ARANAN ALLAH VE RIZASI
ARANAN ALLAH VE RIZASI
Önce Allah, sonra da rızası.
Hz. Ademin cennette bulup, çocuklarının dünyada kaybettiği Allah.
İnsanların Ruhlar aleminde kabul edip, nisyanıyla isyan ettiği Allah.
Ruhun kabul edip, nefsin uzak kaldığı Allah.
En üstün makam marifetullah ve rıza makamıdır.
“Onların, Rabb’leri yanındaki ödülleri; onlar için içinden nehirlerin aktığı cennetler vardır. Orada süresiz kalacaklar. Allah onlardan, onlar da O’ndan razı olmuşlardır. İşte bu, Rabb’ine huşu duyan kimseler içindir.”[1]
Allah’ın kullarından, kullarından Allah’tan razı ve memnun olmaları.
Ne büyük bir lütuf.
“(Ve o gün, Allah, cennetlik olan mü’min kimseye hitaben şöyle buyurur:) “Ey mutmain olan nefis! Sen O’ndan (Allah’ın verdiği bütün mükâfatlardan) razı, O da senden razı olarak Rabbine (O’nun manevi huzuruna) dön. (Razı olduğum sâlih) kullarımın arasına katıl ve gir cennetime.”[2]
İnsanlık bir yandan tarih boyunca Allah’ı aramış, Allah’ı bulanda onun rızasını aramıştır.
Rızasının nerede olduğunu ve olabileceğini hassasiyetle düşünmüştür.
*****************
Bişr-i Hafi hazretlerinin tevbesi şöyle oldu:
Genç yaşta içkiye müptela olmuştu. Bir gün, yolda sarhoş bir halde giderken, üstünde Besmele yazılı bir kağıt buldu. İçi sızlayıp yerden aldı. Öptü, çamurlarını silip, temizledikten sonra, güzel kokular sürüp, evinde duvara astı.
Gece âlim bir zat bir rüya gördü. Rüyada, ”Git, Bişr’e söyle! (O bizim ismimizi temizledi Biz de onun kalbini temizleriz. O bizim ismimizi büyük tutup yükseğe astı, Biz de onun ismini büyük yapıp, yüksek kullarımın arasına katarız. O bizim ismimize güzel kokular sürdü, Biz de onun şahsını hidayetini kıyamete kadar müslümanlar için güzel kokular saçan yıldız yaptık) denildi. Bu rüya, üç defa tekrar etti.
Rüya gören zat, sabah olunca, Bişr-i Hafi’yi arayıp meyhanede buldu. Bişr, gelen zâta dedi ki:
– Benimle sizin ne işiniz olabilir? Benden ne istiyorsunuz?
– Senin için önemli bir haberim var.
– Kimden bahsedeceksin?
– Allahü teâlâdan …
Bunu duyan Bişr, ağlamaya başladı ve sordu:
– Hâlim malum. Bana şiddetli azap mı yapacak?
O zat, rüyayı anlattı. Bişr arkadaşlarına dönüp şöyle söyledi:
– Ey arkadaşlarım! Beni çağırdılar, bundan sonra bir daha beni buralarda göremeyeceksiniz.
O zatın yanında hemen tevbe etti.
Bu anda ayağında ayakkabı bulunmadığı için, başka zaman da hiç ayakkabı giymedi. Sebebini soranlara, ”Söz verdiğim zaman yalınayaktım, şimdi giymeye haya ederim” derdi. Ayakkabı giymediği için kendisine ”Hafi” [yalınayak] denilmiştir.
MEHMET ÖZÇELİK
28-04-2024
[1] Beyyine. 8.
[2] Fecr. 27-30.