Kılıç ve Kalem Arasında: Dün ve Bugün

Kılıç ve Kalem Arasında: Dün ve Bugün

Dünya kılıç ve kalem üzerinedir.
Bugün kılıcın yerini iha- siha, vs alırken, kalemin yerini teknoloji, yapay zeka, vs almaktadır.
Bu ikisine sahip olan devletler güce de sahiptirler.
Türkiye bu konuda kendisini isbat etmiş ve etmeye de hazırdır.
Nitekim; Azarbeycan- Ermenistan savaşında, Rusya – Ukrayna savaşında, Pakistan – Hindistan savaşında bunu isbat etmistir.
O halde sıra ABD ve eniklerinde…
Suriyede bulunan piyonları ve piyoncuları İsrail’de.
Nasıl mı?
ABD – İsrail ve piyonlarına verilen cevapta:
“Cumhurbaşkanı Erdoğan, Malazgirt Zaferi’nin 954. yıl dönümü kutlamalarında İsrail’in kuklası haline gelip silah bırakmaya yanaşmayan SDG/YPG’yi uyardı: “Yönünü Ankara’ya ve Şam’a dönenler kazanacak. Kıblesini şaşırıp kendilerine yeni yabancı patronlar arayanlar eninde sonunda kaybedecektir. Şunu da biliyoruz ki kılıç kınından çıkarsa kaleme ve kelama yer kalmaz.”

******

Tarih boyunca insanlığın kaderine yön veren iki büyük kuvvet olmuştur: kılıç ve kalem.
Kılıç, yani güç, caydırıcılık ve askerî kudret…
Kalem, yani fikir, bilgi, hikmet ve medeniyet…

Biri olmadan diğeri eksik kalmış; sadece kılıca yaslananlar zulümle yıkılmış, sadece kaleme güvenenler ise himayesizlikle dağılmıştır.

Dün: Kılıç ve Kalemin Hakikati

İslam tarihi bu hakikati en net şekilde ortaya koyar. Bedir’den Malazgirt’e, İstanbul’un fethinden Çanakkale’ye kadar zaferler yalnızca kılıcın değil, aynı zamanda kalemin de eseridir. Çünkü kalem, kılıcı istikametli kılar; kılıç da kalemin sesine hayat hakkı tanır.

Selçuklu’dan Osmanlı’ya, kılıçla kazanılan topraklarda kalemle medeniyet kurulmuş, adalet tesis edilmiş, hikmet yayılmıştır.

Malazgirt’te Sultan Alparslan’ın kılıcı yalnızca Anadolu’nun kapılarını açmadı; arkasında bir iman ve fikir dünyasını, yani kalemi taşıyordu.

Bugün: Yeni Kılıçlar, Yeni Kalemler

Bugünün dünyasında kılıç artık yalnızca çelik değildir. Onun yerini İHA’lar, SİHA’lar, akıllı füzeler, siber güvenlik ve savunma teknolojileri almıştır.

Kalem ise yalnızca kâğıt ve mürekkep değildir. Onun yerini teknoloji, yapay zekâ, yazılım ve dijital dünya almıştır.

Dünya bu iki güçle yeniden şekillenmektedir. Ve bu iki güce sahip olan devletler, küresel dengelerde söz sahibi olmaktadır.

Türkiye’nin İmtihanı

Türkiye, son yıllarda bu sahada kendisini isbat etmiştir.

Azerbaycan-Ermenistan savaşında İHA’larıyla tarihe geçen bir denge unsuru oldu.

Rusya-Ukrayna savaşında, hem askerî denge hem diplomatik dengeyi sağlayacak kapasiteyi gösterdi.

Pakistan-Hindistan geriliminde stratejik ittifaklarıyla öne çıktı.

Bugün sıra daha büyük imtihanlara gelmiştir. Suriye’deki piyonlar, İsrail’in taşeron örgütleri, ABD’nin bölgedeki hesapları, bu hakikati yeniden göstermektedir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Malazgirt mesajında dile getirdiği gibi:
“Yönünü Ankara’ya ve Şam’a dönenler kazanacak; kıblesini şaşırıp yabancı patronlara yaslananlar kaybedecek.”

Ve en vurucu cümle:
“Kılıç kınından çıkarsa, kaleme ve kelama yer kalmaz.”

Hikmet ve İbret

Tarih bize şunu öğretiyor:

Kılıç olmadan kalem esir olur.

Kalem olmadan kılıç zalim olur.

Eğer bir millet hem kılıcı hem kalemi elinde tutarsa, hem güç hem hikmet sahibi olur. Bu millet ayağa kalkar, sözü dinlenir, istiklalini ve istikbalini korur.

Bugün Türkiye’nin önünde tam da böyle bir yol ayrımı vardır. Sadece teknolojiye değil, hikmete de sarılmak… Sadece İHA’ya değil, ilme de yatırım yapmak… Sadece askeri kudrete değil, ahlaki kudrete de önem vermek…

İbret şudur: Tarih, kılıcı ve kalemi bir arada kullanan milletlerin zaferini; yalnız birine yaslananların hezimetini kaydeder.

Sonuç

Malazgirt’in 954. yılında mesaj açıktır:
Bugünün kılıcı teknolojidir, bugünün kalemi yapay zekâdır.
Ama ikisinin de hakiki ruhu iman ve adalettir.

Eğer Türkiye hem kılıcını hem kalemini aynı hedefe, yani hakka ve adalete yöneltirse, ne ABD’nin ne İsrail’in ne de onların piyonlarının tuzağı bu milleti yolundan alıkoyabilir.

Hazırlayan: Mehmet Özçelik – www.tesbitler.com

 

Loading

No ResponsesAğustos 28th, 2025