EHLİ SÜNNETTEN AYRILAN MEZHEPLER
EHLİ SÜNNETTEN AYRILAN MEZHEPLER[1]
Batıl ve ehli sünnetten ayrılan fıkhi Mezheplerin ayrılış neden ve gerekçeleri nelerdir?
Batıl ve Ehl-i Sünnet’ten ayrılan fıkhi mezhepler, İslam’ın temel prensiplerini veya Ehl-i Sünnet çizgisindeki yöntem ve yaklaşımları terk eden grupları ifade eder. Bu mezheplerin ayrılma nedenleri, genellikle itikadi farklılıklar, siyasi ve toplumsal olaylar, imamet ve hilafet anlayışları, dini metinlerin yorumlanması ve fıkhi usullerdeki farklı yaklaşımlarla ilgilidir. İşte bu ayrılışın başlıca neden ve gerekçeleri:
1. Siyasi ve Tarihi Faktörler
Siyasi olaylar, İslam tarihindeki mezhep ayrılıklarının en önemli nedenlerinden biridir:
İmamet ve Hilafet Çekişmesi:
Hz. Ali ile Muaviye arasında yaşanan siyasi mücadeleler ve ardından ortaya çıkan Kerbela Vakası, Şii ve Ehl-i Sünnet ayrılığının temelini oluşturmuştur. Şiiler, imametin Hz. Ali’nin soyundan gelenlere ait olduğuna inanırken, Ehl-i Sünnet bu yetkiyi ümmetin seçimine bırakmıştır.
Haricilerin Ortaya Çıkışı:
Hariciler, Sıffin Savaşı’ndaki hakem olayına karşı çıkarak hem Hz. Ali’yi hem de Muaviye’yi dışlamış ve “adaleti” merkeze alan radikal bir mezhep geliştirmiştir. Bu da itikadi ve fıkhi ayrılıklara yol açmıştır.
2. Metinlerin Yorumu ve Akılcı Yaklaşımlar
Kur’an ve Sünnet’in Yorumu:
Fıkhi ve itikadi meselelerde Kur’an ve Sünnet’in anlaşılması konusunda farklı metotlar benimsenmiştir. Batıl mezhepler, genellikle Kur’an ayetlerini veya hadisleri bağlamından kopararak zahiri veya batıni anlamlar yüklemişlerdir.
Batınilik: Ayetlerin ve hadislerin gizli, sembolik anlamlar içerdiğini savunan mezhepler (örneğin İsmailiyye) bu yöntemle Ehl-i Sünnet çizgisinden ayrılmıştır.
Zahiri Yaklaşım: Hariciler gibi bazı gruplar, metinleri sadece zahiri anlamıyla yorumlayarak katı hükümler geliştirmiştir.
Akıl ve Nakil Çatışması:
Mu’tezile, dini meselelerde aklı ön plana çıkararak, Ehl-i Sünnet’in naslara dayalı metodolojisinden uzaklaşmıştır. Özellikle kadere iman, Allah’ın sıfatları ve peygamberlerin ismeti gibi konularda farklı görüşler ileri sürmüşlerdir.
3. İtikadi Farklılıklar
Allah’ın Sıfatları:
Mu’tezile, Allah’ın sıfatlarını reddederek Allah’ın yalnızca zatıyla kaim olduğunu savunmuş ve Ehl-i Sünnet ile ayrışmıştır. Bu durum, fıkhi hükümler üzerinde de etkili olmuştur.
Kader Anlayışı:
Kadere iman konusunda Cebriyye (her şeyin Allah’ın zorlamasıyla olduğuna inanan) ve Kaderiyye (insanın kaderini tamamen kendisinin belirlediğine inanan) gibi mezhepler, Ehl-i Sünnet çizgisinden sapmıştır.
Günah ve İman İlişkisi:
Hariciler, büyük günah işleyenlerin kâfir olduğunu savunurken, Mu’tezile bu kişilerin iman ve küfür arasında bir yerde olduklarını (el-Menzile Beyne’l-Menzileteyn) söylemiştir. Bu farklılıklar, fıkhi hükümler üzerinde ciddi etkiler doğurmuştur.
4. Fıkhi Usul ve Metodoloji Farklılıkları
Şer’i Delillerin Kullanımı:
Ehl-i Sünnet mezhepleri (Hanefi, Şafii, Maliki, Hanbeli), Kur’an, Sünnet, icma ve kıyas gibi delilleri temel alırken, diğer mezhepler bu delillerden bazılarını reddetmiş veya farklı şekilde kullanmıştır.
Örneğin, Şii mezhepleri, Ehlibeyt imamlarının söz ve fiillerini fıkhi deliller arasında kabul ederken, Hariciler kıyası reddetmiştir.
İçtihad ve Taklit:
Şii İmamiye mezhebi, yaşayan bir müçtehidi taklit etmeyi zorunlu görürken, diğer bazı gruplar içtihadı tamamen reddetmiş veya bireysel içtihadı esas almıştır (örneğin Zahiriye mezhebi).
Katı veya Esnek Yorumlar:
Hariciler, şer’i hükümleri katı bir şekilde uygulayarak aşırı görüşler ortaya koymuşlardır.
Batınîler ise fıkhi hükümleri büyük ölçüde sembolik ve manevi bir yoruma dönüştürmüştür.
5. Toplumsal ve Kültürel Sebepler
Mezhepsel Kimlik Arayışı:
Bazı gruplar, toplumsal veya siyasi ayrışmayı dini bir kimlik haline getirmiş ve bu da farklı mezheplerin doğmasına yol açmıştır.
Örneğin, İsmaililik ve Nusayrilik gibi mezhepler, kültürel ve coğrafi etkilerle farklı bir çizgiye yönelmiştir.
Sosyal Adalet Talepleri:
Hariciler ve Mu’tezile gibi mezhepler, eşitlik ve adalet konularını merkeze alarak kendilerine özgü fıkhi ve itikadi görüşler geliştirmiştir.
Özet: Ayrılma Nedenleri
1. Siyasi çekişmeler (hilafet ve imamet tartışmaları).
2. Metinlerin yorumu (zahirî, batınî veya akılcı yaklaşımlar).
3. İtikadi görüş ayrılıkları (Allah’ın sıfatları, kader, iman-günah ilişkisi).
4. Fıkhi metodoloji farklılıkları (şer’i delillerin kullanımı ve içtihat anlayışı).
5. Toplumsal ve kültürel faktörler (kimlik arayışı ve sosyal adalet talepleri).
Ehl-i Sünnet mezhepleri, bu noktada vasat bir yol izleyerek aşırılıklardan kaçınmış ve Kur’an ve Sünnet’in temel prensiplerine sadık kalmaya özen göstermiştir. Batıl mezheplerin ayrışma gerekçeleri ise genellikle bu temel prensiplerden uzaklaşma veya onları aşırı yorumlama üzerine kuruludur.
[1] https://www.youtube.com/watch?v=FTMxsaXQqKk