İslam Dünyasının Dağınıklığı, Zalimlerin Cesareti ve Tarihin Tekerrürü
İslam Dünyasının Dağınıklığı, Zalimlerin Cesareti ve Tarihin Tekerrürü
Tarih, mazlumların gözyaşıyla zalimlerin kanlı zulmünün satır aralarında ilerler. Firavun’un Nil kıyısında çocukları boğazlattığı dönemden, Nemrud’un ateş çukurları kurdurmasına; Moğol istilalarından, Haçlı seferlerine kadar hep aynı manzara ile karşılaşılır: Zalim birleşmiş, mazlum dağınık.
Bugün Gazze’de yaşananlar yeni değildir. Sadece aktörler ve araçlar değişmiştir. Dün Roma zulmediyordu, bugün Tel Aviv… Dün Haçlı orduları Kudüs surlarına dayanıyordu, bugün Amerikan uçak gemileri Doğu Akdeniz’de. Dün Hitler toplama kamplarında imha ediyordu, bugün Netanyahu çocuk hastanelerini hedef almaktadır.
1. Tarih Tekerrürden İbarettir
Kur’an, zalimlerin sıfatlarını şöyle tasvir eder:
“O, iş başına geçti mi, yeryüzünde fesat çıkarmaya, ekinleri tahrip etmeye ve nesilleri bozup yok etmeye çalışır. Allah bozgunculuğu sevmez.” (Bakara, 205)
Bu ayet, Netanyahu’nun “elinize aldığınız telefon, yediğiniz gıdalar, içtiğiniz ilaçlar aslında İsrail’in bir parçasıdır” sözleriyle birebir örtüşmektedir. Zira her şeyde hâkimiyet kurmaya çalışan, dünyayı tekeline almak isteyen bir zihniyet vardır.
Ama tarih şahittir ki, Firavun’un denizde boğuluşu, Nemrud’un sinekle helaki, Ebu Cehil’in Bedir’de perişan oluşu ve Hitler’in intiharı gibi, zalimlerin sonu daima hüsrandır.
2. İslam Dünyasının Dağınıklığı
Gazze’deki soykırım, sadece İsrail’in değil, aynı zamanda İslam dünyasının dağınıklığının bir göstergesidir. Çünkü;
• 2 milyar Müslüman, 57 İslam ülkesi vardır.
• Yer altı ve yer üstü zenginlikleri Müslümanların elindedir.
• Stratejik bölgeler Müslüman coğrafyadadır.
Buna rağmen, bir avuç işgalciye karşı tek yürek olunamamaktadır. İşte bu dağınıklık, zalimlerin cesaretini artırmakta, mazlumların gözyaşını çoğaltmaktadır.
Hz. Peygamber (sav) asırlar önce bu hali şöyle haber vermiştir:
“Yakında milletler sofradaki açlar gibi üzerinize saldıracaklar.”
Ashab: “O gün biz az mı olacağız ey Allah’ın Resulü?” dediler.
O buyurdu: “Hayır, o gün siz çok olacaksınız. Fakat selin üzerindeki köpük gibi dağınık olacaksınız. Allah düşmanlarınızın kalbinden sizin korkunuzu çıkaracak, sizin kalplerinize de ‘vehn’ atacaktır.”
– Vehn nedir ya Resulallah?
– “Dünyayı sevmek, ölümü kerih görmek.” (Ebu Davud, Melahim, 5)
3. İbret: Haçlı–Moğol Saldırıları ve Bugün
Tarih bize şunu gösteriyor:
• Haçlılar Kudüs’ü işgal ettiklerinde Müslümanlar parçalıydı. Ancak Selahaddin Eyyubi ümmeti toparladı, Kudüs yeniden fethedildi.
• Moğollar İslam beldelerini yakıp yıktığında Müslümanlar dağınıktı. Ancak kısa sürede Moğollar İslam’la tanıştı ve İslam’ın sancaktarı oldu.
Bugün de aynı durum yaşanmaktadır. Zalim İsrail ve arkasındaki Haçlı-Amerikan ittifakı Müslümanların dağınıklığından cesaret almaktadır. Ama aynı tarih bize şunu da öğretmektedir: Bir millet zulme uğradığında direniş ruhu yeniden doğar.
4. Çözüm: İttihad-ı İslam
Bugün gelinen nokta, İslam ülkelerinin NATO benzeri bir ittifakı artık kaçınılmaz kılmaktadır. Askerî, siyasî, ekonomik ve kültürel birlik kurulmadığı sürece her ülke tek tek hedef alınacak, parçalanacak, içeriden zayıflatılacaktır.
Bediüzzaman Said Nursî’nin dediği gibi:
“Müslümanların en büyük düşmanı cehalet, zaruret ve ihtilaftır. Bu üç düşmana karşı ittifakla, san’atla, marifetle, ittihadla cihad edeceğiz.”
5. Sonuç: Zalimlerin Akıbeti
Netanyahu ve çetesinin akıbeti, Hitler’den farklı olmayacaktır. Çünkü zulüm üzerine kurulu hiçbir saltanat baki kalmamıştır. İslam dünyası silkelenip yeniden tarih sahnesine çıktığında, zalimler için hiçbir sığınak kalmayacaktır.
Bugün mazlumların çığlığı göklere yükseliyor. O çığlık, hem tarihe hem de geleceğe şunu yazıyor:
“Birleşin ey Müslümanlar! Zira zilletin sebebi ayrılık, izzetin yolu ittihattır.”
Hazırlayan: Mehmet Özçelik – www.tesbitler.com