İSRAİL’E İKİNCİ “ONE MINUTE”

Sumud İsraile ikinci bir ‘One Minute’ oldu.
Yani; siz öldürmeyi iyi bilirsiniz.
Öldurmeyiniz, emrine rağmen.
İsrail Allah’a düşman.
Allahın yarattığı hayata ve hayat sahiplerine düşman.
Tıpkı şeytanın Allah’a ve Hz. Ademe olan düşmanlığından dolayı kıyamete kadar Allah’tan müsaade isteyip, kullarını saptıracağım dediği gibi,
İsrail ve uzantıları olan aynı tohumdan gelenler de şeytanın o sözünün gereğini yapmaktadırlar.

******

İnsanlık tarihinin her döneminde hak ile bâtıl karşı karşıya gelmiştir.
Bir yanda, Allah’ın yarattığı hayatı kutsal bilen, her canı bir âlem sayanlar…
Diğer yanda ise, şeytanın soyundan gelen, ölümle beslenen, kanla yaşayan bir zihniyet…
Bugün bu hak-bâtıl mücadelesinin sahnesi Gazze’dir.
Ve bu direnişin adı: SUMUD — yani, toprağa, hakikate, imana kök salmak.

İsrail: Şeytanın Vekili, Hayata Düşman

İsrail sadece bir devlet değil, şeytanî bir karakterin cisimleşmiş hâlidir.
Nasıl ki İblis, Âdem’e secde etmedi ve dedi ki:
“Ben ondan daha üstünüm; beni ateşten, onu çamurdan yarattın.” (A’râf Sûresi, 7/12)

İsrail de aynı kibirle, kendisini seçilmiş, diğer milletleri ise değersiz sayıyor.
Ateşin soyundan gelen bu ruh, toprağın çocuğu olan insanı yakmaya, ezmeye, öldürmeye yeminli.

Ve yine şeytanın şu sözü, onların bütün tarihinin şifresidir:
“Rabbim! Beni azdırmana karşılık, andolsun ki, ben de onlara yeryüzünde kötülükleri süsleyeceğim ve onların hepsini mutlaka azdıracağım.” (Hicr Sûresi, 15/39)

İşte İsrail, bu “süslenmiş kötülüğün” modern yüzüdür.

Gazze’de yıkılan evlerin, öksüz kalan çocukların, yakılan zeytin ağaçlarının arkasında şeytanın o eski yeminini tutan bir irade vardır.

SUMUD: İmanla Direnenlerin Adı

SUMUD, sadece bir direniş değil; imanın ayakta kalma biçimidir.

Taşın, toprağın, duanın ve kana karışan sabrın adıdır.
Gazze’de bir annenin “çocuğum şehit oldu ama Allah bizimle” demesi, SUMUD’dur.
Bir çocuğun, yıkıntılar arasında “Allahu Ekber” diye haykırması, SUMUD’dur.

Onlar, Kur’an’ın şu hakikatine mazhar olmuşlardır:
“Nice az topluluk, Allah’ın izniyle çok topluluğa galip gelmiştir. Allah sabredenlerle beraberdir.” (Bakara Sûresi, 2/249)

Bu direniş, tanklara taşla değil, zulme imanla karşı duranların zaferidir.

Ve tıpkı 2009’da “One Minute!” diyerek dünyanın yüzüne “Artık yeter!” diyen o ses gibi,
bugün de SUMUD, insanlığın vicdanına haykırıyor:

“Yeter! Siz öldürmeyi iyi bilirsiniz ama biz de ölmeyi Allah için iyi biliriz.”

Hak ile Bâtılın Kıyamete Dek Savaşı

Kur’an bu gerçeği şöyle bildirir:
“Küfre sapanlar, müminlere: ‘Bizim yolumuza uyun, sizin günahlarınızı biz üstlenelim’ dediler. Hâlbuki onların günahlarından hiçbir şey üstlenici değiller. Onlar şüphesiz yalancıdırlar.” (Ankebût Sûresi, 29/12)

İşte şeytanî sistem, insanı kandırır; özgürlük, barış, demokrasi diye yalan söyler.

Ama hedefi tektir: Allah’a ve O’nun dostlarına düşmanlık.

İsrail’in zulmü, sadece Gazze’ye değil, Allah’ın nizamına karşı bir isyandır.

Furkan Sûresi’nde Rabbimiz buyurur:
“Yoksa sen onların çoğunun gerçeği dinlediklerini veya akıllarını kullandıklarını mı sanıyorsun? Onlar tıpkı hayvan sürüsü gibidir. Hatta izledikleri yol bakımından hayvanlardan daha şaşkın durumdadırlar.” (Furkan Sûresi, 25/44)

İsrail’in şuursuzluğu, bu ayetin canlı delilidir.

Onlar, hayvanlardan daha şaşkın; çünkü akıllarını hidayete değil, hıyanete kullanıyorlar.

İkinci “One Minute”:
Dünyaya Meydan Okuyan Sessiz Haykırış

2009’da bir lider “One Minute” dediğinde dünya şaşırmıştı.
Bugün ise, Filistinliler her gün kanlarıyla “One Minute” diyor.
Her yıkılan ev, her direnen çocuk, her örtüsünü kefen yapan kadın,
İsrail’e karşı sessiz ama ebedî bir haykırış gönderiyor:
“Sen öldürmeyi iyi bilirsin, biz de Allah için yaşamayı ve ölümü güzel bilmekteyiz.”
Çünkü onlar Kur’an’ın şu müjdesine inanıyor:
“Allah yolunda öldürülenlere ‘ölüler’ demeyin. Hayır, onlar diridirler; fakat siz bilemezsiniz.” (Bakara Sûresi, 2/154)
İşte SUMUD, bu ayetin modern çağdaki tefsiridir.
İsrail öldürdükçe, iman diriliyor.
Gazze yıkıldıkça, kalpler onarılıyor.

Son Söz: Şeytanın Çocukları ve İbrahim’in Torunları

Nemrud’un ateşine su taşıyan karıncadan bugüne, hak hep azdı ama hakkın safında olmak hep ebedî kazançtı.
İsrail, Firavun’un, Nemrud’un, Ebu Cehil’in soyudur;
ama Filistin, Gazze ve Muhammedi ümmet, İbrahim’in, Musa’nın, İsa’nın ve Muhammed’in (sav) mirasıdır.
O yüzden bu mücadele coğrafî değil, imanîdir.
Ve Kur’an’ın hükmü kesindir:
“Allah nurunu tamamlayacaktır, kâfirler istemese de.” (Saf Sûresi, 61/8)

SUMUD, işte bu nurun karanlıkta yanışıdır.
Ve bir gün gelecek, o nur karanlığı tamamen yutacak.

Özet:

Bu makale, İsrail’in zulmünü şeytanın tarihî yeminine bağlayarak, Gazze’deki SUMUD direnişini imanî bir duruş olarak ele alır.
İsrail’in Allah’a ve hayata düşman oluşu, Kur’an’daki Firavun, Nemrud ve İblis örnekleriyle açıklanır.
SUMUD’un, sabrın ve teslimiyetin modern bir “One Minute” olduğu vurgulanır.

Sonuçta hak ile bâtılın mücadelesinin kıyamete kadar süreceği, fakat Allah nurunu tamamlayacağı mesajıyla son bulur.

Hazırlayan: Mehmet Özçelik – www.tesbitler.com
05/10/2025

Loading

No ResponsesEkim 6th, 2025