HADDİNİ BİLMEK

HADDİNİ BİLMEK

Kur’ân-ı Kerîm’de “had / hudûd / haddini aşma” kavramı, hem Allah’ın koyduğu sınırlar (hudûdullâh) hem de bu sınırların çiğnenmesi (teaddî, isrâf, zulüm, tuğyân) gibi ifadelerle sık sık zikredilir.

Aşağıda “had, hudûd, haddini aşma” kavramıyla doğrudan veya muradif şekilde ilgili olan ayetler:

  1. Hudûdullah (Allah’ın Sınırları)

Kur’an’da en çok geçen şekli حدود الله / hudûdullâh olup, Allah’ın kulları için koyduğu ölçüleri, sınırları ifade eder:

Bakara 2/187
تِلْكَ حُدُودُ اللّٰهِ فَلَا تَقْرَبُوهَا
“İşte bunlar Allah’ın sınırlarıdır; onlara yaklaşmayın.”

Bakara 2/229
تِلْكَ حُدُودُ اللّٰهِ فَلَا تَعْتَدُوهَا
“İşte bunlar Allah’ın koyduğu sınırlardır; onları aşmayın.”

Bakara 2/230
وَمَنْ يَتَعَدَّ حُدُودَ اللّٰهِ فَأُو۬لٰئِكَ هُمُ الظّٰلِمُونَ
“Kim Allah’ın sınırlarını aşarsa, işte onlar zalimlerdir.”

Nisâ 4/13-14
وَمَنْ يُطِعِ اللّٰهَ وَرَسُولَهُ وَيَتَعَدَّ حُدُودَهُ يُدْخِلْهُ نَارًا
“Kim Allah’a ve Rasulüne itaat eder ve O’nun sınırlarını aşmazsa… cennete girer. Kim de sınırları aşarsa ateşe girer.”

Tevbe 9/112
… التَّائِبُونَ الْعَابِدُونَ … الْحَافِظُونَ لِحُدُودِ اللّٰهِ …
“Allah’ın sınırlarını gözetenler…”

  1. Teaddî (Aşmak, Haddi Çiğnemek)

Bakara 2/190
وَلَا تَعْتَدُوا اِنَّ اللّٰهَ لَا يُحِبُّ الْمُعْتَد۪ينَ
“Haddi aşmayın! Allah haddi aşanları sevmez.”

A’râf 7/55
اِنَّهُ لَا يُحِبُّ الْمُعْتَد۪ينَ
“Çünkü O, haddi aşanları sevmez.”

Mâide 5/87
يَـاَيهَا الَّذِينَ اٰمَنُوا لَا تُحَرِّمُوا طَيِّبَاتِ … وَلَا تَعْتَدُوا
“Ey iman edenler! Allah’ın size helâl kıldığı güzel şeyleri haram kılmayın, haddi aşmayın.”

  1. İsrâf (Aşırılık, Ölçüsüzlük)

A’râf 7/31
… كُلُوا وَاشْرَبُوا وَلَا تُسْرِفُوا اِنَّهُ لَا يُحِبُّ الْمُسْرِفِينَ
“Yiyin, için fakat israf etmeyin; Allah israf edenleri sevmez.”

En’âm 6/141
… وَآتُوا حَقَّهُ يَوْمَ حَصَادِهِ وَلَا تُسْرِفُوا اِنَّهُ لَا يُحِبُّ الْمُسْرِفِينَ
“Hasat günü hakkını verin, fakat israf etmeyin.”

  1. Tuğyân (Azgınlık, Sınırı Aşma)

Şems 91/11
كَذَّبَتْ ثَمُودُ بِطَغْوَاهَا
“Semûd kavmi azgınlıkları sebebiyle yalanladı.”

Tâhâ 20/24
اِذْهَبْ اِلٰى فِرْعَوْنَ اِنَّهُ طَغٰى
“Firavun’a git; çünkü o azdı.”

Hâkka 69/11
اِنَّا لَمَّا طَغَى الْمَآءُ
“Sular (tufanda) azıp taştığında…”

  1. Zulm (Haddi Aşmanın Bir Türü)

Bakara 2/229
وَمَنْ يَتَعَدَّ حُدُودَ اللّٰهِ فَأُو۬لٰئِكَ هُمُ الظّٰلِمُونَ
“Allah’ın sınırlarını aşanlar zalimlerdir.”

Yunus 10/44
اِنَّ اللّٰهَ لَا يَظْلِمُ النَّاسَ شَيْـًٔا وَلٰكِنَّ النَّاسَ اَنْفُسَهُمْ يَظْلِمُونَ
“Allah insanlara zulmetmez, fakat insanlar kendilerine zulmederler.”

  1. Muradif Kavramlar

İfrat / Tefrit → Aşırıya gitmek veya geri kalmak.

İstikbar → Kibirlilik, haddini bilmemek.

Fısk → Allah’ın emrinden çıkmak.

İsyan → Emre karşı gelmek.

📌 Özet:
Kur’ân’da “had / hudûd” kelimesi özellikle aile hukuku, ibadet, helâl-haram, sosyal düzen açısından zikredilir.
“Hudûdullâh” Allah’ın çizdiği ölçüleri, hak ve sorumlulukları ifade eder.
Bunları aşmak (teaddî), çarpıtmak (tağyîr), bozmak (ifsâd) ve israf etmek, hep aynı kökten gelen “haddi aşma” fiilleridir.

*******

“Had, hudûd, haddini aşma” kavramlarının muradifi olan ifrat, tefrit, istikbar, fısk, isyan ile ilgili ayetler:

  1. İFRAT / TEFRİT (Aşırılık ve Geri Kalma)

Kur’an doğrudan “ifrat / tefrit” kelimelerini kullanmaz; fakat bu manayı taşıyan ayetler vardır:

Bakara 2/143
وَكَذَٰلِكَ جَعَلْنَاكُمْ أُمَّةً وَسَطًا
“Böylece sizi, orta bir ümmet kıldık…”
👉 İfrat (aşırılık) ve tefrit (eksiklik) yerine vasat / itidal emredilmektedir.

Mâide 5/77
… لَا تَغْلُوا فِي دِينِكُمْ غَيْرَ الْحَقِّ
“Dininizde haddi aşmayın (aşırılığa gitmeyin).”

İsrâ 17/29
وَلَا تَجْعَلْ يَدَكَ مَغْلُولَةً اِلٰى عُنُقِكَ وَلَا تَبْسُطْهَا كُلَّ الْبَسْطِ
“Elini boynuna bağlama (cimrilik etme), büsbütün de açma (israf etme).”

  1. İSTİKBAR (Kibirlenmek, Haddini Bilmemek)

Bakara 2/34
اَبٰى وَاسْتَكْبَرَ وَكَانَ مِنَ الْكَافِرِينَ
“(İblis) kibirlendi ve kâfirlerden oldu.”

Nahl 16/23
اِنَّهُ لَا يُحِبُّ الْمُسْتَكْبِرِينَ
“Allah kibirlenenleri sevmez.”

A’râf 7/36
وَالَّذِينَ كَذَّبُوا بِاٰيَاتِنَا وَاسْتَكْبَرُوا عَنْهَا اُو۬لٰئِكَ اَصْحَابُ النَّارِ
“Ayetlerimizi yalanlayıp onlara karşı kibirlenenler cehennemliktir.”

  1. FISK (Allah’ın Emirlerinden Çıkmak)

Bakara 2/26
وَمَا يُضِلُّ بِه۪ٓ اِلَّا الْفَاسِقِينَ
“(Allah) onunla sadece fasıkları saptırır.”

Hucurât 49/11
وَمَنْ لَمْ يَتُبْ فَاُو۬لٰئِكَ هُمُ الظَّالِمُونَ
“Kim tevbe etmezse, işte onlar fasıkların ta kendileridir.”

Secde 32/20
وَاَمَّا الَّذِينَ فَسَقُوا فَمَأْوَاهُمُ النَّارُ
“Fasık olanların varacağı yer ise ateştir.”

  1. İSYAN (Emre Karşı Gelmek)

Bakara 2/61
وَبَآءُوا بِغَضَبٍ مِنَ اللّٰهِ … ذٰلِكَ بِمَا كَانُوا يَعْصَوْنَ وَيَعْتَدُونَ
“Bu, onların Allah’a isyan etmeleri ve haddi aşmaları yüzündendir.”

Tâhâ 20/93
اَفَلَمْ يَهْدِ لَهُمْ اَنَّهُ لَا يَرْجِعُ اِلَيْهِمْ قَوْلًا وَلَا يَمْلِكُ لَهُمْ ضَرًّا وَلَا نَفْعًا
“Musa’nın kavmi buzağıya tapınca, (Harun dedi:) Ey kavmim! Buzağıyla imtihan edildiniz. Rabbiniz Rahmân’dır. Bana uyun, emrime itaat edin!”
👉 Ama isyan ettiler.

Nisâ 4/42
… وَعَصَوُا الرَّسُولَ
“Onlar Resûle isyan ettiler.”

📌 Özet:

İfrat/tefrit → aşırılık / eksiklik (dengeden sapma).

İstikbar → kibir, haddini bilmezlik.

Fısk → Allah’ın emirlerinden çıkış, günaha saplanma.

İsyan → doğrudan emre karşı gelmek.

Bunların hepsi hudûdullah’ı aşmanın farklı suretleridir.

Hazırlayan: Mehmet Özçelik – www.tesbitler.com

 

Loading

No ResponsesAğustos 25th, 2025