Gazze’nin Yetim Çığlığı
Gazze’nin Yetim Çığlığı
Gazze’de bir çocuk, elinde ekmek değil, taş taşıyor.
O taş onun oyuncağı değil, umudu.
Çünkü dünya ekmeği sakladı, adaleti unuttu.
Çocuk, taşa sarıldı; çünkü ondan başka sığınacağı yoktu.
Bir anne, yaralı yavrusunun başında feryat ediyor.
Gözyaşları yanaklarından değil, kalbinden akıyor.
Çünkü gözyaşını kurutacak mendil kalmadı;
ama kalbindeki acıyı dindirecek söz de kalmadı.
Bir hastane yıkıldı Gazze’de.
Duvardan çok beden çöktü,
tuğladan çok can paramparça oldu.
İlk bombadan kurtulanlar, ikinci bombada suskunluğa gömüldü.
Bütün dünya seyretti, ekranlar canlı yayın yaptı.
Canlı yayında, canlı insanlar öldü.
Ve dünyanın en büyük yalanı,
“Biz sivilleri hedef almayız” cümlesi,
Nasır Hastanesi’nin kanlı enkazında yankılandı.
Gazze’de sadece insanlar ölmedi,
vicdanlar da gömüldü.
BM’nin adaleti, Avrupa’nın medeniyeti,
Amerika’nın insan hakları lafları,
hepsi o enkazın altında kaldı.
Bir zamanlar dedelerimiz söylerdi:
“Eşkıya dağda olur.”
Oysa bugün eşkıya şehirde;
silahı var, uçağı var, tankı var, bayrağı var.
Artık yol kesmiyor; hastane, okul, cami kesiyor.
Eskiden köy basardı, şimdi ümmetin yüreğini basıyor.
Ama bilsinler ki,
zulmün kılıcı keskin olabilir,
ama mazlumun duası ondan daha derindir.
Açlıktan ölen çocukların son nefesi,
göğü yarıp Arş’a yükselir.
Ve Allah’ın adaleti,
hiçbir tankın paletinden, hiçbir uçağın bombasından geri kalmaz.
Gazze bugün yetimdir.
Yetim, çünkü babasını şehit verdi.
Yetim, çünkü annesi açlıktan can çekişti.
Yetim, çünkü ümmet sustu.
Ama unutmayın: Yetimin duası, yetimlerin Rabbi olan Allah’a doğrudan çıkar.
Bir gün gelecek…
Bugün taşla oynayan o çocuk,
yarın adaletin sancağını kaldıracak.
Bugün ağlayan o anne,
yarın cennet kapısında gülecek.
Bugün kan gölüne dönen Gazze,
yarın ümmetin yeniden diriliş toprağı olacak.
Ve tarih şunu yazacak:
Gazze’de çocuklar açlıktan öldü,
ama insanlık açlıktan daha beter bir şeyden, vicdansızlıktan öldü.
Hazırlayan: Mehmet Özçelik – www.tesbitler.com