KURANI KERİMDE AKIL VE İLİM BAĞLANTISI
KURANI KERİMDE AKIL VE İLİM BAĞLANTISI
BAK: https://www.youtube.com/watch?v=naD0HM1xJ4I
Kur’an-ı Kerim’de akıl ve ilim, insanların Allah’ın yaratılışını anlamaları ve doğru yolda ilerlemeleri için temel kavramlar olarak öne çıkar. Kur’an, insanları düşünmeye, sorgulamaya ve öğrenmeye teşvik ederken, akıl ve ilmin önemini vurgular. İşte bu konudaki bazı önemli noktalar:
1. Akıl ve Sorumluluk
Akıl Verilmesi: Kur’an, insanın akıl ile donatıldığını ve bu aklın sorumluluk getirdiğini belirtir. “Aklınızı kullanmaz mısınız?” (Bakara, 44) Bu ayet, aklın kullanılmasını ve insanın sorumluluğunu hatırlatır.
2. Bilgi ve İlim
İlmin Değeri: Kur’an, ilmin önemini sıkça vurgular. “İlim sahipleri, Allah’tan daha çok korkar.” (Fatır, 28) Bu, ilmin insanın Allah’a olan bağlılığını artıran bir faktör olduğunu gösterir.
Okuma Emri: Kur’an’ın ilk ayetleri arasında yer alan “Oku!” emri, bilginin ve öğrenmenin ne kadar değerli olduğunu ortaya koyar. (Alak, 1)
3. Düşünme ve Tefekkür
Tefekkür Etmek: Kur’an, düşünmeyi teşvik eder. “Onlar, göklerin ve yerin yaratılışında elbette ibretler vardır.” (Ali İmran, 190) Bu ayet, evrendeki düzenin ve yaratılışın üzerinde düşünmeyi teşvik eder.
Kainatın Ayetleri: Kur’an, insanlara doğa olayları ve yaratılış üzerinden ibret almayı önerir. “Gerçekten, göklerde ve yerde birçok ayetler vardır.” (Casiye, 13) Bu, insanların Allah’ın varlığını ve kudretini anlamaları için bir çağrıdır.
4. Akıl ve İman
İman ile Akıl İlişkisi: Akıl, imanın temel taşlarından biridir. Kur’an, akıl sahiplerini müjdeleyerek, onların Allah’ın varlığına ve birliğine ulaşabileceklerini belirtir. “İnkar edenlerin akılları mühürlenmiştir.” (Bakara, 7) Bu, aklın doğru kullanılması gerektiğini vurgular.
5. İlim ve Farkındalık
Kendini Tanıma: Kur’an, insanın kendini tanıması ve anlaması için ilim sahibi olmasını teşvik eder. “Bilmeyenlerle, bilenler bir olur mu?” (Zümer, 9) Bu, bilgi edinmenin ve öğrenmenin önemini ön plana çıkarır.
6. İlim ve Amel
İlim ve Amelin Birlikteliği: Kur’an, ilmin amelle birleşmesi gerektiğini belirtir. “Onlar, kendilerine verilen ilmi gizleyenler, Allah’ın lanetini üzerlerine çeker.” (Bakara, 159) Bu, ilmin yalnızca bilgi olarak kalmaması, aynı zamanda pratikte de uygulanması gerektiğini ifade eder.
Sonuç
Kur’an-ı Kerim, akıl ve ilim arasında sıkı bir bağ kurar. İnsanların akıllarını kullanmaları, ilim edinmeleri ve bu bilgileri hayatta uygulamaları gerektiğini vurgular. Akıl, insanı doğru yola yönlendiren bir rehber olarak görülürken, ilim ise bu yolda ilerlemek için gereken bilgi ve donanımı sağlar. Kur’an, düşünmeye, sorgulamaya ve öğrenmeye teşvik ederek, insanın Allah’a ve evrene karşı sorumluluklarını anlamasına yardımcı olur. Bu bağlamda, akıl ve ilim, inanç ve eylem bütünlüğünü sağlamak için kritik öneme sahiptir.
@@@@@@@
Kur’an-ı Kerim’de Akıl ve İlim Bağlantısı
Kur’an-ı Kerim, insanlara akıllarını kullanarak düşünmelerini ve bilgi edinmelerini emreder. Akıl ve ilim, Kur’an’da sıkça birlikte anılan ve birbirini tamamlayan iki önemli kavramdır.
Akıl ve İmanın İlişkisi
Kur’an’a göre, iman sadece kalple kabul etmek değil, aynı zamanda akılla düşünmek ve delilleri değerlendirmektir. Allah, insanlara akıl vermiş ve bu aklı kullanarak O’nun varlığını, birliğini ve kudretini anlamalarını istemiştir. İman eden bir insan, aklını kullanarak dinin gerekçelerini ve delillerini araştırır ve bu sayede inancını daha da güçlendirir.
İlim Talebinin Önemi
Kur’an, ilim öğrenmenin önemini vurgulayarak, müminleri sürekli olarak bilgi edinmeye teşvik eder. İlim, insanı cehaletten kurtarır, doğru yola ulaştırır ve Allah’a daha yakın kılar. Peygamber Efendimiz (sav) de, “İlim öğrenmek her mümine farzdır” hadisiyle ilimin önemini belirtmiştir.
Akıl ve İlimin Birlikte Kullanılması
Kur’an, akıl ve ilimi birbirinden ayrı görmez, aksine bu ikisinin birlikte kullanılması gerektiğini vurgular. Akıl, elde edilen bilgilerin doğru olup olmadığını değerlendirmek için kullanılırken, ilim ise akla gerekli bilgiyi sağlar.
* Akıl, İmanın Temeli: İman, akıl yoluyla elde edilen bir sonuçtur. Akıl sayesinde insanlar, Allah’ın varlığını ve birliğini anlarlar.
* İlim, İmanı Güçlendirir: İlim, insanın imanını daha da güçlendirir ve derinleştirir. İlim sahibi olan bir kişi, dinin gerekçelerini daha iyi anlar ve inancını daha sağlam temeller üzerine oturtur.
* Akıl, Şüphelerden Korur: Akıl, insanı hurafelerden ve batıl inançlardan korur. Akıl sahibi bir insan, her şeyi sorgular ve doğruyu yanlıştan ayırt eder.
Kur’an Ayetlerinde Akıl ve İlime Verilen Önem
* “De ki: Göklerde ve yerde ne varsa O’nundur. Sizin saklı tuttuklarınız da, açığa vurduklarınız da O’nundur. Allah, göğüslerin (iç dünyalarının) gizlediği şeyleri bilir.” (En’am Suresi, 67. ayet)
* “Onlara de ki: Göklerin ve yerin mülkü Allah’ındır. O, dilediğini yaratır. Sizin kendiniz için erkek çocuk edinmeniz, O’nun için kız çocuk edinmesi misali midir? İşte siz batıl bir varsayımda bulunuyorsunuz.” (Nahl Suresi, 81. ayet)
* “O, size ayetlerini gösteriyor ki, belki aklınızı kullanırsınız.” (Yunus Suresi, 101. ayet)
Sonuç olarak, Kur’an-ı Kerim, akıl ve ilimi birbirinden ayrı görmez, aksine bu ikisinin birlikte kullanılması gerektiğini vurgular. Akıl, imanın temeli ve imanın güçlenmesinde önemli bir rol oynar. İlim ise akla gerekli bilgiyi sağlar ve insanı doğru yola ulaştırır.
***********
*”Hem öyle bir surette ifade ediyor ki, o ifade ile şöyle işaret eder ki: ‘Elbette nev-i beşer, ahir vakitte ulûm ve fünûna dökülecektir. Bütün kuvvetini ilimden alacaktır. Hüküm ve kuvvet ise, ilmin eline geçecektir.’ “
“Hem o Kur’ân-ı Mu’cizü’l-Beyan, cezâlet ve belâgat-ı Kur’âniyeyi mükerreren ileri sürdüğünden remzen anlattırıyor ki: ‘Ulum ve fünûnun en parlağı olan belagat ve cezâlet, bütün envâıyla ahir zamanda en merğub bir suret alacaktır. Hatta insanlar, kendi fikirlerini birbirlerine kabul ettirmek ve hükümlerini birbirine icra ettirmek için, en keskin silahını cezâlet-i beyandan ve en mukavemet-suz kuvvetini belâgat-ı edadan alacaktır.”
bk. Sözler, Yirminci Söz, İkinci Makam