KURAN-I KERİM’DE İSTİDAT VE KABİLİYETLER
KURAN-I KERİM’DE İSTİDAT VE KABİLİYETLER
BAK: https://www.youtube.com/watch?v=wcPNrT5Vwgk
Kuran-ı Kerim’de insan istidat, kabiliyet ve sahip olduğu duygular.
Kur’an-ı Kerim, insanın istidat, kabiliyet ve duygularını Allah’ın bir emaneti ve insanın yaratılışındaki hikmetin tezahürü olarak ele alır. Bu kavramlar, insanın Allah’a kulluk etmek, dünya ve ahiret dengesini kurmak için verilmiş önemli donanımlar olarak değerlendirilir. Kur’an’da bu özelliklerin nasıl yönlendirilmesi gerektiği sıkça vurgulanır.
—
1. İstidat (Yetenek ve Potansiyel):
Kur’an-ı Kerim, insanın Allah tarafından üstün bir yetenek ve potansiyele sahip kılındığını ifade eder. İnsan, diğer varlıkların üstünde bir donanımla yaratılmıştır ve bu istidatları Allah’ın emir ve yasaklarına göre kullanmakla mükelleftir.
İnsanın Şerefli Yaratılışı:
> “Andolsun ki, Biz insanoğlunu şan ve şeref sahibi kıldık…”
(İsra, 17:70)
Bu ayet, insanın sahip olduğu istidatlarla meleklerden bile üstün bir mertebeye ulaşabileceğini ifade eder.
Hilafet Vazifesi:
> “Hani Rabbin meleklere, ‘Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım’ dedi…”
(Bakara, 2:30)
İnsan, istidat ve kabiliyetleriyle yeryüzünde Allah’ın temsilcisi olma görevini üstlenmiştir.
Cevher Niteliği:
İnsanın mahiyetine yerleştirilen istidatlar, Allah’ın isim ve sıfatlarını tanıyıp anlamaya yönelik bir “emanet” olarak ifade edilir:
> “Biz emaneti göklere, yere ve dağlara teklif ettik, onlar bunu yüklenmekten çekindiler; insan ise onu yüklendi.”
(Ahzab, 33:72)
—
2. Kabiliyet (Yeteneklerin Gelişimi):
Kur’an, insanın sahip olduğu istidatları geliştirmesi ve kabiliyete dönüştürmesi gerektiğini sıkça belirtir. İnsana verilen akıl, irade ve diğer yetenekler, dünya ve ahiret saadetini kazandırmak için verilmiştir.
Öğrenme ve Anlama Kabiliyeti:
İnsan, öğrenme ve anlamaya yönelik kabiliyeti sayesinde ilahi hakikatlere ulaşabilir:
> “Ve Âdem’e isimlerin hepsini öğretti…”
(Bakara, 2:31)
Bu ayet, insanın öğrenme kapasitesinin bir göstergesi olarak kabul edilir.
Akıl ve Fikir Kullanımı:
> “Hiç düşünmez misiniz?”
(Bakara, 2:44)
“Hiç akletmez misiniz?”
(En’am, 6:32)
İnsan, sahip olduğu akıl ve düşünce yeteneğiyle Allah’ın ayetlerini anlamaya davet edilir.
Kabiliyetlerin Sınanması:
İnsan, kabiliyetleriyle sınanır ve bu sınav sonucunda ahiretteki yerini belirler:
> “Sonra o gün, size verilmiş olan her nimetten mutlaka hesaba çekileceksiniz.”
(Tekasür, 102:8)
—
3. Duygular:
Kur’an’da insanın duyguları, hem dünya hayatında başarıyı hem de ahiret saadetini kazandırabilecek yönlendirici güçler olarak ele alınır. Ancak bu duyguların kontrol edilmesi ve fıtrata uygun bir şekilde kullanılması gerekir.
Sevgi ve Şefkat:
Sevgi, Allah’a, Peygamber’e ve müminlere yöneltilmesi gereken bir duygudur:
> “İman edenler ise Allah’ı her şeyden daha çok severler.”
(Bakara, 2:165)
Korku ve Ümit:
Allah’tan korkma ve rahmetini umma arasında bir denge, insanın kulluğunu anlamlı kılar:
> “Rabbinizin rahmetinden ümit kesmeyin.”
(Zümer, 39:53)
“Onlar, Rablerinden korkarak ve rahmetini umarak dua ederler.”
(Secde, 32:16)
Nefis ve Şehvet:
İnsan, şehvet ve arzularını kontrol etmekle mükelleftir. Bu duygular doğru yönlendirilmediğinde insanı kötülüğe sürükler:
> “Kim nefsini arındırırsa felaha ermiştir. Kim de onu kötülüklere gömerse, ziyan etmiştir.”
(Şems, 91:9-10)
Hırs ve Haset:
Kur’an, hırs ve hasedin kontrol edilmesi gerektiğini vurgular:
> “Allah’ın sizi birbirinizden üstün kıldığı şeyleri kıskanmayın.”
(Nisa, 4:32)
—
İnsanın Bu Özelliklerle İmtihanı:
Kur’an’a göre insanın istidatları, kabiliyetleri ve duyguları birer imtihan vesilesidir. Allah, bu nimetleri doğru şekilde kullanmayı insandan istemektedir:
İmtihanın Gerekliliği:
> “Hanginizin daha güzel iş yapacağını sınamak için ölümü ve hayatı yarattı.”
(Mülk, 67:2)
Duyguların Terbiyesi:
İnsan duygularını ve yeteneklerini vahye uygun olarak yönlendirdiğinde, cennet gibi ebedi saadetlere ulaşır.
—
Sonuç:
Kur’an-ı Kerim, insanın istidat, kabiliyet ve duygularını, Allah’a kulluk için verilmiş birer emanet olarak görür. Bu emanetlerin doğru kullanımı, insanı hem dünya hem de ahiret saadetine ulaştırır. Ancak, bu özelliklerin kötüye kullanımı insanı felakete sürükler. Kur’an, insanın bu duyguları, aklı ve iradesiyle dengeleyip doğru bir şekilde yönlendirmesini öğütler.
@@@@@@@