MAHŞERDE ELENENLER
MAHŞERDE ELENENLER
Mahşerde Elenenler: Hesap Gününden İbretler
Mahşer, dünya hayatının sona erdiği, tüm insanlığın bir araya toplanarak hesap verdiği büyük bir gündür. Bu gün, insanların dünya hayatındaki amellerine göre ayrıldığı, ebedi saadet veya azaba yönlendirildiği bir safhadır. Kur’an-ı Kerim ve hadis-i şeriflerde mahşer günü ile ilgili detaylı tasvirler yapılmış, o günün zorlukları ve ibret dolu sahneleri insanlara hatırlatılmıştır.
Mahşerde insanlar, adeta bir elek gibi değerlendirilir. İman ve salih amelle hayatını geçirenler cennetle müjdelenirken, Allah’ın emirlerine sırt çevirenler ve günah içinde bir ömür sürenler elemeye tabi tutulur. Bu eleme, insanı düşündürmekte ve o büyük gün için hazırlıklı olmayı teşvik etmektedir.
Mahşerin Dehşeti ve Zorluğu
Mahşer günü, insanlık için tarifsiz bir korku ve zorluk anıdır. Herkes kendi derdine düşmüş, dünya hayatında yaptıkları amellerin hesabını verme telaşına kapılmıştır. Kur’an-ı Kerim, bu günü şöyle tarif eder:
“O gün kişi kardeşinden, annesinden, babasından, eşinden ve çocuklarından kaçar. Çünkü o gün, herkesin kendine yetecek bir derdi vardır.” (Abese, 34-37)
O gün, kimse kimseye yardım edemez. İnsanlar, dünyadaki bütün unvanlarını, makamlarını ve mallarını geride bırakır. Tek ölçü, iman ve amellerdir.
Mahşerde Elenenler Kimlerdir?
Mahşer günü, insanların iyi ve kötü olarak ayrıldığı bir gündür. Bu ayrım, herkesin dünya hayatındaki yaşantısına göre yapılır. İşte mahşerde elenip ziyana uğrayacak bazı kimseler:
1. İman Etmeyenler ve Allah’ı İnkar Edenler
Kur’an, Allah’a iman etmeyenlerin mahşerdeki durumunu şöyle anlatır:
“İnkar edenlere, cehennem ateşi gösterilir ve onlara, ‘İşte dünyada size vaad edilen azap budur.’ denir.” (Ahkaf, 34)
Allah’a inanmayanlar ve ahireti reddedenler, büyük bir pişmanlıkla karşılaşır. Ancak bu pişmanlık artık bir fayda sağlamaz.
2. Münafıklar
Dışarıdan iman etmiş gibi görünüp içten inkâr eden münafıklar, mahşer günü açıkça teşhir edilir. Onların, inananlarla beraber olduklarına dair iddiaları boşa çıkarılır:
“O gün münafık erkekler ve kadınlar, iman edenlere, ‘Bize bakın da sizin nurunuzdan bir parça alalım.’ derler. Onlara, ‘Geriye dönün ve bir nur arayın!’ denir.” (Hadid, 13)
3. Haksızlık Yapanlar ve Zulmedenler
Dünya hayatında insanlara zulmeden, adaleti çiğneyen ve kul hakkı yiyenler, mahşerde ağır bir hesapla karşılaşır. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurur:
“Kimin üzerinde bir kardeşinin hakkı varsa, dünyadayken bunu helalleşsin. Çünkü ahirette ne dinar ne dirhem vardır; sadece sevap ve günah vardır.” (Buhari)
4. Namaz ve İbadeti İhmal Edenler
Namaz, İslam’ın direği ve hesap gününde ilk sorulacak ibadettir. Namazını terk edenler veya ihmal edenler mahşerde zor bir duruma düşerler. Onlara şöyle seslenilir:
“Size ne oldu da bu ateşe girdiniz?” Onlar der ki: ‘Biz namaz kılanlardan değildik.’ (Müddessir, 42-43)
5. Riyakârlar (Gösteriş Yapanlar)
Amellerini Allah rızası için değil, insanlar görsün diye yapanlar mahşer günü büyük bir aldatılmışlıkla karşılaşır. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurur:
“Kim gösteriş için amel yaparsa, Allah onu yüz üstü cehenneme atar.” (Müslim)
6. Faiz, Haram ve Haksız Kazançla Geçinenler
Faiz yiyenler ve haram yollarla kazanç elde edenler de mahşerde büyük bir azapla yüzleşir:
“Faiz yiyenler, şeytan çarpmış gibi mahşer günü diriltilir.” (Bakara, 275)
Mahşerden Alınacak İbretler
Mahşer günü, dünya hayatının bir sınav olduğunu ve bu sınavın sonucunun ahirette ortaya çıkacağını açıkça gösterir. İnsanlar, o büyük günün dehşetinden ve zorluğundan ders alarak hayatlarını şu şekilde düzenlemelidir:
1. İman ve İbadete Öncelik Verilmeli:
Allah’a ve ahiret gününe olan iman, insanın mahşerdeki kurtuluşunun temel anahtarıdır. İbadetler, Allah’a olan bağlılığın bir göstergesidir ve ihmal edilmemelidir.
2. Kul Hakkından Sakınılmalı:
Kimseye haksızlık yapmamak, mahşerde rahat bir hesap vermek için önemlidir. Kul hakkı, Allah’ın bile affetmediği bir yük olarak karşımıza çıkar.
3. Dünya Nimetleri Ahirete Feda Edilmemeli:
Dünya hayatının geçici, ahiret hayatının ise sonsuz olduğu bilinciyle hareket edilmelidir. İnsan, dünya nimetlerini Allah rızasına uygun şekilde kullanmalıdır.
4. Haram ve Günahlardan Kaçınılmalı:
Mahşerde ziyana uğramamak için haram lokmadan, faizden, zinadan ve riyadan uzak durulmalıdır.
Sonuç: Mahşere Hazırlıklı Olmak
Mahşerde elenmek ve ziyana uğramak, dünya hayatında yapılan yanlışların bir sonucudur. İnsan, bu dünyada attığı her adımın hesabını vereceğini bilerek hareket etmelidir. Kur’an-ı Kerim, insanları o büyük gün için sürekli uyarır ve şu ilahi sözü hatırlatır:
“O gün herkes, yaptığı her iyiliği ve her kötülüğü karşısında bulur.” (Zilzal, 7-8)
Bu nedenle, kendimize sormalıyız: Mahşer günü, elemeden geçenlerden mi yoksa elenenlerden mi olacağız? Cevap, bugünkü amellerimizdedir. Öyleyse, ahirette yüz akıyla Allah’ın huzuruna çıkmak için bugün tövbe edip doğru yola yönelmeliyiz. Çünkü mahşerde kurtulanlar, dünya hayatını Allah’ın rızasına uygun şekilde yaşayanlardır.