HÜZÜNLE BİTEN HASRET

HÜZÜNLE BİTEN HASRET

Bir topluluk düşünün ki Cazibe Merkezi gayet çekici olup, çekiyor. Tantanasıyla ve birçok şeye olan hakimiyetiyle, parasıyla, maddesiyle, zahiri görünen manasıyla ve de diğer taraftan herkesin gitmesi gereken kanallar tıkanmış, kapatılmış, engeller konulmuş, tehditlere kadar varan durumlar oluşmuş.

Yüz yıldır suya hasret bırakılmışlığın verdiği susuzlukla, akan bir su görüp yeterli tahlil etmeyen ve etme imkanı bulmayan veya bulamayan insanların hayati olan su ihtiyacını gidermek durumu ile karşı karşıya kalma halleri içerisinde olan bir toplum .

Tam böyle bir durumdayken bir bakıyorsunuz ki yan tarafta açılan bir tali yol, bir su kanalı sizi davet ediyor. Ve o tali yollara girişler başlıyor.

O da büyük bir iştiyak ve hevesle.

işte gidiş o gidiş, ne oluyorsa ondan sonra oluyor.

Acaba o yol niçin açıldı ve o yolu açanlar yoksa o yolu tıkayanlar mıydı.?

Milyonlar böyle heder edildi.

İçilen suyun etkisi, sarhoşluğu maalesef uyanmaya ve uyandırılmaya   yeterli gelmedi.

Gidenler ve gidecekler de düşünüldüğünde bir kaç nesil mahvedildi.

Cazibe merkezi olan o topluluk karşılaştığı makam, mevki, şöhret, para, evlilik ve imkanlar baş döndürdü.

Katılanların başı o imkanlar ile dönerken adeta aklını kaybeder oldu. Katılamayanlar ise hasretle baka kaldılar.

İlkin sevinci hasrete dönerken, ikinci kısmın hasreti sevince döndü.

Acaba neden böyle oldu?

Sonradan hasret duyacaklar hangi zaaf ve kusurları onları bu yola sevkedip, bu hale getirdi?

Sonradan sevineceklerin hangi güzel hal, samimiyet ve aldıkları dualar onları bu duruma düşmekten muhafaza eyledi.

Ancak İmtihan bitmedi. Son nefese kadar devam edecektir.

Allah akibetimizi hayreylesin.

KARUN kıssası bizim için iyi bir derstir.

“Kārûn, “Bu serveti sahip olduğum bilgi sayesinde elde ettim” diye karşılık verdi. Bilmiyor muydu ki Allah ondan önceki kuşaklardan, ondan daha güçlü ve daha çok servet biriktirmiş kimseleri helâk etmişti. Ama suçluluğu kesinleşmiş olanlara artık günahları sorulmaz!

Kārûn gösterişli bir şekilde kavminin karşısına çıkardı. Dünya hayatını arzulayanlar, “Keşke Kārûn’a verilenin bir benzeri bize de verilseydi! Doğrusu o çok şanslı!” derlerdi.

Kendilerine ilim verilmiş olanlar ise şöyle derlerdi: “Yazıklar olsun size! İman edip iyi işler yapanlar için Allah’ın mükâfatı daha üstündür. Ona da ancak sabredenler kavuşabilir.”

Sonunda biz onu ve evini barkını yerin dibine geçirdik. Artık Allah’a karşı ona yardım edecek adamları olmadığı gibi, kendi kendini kurtarabilecek durumda da değildi.

Daha dün Karun’un yerinde olmayı isteyenler bu defa, “Yazıklar olsun bize! Demek ki Allah rızkı kullarından dilediğine bol bol, dilediğine de ölçülü veriyormuş. Allah bize lutufta bulunmuş olmasaydı, bizi de mutlaka yerin dibine geçirmişti. Vah ki vah! Demek inkârcılar iflâh olmazmış!” der oldular.” Kasas. 78-82.

https://tesbitler.com/2016/08/04/karun-ve-feto/

https://tesbitler.com/2023/04/26/sapitan-ve-saptiran-onderler/

MEHMET ÖZÇELİK – 16-07-2024

Loading

No ResponsesTemmuz 16th, 2024