Gazze’den Ağıt

Gazze’den Ağıt

Gökyüzü kızıl,
yeryüzü karanlık,
bir annenin gözyaşı,
bir çocuğun son nefesiyle ıslanıyor taş duvarlar.
Küçük bedenler toprağa sarılıyor,
oyuncaklar enkaz altında susuyor.
Ve dünya,
bir ekranın arkasından
seyrediyor insanlığın çöküşünü…
Hollywood’un ışıkları altında
yıllarca susturuldu hakikat.
Ama artık o ışıklar da yetmiyor,
bir kameranın önünde yükselen sesler
Gazze’nin çığlığına karışıyor:
“Herkes özgür olana kadar kimse özgür değildir.
Filistin özgür olana kadar biz özgür değiliz.”
Bir baba, kızlarının tabutuna bakıyor,
yutkunamıyor,
haykıramıyor.
Çünkü çığlık,
zaten göğü delip geçmiş.
Bir çocuk,
elinde taş,
karşısında tank…
Ve tarih,
o küçük elin titremesinde
yeni bir destan yazıyor.
Kurtların sofrasında pay edilmek istenen
bir şehir değil yalnızca;
çocukların gülüşü,
annelerin duası,
bütün insanlığın vicdanı.
Ey dünya!
Susma artık.
Çünkü her suskunluk
bir kurşun gibi saplanıyor yetimlerin kalbine.
Ey ümmet!
Uyan artık.
Çünkü Gazze’de akan kan,
senin damarlarından süzülüyor.
Biliyoruz:
Zulüm payidar olmaz.
Bir gün,
toprak göğe haykıracak,
enkaz altındaki çocuklar
cennetin kapısını aralayacak.
Ve zalimler,
kurdukları sarayların altında
kendi kinleriyle boğulacak.
O gün geldiğinde,
Gazze yalnız olmayacak.
Çünkü Gazze,
sadece Filistin’in değil,
insanlığın kalbidir.
Ve biz de biliyoruz:
Gazze özgür olduğunda,
bütün dünya özgür olacak.

Hazırlayan: Mehmet Özçelik – www.tesbitler.com

 

Loading

No ResponsesEylül 19th, 2025