Zulmün Son Perdesi: Gazze Dramı ve İnsanlığın İmtihanı

Zulmün Son Perdesi: Gazze Dramı ve İnsanlığın İmtihanı

Tarih, zulmün ve adaletin, mazlumların ve zalimlerin, direnenlerin ve teslim olanların sahnesi olmuştur. Firavun’un zulmünden Nemrut’un kibrine, Moğol’un yakıp yıkmasından Haçlı’nın vahşetine kadar nice karanlık sayfalar insanlığın hafızasına kazındı. Bugün ise, insanlık tarihinin en acı, en utanç verici bölümlerinden biri, Gazze’de yaşanmaktadır.
Yakıtı tükenen hastanelerde çocukların gözleri önünde makineler durma noktasına gelirken, en temel hakkı olan “yaşama hakkı” bile mazlumlara çok görülmektedir. Açlık, ilaçsızlık, bombardıman… Ölüm, Gazze’nin her köşesinde kol gezerken dünyanın sessizliği, zalimin cephanesinden daha ağır bir darbeye dönüşmektedir.
Bir yanda, “Benim dediğim olmazsa dünya yansın” diyen bir anlayış; diğer yanda “Allah’tan sonra umudumuz sizsiniz” diyerek mektup yazan yetim çocukların çığlığı… Bu zıtlık, insanlığın iflasını göstermektedir.

Tarih Tekerrür Ediyor

Asırlar önce Musa’nın asası Firavun’un saraylarını nasıl titretti ise, bugün de Gazze’nin dar sokaklarında direnişçilerin elinde aynı ruhun izlerini görmek mümkündür. Tanklar, uçaklar, en modern silahlar… Ama karşısında imanla yoğrulmuş bir direniş… Zulüm, her çağda güçlü görünür; fakat tarih şahitlik etmiştir ki her zalim, en çok güçlü olduğunu sandığı anda çöküşün eşiğindedir.
Netanyahu’nun “dünyanın yüzde 95’ini kaybettiği” itirafı, aslında sadece siyasî bir yalnızlık değil, tarihin hükmünün ilanıdır. Çünkü zulüm, hiçbir zaman ebedî olmamıştır.

Sessiz Dünyanın İhaneti

Birleşmiş Milletler’in 80. yılını kutladığı günlerde, kuruluş amaçlarının tam zıddı bir manzaraya şahit oluyoruz. Sözde barışı korumak için kurulan bir teşkilat, soykırımın seyircisi olmuştur. Dünya liderlerinin çoğu konuşur ama yaptırım yoktur; kimi timsah gözyaşı döker, kimi ise “müttefiklik” adı altında katliamın sponsoru olur.
İşte bu noktada tarihin ibret dolu sözü yeniden hatırlanır: “Zulm ile abad olanın, akıbeti berbat olur.”

Vicdanların Mahkemesi

Gazze’de ölen 65 bin masum, enkaz altında bekleyen binlerce cansız beden, açlıktan ölen çocuklar… Bunların her biri, insanlığın mahşer günü şahitleri olacaktır. Zira zulüm sadece işleyenlerin değil, sessiz kalanların da ortak vebalidir.
İspanya Kralı’ndan İtalyan donanmasına, Arap ülkelerinden Türkiye’ye kadar sesler yükseliyor. Ama yetmez. Çünkü zulme karşı susmak, zulmü onaylamaktır.

Son Söz

Gazze bugün sadece Filistin’in meselesi değil, insanlığın vicdan sınavıdır. Bu sınavda kim zalimin yanında durursa tarih onu lanetle anacak, kim mazlumun elinden tutarsa tarihin şerefli sayfalarında yer bulacaktır.
Unutmayalım ki, tarihin en güçlü orduları yıkılmıştır; ama yetimin duası, mazlumun gözyaşı asla karşılıksız kalmamıştır. Gazze’nin çığlığı, bugün kulaklarımızda yankılanıyor:
“Zulüm ile abad olunmaz. Zalimler için yaşasın cehennem!”

Hazırlayan: Mehmet Özçelik – www.tesbitler.com

 

 

Loading

No ResponsesEylül 26th, 2025