Terör, Darbe ve Milletin İmtihanı: Dün 1980, Bugün Türkiye

Terör, Darbe ve Milletin İmtihanı: Dün 1980, Bugün Türkiye
Türkiye’nin yakın tarihi, derslerle dolu bir laboratuvar gibidir. 1970’li yıllarda tırmandırılan terör, 1980 darbesine giden yolun taşlarını döşedi. On yıl boyunca kan gövdeyi götürürken, yüzlerce insan sokak ortasında öldürülürken, devletin güvenlik mekanizmaları âdeta “seyirci” gibi davrandı. Ne gariptir ki, 12 Eylül 1980 sabahında ordu yönetime el koyar koymaz, yıllardır süren çatışmalar bir gecede “bıçakla kesilmiş gibi” sona erdi.
Terör ve Darbe İlişkisi
Şu soruyu sormadan edemiyor insan: On yıl boyunca bitirilemeyen terör bir gecede nasıl bitti?
• Demek ki düğmeye basanlar vardı.
• Birileri önce “terör” kartını masaya sürdü, ardından “darbe” kartını devreye aldı.
• Sonuç: Terör bitti ama yerine darbe anayasası geldi.
Bu tablo bize şunu gösteriyor: Terör ve darbe, çoğu zaman aynı zihniyetin farklı araçlarıdır. Millet korku ve kaosla sindirilir, ardından “kurtarıcı” kılıfıyla vesayetçi bir düzen dayatılır.
Anayasa ve Milletin İradesi
12 Eylül Anayasası hâlâ yürürlükte. Kırpıla kırpıla değiştirildi ama ruhu aynı kaldı. Çünkü o anayasa, milletin uzlaşmasıyla değil, tankların gölgesinde yazıldı. Halkın değil, darbecilerin mantığını yansıtıyor.
Şimdi “Terörsüz Türkiye Komisyonu” kuruluyor. Ama şu soruyu kendimize sormalıyız:
• Terörün bitmesi için illa ki bir darbe mi gerekiyor?
• Millet kendi iradesiyle, kendi aklıyla, kendi ortak masasıyla meselelerini çözemeyecek mi?
Eğer toplum kendi sorunlarını konuşarak, uzlaşarak çözmezse, her zaman dışarıdan veya içeriden “oyun kurucular” devreye girer. Oyun kurucular terör düğmesine basar, sonra darbe düğmesine.
Tarihten Ders
1970’lerdeki tablo ortada:
• Terör vardı,
• Kaos büyütüldü,
• 12 Eylül geldi,
• Darbe anayasasıyla vesayet pekiştirildi.
Bugün yapılması gereken, milletin kendi geleceğini kendi elleriyle şekillendirmesidir. Eğer biz kendi anayasamızı yapmazsak, başkaları bizim için yazar. Eğer biz terörü konuşarak, hukukla ve adaletle bitirmezsek, birileri terör kartını yeniden açar.
Sonuç: Milletin Kendi Gücüne İnanması
Terörün ve darbenin ortak noktası, milleti iradesiz bırakmaktır. Oysa tarih bize gösteriyor:
• Bu millet bir araya geldiğinde,
• Kendi meselelerini kendi aklıyla çözdüğünde,
• Kendi anayasasını kendi iradesiyle yaptığında,
ne teröre, ne darbeye, ne de dış oyunlara ihtiyaç kalır.
Türkiye’nin önündeki en büyük imtihan budur: Milletin kendi iradesine sahip çıkması.
Hazırlayan: Mehmet Özçelik – www.tesbitler.com

Loading

No ResponsesEylül 15th, 2025