Ş E Y T A N İ M P A R A T O R L U Ğ U

Emine Bayramoğlu

Ş E Y T A N İ M P A R A T O R L U Ğ U

bu günü daha iyi yorumlayabilmek için, yarını daha net görebilmek için, otobüste dolmuşta metroda herkesin okuması gereken bir yazı… Türkiye’nin gerçek siyasi tarihi.

okupaylaşkaydet

ŞEYTAN İMPARATORLUĞU

Yazen Hoca

AŞAĞIDA YAZILI METİN BİNLERCE SAYFA GİZLİ, ENGELLENEN VE SAKLANAN BİLGİ BELGE FOTOĞRAFIN YANSIMASI DOĞRULTUSUNDA YAZILMIŞTIR. DÜNÜ BİLMEDEN BUGÜNÜ ANLAMAMIZ MÜMKÜN DEĞİLDİR.

1099 yılında Yüz bin kişilik haçlı odusu orta Anadoluya gelince beslenme sorunu çeker kıtlıkla karşılaşırlar. İç Anadolunun güney bölgesinin tarihteki adı GALATA dır. Galata o yıllar dünya Yahudi nüfusunun en yoğun olduğu bölgedir. O an için İbrani Yahudilerinin ana vatanıdır. Babilon ve Mısırdan göç eden Yahudiler bu bölgeye yerleştiler. Burada yaşayan Yahudilerin içinde salt Musa ve Tevrata inananlar olsa da eski firavun dini ve kutsal kitabı yahova ve kabalayı terk etmeyen Yahudiler de vardır. Bu kabalist Yahudiler kendi aralarında bir tim kurarak açlıkla boğuşan yüz bin kişilik haçlı ordusunu gıda ihtiyacını karşılamaya çalışırlar. Kabalaya göre Yahudi kanı ve imanı taşıyanların kendilerinden olmayanları katletmeleri kutsal haktır. Bu inançla kurdukları bu tim, bölgeye gelen göçebe Yörük Türklere baskın yaparak mal ve çocuklarını gasb ederler. Sadece koyunlarını değil çocuklarını da kızartarak haçlılara yedirirler. Bundan büyük para kazanırlar. Bu tim tapınak şövalyelerinin nüvesini oluşturur. Güney orta Anadolu’da oluşan bu tim Kudüse geldiğinde Kudüs önemli oranda Müslümandır. Kabalanın vaaz ve öğretileri doğrultusunda tecrübe kazanan kabalist tim Kudüs’te soykırım yapar. Süleyman tapınağına topladıkları Müslümanları katlederler. Avrupa’ya gönderdikleri mektupta. Süleyman tapınağının diz boyu Müslüman kanı ile dolduğunu yazarlar. Böylece Süleyman tapınağına atfen tapınak şövalyeleri adını alırlar.

Galata’da önemli Yahudi şehirleri LARANDA (KARAMAN), LYSTRA, DERBE, SİLLE, (KONYA) ANTİOCE PİSİDİA (YALVAÇ) DAVGANA, İBRADA, bu antik ve güncel şehirlerin olduğu yerler GALATA’dır. Dünya ve Türkiye’nin sahipleri galatalı veya hazar kökenli eşkenazdır. İtalya’da üretilen ALFA ROMEO adlı otomobilin logosundaki çocuğu yutan yılan tapınakçıların doğuş efsanesini yani Galatada Müslüman Türk çocuklarının katledilerek haçlılara yedirilmesi ile başlayan hikâyeyi sembolize eder.

Biz Anadolu Müslüman kullara ve kölelerine ders kitaplarında tapınak şövalyeleri, Venedik Ceneviz şövalyeleri diye dayatılır. Böylece Galata’da başlayan Süleyman tapınağında son bulan serüvenle tapınak şövalyeleri tarikatı ve grubu oluşur. Tapınak şövalyeleri AKKA kalesini ele geçirirler.

Bu kalede diğer bir ifade ile otelde konaklayan Avrupalı hristiyan hacılardan büyük paralar kazanırlar. Hasan Sabbahın tarikatı haşhaşilerden (bugün ismaililerden) bankacılık ve uyuşturucuyu öğrenirler. Bu süreçte kendilerini tanrı kabul eden hahamlar kabalanın yorumunu yaparak tapınakçıların doktriner temellerini attılar.

Akka kalesinde kazandıkları paralarla aldıkları ve yaptıkları gemilerle Akdeniz’de ticarete başladılar. Kendilerine kendi aralarında tapınak şövalyeleri adını verdiler. Önce Avrupa sermayesine ve krallarına egemen oldular. Kralları para ve faizle satın aldılar kendilerine bağladılar. Osmanlı devletinin yıkılışında, 1909’dan sonra kukla halinde dönüşmelerinde de aynı yolu izlediler. Birinci ve ikinci dünya soykırım operasyonlarından sonrada tüm dünyaya hükmetmeye başladılar.

Tapınakçıların Avrupa’da ve dünyaya yayılan güçlerinin insan kaynakları Ukrayna ve çevresindeki Hazar Türk kökenli aşkanaz Yahudileri ve orta Anadolu’da ki Galatalı İbrani Yahudileridir. Akdenizin ve okyanus ötesi tüm liman şehirlerine Yahudi tapınakçılar kümelendiler. Türkiyenin zengin ailelerini irdelerseniz hepsi de Girit Kastal, Rodos, Selanik, Kavala, Preveze, İstanbul Karaköy, Amasra, Odesa, Midilli, Kırım limanları tapınakçı kökenlidirler.

Atatürkün üvey babası Ali Rıza Galatalı SİLLE kökenlidir. Kırmızılardandır. Kırmızı ailesinin yarısı Sivasta yarısı Suriye’de yaşamaktadır. Şu an Muhsin Yazıcıoğlu’nun ölümündeki telefon ağı Sivas’ta kitlenir. Büyük Birlik partisinin Sivas il başkanının soyadı kutsal Yahudi ismidir. Tabiî ki bu soyadı taşıyan herkesin Yahudi olduğu anlamına da gelmez.

Kabala kutsal kitabının o günkü ilah Yahudilerin yorumları ile tapınakçı laik dininin yeni doktiriner ilkeleri ihdas edildi. Beş bin yıl önce yaşayan Süleyman peygamberin mühründeki laiklik dini yeni bir yüz ve içerik kazandı.

Tapınakçılarla beraber doktriner ilke ve değerler uyuşturucu, eşcinsellik, ensest ilişkiler, şeytan BEFOMET, paranın gizli gücü ve faiz tapınakçı yorum ve oluşumun gelişmiş dinamikleri olarak ortay çıktı.

1307 de Fransa kral HENRY tapınakçıların tüm komplo ve entrikalarından dolayı yasaklanması ve yargılanmasını sağladı. Tapınakçıların efsane lideri MOLEY idama mahkum edildi. Paris’te görkemli bir ateşte yakıldı. Tapınakçılar hazineleri ile birlikte İsviçre’ye kaçtılar ve saklandılar. Zaman içerisinde kurmayları İSKOÇYA ya yerleşti. Burayı üs olarak kullandılar. Mason localarının İSKOÇ RİTİ burada gelişti. Cumhuriyeti kuran Yahudi masonlar İskoçya Ritini kendilerine ritüel modeli olarak kabul ettiler. Gün geldi İskoçya ya üslenen tapınakçılar İngiltere üzerinden Fransa’ya sarktılar. 1789 da Fransız ihtilalını yaparak beş yüz yıl sonra düştükleri yerden kalktılar. İngiltere ve Fransa’nın tapınakçı Yahudi masonların eline geçmesi eş zamanlıdır. Fransız ihtilalının ardından Fransızlara soykırım uyguladılar. On milyon Fransızı öldürdüler. Tapınakçı kabalist doktrini ve yaşamı Fransa’ya dikte edip yerleştirdiler. Fransa soykırımını tolere etmek ve egemenliklerini daim hale getirmek için Napolyon adlı bir Yahudi masonu kahramanlaştırarak Fransa’da tapınakçı Yahudi egemenliğini milliyetçilik üzerinden sağladılar.

Aynı senaryo ve sendrom Osmanlıda Türklere uygulandı. Birinci dünya soykırım operasyonu ile itibar kaybeden ittihatçı kabalacı mason Yahudiler kurtuluş savaşı senaryo ve sendromu ile Türkleri boyunduruk altına almayı ve köleleştirmeyi becerdiler. Napolyon örneğinin aynısını Türklere de uyguladılar. Türk milliyetçiliği ve kurtuluşu yalanı ile Müslümanlara egemen oldular. Savaş ve barışla yakından ve uzaktan alakası olmayan haham ŞİMON ZWY den beş yıl kabala eğitimi alan, tapınakçı laik dini tamamen içine sindirmiş alkolik, ensest ilişkileri olan bir masonu, balon gibi şişirerek yerli Napolyon olarak dayattılar (5816 nolu yasa ile korunuyor). Kabala ayet ve yorumunu değiştirilemez ilahi kelam olarak anayasaya koydular. Türkiye’nin her iline yerleşmiş olan tüm Yahudi veya soykırımcı kabalacı göçmenleri ülkenin sahibi efendisi kendi aralarında ilahı olarak yücelttiler. Kendilerine Türk miliyetçisi, Atatürk milliyetçisi, laik Kemalist veya (gizli) tarikatçı ve cemaatçı üstadlar olarak ünvanlar verdiler. ikibinli yıllarda Adananın en ateşli İslamcısının (H.B.) mossadla bağlantısını ve sadakatini tesbit ettik. Günümüzde izmirin zengin ve sahip Yahudi ailelerinin %78 i GALATA kökenli İbrani yahudisidir. Ankara ve Adana sahip ve zengin nüfusun yaklaşık %80 eşkenaz hazar kökenli Yahudi, %20 oranında galata kökenli İbrani yahudisidir.

GALATA kökenli tapınakçılara Levanten hazar kökenlilere AŞKANAZ denir. (aşk+nazi) aşk Türkçe nazi almanca kelimedir. Nazi seven demektir. Nazi almanca serseri demektir.

710 yılında ispanyaya geçen Müslümanlar, Endülüs medeniyetini kurdular. Altı yüzyıl Endülüse çöreklenen Yahudiler burada islamın hoşgörü ve toleransından yararlanarak oldukça rahat yaşadılar, zengin oldular. Burada Müslüman toplumda kimliklerini saklayarak köstebek birliktelikle debdebe yaşadılar. İspanya’daki özgür ve zenginliklerini örnek alarak tüm dünyaya yayıldılar. İspanya’da öğrendiklerini gittikleri yerlere de öğreterek milletlere hükmetme ve zengin olmaya başladılar. 1492’de İspanya’da son Müslüman devleti BENİ AHMER devletinin yıkılmasından sonra bu göç zirve yaptı. İspanya’dan dünyaya yayılan Yahudilerin efsane liderinin adı HALAÇ dır bu nedenle Halaç adına dikkat etmekte yarar vardır. Onomastik (isim bilim) Müslümanları en büyük silah ve keşif araçlarından biri olmalıdır. Şeytani kabalist Yahudiler tüm tarihi saptırdıkları gibi ispanyadan dünyaya yayılmalarını da istismar edip ispanyadan baskı gördükleri bu nedenle göç ettikleri gibi bir yalanla masumiyet karinesi kazanmayı başardılar.

Yahudilerin tüm dünyaya yayılması ve egemen olması Endülüs Safaratlarının ve tapınakçıların göçünün katkısı olmuştur.

Üçüncü bir yayılma operasyonu; birinci ve ikinci dünya soykırım operasyonları ile dünyanın demografisini değiştirdiler. 1941 de soy-kırımdan muaf tutulan kabalist Yahudiler Almanya ve Ukrayna’dan Birobidcan’a sürülerek burada BİROBİDCAN Yahudi devleti kuruldu. 1948 de İsrail devleti kuruldu. Bölgelerine hâkim oldular. Birobidcan devleti uzak doğuya Çin Japonya ve Koreyi kontrol ederken İsrail İslam ülkeleri ve kutsal topraklara ulaşmada merkez konumuna ulaştı.

Birinci dünya savaşı esnasında uygulanan en etkin soykırım ve demografik değişikliği Anadoluda yaşandı. Amaç Türkleri Anadolu’da tamamen imha etmekti önemli oranda savaş aldatmacası ile katledilen Türklerin geriye kalan, çoğunluğu yaşlı kadın ve çocukları katletmek için Samsun’a bir heyet çıkarıldı. Bu heyet Samsun’a çıktıklarında samsun İngiliz ve Fransız damgalı tapınakçı Yahudi masonların işgali altında idi. Heyet korkudan İngiliz Fransız karargahının karşısında konakladı. (bak. Lord Kingross. Atatürk ve genç Türkiye Cumhuriyeti’nin doğuşu). Atatürk 27 aralıkta Ankara’ya geldiğinde Ankara’da Ermeni nüfusu infaz edilmiş Ankara önemli oranda tapınakçı Yahudi nüfusunun elinde idi. Temsil heyeti Ankara’ya girdiği yolun bir arka sokağında İngiliz işgal kuvvetlerinin karargâhı vardı. Temsil heyetinin amacı Anadolu’da sayıları çok az kalan Türk erkeklerinin toplayıp Kafkas seferine çıkmaktı. Kafkas seferine çıkarılan batı Anadolu’da ki Türk erkekleri Sarıkamış türü bir kırımla imha edildikten sonra batı Anadolu’da Çerkez lakaplı ve kamuflajlı çete ve ittihatçı komutanlar bölgedeki Türk kadın çocuk ve yaşlıları topyekûn imha edeceklerdi. Yerine Çerkez maskeli Yahudi devleti kurulacaktı. Bu plan 1907 de BERLİN SİYoNİST KONGRESİNDE karar altına alındı. Bu plan ABD, İngiltere ve Almanya gibi benzeri devletlerin A planı idi. Sivas’a gelen Amerikalı General Harbourt ve heyeti bu plan yani Türklerin Anadolu’da topyekûn katli planını Yahudi temsil heyeti ile görüştü. Doğuda Kazım Karabekir’in karşı gelmesi ile Kafkas seferi iptal edildi. İzmir’e İngiliz Fransız ve İtalyan Yahudi donanmalarınca İzmir’e çıkarılan yunanlı figüranlara yönelindi. B planı devreye sokuldu.

Türkler ve Rumlar Sakarya’da önemli oranda kırıldı. Birbirlerine düşman edildiler. Rumların egeden sürülmeleri için Türklere kullanılmak üzere kıvama sokuldu. Ermeni ve Türk katletmek mallarını gasp etmek ırza geçip öldürmek alkol ve uyuşturucu kullanmaktan başka marifeti olmayan çetelerden üç ordu oluşturuldu. Bolşevik ordusu komünist ordu ve yeşil ordu. Bu ordu büyük taarruz denilen sahtekarlıkla yunanlıları sözde kovaladılar gerçekte yunanlıların Yahudi komutanları yunanlı figüranları geri çekerek oluşan Türk Rum düşmanlığı ile Rumları sürdüler. Kuvayı milliyeci denilen kabalist katiller Rumların safına geçerek Türklere işkence kırım yaptılar evlerini yaktılar ve dağlara sürdüler. Böylece Rumlar Ermeniler ve Türklerden boşalan toprakları üzerlerine tapuladılar. Şehirleri zapt ettiler. Türklerin köle ve kul Yahudinin ilah ve efendi olduğu bir düzen kurdular adına da cumhuriyet dediler.

Kurtuluş savaşı aldatmacası ile savaşla uzaktan yakından ilgisi olmaya tüm Yahudi katillere istiklal madalyası verildi. Müslümanlar atalarına ve çocuklarına soykırım uygulayanlara kurtarıcım efendim diye tapınmaya zorlandılar. Müslümanların tüm kurum ve değerleri yasaklandı.

***

Britanya tapınakçı Yahudi imparatorluğudur. İngiltere kraliyet ailesi masonlaştırıldı ve meşruiyet kazandı. Hollanda Belçika İspanya kraliyet aileleri Yahudilerle evlilik ve masonlaştırma operasyonlarına boyun eğince iktidarları destek gördü.

****

İnançlarını yaşayacakları bilgi ve kurumlar imha edildi.

Ülkenin tapu, para, kurum, devlet ve yasalarına hükmeden Yahudi ırkı ve tebası Müslümanları açlık, soykırım, terör, işkence, askeri ve ekonomik darbelerle terbiye ettiler ve güdümlü hale getirdiler.

1930 da İstanbul’da toplanan enternasyonel mason kongresinde Anadolu’nun Yahudi kabala egemenliğine girmesi için 30 bin medrese mezununun idamı kararlaştırıldı. Menemen tezgâhı uygulamaya konularak 30 bin Müslüman din adamı idam edildi. Bu din adamları savaş denilen soykırım operasyonunda geride kalmış ve öldürülmemişlerdi.

İki yüz yıldır dünyada İngilizlerin devleti yoktur. Gerek İngiltere gerekse Britanya tapınakçı Yahudi devletidir. Soykırım temel ilkesidir. 1880’den 1890’a kadar İngiltere’de başbakanlık yapan BENJAMİN DİSRAELİ, Britanya parlamentosuna önerge vererek İNGİLTERE isminin İSRAİL olarak değiştirilmesini istedi.

Bu konumun üzerinden İngiliz ırkı iki kez soykırım geçirdi. Yani Yahudi egemenliği daha da pekişti. Bugün İngiltere diye bir İngiliz devleti yoktur. İngiltere’nin mülk ve işletme sahipleri tapınakçı soykırımcı Yahudilerdir. İngilizlerin ABD ile kavgası olamaz. Olması da aklın disiplinlerine aykırıdır çünkü İngiliz ırkının bir iradesi yoktur.

Britanya tapınakçı Yahudi imparatorluğudur. İngiltere kraliyet ailesi masonlaştırıldı ve meşruiyet kazandı. Hollanda Belçika İspanya kraliyet aileleri Yahudilerle evlilik ve masonlaştırma operasyonlarına boyun eğince iktidarları destek gördü.

Türkiye (İstanbul ittihatçı Yahudi devleti) 1909’dan 1913’e kadar İtalya ve İngiltere obediyansına bağlı yönetildi. 1913’den 1918’e kadar Almanya obediyansına ve devletine bağlı yönetildi. Almanya dünyanın en gizli ve köklü tapınakçı Yahudi devletidir. 1913’de Almanya’dan bilim adamı kılığında ajan kadrolar geldi. 1914 de bir rivayete göre 2000 bir rivayete göre 40.000 kişilik soykırımcı alman subay getirildi. Osmanlı İttihatçı Yahudi devleti ve kurbanlık kulları Müslümanların ordu yönetimi tamamen bunlara teslim edildi. Tapınakçı çete subaylar Türk ve Ermeni kanı içmek için iştahları son noktaya vardı. 1918’e gelindiğin de beş milyon Türk üç milyon Ermeninin kanını kana kana içerek 1907 de Hamburg’ta vaad edilen Anadolu cennetine kavuşmanın ateşi ile doldular. Almanya dünyanın en köklü tapınakçı Yahudi devletidir. Hitler eşkanaz yahudisidir. İllimünati üyesidir. Hitlerin iki yüz bin Yahudi askeri gerçekte SS soykırım çeteleri savaş arenasında sivilleri toplu katlederken bu soykırım çetelerinin kadın ve kızları cephe gerisinde haralarda kendilerini seçme alman erkeklerine düzdürerek alman görünümlü Yahudi ırkı oluşturdular. Bugün Almanya’da teknoloji üretenler almanlar, Almanya’ya hükmedenler alman görünümlü kabalist Yahudilerdir. Almanya’da ve doğu Avrupa’da soykırıma uğrayan altı milyon Musevi salt Tevrat ve Hz. Musa’ya inanan Hazar Türk kökenli Musevilerdir. Yahovacı kabalist laik dincilerce soykırıma tabi tutulmuştur. Bu kırımla kabalist Yahudi ırkı arileştirildi. Ancak günümüzde dünyadaki Yahudilerin %5’i Musevidir, kabala ve siyonizme düşmandırlar. Filistin parlementosunda bu Musevilerden üç adet haham vardır.

1914’de Osmanlıya gelen Alman soykırım heyetinin başındaki Yahudi Otto Liman Von Sanders koyu ve dindar bir Yahudi idi. Gelir gelmez ittihatçılar bu adamı mareşal yaptılar. General Shellendorf genel kurmay başkanı oldu. Dünya devletleri ve ordularının yönetimini ele geçiren mason kabalistler 1914’den 1918’e kadar dört yıl kana kana Müslüman ve Hristiyan kanı içtiler. Dünya kabalist Yahudi imparatorluğunu kurmak için birinci sindirme ve pekiştirme operasyonunu tamamladılar.

1918’de dünya Yahudi yönetimi Osmanlı’nın yönetimini İngilizlere teslim etti. Anadolu’da Türkiye Yahudi ve mason tarikat devletinin kuruluşunda hepsinin katkısı oldu. Sovyet İtalya Fransa ABD tüm tapınakçı Yahudi devletleri hem Yunan tarafına hem Türkiye tarafına lojistik para ve silah yardımı yaptılar.

1918’den 1926’ya kadar Osmanlının ebesi RAUF ORBAY dır. Direk İngiltere bağlı olarak tüm kırım operasyonlarını idare ettiler. Mustafa kemalin geleceğin NAPOLYONU olarak çok önceden belirlenmişti. Ve oldu. 1926’dan 1945’e kadar Türkiye İtalya ve Fransa obediyansı ve devletlerine bağlı olarak yönetildi. 1945’den 1961’e kadar ABD ye bağlı yönetildi. 1961’den 2005’e kadar direk İsrailden yönetildi.

1909 dan 2002 ye kadar ERBAKAN, ÖZAL hariç tüm başbakanları ve cumhurbaşkanları Yahudi kanı taşır ve Yahudi imanı ile sabittirler. Dönenler Müslümanların safına geçenler infaz edildiler. Bunlar ATATÜRK VE ALİ ADNAN MENDERESDİR. 1935 Atatürk mason localarını kapatınca sekiz Yahudi doktoru tarafından infaz edildi. 1956 da Müslümanların safına geçen 1958 de İsrail’in proje ve emirlerini reddeden, evliyâzâdelerin damadı, köprülüler Yahudi ailesinden gelen Altay kalecisi, dama de sion’dan terk Beria hanımın kocası Ali Adnan Menderes işkence ile idam edildi. NECMEDDİN ERBAKAN darbe ile azledildi. ÖZAL zehirlendi.

1961 de Menderesin katlinden sonra Ankara’ya gelen Newyork mason maşrıkı azamı FEROSSEL Ankara ve İstanbul’u ziyaret ederek mason biraderleri tebrik ettik, kutsadı ve Türkiye’nin yönetimini İsraile devretti. Bu devir teslim kesinlikle ABD Fransa, Almanya, Rusya, Birobidcan, İngiltere gibi tapınakçı devletlerin vesayet haklarını ortadan kaldırmadı.

Sadece 1961-2005 israil döneminde azda olsa detaya gireceğim. 1960 darbesinden sonra Sohtoriklerin damadı İzmir Yahudi mahallesi soroz’da doğup büyüyen Mustafa İsmet İnönü 13. kez başbakan oldu. Ardından satanist kabalist Yahudi Müslüman düşmanı mason şeyhülislam HAYRİ EFENDİ’nin oğlu Suat Hayri Ürgüplü kabineyi kurdu. 1965 de devreye Menderesin devamı kılıfı giydirdikleri gizli Yahudi köyünden çıkma üstad mason Sami Süleyman Demirel şovu başladı. Menderes ve sonrasında muhafazakâr ve sağcı görünen tüm partilerin omurgaları Yahudi kökenli masonlardan oluştu. Süleyman Demirel ve ikizi Henry Kissingerin öğrencisi ECEVİT dönemlerinde hazırladıkları her türlü tezgâhta Müslümanlara terör işkence taassup ve fanatizmle te’dib etme projelerini uyguladılar.

Yıl 1963 Talat Aydemir ve benzeri bazı kendisini Türk milliyetçisi hisseden subaylar 1960 kırımından sonra Ankara’da çöreklenen ABD ve MOSSAD tandanslı yönetici ve siyasiden rahatsız oldu. Tepki gösterdiler. Bu tepki İsrailin Ankara’da darbe yapmasına neden oldu.

Yıl 1963 darbe gecesi Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel Esenboğa hava alanında hazır bekliyor. Darbenin geri tepmesi sonucu kaçmaya hazır. Tüm ordu birlikleri darbe için alarmda. Darbe hükümete karşı yapılmayacak. Darbenin amacı, darbe senaryosuyla Talat Aydemir ve benzerlerini ordudan tasfiye etmek. Önceden İsraile bir heyet gönderilir. Darbe gecesi İsrailden emir beklenir. Hava muhalefeti nedeni ile İsraille telefon bağlantısı kurulamaz. Aynı nedenle, bağlantıyı sağlamak ve emir almak için heyetin Ankara’ya uçakla gelmesi için İsrailden uçak kalkışı sağlanamaz. Ve darbe o gece yapılmaz. İkinci gün darbeye gerek kalmadan darbe yapılmış gibi ordudan beş bin subay atılır. O sene harp okulları mezun vermez. Artık Türkiye’de köle ve kul Müslümanlara vurulacak darbe, sindirme, soykırım ve işkenceler düzenli bir takvime bağlanır. DEMİREL ile kısmen güldürülen Müslümanlar kısa bir süre sonra anarşiyle tanıştırılır. Anarşi sonucu 12 Mart 1972 darbesi gelir. Her darbeden sonra azılı Yahudi milliyetçisi kabalistle başbakan olur. 12 marttan sonra Nihat Erim 1980’den sonra Bülent Ulusu başbakan olur. Her ikisinin özelliği Müslüman kanı üzerinde yoğun işkence operasyonlarını başlatmalarıdır. Darbede Türk silahlı kuvvetlerinde MOSSADA biat konusunda arıza gösteren ve ordudan atılacakların listesi İsrail’den gelir.

Listeyi Telavivden Amerikaya uçan ABD dış işleri bakanı Ankara’ya gelerek ulaştırılır. Orduda tasfiyeler başlar. Genel kurmay başkanlığına koyu Yahudi milliyetçisi kabalist MEMDUH TAĞMAÇ gelir. Bu arada mit müsteşarları sürekli mason Yahudi kökenlidir. Her türlü infaz ve işkence operasyonlarına devam ederler. Devletin tüm emniyet müdürlüklerinin bodrum katlarında kurulan aletli işkencehanelerde Müslüman kanı imha ve disipline edilir. Bunda Yahudi hitlerin SS generallerini katkısı çoktur. Mit müsteşarlarını, soykırımcı kabalist HİTLERİN YAHUDİ SS generali GEHLEN eğitir. MİT tarihinde 2005’e kadar Türk kanı taşıyan bir adamın gelmesi mümkün değildir. MİT, KURMAY SUBAYLIK VE DİPLOMASİ Türkiye’nin tanrıları kabul edilen Yahudilerin kırmızı çizgisidir. İçlerinde dönen asimile olanlar sayesinde Müslümanların nefes almaları mümkün olmuştur. Tarihte bunların sembol isimleri Kazım Karabekir ve Hilmi Özkök tür.

1972’den 1980 kadar bir terör tezgahlanır. Cia’nın Türkiye masası şefi çala yahudisi RUZİ NAZAR ülkü ocaklarını kurar ve yönetir. Mitin kontrolünde DEVGENÇ kurulur. Ve kırım operasyonu başlatılır. Darbe ortamı kıvamına gelince Philadelphia (Alaşehirli) Yahudi Ahmet Kenan Evren şovu ve kırımı başlar. Darbe öncesi taban yapan sahiller ve mülkleri kapatan Yahudiler darbeden sonra yükselmesi ile kazanırlar.

ANAVATAN partisinin omurgasını yine masonlar oluşturdu. Ülkede palazlananlar yine kripto Yahudiler oldu. Türklere cemaat bazında göstermelik yemek artığı sundular. Özal’ın çevresi ve karısı koyu Yahudi idi. Partinin en büyük kulağı ve mason köprüsü İbrani yahudisi Mesut yılmaz, Özalın öldürülmesinden sonra ön plana çıkarıldı. Muhafazakâr ve Müslüman kisvesi kullanılan ÖZALIN en yakınları azılı Yahudi milliyetçileri idiler. Mehmet Ağardan Yaşar Okuyana, Bedrettin Dalan’a kadar tüm yelpaze Yahudi idi. 1993 de başbakan yapılan Selanikli eşkenaz yahudisi Penbe Tansu Çiller Türkiye’deki gizli beş milyon yahudiyi bir günde yüzde elli zengin etti kulları Müslümanları yoksullaştırdı. İsraile giden bu karı İsrail parlamentosunda “vaad edilmiş topraklara kavuşmanız için dua ediyorum” diye konuşma yaptı. Bu karı her ay ABD Ankara elçisine rapor verecek kadar alçaldı. Bu karıyla eş zamanlarda başbakan olan ve birbirine muhalif görünümü veren Yahudi Mesut yılmaz aynı rolü oynadılar. Bu dönemde Mehmet Yaşar Büyükanıt ve Doğan Güreş gibi azılı Yahudi milliyetçileri ordu komutanlıkları yaptılar.

1998 yılına gelindiğinde bazı Müslümanların elinde sermaye ve iş yerinin oluşması Müslümanlara darbe indirmek için iyi bir bahane oldu. Yeşil sermaye ve tezgahlara dayalı algı operasyonundan sonra 28 şubatta darbe yaptılar. Darbe den bir gün önce Türkiye Cumhuriyeti’nin Yahudi genel kurmay başkanı İsrailde idi. Yani 27 şubatta israilde olan genel kurmay başkanı ikinci gün Ankara’da darbe yaptı. 28 Şubat darbesi bazı Müslümanların hapsedilmesi ve işkence edilmesinden ibaret değildir. Yağmalamalar başladı. Mason mabetlerinde toplanan ülke gelirleri İSRAİL VE İSVİÇRE BANKALARINA daha hızlı akmaya başladı. Bu akımda yamuk yapanların diyet ödemede yanlış yapanlar infaz edildi. PKK terörü bu infaz soygun ve işkencenin en büyük örtüsü ve kamuflajı oldu.

Saten 1980 darbesinde sonra MİT’te Berianın çocuklarınca uygulamaya konulan PKK operasyonu yine İsrail ve mason mabetlerince hazırlanmıştı.

28 Şubat yağmalamasından sonra Mossadın Türkiye’de ki iş adamlarının gelirlerinin toplandığı havuzdan sekiz milyar doların kaybolduğu ortaya çıktı. Bu kayıp MOSSADIN GAZABINA neden oldu. Türkiye’de bir seri operasyonlara başladı. İsrail’in depo ülkesi Türkiye’de ki ülke gelirlerinin toplandığı havuzun şefi NESİM MALKİ bu kayıp sekiz milyar doların faillerinden biri olarak infaz edildi. Bilgisayarından israile hangi iş adamının mossada yani mason mabetlerine ne kadar ödeyeceğine dair kısmi bir liste çıktı. Bu liste için Nesim Malki’den faize borç alan iş adamları gibi kargaların dahi güleceği bir yalan uydurdular.

MOSSAD Türkiye’de sekiz milyar doların kaybedilmesinin intikamını kötü aldı. Mossad ajanı Yahudi CEM UZAN ve Yahudi mason Demirel’in yeğenini kullanarak Türkiye’den kırk milyar lirayı bankalarda çalıp boşaltarak intikam aldılar. Bu soygun düzenli soyguna engel olmadı. Olamazdı da. Ecevit, Yılmaz ve Bahçeli üçlü Yahudi liderlerin koalisyonunda, mossad yerli gizli Yahudileri ihmal etmedi. Sözde anayasa kitapçığı fırlatması ile enflasyon aracılığı ile Yahudiler bir günde servetlerini ikiye katlarken Müslümanlar servetlerinin yarısını kaybettiler.

İsrailin Türkiye’yi kontrol, soygun ve yönetimindeki bu acemiliği ve türbülansa neden olması, Avrupa birliği ve ABD duruma müdahil olmasına neden oldu. Avrupa birliği ve ABD’nin müdahil olduğu bir strateji çizildi. Bu stratejiye göre Türkiye’de muhafazakâr bir parti iktidara getirilecek. İki yıl Müslümanlar üzerinde pozitif çalışma yapılacak. Daha sonra infaz edilen veya darbe ile düşürülen parti liderine ve partiye mağduriyet elbisesi giydirilecek ve sindirme darbe operasyonuna devamlılık ve istikrar sağlanacaktı.

Bu stratejide kısa bir fetret devrinden sonra uygulanacak darbe ve suikast sendromu ile üst akıl dedikleri veya ebeler partinin tamamen neocanların eline geçmesini sağlayacak. Müslüman elbisesi ve maskesi takınmış parti ile Müslüman kanı ve emeği üzerinde darbeler devam edecekti. Bu nedenle AK Parti iktidara getirildi.

Bu projenin uygulaması için AB ve ABD’den gelen heyet İstanbul’da Recep Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül ile görüştü. Türkiye’de kurulacak bir muhafazakâr partiye verecekleri desteği sundular. Tayyip Erdoğan bu teklifi bir süre düşünür, istişare eder. Muhsin Yazıcıoğlu ile görüşür. Yazıcıoğlu fille yatağa giren zararlı çıkar der ve teklife sıcak bakmaz. Mantıken Yazıcıoğlu haklı ve doğrudur. Ama ERDOĞAN, GÜL ve yakın arkadaşları fille yatağa girdiler. Beklenenin tersine üç yıl sonra 2005 de fil hamile kaldı. Tayyip Erdoğan ve arkadaşları fili yalnız bırakıp yollarına devam ettiler.

Ak parti iktidarında ilk üç sene Müslümanlara şirin görünen uygulamalara izin verildi. Bir o kadar da yeni soygun yolları oluşturuldu. Bunların başında bankaların yabancılaşması, para kaçırmanın kolaylaşması ikinci önemli uygulama ise ihracat ve ithalatla ülkeyi soyma operasyonlarının sistematize edilmesi.

AK Parti İlk iki sene her iki grubun desteğini aldı. Neocanlar ve ılımlılar. Üçüncü yıl sonra darbe ve suikast sırası geldiğinde beş kez darbe teşebbüsü geri tepti. Sinagog müdavimi Rahmani Musevi HİLMİ ÖZKÖK ve Süleyman Demirel’in yeğeninin kocası MİT müsteşarı ŞENKAL ATASAGUN RECEP TAYYİP ERDOĞAN a istihbarat bilgisi aktardılar. Darbeyi ılımlılar ve Müslüman kadro beraberce engellediler. Hükümetin iki ayağından ılımlı masonlar AK Partiye omuz verirken neocan MOSSAD VE CİA ajanları AK Partinin kanını içmek için yırtındılar. Bu yırtınmanın kızgınlığı ile darbede ayak sürüp uygulamayan evlatlarını ERGENEKON davası ile cezalandırdılar.

2005’deki darbe teşebbüslerini ve çatlakları gören ERDOĞAN ılımlıların ileri gelenlerinden NAFİZ CAN PAKER in evine giderek konuyu görüştü. Neocanların ileri gelenleri ECZACIBAŞI’larla evine giderek görüştü. Bir başbakanın görüşme amaçlı vatandaşın evine gitmesi bir garabettir ama bu geçiş döneminde normaldir.

Ergenekonun faturası Müslümanlara çıktı. Atatürkün askeriyiz diye yırtınan kokanalar acaba kocalarını hapse atan Atatürkçü mossad ajanlarına gıkları çıktı mı?

2005 yılında, 1909’dan bu yana ilk defa güçlü Müslüman iradesi oluştu. Müslüman köleler ve kullar bu iradenin meyvesini önemli oranda gördü. Yollar, hastahaneler, okullar, konutlar, adliye sarayları, sosyal yardımlar yapıldı. Müslümanlar yüzyıllık bir kölelik ve kulluk döneminden sonra yer yer insan muamelesi görmeye başladılar. 2002’den önce terör soykırım, açlık, işkence, taassupla terbiye edilen ve güdümlü hale getirilen müslümanlar geçmişin izlerini azda olsa silmeyi başardılar. 2015 yılına gelindiğinde Müslümanların beyin kontrolü yönündeki çektikleri çilenin dışında önemli oranda rehabilite oldular.

Müslümanların terörden açlık ve hastalıktan ve zihinsel kölelikten ari yaşamaları yolundaki gelişme, Türkiye’nin beş milyon gizli Yahudilerini korku ve paniğe sevk etti. Bu korku ve panik çocuklarının gezi parklarına dökülmelerine neden oldu. 19 Ağustos 2014 Kemal Kılıçdaroğlu İstanbul’a 4 saatlik bir uçak yolculuğu yaptı. İstanbul’da illuminati ihtiyarlar heyetinin huzuruna çıktı. Yapılacak kongrede yeniden başkanlık sözü aldı.

7 Haziran seçimlerinden sonra sayın ERDOĞAN önce neocanların temsilcisi eşkenaz yahudisi mason Deniz Baykalı kabul etti. Daha sonra Nernekli EFENDİ RECEBİN yeğeni ılımlıların adamı Ömer Çeliği kabul etti. Dört saat görüştü. Bu görüşmelerle teamül bozulmadı ama teamül olduğu kadarda bu görüşmeler zorunlu ve doğru olanıdır. Çünkü hala Türkiye’nin parası ve işletmeleri ve dış ticaret bağlantı mekanları Yahudi mason mabetleridir. Tüsiad üyeleri mason ve yahudidirler. Müsiad üyeleri ise tahmin edemeyeceğiniz oranda Yahudilerin elindedir. Türkiye’de Suriyede ve dünyanın birçok yerinde neocanlar ile ılımlılar arasında savaş var. Müslümanların ve diğer ılımlıların içinde, dünya genelinde en güçlü lider RECEP TAYYİP ERDOĞANDIR.

Analitik e-Dergi Mayıs 2021

https://online.fliphtml5.com/adutr/xava/#p=1

https://www.facebook.com/story.php?story_fbid=373681734778551&id=100064101815013&rdid=ZtFVDJ9OcJd6WRWH

 

Loading

No ResponsesEylül 30th, 2025