Aç Canavara Karşı Tahabbüb: Tarihten ve Günümüzden İbretler

Aç Canavara Karşı Tahabbüb: Tarihten ve Günümüzden İbretler

“Aç canavara karşı tahabbüb, merhametini değil iştihasını açar. Hem de diş ve tırnağının kirasını da ister.”
(Bediüzzaman Said Nursî)

Tarih boyunca zalim ve sömürgeci güçlere karşı en büyük hatalardan biri, onları dost zannetmek, merhametlerine güvenmek olmuştur. Halbuki aç bir canavara gösterilen iltifat ve sevgi, onun şefkat damarını değil, saldırganlığını daha da körükler. Bugün Arap coğrafyasında ABD ve İsrail ile kurulan ilişkiler, bu hakikatin canlı bir tezahürüdür.

Katar Örneği: Dostluğun Bedeli

Katar’ın ABD’ye 1,2 trilyon dolarlık yatırım sözü vermesi, Trump’a dort yüz milyon dolarlık uçak hediye sunması ve karşılığında güvence beklentisi ve özellikle Trump’ın koruma sozu vermesi bunun en bariz örneğidir.
Fakat dostluk ve himaye beklenen Amerika, İsrail’in Katar’ı doğrudan vurmasına ses çıkarmadı. Katarlılar, dostluk zannıyla aç canavara ekmek taşıdılar, fakat o canavar daha büyük lokmaların iştahını kabarttı.

Menfaat Üzerine Kurulu İttifaklar

ABD, İsrail ve Batı’nın siyasetinin temelinde merhamet değil, menfaat vardır. Dostlukları da düşmanlıkları da bu terazide ölçülür. Petrol, doğalgaz, stratejik üsler ve silah pazarları… Tüm ilişkiler bu menfaat dairesinde şekillenir. Merhamet beklemek, gölgeden su içmeye çalışmak gibidir.

Tarihten İbretler

Endülüs’ün Çöküşü: Müslümanlar arasındaki ihtilaflar, Hristiyan krallıklarla kurulan menfaat ittifakları, koca bir medeniyetin yıkılışına sebep oldu. Birbirine karşı gayrimüslim güçlerden yardım isteyen emirler, sonunda hem kendilerini hem halklarını yok etti.

Haçlı Seferleri: O gün de aynı tablo vardı. Müslümanların parçalanmışlığı, Haçlıların iştahını artırdı. Kudüs’te yaşanan katliam, merhamet bekleyenlerin karşılaştığı vahşeti gösterdi.

Osmanlı’nın Son Yüzyılları: Batı’nın “medeniyet, hürriyet ve ittifak” vaatleriyle aldatılan devletler, sonunda parçalanıp sömürgeleştirildi.

Bugüne Düşen Ders

Tarih tekerrür ediyor. Bugün Arap dünyası kendi aralarında birlik olamadıkları gibi, zalimlere iltifatla kurtuluş arıyor. Halbuki Kur’ân, “Ey iman edenler! Kendi din kardeşlerinizden başkasını dost ve sırdaş edinmeyin. Çünkü onlar size ellerinden gelen kötülüğü yapmaktan geri durmaz; her zaman sıkıntıya düşmenizi isterler. Baksanıza, size olan şiddetli öfkeleri ağızlarından taşıyor. Kalplerinde gizledikleri kin ve düşmanlık ise daha korkunçtur. Eğer aklınızı kullanıp gereğince davranırsanız, size âyetlerimizi kesin bir şekilde açıklamış bulunuyoruz.” (Âl-i İmrân, 118) ayetiyle bu hakikati asırlar öncesinden haber vermektedir.

******

Büyük Değişimin Eşiğinde

Dünya büyük bir değişimin eşiğinde. Zalimlerin zulmü şiddetlendikçe mazlumların direnci ve uyanışı artıyor. Karanlık ne kadar koyulaşırsa, şafak o kadar yakındır. Zulmün imparatorlukları yıkılır, fakat adalet ve hakikat her zaman baki kalır.

Sonuç

Aç canavara sevgi göstermek, onu doyurmaz; sadece daha çok saldırmasına yol açar. Müslüman dünya, tarihin ibretlerini unutmazsa, zillete düşmekten kurtulur. Aksi halde, dost zannettiği güçlerin pençesinde hem malını hem izzetini kaybeder.

Hakikî kurtuluş, zalime iltifatla değil, iman, birlik ve adaletle mümkündür.

Hazırlayan: Mehmet Özçelik – www.tesbitler.com

 

Loading

No ResponsesEylül 12th, 2025