İlk Ayrılıştan Son Karara: İnsan Yolculuğunun Hikmeti

İlk Ayrılıştan Son Karara: İnsan Yolculuğunun Hikmeti

Ana rahmi ilk ayrılmanın, ayrışmanın, ayrıştırmanın olduğu yerdir.
Ancak en önemlisi ilahi irade ile beşerî iradenin devreye girerek sonu belirleyen, temizliğin yapıldığı,  kararın buna ve buraya göre belirleneceği önemli bir tefrik ve belirlemeye karar verilecek yerdir
Zahiri burada ortaya çıkar.
Batını yani işin iç yönü ve yüzü ise mahşere kalmıştır.
Niyetler ve düşünceler orada netleşir.
Son iki aşama ise; sırat ve cehennemdir.
Sırat terazidir.
Cehennem ise farklı yöntemlerle temizlenme ve arınma yeridir.
Gerçek arınma ve ebedi kalma kararının verileceği yerdir

*******

🌿. Ana rahminden başlayan bu tefekkür yolculuğu, aslında insanın yaratılış gayesi ile ahiret yolculuğu arasındaki derin bağı ortaya koyuyor.

  1. Ana Rahminde İlk Ayrılış

İnsanın serüveni, ana rahminde başlar. Nutfe, alaka, mudğa… Her biri ilahi kudretin işlediği safhalardır. Kur’an’da bu gerçek şöyle ifade edilir:

> “Sonra nutfeyi alaka yaptık. Ardından alakayı mudğa yaptık. Mudğayı kemiklere dönüştürdük, kemiklere et giydirdik. Sonra onu bambaşka bir yaratık yaptık. Yaratıcıların en güzeli olan Allah’ın şanı yücedir.” (Müminun, 14)

Bu yolculukta ilk ayrışma gerçekleşir: yaşamla ölüm, imanla küfür, güzellikle çirkinlik. Beşerî irade, İlahi iradenin tecellisiyle birleşir. İnsana verilen irade, bütün yolculuğun yönünü belirler.

  1. Zahirin Ortaya Çıkışı, Bâtının Gizlenişi

Dünya hayatı, zahirin göründüğü ama bâtının gizlendiği bir meydandır. İnsan burada niyetlerini saklayabilir, sözleri ile amelleri örtüşmeyebilir. Ancak unutulmamalıdır ki bâtın, yani kalbin hakikati, mahşerde açığa çıkacaktır:

> “O gün sırlar açığa çıkar.” (Tarık, 9)

Dünya, bir imtihan sahnesidir; ahiret ise hakikatlerin netleştiği mahkeme.

Ana rahminden geldik pazara,
bir kefen aldık döndük mezara…

  1. Mahşer: İç Yüzün Ortaya Çıkışı

Mahşer günü herkes kalbiyle, niyetiyle, iç yüzüyle çağrılacaktır. O gün ne makam, ne mal, ne soy-sop fayda verir:

> “O gün ne mal fayda verir, ne de evlat. Ancak Allah’a selim bir kalp ile gelenler müstesna.” (Şuarâ, 88-89)

İnsan, dünyada gizlediği niyetlerini, mahşerde kendi diliyle, organlarıyla, derisiyle bile itiraf edecektir. Çünkü hakikat saklanamaz.

  1. Sırat: Terazinin İnce Hali

Sırat, adaletin en hassas terazisidir. Zerre kadar hayır da, zerre kadar şer de kaybolmaz:

> “Artık kim zerre kadar hayır işlerse onu görür. Kim de zerre kadar şer işlerse onu görür.” (Zilzal, 7-8)

Sırat köprüsünde adımlar, dünyadaki amellerin izlerine göre şekillenir. Burada sahte kimlikler, dünyevi maskeler sökülür. Herkes kendi hakikatiyle yürür.

  1. Cehennem: Arınmanın Çetin Yurdu

Cehennem yalnızca bir azap yeri değil, aynı zamanda bir arınma ve temizlenme diyarıdır. Dünyada kirlenmiş ruhların pası orada yanarak temizlenir. Bir yönüyle cehennem, ilahi rahmetin çetin tecellisidir. Çünkü hakiki cennet, ancak arınmış ruhlara açılır.

Nitekim Kur’an şöyle buyurur:

> “Oraya (cehenneme) girin! Artık ister sabredin, ister sabretmeyin, sizin için birdir. Ancak yaptıklarınızın karşılığını görüyorsunuz.” (Tur, 16)

Cehennem, insanı yakarken aynı zamanda onu arındırır; en sonunda hakiki ebediyetin kimlere ait olduğu ortaya çıkar.

  1. Gerçek Kararın Verileceği Yer

Son hüküm, sırat ve cehennem tecrübelerinden sonra verilir:

Temizlenenler için ebedî cennet

Kirini bırakmayanlar için ebedî cehennem

Bu karar, İlahi adaletin en büyük tecellisidir. Hiç kimseye zulmedilmez.

> “Bugün hiç kimseye en küçük bir haksızlık yapılmaz. Ancak yaptığınız işlerin karşılığını göreceksiniz.” (Yasin, 54)

Sonuç: Yolculuğun Hikmeti

İnsanın yolculuğu ana rahminde başlar, sırat ve cehennemden geçerek ebediyete uzanır. Bu yolculuğun hikmeti şudur:

İnsana verilen irade, İlahi kudretle birleşince büyük bir imtihana dönüşür.

Zahiriyle oynayan insan, bâtınında sakladığını mahşerde açığa çıkarır.

Terazi şaşmaz, arınma gecikmez, karar kesinleşir.

Ana rahminde başlayan ayrılış, ahirette ebedi ayrılıkla noktalanır. Ve hakikati arayan insan için bütün bu aşamalar, İlahi adaletin ve rahmetin tecellileridir.

Hazırlayan: Mehmet Özçelik – www.tesbitler.com

 

Loading

No ResponsesAğustos 29th, 2025