Sebepler Dünyasında İlâhî Hikmet ve Günümüz İslam Dünyası

Sebepler Dünyasında İlâhî Hikmet ve Günümüz İslam Dünyası

Geçmiş kavimlerin kıssaları yalnızca birer tarih sahnesi değildir. Kur’ân, bu kıssaları “ibret” için anlatır:
“Andolsun, onların kıssalarında akıl sahipleri için ibretler vardır. Bu Kur’ân uydurulabilecek bir söz değildir. Aksine, kendinden öncekileri tasdik edici, her şeyi açıklayıcı ve iman eden topluluk için bir rehber ve rahmettir.” (Yûsuf, 12/111)
Bugün İslam dünyasının yaşadığı parçalanmışlık, zulüm, işgal ve perişanlık; tıpkı önceki kavimlerin zulüm, hile, nankörlük ve inkâr sebebiyle uğradıkları azapları hatırlatıyor.

Günümüzün Firavunları ve Ebreheleri

• Gazze’de mazlumların üzerine yağan bombalar, tarihte Lût kavminin taş yağmurunu hatırlatmaktadır.
• Doğu Türkistan’da inançlarından ötürü zindanlara atılan Müslümanlar, Mûsâ’nın kavminin Firavun’un zulmü altındaki hâlini yansıtmaktadır.

• Kudüs ve Mescid-i Aksâ’ya uzanan eller, Ebrehe’nin Beytullah’a saldıran ordusunu hatırlatmaktadır.
Allah’ın sünneti değişmez: Zulümle ayakta duran hiçbir güç, ebedî varlık bulamamıştır. Firavun’un denizde boğuluşu, Nemrud’un sinekle helâk edilişi, Ebrehe’nin ordusunun kuşlarla yok edilmesi bunun apaçık delilidir.

Sebepler ve Müslümanların Vazifesi

Ancak Allah’ın yardımının tecellisi için şartlar vardır. Müslümanların gafletten silkelenmesi, birlik olması, gayret göstermesi ve adaletle ayağa kalkması gerekir. Kur’ân bu hakikati şöyle bildirir:
“Allah, siz kendi içinizdekini değiştirmedikçe, bulunduğunuz hâli değiştirmez.” (Ra’d, 13/11)
Demek ki zulmün ortadan kalkması için yalnızca dua yetmez. Dua, gayret ve sebebe sarılma ile birleşmelidir.
• İlmiyle, ahlakıyla, siyasetiyle, medeniyetiyle bir diriliş…
• Kendi kaynaklarına dönerek, hikmetle ve adaletle yeniden ayağa kalkma…
• Parçalanmışlığı aşarak ümmet bilinciyle birlik olma…
İşte o vakit Allah’ın yardımı gecikmez. Çünkü Kur’ân buyurur:
“Eğer siz Allah’a (dinine) yardım ederseniz, O da size yardım eder ve ayaklarınızı sağlam bastırır.” (Muhammed, 47/7)

Düşündürücü Bir Gerçek

Bugün Müslümanların en büyük zaafı, sebeplere sarılmada tembellik ve gayret eksikliğidir. İlâhî yardım, sadece dilde değil; ilimde, ahlakta, siyasette, ekonomide ve toplum düzeninde ciddi bir dirilişi şart koşar. Çünkü Allah, sebepler dünyasında hikmeti gereği gayreti olmayanın yardımına koşmaz.

Sonuç ve İbret

• Geçmiş kavimlerin helâki, bugün yaşayanlara bir uyarıdır.
• Zalimlerin güçleri ne kadar büyük görünürse görünsün, Allah’ın adaleti mutlaka tecelli eder.
• Müslümanlar dua ile birlikte gayret, sabır ve birlik içinde olursa, Allah’ın yardımı gecikmeyecektir.
• İlâhî sünnet birdir: “Allah’ın sünnetinde asla bir değişiklik bulamazsın.” (Fâtır, 35/43)

Özet (Günümüz Boyutu ile)

• Tarihte kavimlerin helâkine sebep olan zulüm, hile, ahlaksızlık ve nankörlük, bugün de zalimlerin sonunu hazırlayacaktır.
• Gazze, Doğu Türkistan ve İslam coğrafyasındaki mazlumiyet, tarihteki ibretlerle birebir örtüşmektedir.
• Müslümanlar yalnızca dua değil, ilim, ahlak, siyaset, birlik ve gayretle sebeplere sarılmalıdır.
• İlâhî yardım, ancak gayretle birleşen dua ve vicdanî uyanışla tecelli edecektir.

Hazırlayan: Mehmet Özçelik – www.tesbitler.com

 

 

Loading

No ResponsesEkim 4th, 2025