Yüz Yılın Tekrarı: Gazze’ye Vali Atama Planı

Yüz Yılın Tekrarı: Gazze’ye Vali Atama Planı

“Hamas’tan Trump’ın Gazze planına sert tepki:
Blair, şeytanın kardeşidir. İsrail basınına göre Trump’ın planında, Gazze’yi geçici olarak eski İngiltere Başbakanı Tony Blair’in yönetmesi öngörülüyor.
Hamas, bu iddiaya ateş püskürdü. “Blair, Irak’taki suçları nedeniyle yargılanmalı” diyen Hamas, kimsenin dışarıdan Filistin’e müdahale hakkı olmadığını vurguladı.”

*Ne garip tecellidir ki zaten İngiltere 1948’de İsraile Filistini altin tabakta sundu ve büyümesine de yardımcı oldu.
Her halde şimdi de hepsini İsraile katmak için eski İngiliz Başbakanı Tony Blair’i Filistin ve Gazze’ye vali atamaya çalışıyorlar.
Tıpkı yüz sene önce bize ve İslam dünyasına vali atayıp, yüz yıl boyunce istedikleri gibi ve kavgalı, birbiriyle uğraşıp enerjisini tüketen bir toplum oluşturup, Osmanlı bakiyesini bitirdiler.

****

Tarih, ibret alınmadığında tekerrür eder. 1917’de Balfour Deklarasyonu ile Filistin topraklarını Siyonizme peşkeş çeken İngiltere, 1948’de İsrail’in kuruluşunu altın tepsiyle dünyaya takdim etti. Bugün ise aynı zihniyet, Tony Blair üzerinden yeniden sahneye çıkıyor. Dün Osmanlı topraklarını parçalayıp manda yönetimleriyle İslam coğrafyasını vesayet altına sokanlar, bugün Gazze’ye “vali” atama cüretinde bulunuyorlar.
Ne acı bir tecellidir ki, tarihin kanlı sayfalarında Irak işgalinde bir buçuk milyon Müslümanın ölümünde imzası bulunan Blair, şimdi “barış elçisi” kılıfıyla Gazze’ye tayin edilmek isteniyor. Oysa adaletin terazisinde Blair’in yeri, yargılanacaklar arasında olmalıydı. Ama dünya siyasetinin garip çarkında zalimler ödüllendirilirken mazlumlar cezalandırılıyor.
Bu tablo bize yüz yıl önceki manzarayı hatırlatıyor:
İngiliz mandası altındaki Arap coğrafyası, birbirine düşürülen kabileler, kışkırtılan ihtilaflar, yapay sınırlar ve sonu gelmeyen kan davaları…
Sonuçta Osmanlı bakiyesi paramparça oldu, ümmet enerjisini iç kavgada tüketti. Şimdi aynı oyun, Gazze üzerinden sahneye konuluyor.
Ama bir fark var: O gün ümmetin sesi kısılmıştı, bugün ise mazlumun çığlığı dünya meydanlarında yankılanıyor. Berlin’de yüz binlerce insan Gazze için yürüyorsa, Londra’da meydanlar Filistin bayraklarıyla doluyorsa, bu oyunların fark edildiğini gösteriyor.
Kur’ân, zalimlerin tuzaklarını şöyle bildirir:
“(Yahudiler) tuzak kurdular; Allah da onların tuzaklarını bozdu. Allah, tuzak kuranların hayırlısıdır.” (Âl-i İmrân, 54)
Demek ki İngiltere’nin ve onun desteklediği planların neticesi, nihayetinde hüsrandır. Çünkü bu coğrafya, Allah’ın vaadine mazhar olmuştur. Zalimlerin oyunları, mazlumların duası karşısında daima eriyecektir.

İbret şudur: Yüz yıl önce ümmetin dağınıklığına oynayanlar, bugün de aynı oyunu deniyorlar. Ama her defasında unuttukları hakikat şudur: Mazlumun ahı, zalimin saltanatını yerle bir eder. Blair gibilerin tayin ettiği valiler değil, Filistin’in bağrından çıkan imanlı evlatlar, bu toprakların hakiki sahipleridir.
Tarih göstermiştir ki, işgalcilerin tayin ettiği yöneticiler, halkın iradesi karşısında asla payidar olamamıştır. Osmanlı’yı parçalayan mandacılar şimdi aynı akıbete doğru gidiyorlar. Çünkü zulüm ebedî değildir, adalet ise eninde sonunda tecelli edecektir.

Hazırlayan: Mehmet Özçelik – www.tesbitler.com

Loading

No ResponsesEkim 1st, 2025