KURAN-I KERİM’DE SORU EDATLARI

KURAN-I KERİM’DE SORU EDATLARI[1]

 

Kuran-ı Kerim’de geçen soru edatları ve Özellikleri nelerdir?


Kur’an-ı Kerim’de sıkça kullanılan soru edatları, Arapça’nın zengin dil yapısıyla çeşitli anlam ve amaçlar taşır. Bu edatlar, anlamı açıklamak, derin düşünmeye teşvik etmek veya bir gerçeği vurgulamak amacıyla kullanılır. İşte Kur’an’da geçen başlıca soru edatları ve özellikleri:

1. هَل (Hel)

Anlamı: “Acaba?”, “Mı?”, “Mi?” gibi olumlu ya da olumsuz bir cevap bekleyen sorularda kullanılır.

Özellikleri: Genellikle bilgi talebi için kullanılır. Bazen bir olayı ya da gerçeği vurgulamak için retorik bir soru (cevap beklenmeyen soru) şeklinde de yer alabilir.

Örnek:
هَلْ أَتَىٰ عَلَى ٱلْإِنسَٰنِ حِينٌ مِّنَ ٱلدَّهْرِ لَمْ يَكُن شَيْـًٔا مَّذْكُورًا
(“İnsanın üzerinden, kendisinin anılmaya değer bir şey olmadığı uzun bir süre geçmedi mi?” – [İnsan, 1])

2. أَ (E)

Anlamı: “Mı?”, “Mi?”

Özellikleri: Genellikle cümle başında gelir ve cevap beklenen sorular için kullanılır. Bazen hayret ve şaşkınlık ifade eder.

Örnek:
أَفَرَءَيْتَ ٱلَّذِى كَفَرَ بِـَٔايَٰتِنَا
(“Ayetlerimizi inkâr eden kimseyi gördün mü?” – [Kehf, 17])

3. مَا (Mâ)

Anlamı: “Ne?”, “Nedir?”

Özellikleri: Bilgi talep eden sorularda veya açıklama bekleyen durumlarda kullanılır. Ayrıca hayret ifade etmek için de kullanılır.

Örnek:
وَمَا أَدْرَىٰكَ مَا ٱلطَّارِقُ
(“Tarık’ın ne olduğunu sana bildiren nedir?” – [Tarık, 2])

4. مَن (Men)

Anlamı: “Kim?”

Özellikleri: Kişilerle ilgili sorular için kullanılır. Genellikle muhatabı düşündürmeye yöneliktir.

Örnek:
مَن ذَا ٱلَّذِى يَشْفَعُ عِندَهُۥٓ إِلَّا بِإِذْنِهِ
(“O’nun izni olmadan kim O’nun katında şefaat edebilir?” – [Bakara, 255])

5. أَيّ (Eyy)

Anlamı: “Hangi?”

Özellikleri: Bir şeyin veya bir durumun niteliklerini sorgulamak için kullanılır.

Örnek:
فَأَيُّ ٱلْفَرِيقَيْنِ أَحَقُّ بِٱلْأَمْنِ
(“Hangi grup güvene daha layıktır?” – [En’am, 81])

6. كَيْفَ (Keyfe)

Anlamı: “Nasıl?”

Özellikleri: Durumu veya olayı sorgular. Genellikle düşünmeye teşvik eder.

Örnek:
كَيْفَ تَكْفُرُونَ بِٱللَّهِ
(“Allah’ı nasıl inkâr edersiniz?” – [Bakara, 28])

7. أَيْنَ (Eyne)

Anlamı: “Nerede?”

Özellikleri: Mekân sorgusu yapmak için kullanılır.

Örnek:
فَأَيْنَ تَذْهَبُونَ
(“Öyleyse nereye gidiyorsunuz?” – [Tekvir, 26])
8. لِمَ / لِمَاذَا (Lime/Limâza)

Anlamı: “Niçin?”

Özellikleri: Sebep ve hikmeti sorgular.

Örnek:
لِمَ تُحَرِّمُ مَآ أَحَلَّ ٱللَّهُ لَكَ
(“Allah’ın sana helal kıldığı şeyi neden haram kılıyorsun?” – [Tahrim, 1])

9. مَتَى (Metâ)

Anlamı: “Ne zaman?”

Özellikleri: Zamanı sorgulamak için kullanılır.

Örnek:
يَسْـَٔلُونَكَ مَتَىٰ هُوَ قُلْ عَسَىٰٓ أَن يَكُونَ قَرِيبًا
(“O ne zaman olacak, diye soruyorlar. De ki: Belki yakında olur.” – [İsra, 51])

Genel Özellikler:

1. Muhatapları düşündürmek: Sorular genellikle muhatapların üzerinde düşünmesini ve derinlemesine anlamasını sağlar.

2. Retorik Amaçlı Sorular: Bazı soruların cevabı açık olsa da vurgu yapmak için sorulur.

3. Kısa ve Özlü İfade: Arapça dilinin doğasına uygun şekilde, sorular genellikle kısa ama anlam derinliğine sahiptir.

Bu soru edatları, Kur’an’ın etkileyici üslubunun önemli bir parçasıdır ve dinleyicileri üzerinde derin bir etki bırakır.

 

 

[1] https://www.youtube.com/watch?v=PZA8EcmgcmM

Loading

No ResponsesAralık 29th, 2024