KÂİNAT BİR MUSİKA- İ İLAHİDİR – 2 –

KÂİNAT BİR MUSİKA- İ İLAHİDİR – 2 –

### Kainatın İlahi Bir Musika Olarak İzahı

Kainat (evren) bir “musika-i ilahi” (ilahi müzik) olarak tasvir ediliyor.
Temel fikir, kainattaki her varlığın –gökten yere, hayvanlardan bitkilere, büyük cisimlerden küçüklere– Allah’ın güzel isimlerini (Esmâ-i Hüsnâ) zikrederek, bir senfoni gibi harmoni içinde O’nu tesbih ettiğidir.
Bu, tevhid (Allah’ın birliği) ve tefekkür (düşünme) açısından derin bir metafordur.

#### Genel Çerçeve: Kainat Neden Bir “Musika-i İlahi”?

– **Musika Metaforu**: Kâinat, bir müzik aleti veya senfoni olarak tasvir edilir. Her varlık, bir “nağme” (melodi) veya “ses” çıkarır; bu sesler, Allah’ın isimlerini hatırlatır ve bir araya gelerek büyük bir harmoni oluşturur.
Bu, İslam tasavvufunda yaygın bir tema: Kainat, Allah’ın yaratılışındaki sanatı yansıtır ve her şey O’nu zikreder (Kur’an’da: “Yedi gök, yer ve bunlarda bulunanlar O’nu tesbih ederler” – İsra Suresi, 44).

– **Esmâ-i Hüsnâ’nın Rolü**:

Allah’ın 99 güzel ismi (Celîl, Cemîl, Rahmân, Rezzâk vb.), kainatın her köşesinde tezahür eder. Büyük varlıklar haşmetli isimleri (Celîl, Azîm), küçükler ise lütuf ve güzellik isimlerini (Cemîl, Rahîm) davet eder. Bu, kainatın dengesini gösterir: Haşmet ile letafet (zarafet) birleşir.

– **İnsan’ın Konumu**: İnsan, bu musikiyi “okuyan” ve anlayan varlıktır. Kainatın bir “fonograf” (kayıt cihazı) gibi çalıştığını fark etmek, imanı artırır.
– **Amaç**: Bu bakış, materyalist görüşe karşıdır; kainatı “sessiz ve cansız” görenlere meydan okur. Aksine, her ses bir zikirdir, her hareket bir ibadettir.

Şimdi, tek tek ele alalım ve detaylı açıklayalım.

#### 1. İktibas: “Semâyı dinle; nasıl ‘Yâ Celîl-i Zülcemâl’ diyor…”

   – **Metnin Anlamı**: Gökleri dinle, “Ey haşmetli ve cemal sahibi Allah” diyor. Yeryüzünü dinle, “Ey güzel ve celal sahibi Allah” diyor. Hayvanlara dikkat et, “Ey merhametli, ey rızık veren” diyorlar. Baharı sor, birçok isim (Hannân: Şefkatli, Rahmân: Merhametli, Rahîm: Acıyan, Kerîm: Cömert, Latîf: İncelikli, Atûf: Sevgi dolu, Musavvir: Şekil veren, Münevvir: Aydınlatan, Muhsin: İyilik eden, Müzeyyin: Süslendiren) işiteceksin. İnsandan sor, tüm Esmâ-i Hüsnâ’yı okuyor ve yüzünde yazılı. Kainat, küçük nağmelerin büyüklerle karışarak haşmetli bir zarafet verdiği büyük bir zikir musikisidir.

   – **Detaylı İzah**:
– **Gök ve Yer**: Gök (semâ), genişliği ve sonsuzluğuyla “Celîl” (haşmetli) ve “Zülcemâl” (cemal sahibi) isimlerini davet eder. Yıldızlar, galaksiler gibi unsurlar, Allah’ın büyüklüğünü “söyler”. Yer (arz) ise güzellikleriyle (dağlar, nehirler) “Cemîl” (güzel) ve “Zülcelâl” (celal sahibi) der. Bu, ikili bir denge: Celal (korku veren büyüklük) ve cemal (sevgi veren güzellik).
– **Hayvanlar ve Bahar**: Hayvanlar, ihtiyaçlarını karşılayan rızıkla “Rezzâk”ı zikreder. Bahar, yenilenme ve çiçeklenme ile şefkat, merhamet, güzellik isimlerini yansıtır. Örneğin, bir çiçeğin açılması “Musavvir” (şekil veren) ve “Müzeyyin” (süsleyen) isimlerini gösterir.
– **İnsan**: İnsan, kainatın özeti gibidir (âlem-i ekber’in âlem-i asgarı). Yüzündeki ifadeler, duygular ve akıl, tüm isimleri “okur”. Bu, tefekkürle kainatı okumayı teşvik eder.
– **Musika Analojisi**: Küçük sesler (nağmeler), büyüklerle birleşince harmoni oluşur. Örneğin, bir orkestrada viyolonsel derin ses verir, flüt hafif; birlikte güzel olur. Kainatta da atomdan galaksiye her şey böyle zikreder.

#### 2. İktibas: “Küçücük bir insan, icadsız, sırf sûrî bir san’atçığı ile…”

   – **Metnin Anlamı**: Küçük bir insan, basit bir icatla (fonografın güzel çalışmasıyla) memnun olursa; Allah, kainatı bir müzik ve fonograf gibi yarattığında, yeryüzünü ve içindeki canlıları (özellikle insanın başını) ilahi bir fonograf ve müzik tarzında yapmış ki, insan hikmeti hayret eder.
– **Detaylı İzah**:
– **Fonograf Metaforu**: Fonograf (eski plak çalar), sesleri kaydedip çalar. Kainat da Allah’ın “icadı”dır; her varlık ses çıkarır ve O’nu zikreder. İnsan başı (beyin, kulak, dil), bu musikiyi anlayan bir cihaz gibidir.
– **Karşılaştırma**: İnsan basit bir buluşla gururlanırsa, Allah’ın sonsuz sanatı karşısında hayret etmeli. Bu, yaratılışın mucizesini anlatır: Kulaklar kainatın seslerini duyar, beyin anlamlandırır – hepsi ilahi tasarım.
– **Felsefi Derinlik**: Materyalizme eleştiri: Kainat rastgele değil, bilinçli bir sanat eseri. Hikmet-i beşer (insan aklı), bunu tam anlayamaz ama hayran kalır.

#### 3. İktibas: “Güneş ve Arş gibi büyük cirmler haşmet lisanıyla…”
– **Metnin Anlamı**: Güneş ve Arş gibi büyük cisimler “Ey Celîl, ey Kebîr, ey Azîm” derken; sinek ve balık gibi küçük canlılar “Ey Cemîl, ey Rahîm, ey Kerîm” diyerek büyük musikiye zarif nağmeler katar, tatlılaştırır.
– **Detaylı İzah**:
– **Büyük ve Küçük Dengesi**: Büyük varlıklar (güneş: ısı ve ışık kaynağı; Arş: kainatın en üst katmanı), büyüklük isimlerini (Kebîr: Büyük, Azîm: Yüce) haşmetle söyler. Küçükler (sinek: hassas kanat çırpışı; balık: sualtı hareketi), güzellik ve merhamet isimlerini lütuf diliyle ekler.
– **Harmoni Oluşumu**: Bu, kainatın “haşmetli letafet”ini sağlar – ağır sesler hafiflerle dengelenir. Örneğin, bir senfonide davul derinlik, keman incelik verir.
– **Teolojik İmâ**: Allah’ın isimleri dengelidir; celal ile cemal, adalet ile rahmet. Küçük varlıklar bile vazgeçilmez; kainat onlarsız eksik olur.

#### 4. İktibas: “Evet, evet!.. eğer sivrisinek tantanasını kesse…”

   – **Metnin Anlamı**: Sivrisinek vızıltısını, bal arısı uğultusunu kesse, üzülmeyin. Kainatın ilahi musikisi durmaz, sürekli “güm güm” eder. Ezelî Sultan (Allah), Kur’an’la alemi doldurur; alimler, şeyhler ve hatiblerin zihinlerine vurur, sesleri dillerinden çıkar, İslam kitaplarını bir saz gibi çalar. Bu semavi sesi dinlemeyen, sivrisinek vızıltılarını mı duyacak?
– **Detaylı İzah**:
– **Küçük Seslerin Önemsizliği**: Küçük yaratıkların sesi dursa bile, kainatın musikisi devam eder. Asıl musiki, Kur’an’dır – alemi titreştirir.
– **Kur’an Metaforu**: Kur’an, bir ilahi müzik; alimlerin kalplerine iner, dillerinden yayılır, kitaplara yansır. “Güm güm” ifadesi, güçlü bir ritmi çağrıştırır.
– **Eleştiri**: Dünyevî sesleri (emirlerin tantanası, hükümet adamlarının vızıltısı) önemseyenler, asıl ilahi sesi kaçırır. Bu, maneviyata odaklanmayı teşvik eder.

#### 5. İktibas: “Ey mü’min-i kalb-i hüşyar! Şimdi gözlerimiz bir parça dinlensinler…”

   – **Metnin Anlamı**: Ey uyanık kalpli mümin! Gözleri dinlendir, kulağı imana teslim et. Önceki yolda ölüm çığlıkları gibi görünen sesler, şimdi namaz, niyaz, tesbih. Havadaki uğultu, kuş cıvıltısı, yağmur şırıltısı, deniz gürültüsü, gök gürlemesi, taş tıktıkları anlamlı nağmeler. Hava terennümleri, gök gürlemeleri zikir; yağmur, kuş sesleri tesbih. Eşyadaki sesler “Ben varım” der. Sessiz sandığın kainat konuşur: “Bizi cansız sanma, ey boşboğaz insan!” Kuşlar, nimet lezzeti veya rahmet inişiyle söyler, şükürle uçarlar.
– **Detaylı İzah**:
– **Seslerin Dönüşümü**: Materyalist bakışta sesler “ölüm çığlığı” gibi; imanla “tesbih” olur. Örneğin, yağmur “zemzeme” (şırıltı) ile rahmeti zikreder.
– **Doğa Sesleri**: Her ses bir zikirdir – kuşlar şükürle, deniz gamgamıyla azameti anar. Bu, panteizme kaymadan (her şey Allah değil, O’nu yansıtır) tevhidi vurgular.
– **İnsan’a Uyarı**: Kainatı “câmid” (cansız) sananlara: Her şey “varım” der, zikreder. Kuşlar nimetle (yiyecek) veya rahmetle (yağmur) tesbih eder, şükürle uçar.

#### Geniş Açı ve Derinlikler
– **Tasavvufi Kökler**: Bu fikir, İbn Arabi gibi sufilerin “kainatın zikri” kavramından faydalanır. Nursi, modern bilime uyarlar: Atomlar titreşimle (kuantum fiziği gibi) zikreder.
– **Bilimsel Paraleller**: Günümüzde, evrenin “titreşimleri” (ses dalgaları, kozmik arka plan radyasyonu) bu metaforu destekler. Örneğin, kuş sesleri ekosistemi dengeler, rahmeti simgeler.
– **Eğitim Açısından Değer**: Tefekkürü teşvik eder; doğayı dinlemek imanı artırır. Pratik: Bir bahar yürüyüşünde çiçekleri “Musavvir” olarak gör.
– **Eleştiriler ve Genişletme**: Bazıları metaforik bulur, ama Nursi’ye göre literal: Kainat bilinçli zikreder.
Genişlet: Modern ekolojide her varlık rol oynar, harmoniyi bozmamak lazım.
– **Sonuç**: Kainat, ilahi bir senfoni; dinleyen mümin, bu musikide yer alır. Bu bakış, hayatı anlamlı kılar, depresyona karşı manevi kalkan olur.

Hazırlayan: Mehmet Özçelik – www.tesbitler.com

 

Loading

No ResponsesEylül 6th, 2025