HER ŞEYİN FAŞ OLDUĞU O MAHŞER ANI VE İNSANLARIN GÖRÜNEN HALİ
HER ŞEYİN FAŞ OLDUĞU O MAHŞER ANI VE İNSANLARIN GÖRÜNEN HALİ
Her Şeyin Faş Olduğu Mahşer Anı ve İnsanların Görünen Hali
Mahşer günü, dünya hayatında gizlenen her şeyin açığa çıktığı, sırların faş olduğu büyük gündür. İnsanların hayatları boyunca biriktirdikleri ameller, düşündükleri niyetler, söyledikleri sözler ve yaptıkları tüm davranışlar, apaçık ortaya konulur. Kimsenin hiçbir şeyi gizleyemeyeceği o an, insanlık için en büyük ibret sahnesidir.
Mahşer: Her Şeyin Açığa Çıktığı Gün
Kur’an-ı Kerim, mahşer gününü şöyle tasvir eder:
“O gün sırlar ortaya dökülür. Artık insanın ne bir gücü ne de bir yardımcısı olur.” (Tarık, 9-10)
Bu ayet, o dehşetli günü en çarpıcı şekilde özetler. Mahşer, insanların toplandığı, Allah’ın huzurunda hesap vermek üzere sıraya dizildiği yerdir. Dünyada yapılan hiçbir şeyin gizli kalmadığı o gün, insanlık şaşkınlık ve korku içinde bekler.
Amel Defterleri Açılıyor
Mahşer günü, her insanın amel defteri kendisine sunulur:
“Oku kitabını! Bugün sana hesap sorucu olarak kendi nefsin yeter.” (İsra, 14)
Bu an, insanların hayatlarını tüm detaylarıyla göreceği bir sahnedir. İyilik ve kötülük, büyük ya da küçük hiçbir şey eksik bırakılmadan yazılmıştır. İnsan, defterine bakar ve dehşet içinde şöyle der:
“Bu nasıl bir kitapmış! Küçük büyük hiçbir şey bırakmadan hepsini sayıp dökmüş!” (Kehf, 49)
Her Şeyin Açığa Çıktığı O Gün İnsanlar Nasıl Görünecek?
1. Mahcubiyet ve Pişmanlık:
Dünya hayatında gizlice işlenen günahlar, sahte davranışlar ve gösteriş dolu ameller, o gün açığa çıkar. İnsan, mahcubiyet ve pişmanlık içinde kalır:
“O gün günahkârlar, işledikleri amellerden dolayı korku içinde derler ki: ‘Vay halimize! İşlediğimiz her şey açığa çıktı.'”
2. Sevinç ve Huzur:
Salih ameller işleyen, Allah’a iman eden ve dünya hayatında O’nun rızasını kazanmaya çalışanlar ise sevinç içindedir. Onların yüzleri aydınlık, kalpleri huzur doludur. Kur’an, onların halini şöyle tarif eder:
“O gün nice yüzler vardır ki sevinçle parıldar; Rablerine bakarlar.” (Kıyamet, 22-23)
3. Zulmedenlerin Çaresizliği:
Dünya hayatında başkalarına zulmeden, insanları aldatan ve haksızlık edenler, o gün çaresizlik içinde kalır. Onlar için hiçbir mazeret fayda vermez:
“O gün zalimlere, özürleri fayda sağlamaz. Lanet onlaradır ve yurdun kötüsü de onlaradır.” (Mümin, 52)
Her Şey Konuşacak
Mahşer gününde sadece amel defterleri değil, insanın organları da konuşur. Allah, o günü şöyle tasvir eder:
“Derileri aleyhlerine şahitlik eder ve derilerine derler ki: ‘Niçin aleyhimize şahitlik ettiniz?’ Onlar da derler ki: ‘Bizi her şeyi konuşturan Allah konuşturdu.'” (Fussilet, 21)
İnsan, ne dilini, ne bedenini, ne de sakladığını sandığı sırlarını kontrol edebilir. Her şey, Allah’ın huzurunda açıkça dile gelir.
İyilerin ve Kötülerin Ayrılışı
Mahşer meydanında, insanlar gruplara ayrılır:
1. Cennetlikler:
Dünyada iman eden ve salih ameller işleyenler, Allah’ın rahmetiyle cennetle mükâfatlandırılır. Onlar için şu müjde vardır:
“Ey huzura ermiş nefis! Razı edici ve razı olunmuş olarak Rabbine dön! Kullarımın arasına gir, cennetime gir!” (Fecr, 27-30)
Bu grup, sevinçle cennete doğru ilerlerken yüzlerinde huzur ve mutluluk görülür.
2. Cehennemlikler:
Allah’a isyan eden, O’nun emirlerini hiçe sayan ve dünya hayatını yalnızca zevk ve nefsin peşinde koşarak geçirenler ise cehenneme sürülür. Kur’an bu grubu şöyle tasvir eder:
“Yüzler vardır ki o gün tozlanmıştır, karanlık bürümüştür. İşte bunlar, kâfirlerdir, günahkârlardır.” (Abese, 40-42)
Bugünden Hazırlık Yapmak
O gün geldiğinde pişmanlık fayda sağlamayacaktır. Bugün, o dehşetli güne hazırlık yapma vaktidir. İşte yapılması gerekenler:
1. İman ve Salih Amel:
Allah’a iman etmek, ibadetleri ihmal etmemek ve ahlaklı bir hayat sürmek, o gün için en büyük hazırlıktır.
2. Tevbe ve İstiğfar:
Günahlarımızdan samimi bir şekilde tövbe ederek, Allah’tan bağışlanma dilemeliyiz.
3. Kul Hakkına Dikkat:
Hiç kimsenin hakkına girmemeli, eğer hak yemişsek mutlaka helallik almalı ve zararı telafi etmeliyiz.
4. Hayır ve İyilikle Meşgul Olmak:
Sadaka vermek, insanlara yardım etmek, güzel ahlak sergilemek, amel defterimizi güzelleştirir.
Sonuç: Herkes Kendi Gerçeğiyle Yüzleşecek
Mahşer, herkesin kendi gerçeğiyle yüzleşeceği bir meydandır. O gün, kimse başkasının sorumluluğunu taşıyamaz ve herkes kendi yaptıklarının karşılığını alır:
“Hiçbir günahkâr, başka bir günahkârın yükünü yüklenmez.” (En’am, 164)
Bugün, o günün korkusuyla kendimizi hesaba çekmeli ve hayatımızı Allah’ın rızasına uygun şekilde düzenlemeliyiz. Çünkü o günün dehşetinden kurtulanlar, yalnızca dünya hayatını bu bilinçle yaşayanlardır.
Unutmayalım ki gerçek kurtuluş, Allah’ın huzurunda yüz akıyla durabilmek ve cennete layık olmaktır. Rabbimiz, bizi mahşer günü pişmanlık yaşayanlardan değil, sevinenlerden eylesin!