“Âhirzamanda gelecek Ye’cüc ve Me’cücün komitesi, anarşistler olduğuna Kur’an işaret ediyor.”

“Âhirzamanda gelecek Ye’cüc ve Me’cücün komitesi, anarşistler olduğuna Kur’an işaret ediyor.”[1]

Ye’cüc ve Me’cüc: Ahirzamanın Anarşist Ruhlu Fitnesi

Giriş

Tarih boyunca insanlık, hak ve batıl mücadelesinin sayısız tezahürüne şahit olmuştur. İlahi vahiy, bu mücadeleyi haber vermiş ve insanları ikaz etmiştir. Kur’an-ı Kerim’de bahsedilen Ye’cüc ve Me’cüc kavramı da bu büyük imtihanın önemli bir parçasıdır. Bediüzzaman Said Nursî, Risale-i Nur Külliyatı’nda, Ye’cüc ve Me’cüc’ün ahirzamanda anarşist bir komite olarak ortaya çıkacağına dair Kur’an’ın işaret ettiğini belirtir. Bu makalede, bu kavramın Risale-i Nur perspektifinde nasıl ele alındığını ve günümüz dünyasıyla bağlantısını irdeleyeceğiz.

1. Kur’an’da Ye’cüc ve Me’cüc

Kur’an-ı Kerim’de Ye’cüc ve Me’cüc, Kehf ve Enbiya surelerinde geçmektedir:

> “Ye’cüc ve Me’cüc seddi açıldığı zaman, her tepeden saldırırlar.” (Enbiya, 96)

> “(Zülkarneyn) dedi: ‘Rabbimin belirlediği vakit geldiğinde, onu (seddin yıkılmasını) Rabbim dümdüz eder. Rabbimin vaadi haktır.'” (Kehf, 98)

Bu ayetlerde Ye’cüc ve Me’cüc’ün yıkıcı bir gücü temsil ettiği, seddi aştıklarında büyük bir fitne çıkaracakları vurgulanmaktadır. Hadislerde de onların dünyaya yayılarak insanlığa büyük bir zarar vereceği bildirilmiştir. Peki, bu kavramı nasıl anlamalıyız?

2. Bediüzzaman’ın Tesbiti: Ye’cüc ve Me’cüc Anarşizmi

Bediüzzaman, ahirzamanın büyük fitnelerinden biri olan anarşizmi Ye’cüc ve Me’cüc ile ilişkilendirir. Ona göre, bu kavram yalnızca eski kavimlerle sınırlı değildir; aynı zamanda deccaliyetin ve süfyanizmin hizmetindeki bir hareketi simgeler.

“Âhirzamanda gelecek Ye’cüc ve Me’cücün komitesi, anarşistler olduğuna Kur’an işaret ediyor.”

Bu söz, Ye’cüc ve Me’cüc’ün sadece belli bir kavim veya ırk olmadığını, bozgunculuğu temsil eden bir zihniyet ve hareket olduğunu gösterir.
Ve bunu da Vekalet savaşlarıyla sürdürmektedir.
Nursî’ye göre, bu anarşist yapı:

Dini ve manevi değerleri yok etmeye çalışır.

İnsanları kaosa, zulme ve fitneye sürükler.

Toplum düzenini yıkar ve huzuru bozar.

Bediüzzaman’ın “komite” kelimesini kullanması da dikkat çekicidir. Bu, Ye’cüc ve Me’cüc’ün bireysel değil, organize bir yapı olduğunu, ideolojik ve sistematik bir bozgunculuk yaptığını gösterir.

3. Ye’cüc ve Me’cüc’ün Ahirzamandaki Tezahürleri

Ye’cüc ve Me’cüc’ün anarşist hareketler olarak tecelli edebileceğini düşündüğümüzde, günümüz dünyasında bunun izlerini görmek mümkündür:

Materyalist ve ateist ideolojiler: Din karşıtı, kaos çıkaran ideolojiler, insanları manevi değerlerden uzaklaştırarak toplumları çökertmektedir.

İnsan haklarını hiçe sayan kaotik yapılar: Terör örgütleri, isyan hareketleri, hukuk tanımayan gruplar, anarşizmin birer temsilcisi olabilir.

Ahlaki dejenerasyon ve toplumsal çözülme: Aile yapısının yıkılması, toplum düzeninin bozulması ve anarşik düşüncenin yaygınlaşması, Ye’cüc ve Me’cüc’ün ruhunu yansıtan unsurlardır.

Bediüzzaman, anarşizmin temelinde “menfi hürriyet” anlayışının yattığını söyler. Yani, sınır tanımayan bir özgürlük anlayışı, neticede toplumları kaosa sürükler. Bu, Ye’cüc ve Me’cüc’ün her tepeden saldırmasının manevi bir izahı olabilir.

4. Ye’cüc ve Me’cüc’e Karşı İslami Mukavemet

Bediüzzaman’a göre, bu fitneye karşı en büyük silah iman, ilim ve ahlaktır. Risale-i Nur’un da temel misyonlarından biri, bu ahirzaman fitnelerine karşı Kur’an hakikatlerini ortaya koyarak insanları aydınlatmaktır.

> “Evet, bu zamanın en büyük farz vazifesi, imanı kurtarmaktır.”

Bediüzzaman, Ye’cüc ve Me’cüc’ün anarşist ruhuna karşı manevi bir set gerektiğini vurgular. Bu set, tıpkı Zülkarneyn’in yaptığı gibi, iman ve ahlak ile örülmelidir. Bugün Risale-i Nur hizmeti de bu noktada önemli bir rol üstlenmektedir.

Sonuç: Hikmet ve İbret Penceresinden Bakış

Ye’cüc ve Me’cüc meselesi, sadece kıyamete yakın bir olay değil, aynı zamanda zaman içinde farklı şekillerde tezahür eden bir bozgunculuk hareketidir. Bediüzzaman’ın anarşizm ile ilişkilendirmesi, bu olayın manevi boyutunu anlamamıza yardımcı olur.

Bugün, toplumları kaosa sürükleyen hareketlere karşı en büyük çare, imanı tahkiki bir şekilde anlamak ve yaymaktır. Ye’cüc ve Me’cüc’ün saldırıları ancak manevi bir set ile durdurulabilir. Bu yüzden, her Müslüman, bu manevi mücadelede üzerine düşen vazifeyi yerine getirmeli, iman, ilim ve ahlak ile bu fitneye karşı koymalıdır.

“Rabbim! Bizi, nefsimizi ve neslim

[1] https://www.youtube.com/watch?v=6tWoq03zWEo

Loading

No ResponsesMart 24th, 2025