Kalaysız Bakır Kupa: CHP’nin Tarihî ve Fikrî Portresi

Kalaysız Bakır Kupa: CHP’nin Tarihî ve Fikrî Portresi

Merhum Hacı Veyis Efendi’nin, “Oğlum, bu fırka kalaysız bakır kaba benzer; içine ne konulursa zehir olur” sözü, bir mecaz olmanın ötesinde, derin bir tarihî teşhisin ifadesidir. Kalaysız bakır, doğası gereği içine konulan gıdayı bozup zehirler. Siyasî anlamda ise bu benzetme, bir yapının özünde bozuksa, içine giren iyi niyetli kişilerin bile ya bozulacağı ya da etkisizleşeceği anlamına gelir.

Nitekim Yaşar Nuri Öztürk gibi bir adam bile o partide barınamaz ve sabredip kalamadı.

Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) Türkiye’deki tarihî rolü, sadece bir siyasi parti olmanın ötesinde, fikir açısından da ayrıca incelenmelidir. Bu yapı, kurulduğu günden itibaren, kendi ideolojik omurgasını laiklik, heykel kültürü ve içki serbestisi gibi “seküler modernleşme” unsurları üzerine bina etmiştir. Bu durum, hem Allah ile olan irtibatı hem de halk ile olan bağları koparan iki temel “illet”i sürekli beslemiştir.

Tarihî Arka Plan

CHP, 1923’te tek parti olarak Türkiye’nin siyasi hayatına girdiğinde, Osmanlı’nın dinî, kültürel ve sosyal mirasını kesintiye uğratma misyonu ile hareket etti. Harf inkılabı, ezanın Türkçeleştirilmesi, tekkelerin kapatılması, Kur’an eğitiminin yasaklanması gibi icraatlar, İslamî hayat damarlarının kurutulmasına yönelikti.
Bu süreçte “heykel” siyasî bir sembol, “içki” ise Batı’ya öykünmenin bir göstergesi olarak öne çıktı. İki unsur da cahiliye dönemindeki putperestlik ve sefahatin modern tezahürleri olarak okunabilir.

Kur’ânî Perspektif

Kur’ân-ı Kerim, bu tür zihniyet ve uygulamaları iki ayrı kategoride ele alır:

  1. Putlaştırma ve sembolleşmiş şirk unsurları:

> “Siz ve atalarınızın taktığı birtakım isimlerden başka, sizin taptıklarınız yoktur. Allah onlar hakkında hiçbir delil indirmemiştir.” (Necm, 53/23)

  1. Aklı ve vicdanı iptal eden, toplum düzenini bozan sarhoşluk:

> “Ey iman edenler! İçki, kumar, dikili taşlar (putlar) ve fal okları ancak şeytan işi birer pisliktir. Bunlardan uzak durun ki kurtuluşa eresiniz.” (Maide, 5/90)

Bu iki ayet, CHP’nin tarihî pratiğinde öne çıkan “heykel ve içki” kültürünün, İslâmî ölçülerle taban tabana zıt olduğunu açıkça ortaya koyar.

İlmî ve Mantıkî Tahlil

Kalaysız bakır benzetmesi, bilimsel olarak da isabetlidir. Bakır, koruyucu bir tabaka olmadan (kalay) asidik veya bazik gıdalarla temas ettiğinde, kimyasal tepkimeye girer ve zehirli bakır tuzları ortaya çıkar. Bu, “iyi niyetle gelen her şeyin bozulması”nın bilimsel izahıdır.
Siyasette de benzer şekilde, kuruluş felsefesi bozuk bir yapıya ne kadar iyi niyetli kadro gelirse gelsin, ya o kadrolar yapıyı değiştiremez ya da bizzat yapı onları dönüştürür.

İbretlik Tarihî Vakalar

Tek Parti Dönemi zulümleri: Şapka Kanunu ile darağaçları, İstiklal Mahkemeleri ile infazlar.

Dinî yasaklar: Kur’an kurslarının kapatılması, Arapça ezanın yasaklanması.

Milli kimliğin zedelenmesi: Osmanlıca’nın, geleneklerin, vakıfların ortadan kaldırılması.

Bütün bu icraatlar, Hacı Veyis Efendi’nin teşhisini doğrular niteliktedir.

Hikmetli Ders

Bir milletin kalbini iman besler, ruhunu değerler ayakta tutar. Bu bağlar koptuğunda, heykel ve içki gibi cahiliye kalıntıları, milletin yeni “kutsalı” hâline getirilir. CHP’nin tarihî pratiği, bu değişimin canlı örneğidir. Bu sebeple, kim bu yapıya girerse girsin, eğer kalay (yani sağlam bir iman ve ahlâk) yoksa, zamanla o zihniyetin tesirine girer.

Özet

CHP, kurulduğu günden itibaren İslâmî değerlerle çatışan bir modernleşme projesi yürütmüştür.

Hacı Veyis Efendi’nin “kalaysız bakır” teşbihi, hem ilmî hem siyasî olarak isabetlidir.

Parti tarihinde heykel ve içki, sembolik ve pratik olarak öne çıkmıştır.

Kur’ân, bu iki unsuru “şirk” ve “şeytan işi pislik” olarak nitelendirir.

İzzet ve kurtuluş, bu zihniyetten uzak durmakla mümkündür.

Hazırlayan: Mehmet Özçelik – www.tesbitler.com

 

Loading

No ResponsesAğustos 10th, 2025