Zulmün Karanlığına Karşı Vicdanın Aydınlığı: Gazze ve Sumud Filosunun Mesajı

Zulmün Karanlığına Karşı Vicdanın Aydınlığı: Gazze ve Sumud Filosunun Mesajı

“Şu testisi su yolunda kırılırmış. Belasını arayan da belasını bulurmuş.”
Gazze’de çocukları, kadınları ve sağlık çalışanlarını hedef aldığı bilinen İsrailli keskin nişancı Metan Yanas’ın, bombalı tuzakla öldürülmesi, zulmün kendi tuzağına düşeceğinin çarpıcı bir göstergesidir. Zira tarihin hakikatli şahitliği şudur: Zulüm ile abat olunmaz, zulümde ısrar edenler kendi zulümlerinde boğulurlar.

İsrail’in Bitmeyen Zulmü

Gazze’de binalar bombalanıyor, çocuklar yetim, kadınlar dul, şehirler harabeye dönüyor. Yüksek binaların vurulacağına dair “önceden yapılan tahliye uyarısı” bir insani hassasiyet değil, aksine zulmün bürokratik bir kılıfıdır. İnsanı insan yapan değerler çiğneniyor, mazlumların ahı gök kubbeyi sarsıyor.

Kur’an, “Zulmedenler yakında nasıl bir inkılapla devrileceklerini göreceklerdir” (Şuarâ, 227) diyerek tarihin akışında zulmün asla baki kalamayacağını bildiriyor.

Küresel Vicdanın Uyanışı

Tam bu sırada, Barselona’dan yola çıkan Küresel Sumud Filosu, denizlere yeni bir umut ve direniş iradesi taşıyor. “Bu gemiye binenlerin hiçbiri geri dönmeyi düşünmüyor” diyen gönüllüler, sadece Gazze’ye yardım götürmüyor; insanlığın ortak vicdanını da yeniden harekete geçiriyor.

İtalya liman işçilerinin, “Eğer gemilere dokunulursa limanları kapatırız” çıkışı, zulmün karşısında ekonomik bir silah olarak vicdanın gücünü ortaya koyuyor. İtalya’da Başbakan Giorgia Meloni’nin bile filosuna katılan vatandaşlarının güvenliğini temin için adım atması, 44 ülkeden destek bulması, Filistin meselesinin artık sadece bölgesel değil küresel bir adalet mücadelesine dönüştüğünü gösteriyor.

Roma’dan Pisa’ya, Milano’dan Bari’ye kadar meydanlara taşan kalabalıklar, “Hepimiz Filistinliyiz” sloganıyla zulmün karşısında insanlığın birleşebildiğini ilan ediyor.

Zulmün Maskesizliği ve Çaresizliği

Netanyahu’nun Gazze’deki soykırımın suçlusu olarak Mısır’ı işaret etmesi, zulmün akıl dışı, ahlak dışı ve çaresiz bir noktaya geldiğini gösteriyor. İsrail’in nokta atışı suikastlar için İran’daki güvenlik ağlarına dahi sızarak kullanması, zulmün sadece askeri değil, aynı zamanda ahlaki bir çöküş yaşadığını gözler önüne seriyor.

Şehitlerin Çığlığı ve Ezanın Vicdana Dokunuşu

İsrail’in katlettiği Amerikalı Türk aktivist Ayşenur’un babasının “Dünya kızım kadar cesur olamadı” sözleri, insanlığın utanç vesikasıdır. Ancak aynı zamanda, bir kişinin cesurca direnişiyle dünyayı sarsabileceğinin de işaretidir.

İtalya’daki Sumud Filosu eğitiminde bir kilise salonunda okunan ezan ise farklı inançlardan insanların gözyaşlarını birleştirdi. Bu an, İslam’ın çağrısının sadece minarelerde değil, kalplerde yankı bulduğunu, zulmün duvarlarını aştığını gösterdi.

Sonuç: Zulmün Sonu, Direnişin Zaferi

Gazze’de yıkılan evlerin, kanlar içindeki çocukların görüntüsü, bize kıyamet sahnelerini hatırlatıyor. Ama aynı zamanda Sumud Filosunun dalgalarla yazdığı mesaj, insanlığa şunu hatırlatıyor:

Zulüm baki değildir.

Mazlumun duası, zalimin planlarını bozar.

Vicdanlar birleşirse, karanlık ne kadar derin olursa olsun bir gün mutlaka dağılır.

Bediüzzaman Said Nursî’nin dediği gibi:
“Zalimler için yaşasın cehennem!”

Bugün Gazze’de zulüm devam ediyor olabilir. Fakat her vicdanlı ses, her cesur adım, her dua ve her destek dalgası, zalimin karanlık gemisini batıracak; mazlumun sabır ve direnişini zafer sahiline ulaştıracaktır.

Hazırlayan: Mehmet Özçelik – www.tesbitler.com

 

Loading

No ResponsesEylül 6th, 2025