GERÇEK CUMHURİYET

GERÇEK CUMHURİYET

Bediüzzaman Said Nursi RİSALE-İ NURDA Cumhuriyet hakkında ne ifade etmektedir?

Bediüzzaman Said Nursi, Risale-i Nur eserlerinde Cumhuriyet kavramını geniş bir perspektifle ele alır ve Cumhuriyetin temel ilkeleriyle İslam’ın değerlerini bağdaştırmaya çalışır. Nursi’ye göre, Cumhuriyet halkın iradesine dayanan bir yönetim şekli olduğu için İslam’ın ruhuna aykırı değildir, hatta İslam’ın adalet, eşitlik, ve insan hakları gibi ilkeleriyle uyumludur. Ancak, Cumhuriyetin halkın değerlerini ve dini inançlarını göz ardı etmeden, onların refahını, adaletini ve özgürlüğünü gözetmesi gerektiğini savunur.

Risale-i Nur’da geçen bazı ifadeler, Nursi’nin Cumhuriyetin ahlaki ve manevi değerlerle beslenmesi gerektiği yönündeki yaklaşımını ortaya koyar. Örneğin, bir toplumun saadeti ve adalet içinde yaşaması için adalet, şefkat ve hürriyet ilkelerine dayanan bir Cumhuriyet anlayışını önemser. Nursi, dinin doğru anlaşılması ve bireysel özgürlüklerin korunmasının, toplumun hem dünyevi hem de uhrevi olarak gelişmesine katkı sağlayacağını savunur.

Ayrıca, Nursi’ye göre, Cumhuriyet idaresi, toplumun eğitim seviyesi arttıkça daha sağlıklı bir yapıya kavuşur. Bu bağlamda eğitim ve manevi gelişimin Cumhuriyetin temel direklerinden olması gerektiğini vurgular. Risale-i Nur’da yer alan bu yaklaşımlar, Nursi’nin ideal bir Cumhuriyetin insanlara sadece dünyevi değil aynı zamanda manevi bir huzur sunması gerektiği yönündeki düşüncesini yansıtır.

@@@@@@

Bediüzzaman Said Nursi, Risale-i Nur’da cumhuriyeti, adalet ve hürriyetin hakim olduğu, İslam’ın sınırlarını belirlediği hürriyetin (hürriyet-i şer’iye) yaşandığı bir yönetim biçimi olarak görür.
Önemli noktalar:
* Dindar Cumhuriyet: Nursi, cumhuriyetin sadece isim ve resimden ibaret olmaması gerektiğini, gerçek anlamda adaleti ve İslam’ın hürriyet anlayışını yansıtması gerektiğini vurgular.
* Adalet ve Hürriyet: Cumhuriyetin temelini adalet ve hürriyet oluşturur. Bu hürriyet, İslam’ın sınırları içinde kalmak şartıyla herkese tanınan bir haktır.
* İstibdad Karşıtlığı: Nursi, istibdadı (mutlak yönetimi) reddeder. Cumhuriyetin, baskı ve zorlamalardan uzak, herkesin hak ve özgürlüklerinin korunduğu bir sistem olması gerektiğini savunur.
* Meşveret: Cumhuriyetin yönetiminde, halkın görüşlerinin alınması ve ortak karar alınması önemlidir.
* Kanun Hâkimiyeti: Herkesin eşit olduğu ve kanunların herkese adil bir şekilde uygulandığı bir sistem idealidir.
Risale-i Nur’a göre cumhuriyet:
* Manasız bir isim ve resim değil: Gerçek anlamda adaleti ve hürriyeti yaşatan bir sistemdir.
* İslam’a aykırı değil: İslam’ın hürriyet anlayışıyla tam uyum içinde olabilir.
* Halkın katılımını gerektirir: Meşveret ve demokrasi ilkelerine dayanır.
* Adalet ve eşitlik üzerine kuruludur: Herkesin hak ve özgürlüklerinin korunmasını sağlar.
Sonuç olarak, Bediüzzaman Said Nursi, Risale-i Nur’da cumhuriyeti, İslam’ın ilkeleriyle bağdaşan, adalet ve hürriyetin hakim olduğu ideal bir yönetim biçimi olarak sunar.

@@@@@@@@@

“Yaşlı mahkeme reisinden başka, daha siz dünyaya gelmeden benim dindar bir cumhuriyetçi olduğumu elinizdeki tarihçe-i hayatım ispat eder.Hülasası şudur ki; o zaman şimdiki gibi, hali bir türbe kubbesinde inzivada idim. Bana çorba geliyordu.Ben de taneleri karıncalara veriyordum. Ekmeğimi onun suyu ile yerdim.Benden sordular,ben dedim: Bu karınca ve arı milletleri cumhuriyetçidirler. Cumhuriyetçiliklerine hürmeten taneleri karıncalara veriyorum.Sonra dediler: “Sen selef­i salihine muhalif ediyorum”cevaben diyordum: Hulefa-i Raşidin hem halife, hem reis-i cumhur idiler. Sıddık-ı Ekber (R.A) Aşare-i Mübeşşereye ve Sahabe-i kirama elbette reis-i cumhur hükmünde idi.Fakat manasız isim ve resim değil, belki hakiki adaleti ve hürriyeti-i şer’iyeyi taşıyan manâ-yı dindar cumhuriyetin reisleri idiler.” der.

Loading

No ResponsesEkim 29th, 2024