HADDİNİ BİLMEK

HADDİNİ BİLMEK[1]

Eskiler İslam’ın şartı 6 derlerdi; Beşi malum, altıncısı ise haddini bilmektir.

Kur’ân-ı Kerim’de hudûd kelimesi on dört yerde geçer; bunların on üçünde Allah’a, birinde ise (Tevbe 9/97) Allah’ın Resulü (asv)’e indirdiği vahye izafe edilir.[2]

-“Bilmediler mi ki: Kim Allah’a ve Resulüne karşı haddi aşarsa, onun için, içinde sürekli kalacağı Cehennem ateşi vardır. İşte bu, büyük rezilliktir.”[3]

Hadislerde had kelimesinin, sözlük anlamını ve örfteki çeşitli kullanımlarını, ayrıca Kur’an’daki geniş muhtevasını yansıtan bir çeşitlilik ve zenginlikte yer aldığı çok defa da bu tabirle Kur’an’da belirlenen veya Hz. Peygamber (asv)’in takdir ve uygulamasıyla sabit olan cezaî müeyyidelerin yahut bu müeyyideleri gerektiren suçların ifade edildiği görülür.[4]

-Kur’an-ı Kerim’de, ahkâm âyetleriyle ilgili olarak Allah’a izafeyle yer alan başlıca kavramlar; şeâirullah, dînullah, âyâtullah, hudûdullah, hükmüllah, kitâbullah, sebîlullah, emrullah gibi kavramlardır. Bu kavramlar, bir şekilde insanların tutum ve davranışlarıyla ilgilidirler. Ayrıca bu kavramlar, birbirleriyle de anlamlı bir biçimde ilgili görünmektedirler. Bu yazımızda, söz konusu kavramlardan “Allah’ın çizdiği sınırlar; Allah’ın belirlediği kurallar, Allah’ın sınırları; Allah’ın yasaları” anlamına gelen “hudûdullah” kavramını, Hz. Peygamber’in (s.a.) sünnetindekilerle de destekleyerek, ele almayı deneyeceğiz.

Had, iki şey arasında birbirine karışmasını önleyen engel demektir. Belirginleştirmek, başkalarından ayırt edici nitelik ve engellemek gibi anlamları vardır. Kur’an-ı Kerim’deki hudûdullah ifadesi, Allah’ın ahkâmı / belirlediği hükümler ve kurallar anlamında kullanılmaktadır.[5]

Yüce Allah, mü’minlerin başlıca özelliklerini sayarken, bunlardan biri olarak “Allah’ın sınırlarını / yasalarını korumayı.” da belirtmektedir:

“Allah’a tövbe eden, kullukta bulunan, O’nu öven, O’nun uğrunda gezen (cihad ve hicret eden, rızasını arayıp duran), rükû yapan, secde eden, iyiliği emreden, kötülükten alıkoyan ve Allah’ın sınırlarını koruyan mü’minleri müjdele.”[6]

Bununla birlikte,
İman noktasındaki zaaf, Allah’ın sınırları konusunda da kendini gösterir:

“Bedevîlerin küfür ve nifakları her yönden, daha ileridir. Allah’ın, peygamberine indirdiğinin sınırlarını bilmemekte de onlar ileridir. Allah bilendir ve hakîmdir.”[7]

-Haddi aşmamak, Haddini bilmek, Haddini bildirmek, Hadden aşmak, Yaş olarak haddi aştım, Sınırı aşmak, Sınırı geçmek, Çizgiyi geçmek, Hukukullah, hududullah
Kul hakkı. Hukuku ıbad.
-İnsanın farkı önünün sonsuza kadar açık olması, imkân verilmesi, fırsat verilmesi.
Meleklerinde zaten tabiri caizse rahatsız oldukları hususta işte bu.
Bir derdin dermanı, başka bir derde zehir olabilir. Bir derman, haddinden geçse, dert getirir.”[8]

MEHMET ÖZÇELİK

06-10-2024

[1] https://www.youtube.com/watch?v=DeWCn7jKTHc

[2] M. F Abdülbâkî, et-Mu’cem, “hdd” md.

[3] Tevbe. 63.

[4] Bk. Muvatta, Hudûd 10; Müsned, IV, 226; Buhârî, Şüfa, 1; Müslim, Hudûd, 8-9; Ebû Dâvûd, Hudûd, 38; bk Wensinck, el-Mu’cem, “hdd” md.

[5] Râgıb el-Isfahânî, Müfredât, yay. Safvân Ahmed Dâvûdî, Dımaşk-Beyrut 1997, s.221.

[6] (Tevbe, 9/112.

[7] Tevbe, 9/97. https://kuran-ikerim.org/hudud-hududullah-kelimesinin-kuranda-gectigi-yerleri-ve-anlamlari-hakkinda-detayli-bilgi-verir

[8] Mektûbat, s. 459.

Loading

No ResponsesEkim 6th, 2024