ABD, İngiltere ve İsrail’in Yüzyıllık Projesi: PKK ve Ortadoğu’nun Geleceği – 1 –

ABD, İngiltere ve İsrail’in Yüzyıllık Projesi: PKK ve Ortadoğu’nun Geleceği – 1 –

Ortadoğu coğrafyası, sadece petrol ve enerji kaynaklarıyla değil; aynı zamanda jeopolitik konumu, dinî ve etnik çeşitliliğiyle de küresel güçlerin daima göz bebeği olmuştur. Yüz yıldır bu bölgede oynanan satrançta taşlar hiç değişmedi: İngiltere, ABD ve son yüzyılda İsrail. Bu üçlünün temel hedeflerinden biri, parçalanmış ve zayıflatılmış devletler üzerinde kendi çıkarlarını garanti altına almaktır. Bu açıdan Kürt kartı, özellikle de PKK üzerinden şekillenen terör politikaları, modern Ortadoğu tarihinin en kanlı dosyalarından birini oluşturmaktadır.

  1. Yüz Yıllık Planın Kökleri

Birinci Dünya Savaşı sonrası Ortadoğu haritasını yeniden çizen Sykes-Picot Anlaşması, bölgenin geleceğini ipotek altına aldı. İngiltere ve Fransa, Osmanlı sonrası coğrafyayı parçalayarak suni devletler kurdu. Bu planın en önemli eksenlerinden biri, ileride kurulabilecek bir “Kürt devleti” fikriydi. Ancak bu proje, bölgede güçlü devletler (Türkiye, İran, Irak, Suriye) tarafından sürekli engellendi.

Bununla birlikte, İsrail’in kuruluşu (1948) sonrası “ikinci bir İsrail” olarak tabir edilen sosyalist Kürt devleti projesi, özellikle İngiltere ve daha sonra ABD tarafından gündemde tutuldu.

  1. PKK ve Elli Yıllık Kanlı Tarih

1970’lerde sahneye çıkan PKK, sadece Türkiye’ye karşı değil, bölgedeki bütün Müslüman halklara karşı kullanılan bir aparat oldu. Marksist-Leninist ideoloji ile kurulan örgüt, halkın değerlerinden uzak, Batılı istihbaratların yönlendirdiği bir yapıydı. ABD ve Avrupa’nın himayesinde büyüyen PKK, 1990’lardan itibaren özellikle ABD’nin Orta Doğu’ya müdahaleleriyle birlikte güçlendi.

Bugün itiraf edilen bir gerçek var: ABD, Suriye’de PKK/PYD’ye 50 binden fazla TIR dolusu silah yardımında bulundu. Bu, sadece “DEAŞ ile mücadele” bahanesiyle açıklanamaz. Asıl hedef, Türkiye ve bölgeyi kuşatacak bir terör devleti kurmaktır.

  1. İsrail ve Arz-ı Mev’ud Hedefi

İsrail’in en büyük stratejisi, “Büyük İsrail” veya Arz-ı Mev’ud projesidir. Bu düşünceye göre Nil’den Fırat’a uzanan coğrafya İsrail’in vaadedilmiş toprağıdır. Bu hedefe ulaşmak için bölge devletlerinin güçsüzleştirilmesi, parçalanması gerekir. İşte tam da burada bir Kürt devleti, İsrail için bir güvenlik kuşağı ve ileri karakol rolü üstlenmektedir.

PKK/PYD, İsrail ile açıktan görüşmeler yapmakta, İsrail de bu yapıya doğrudan destek vermektedir. ABD’nin tutumundaki zikzaklar da çoğu zaman Tel Aviv’in baskısıyla şekillenmektedir.

  1. ABD’nin İki Yüzlülüğü

ABD’nin Suriye elçisi Tom Barak’ın “PKK’sız Suriye devleti” söyleminden geri adım atması, Washington’un klasik ikiyüzlülüğünü bir kez daha ortaya koydu. Zira ABD’nin bölgedeki varlığı hiçbir zaman dürüst olmadı. Irak işgalinden Suriye iç savaşına, Afganistan’dan Filistin meselesine kadar ABD, daima kendi çıkarlarını önceledi ve müttefiklerini yarı yolda bıraktı.

Bugün Türkiye’nin sert tavrı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Kılıç kınından çıkarsa kaleme yer kalmayacak” sözü, işin ciddiyetini gösteriyor. Türkiye artık sadece terörle mücadele değil, bir medeniyet mücadelesi yürütüyor.

  1. PKK’nın Silah Bırakma İhtimali

Gündemde zaman zaman “PKK’nın silah bırakması” tartışmaları dolaşıyor. Ancak bunun üç ihtimali bulunuyor:

  1. Büyük Oyunun Görülmesi: PKK, kendisinin sadece bir taşeron olduğunu fark edebilir.
  2. Kaçacak Yer Kalmaması: Sahada ve siyasette köşeye sıkışan örgüt, mecburen geri adım atabilir.
  3. Yeni Bir Oyun: Öncekilerde olduğu gibi, “silah bırakma” süreci bir kez daha Batılı istihbaratların senaryosuyla manipüle edilebilir.
  4. Sonuç: Uyanık Olmak Zorundayız

Elli yıllık PKK terörü, yüz yıllık Batı planının bir parçasıdır. ABD ve İngiltere’nin tarihi entrikaları, İsrail’in Arz-ı Mev’ud hayali ile birleşmiştir. Bugün yaşadığımız bütün süreçler, bu büyük oyunun güncellenmiş versiyonudur.

Ancak Türkiye artık eski Türkiye değildir. Bölgesel güç olarak, hem askerî hem siyasî olarak bu planları bozacak kararlılığı göstermektedir. Tarih boyunca olduğu gibi, milletimizin feraseti ve devletimizin stratejik iradesi, bu oyunları bozacaktır.

📌 Son Söz:
Ortadoğu’nun kaderi, Batılıların cetvel ve kalemle çizdiği sınırlarla değil; bölge halklarının birliği ve İslam dünyasının uyanışı ile yeniden yazılacaktır. ABD’nin ikiyüzlülüğü, İngiltere’nin sinsi planları ve İsrail’in arzuları boşa çıkarılmadıkça bölgeye barış gelmeyecektir. Türkiye’nin kararlı duruşu, bu karanlık planların en büyük engelidir.

İbretli Kissa:

“Tarih boyunca İngiliz denizciler gemilerde farelerle savaşmak için bir yöntem uyguladılar.
Duyulmamış bir hikayedir, genelde eski gemiciler bilir.

Çok akılcı hikaye;

Farelerin davranış özelliklerini çok iyi bilen bu İngiliz denizciler; öncelikle yakaladıkları bir fareyi kapalı bir teneke içine koyup onu 3-4 gün aç bıraktıktan sonra yakaladıkları diğer küçük fareyi bu kutu içine atarlar. Açlıktan gözü dönmüş fare bu fareyi hemencecik midesine
indirir.

Bu işleme tenekedeki fare yamyam fareye dönüşünceye kadar devam ederler .Bu fare iyice semirmiş ve kuvvetlenmiş olur.

Sonra bu fareyi geminin içine salarlar; şimdi artık gemi içinde tebdili kıyafet gezen bir fare oluşmuştur. Diğer fareler bu fare kendileri gibi aynı kökten geldiği için hiç şüphelenmez  Ama aslında; bu fare güçlü kuvvetli bir yamyam faredir ama bunu diğerleri fark etmemiştir.

Yamyam fare rahatlıkla diğer farelerin yanına rahatlıkla sokulur ve fareleri teker teker yer.

Bu şekilde gemi de farelerden temizlenmiş olur.
Bu yöntem İngilizler icin her yerde ve her durumda kullanılan bir yöntemdir.
Çünkü; İngilizler tecrübelerden ve tarihten hep dersler alarak geleceklerini, iç ve dış
politikalarını yönlendirirler.

Bazen seçtikleri fare ile milliyetçiligi hedeflerler bazen ekonomiye yön verirler bazende dini sembollerle fareleri semizletip yamyam fareye dönüştürürler.

Bir nesli, bir ekonomiyi ve bir devleti veya bir bölgeyi yeniden düzenlemek için kullanırlar.

İçimize eğitilmiş, beyni yıkanmış ve çeşitli yollarla semirtilmiş olarak giren yamyam farelerden mümkün olduğu kadar uzak durmamız , onların yamyamlaşmasına izin vermememiz ve sürekli kapan kullanmamız gerekir.

Şimdi aramızdaki bu yamyam farelere dikkat.”( İktibas)

Hazırlayan: Mehmet Özçelik – www.tesbitler.com

 

Loading

No ResponsesAğustos 29th, 2025