SAHİBİNİ İNKÂR EDEN ROBOT
Siz dünyanın en iyi robot üreten bir üreticisi olsanız ve şöyle bir robot yapar mısınız? Size kafa tutan bir robot, size meydan okuyan, sizi tanımayan, sizi reddeden, sizi inkar eden, size küfür eden, her türlü olumsuzluğu yapan bir video üretir misiniz?
Bir robot üretir misiniz, bir elektronik eşya üretir misiniz yoksa böyle bir şeyi ürettiğinizde ne kadar ona karşı sabredersiniz, onu kırar atar mısınız?
Onu susturma yoluna gider misiniz yoksa onun 70 sene, 100 sene, 500 sene, 1000 sene yaşamasına müsaade eder misiniz?
Ederseniz buna nasıl o süre içerisinde sabır gösterirsiniz, tahammül gösterirsiniz, neticesini beklemeye çalışırsınız, ne kadar?
İşte Allah bundan daha mükemmel bir varlık yaratıyor, kendisine her türlü olumsuzlukta bulunuyor, uzunca bir ömür verip yaşatıyor.
*Allah bile kulunun akıbetini bildiği halde ona fırsat veriyor. Tabiri caizse kesip atmıyor.
Süre veriyor.
Duygularının uyanmasına, uyanmadaki gayretine bakıyor.
Tıpkı doktorun hastasının son nefesine kadar umudu gibi.
Ümit kesilmez misali.
Allah da immal ediyor, ihmal etmiyor.
Tıpkı Hz. Ömer gibi.
Tıpkı bir Ziraatcinin bir tohumun yeşermesi için verdiği gayret ve gelişimini beklemesi gibi.
Gerçeği bilen Allah kulun itirazını reddetme kabilinden varlığına son nefesine kadar müsaade etmiştir.
Tıpkı öğretmenin yazılıda bir şey yazmayıp oturan öğrenciye zil çalana kadar müsaade etmesi gibi.
Müdakkik, muhakkik, mütebahhir arasındaki farklar nelerdir?
Müdakkik, muhakkik ve mütebahhir kelimeleri, Arapça kökenlidir ve genellikle ilim, araştırma ve derinlik ile ilgili kavramlardır. Anlamları birbirine yakın gibi görünse de, farklı yönleri vurgular. İşte bu kavramların farkları ve kullanım alanları:
1. Müdakkik
Tanım:
Müdakkik, “dikkatli ve titizlikle inceleyen, her detayı önemseyen kişi” anlamına gelir.
Özellikle bir konuyu derinlemesine ve hatasız bir şekilde inceleyen kişiler için kullanılır.
zellikleri:
Detaycıdır ve hassas bir şekilde çalışır.
Genellikle bilim, hukuk ve edebiyat gibi alanlarda kullanılır.
Örnek Cümle:
“Müdakkik bir araştırmacı, her ayrıntıyı dikkatle gözden geçirir.”
2. Muhakkik
Tanım:
Muhakkik, “hakikati arayan, gerçeği bulmaya çalışan kişi” anlamına gelir.
İslam düşüncesinde özellikle hakikati ve ilahi bilgiyi araştıran alimler için kullanılır.
Özellikleri:
Derin düşünür ve hakikate ulaşmak için araştırmalar yapar.
Daha çok tasavvuf, felsefe ve dinî ilimlerde kullanılan bir kavramdır.
Örnek Cümle:
“Muhakkik alimler, zahirî bilginin ötesine geçerek hakikatin peşine düşer.”
3. Mütebahhir
Tanım:
Mütebahhir, “ilimde deniz gibi derinleşmiş, çok geniş bilgiye sahip kişi” anlamına gelir.
“Bahhir” (deniz) kelimesinden türemiştir ve ilim deryasında boğulacak kadar bilgili olanları ifade eder.
Özellikleri:
Bilgi açısından çok geniş bir birikime sahiptir.
Genellikle çok çeşitli konularda derin bilgiye sahip alimler için kullanılır.
Örnek Cümle:
“Mütebahhir bir âlim, her ilim dalında engin bir bilgiye sahiptir.”
Farkların Tablosu
Özet:
1. Müdakkik: Dikkatli ve titiz bir inceleme yapar; ayrıntıya önem verir.
2. Muhakkik: Hakikati arayan, derinlemesine düşünen ve araştıran kişidir.
3. Mütebahhir: Bilgi deryasında engin bir birikime sahip olan, ilimlerde derinleşmiş kişidir.
Bu kavramlar, ilim dünyasında farklı alanlarda ve mertebelerde kullanılan önemli terimlerdir.
@@@@@@@
Ayette geçen,- ver rasihune fil ilmi- tefsir ve izahı nedir?
“Ver Rasihune Fil İlmi” ifadesi, Kur’an-ı Kerim’in Ali İmran Suresi, 7. ayetinde geçer ve “ilimde derinleşenler” anlamına gelir. Bu ifade, özellikle Allah’ın kitabındaki anlam derinliklerini kavrayabilen seçkin kimseleri tarif etmek için kullanılmıştır. Ayet ve izahı aşağıda verilmiştir:
Ali İmran Suresi, 7. Ayet
> “Hüvellezî enzele aleykel kitâbe minhu âyâtün muhkemâtun hunne ummü’l-kitâbi ve uharu müteşâbihâtun. Fe emmâllezîne fî kulûbihim zeyğun feyettebiûne mâ teşâbehe minhü’btigâe’l-fitneti vebtigâe te’vîlih. Ve mâ ya’lemü te’vîlehu illallâh. Ver râsihûne fîl’ilmi yekûlûne âmennâ bihî küllün min ‘indi rabbinâ. Ve mâ yez-zekkeru illâ ulûl’el-bâb.”
Meali:
“O, sana kitabı indiren Zât’tır. Kitapta bazı ayetler muhkemdir (hükümleri açık ve sabittir); bunlar kitabın temelidir. Diğer ayetler ise müteşabihtir (birden fazla anlam taşıyan ayetlerdir). Kalplerinde eğrilik olanlar, fitne çıkarmak ve onun tevilini (derin anlamını) aramak için müteşabih olan ayetlere tabi olurlar. Oysa onların tevilini ancak Allah bilir. İlimde derinleşenler (ver rasihune fil ilmi) ise, ‘Biz buna iman ettik, hepsi Rabbimizin katındandır.’ derler. Bunu ancak akıl sahipleri düşünüp anlar.”
Tefsir ve İzah
1. “Ver Rasihune Fil İlmi” Ne Anlama Gelir?
“Rasihun”, kök itibariyle “derinleşmek, sağlamlaşmak, kökleşmek” anlamına gelir. “Rasihune fil ilmi”, ilimde derinleşmiş, hikmet sahibi, doğru bilgiyle sağlam bir anlayışa ulaşmış kişileri ifade eder.
Bu kişiler, müteşabih ayetlerin (birden fazla anlam taşıyan, yoruma açık ayetlerin) hakikatini tam olarak bilmeseler bile, onların Allah’tan geldiğini bilir ve teslimiyetle inanırlar.
2. Ayetteki Ana Kavramlar
Muhkem Ayetler:
Anlamları açık ve kesin olan, yorum gerektirmeyen ayetlerdir. Örneğin, İslam’ın temel inanç esasları ve ibadetlere dair hükümler muhkem ayetlerde yer alır.
Müteşabih Ayetler:
Anlamları tam olarak anlaşılamayan, yoruma açık ve sembolik ifadeler içeren ayetlerdir. Örneğin, cennet, cehennem, kıyamet ve Allah’ın bazı sıfatları hakkındaki ayetler bu gruba girer.
3. İlimde Derinleşenlerin Özellikleri
Teslimiyet ve İman:
Bu kişiler, müteşabih ayetlerin anlamını tam olarak anlamasalar da Allah’a ve O’nun kitabına teslimiyet gösterirler.
> Örnek: “Hepsi Rabbimizin katındandır.” diyerek iman ederler.
Derin Bilgi Sahibi Olmaları:
İlimde derinleşmek, yalnızca yüzeysel bilgiye sahip olmak değil, hakikati anlamaya yönelik ciddi bir araştırma ve hikmetli düşünceyi ifade eder. Onlar, bilgi ve hikmetle ayetleri anlamaya çalışırlar.
Kalplerindeki Eğrilikten Uzak Olmaları:
Rasih alimler, ayetleri fitne veya bozgunculuk amacıyla değil, Allah’a yakınlaşmak ve hakikati öğrenmek için anlamaya çalışırlar.
4. Müteşabih Ayetlerin Yorumu
Tefsir alimleri arasında “ve mâ ya’lemü te’vîlehu illallâh” (Onların tevilini ancak Allah bilir) ifadesinin anlamı üzerinde iki görüş vardır:
1. Yalnızca Allah bilir:
Müteşabih ayetlerin hakikatini sadece Allah bilir. İnsanlar bu ayetlerin detaylarını kavrayamaz ve teslimiyetle iman ederler.
2. Allah ve İlimde Derinleşenler Bilir:
Bazı alimler, ayetteki duraksamayı farklı bir şekilde okuyarak, müteşabih ayetlerin yorumunu hem Allah’ın hem de ilimde derinleşenlerin bilebileceğini belirtir.
5. Rasih Alimlere Örnekler
İbn Abbas: Müteşabih ayetleri yorumlamada ünlü bir sahabedir ve Kur’an’ın derin manalarını anlama konusundaki yeteneği ile tanınır.
İmam Gazali: Hikmetli düşünceleri ve tasavvufi yorumlarıyla ilimde derinleşen bir alimdir.
Fahreddin er-Razi: Kur’an tefsirinde derinlemesine çalışan ve müteşabih ayetlere dair açıklamalar yapan bir tefsir alimidir.
Sonuç:
“Ver rasihune fil ilmi” ifadesi, ilimde derinleşmiş ve sağlam bir inanca sahip kimseleri ifade eder. Bu kişiler, muhkem ayetleri açıkça anlar ve müteşabih ayetlere teslimiyetle iman ederler. Bu ayet, hem bilgiye hem de imana dayalı bir dengeyi temsil eder ve insanlara Kur’an’ın hakikatlerini anlamada tevazu ve teslimiyetle hareket etmeleri gerektiğini öğretir.
[1] https://www.youtube.com/watch?v=wF3-FS1QQfo