Kısır Döngülerin Bedeli: Ceviz Kabuğunda Kaybolan Bir Millet

Kısır Döngülerin Bedeli: Ceviz Kabuğunda Kaybolan Bir Millet

Türkiyenin millet olarak devlet olarak günlük,gündelik gündemlerle uğraşmayı bıraıp,daha ciddi,önemli, geleceğe yönelik, bilimsel,hikmetli,
ahlaki,insani, teknolojik meselelerle ilgilenmesi gerek.
Çok basit meselelerle uğraşıyor, birbirimizi uğraştırıp meşgul ediyoruz.
Günün sonunda ceviz kabuğunu doldurmayacak şeyler ortaya çıkıyor.
Ve heba olan zamanlar.
Kısır zihniyetli insanlar, toplumu da bunlarla meşgul edip hem kısırlaştırıyor ve hemde enerjisini, gücünü tüketiyor.
Koca yıllar üç beş meseleye hatta kişilere feda ediliyor.
Atı alan ise çoktan Üsküdarı geçiyor.
Veya cambaza bak misali devletin kasalarını boşaltıyor.

******

Milletler tarih sahnesinde kalıcı izler bırakmak istediklerinde, bakışlarını günlük çekişmelerden ve dar ufuklu tartışmalardan kaldırıp ufuklara yöneltmişlerdir. Çünkü bir milletin büyüklüğü, kısır gündemlere ne kadar kapıldığıyla değil; hakiki meselelerle ne kadar hemhâl olduğu ile ölçülür.

Bugün Türkiye, potansiyeliyle çağının çok ilerisinde bir rol oynayabilecek iken, çoğu zaman ceviz kabuğunu doldurmayan gündemlerin içinde debelenmektedir. Medyada, mecliste, kahvehanelerde ve sosyal platformlarda konuşulan başlıkların çoğu; dünün davası, bugünün dedikodusu, yarının pişmanlığı olmaktan öteye gitmez. Halbuki milletin zaman sermayesi, bir altın hazinesi kadar kıymetlidir. Ve altın boşa harcandığında geri dönmez.

Tarihî İbretler

Osmanlı’nın yükseliş devrinde, Fatih’in çağını aşan vizyonuyla İstanbul’u fethinden Kanuni’nin kıtaları sarsan adaletine kadar, gündem kısır değildi. Bilakis; devlet adamları ve âlimler, bilimden sanata, hukuktan teknolojiye kadar daima ufka bakıyordu. Lakin çöküş dönemlerinde, saray entrikaları, mezhep çekişmeleri, basit ikbal kavgaları ön plana çıkınca devasa imparatorluk, kısır gündemlerin ağırlığında eriyip gitti.

Bugün de aynı tehlike kapımızdadır. Eğer dikkat edilmezse, tarih sadece bir ibret levhası olmaktan öteye geçemez.

Cambaza Bak Oyunu

Milleti küçük tartışmalara boğanların maksadı çoğu zaman büyüktür. Tarih boyunca nice hükümdar, kitleleri “cambaza bak” misali küçük meselelerle oyalarken, arka planda hazineleri boşaltmış, devleti parçalamış, ülkeyi sömürgeye açık hale getirmiştir. Günümüzde de farklı değildir; bir kısım menfaat sahipleri, milletin aklını kısır tartışmalara mahkûm ederek kendi saltanatlarını sürdürmektedir.

Asıl Gündem: İnsani, Ahlaki ve Bilimsel Meseleler

Halbuki bugün milletimizin asıl gündemi şunlar olmalıdır:

Bilim ve teknoloji: Gençlerin zekâsını tüketen değil, aklını Fen ilimleriyle ve kalbini de Din ilimleriyle doldurup geliştiren bir eğitim düzeni.

Ahlak ve insanlık: Toplumu yozlaştıran, aileyi çökerten kültürel yozlaşmaya karşı duruş.

Sosyal adalet: Zenginle fakir arasındaki uçurumu kapatan adil bir yönetim.

Milli birlik: Etnik, mezhebi veya siyasi ayrılıkların üstüne çıkan, ortak geleceği inşa eden bir şuur.

Küresel vizyon: Türkiye’nin sadece bölgesinde değil, insanlık ailesinde söz sahibi olmasını sağlayacak hedefler.

Kısır Zihniyetin Toplumsal Bedeli

Kısır gündemler, sadece bugünü değil, yarını da tüketir. Çünkü bir milletin en büyük serveti zaman ve enerjidir. Bugün yıllarımızı üç-beş şahsiyetin kavgasına, magazinleşmiş siyasi atışmalara feda edersek, yarın elimizde ne vizyon kalır, ne güç, ne de umut. Ve biz böyle oyalanırken, “atı alan Üsküdar’ı çoktan geçer.”

Sonuç: Ufka Yönelmek

Artık vakit; kısır tartışmaları terk etme, ceviz kabuklarını bırakma ve ufka yönelme vaktidir. Milletin evlâtlarını kendi küçük davasına alet edenlerin tuzağına düşmemek, hepimizin tarih karşısında en büyük mesuliyetidir.

Çünkü asıl mesele; bugün değil, yarın ne bırakacağımızdır.
Bugünün kısır gündemleri, yarının büyük pişmanlıkları olabilir. Ama bugünün hakiki meseleleriyle uğraşanlar, yarına ışık bırakacaklardır.

Hazırlayan: Mehmet Özçelik – www.tesbitler.com

 

Loading

No ResponsesAğustos 25th, 2025