SINANMADIKÇA CENNETE GİRECEĞİNİZİ Mİ ZANNEDİYORSUNUZ.

SINANMADIKÇA CENNETE GİRECEĞİNİZİ Mİ ZANNEDİYORSUNUZ.[1]


اَحَسِبَ النَّاسُ اَنْ يُتْرَكُٓوا اَنْ يَقُولُٓوا اٰمَنَّا وَهُمْ لَا يُفْتَنُونَ ﴿٢﴾
وَلَقَدْ فَتَنَّا الَّذٖينَ مِنْ قَبْلِهِمْ فَلَيَعْلَمَنَّ اللّٰهُ الَّذٖينَ صَدَقُوا وَلَيَعْلَمَنَّ الْكَاذِبٖينَ
2.﴿ İnsanlar, denenip sınavdan geçirilmeden, “İman ettik” demekle bırakılacaklarını mı sanıyorlar?
﴾3﴿ Andolsun ki biz, onlardan öncekileri de sınamıştık. Allah, elbette doğru olanları ortaya çıkaracaktır; kezâ O, yalancıları da mutlaka ortaya çıkaracaktır.”[2]

Tıpkı, “innema emvalukum ve evladukum fitneh.”[3]

“Mallarınız ve çocuklarınız birer imtihan vesilesidir. Allah’ın sevgi ve taatini mal ve evlat sevgisine tercih edenleri Allah katında büyük bir mükâfat beklemektedir.”Ayeti gibi.
33 kadar ayette bu fitne ifadesi geçmektedir.
Enfal Suresi, 39. Ve bakara. 193 ayetlerinde: Fitne kalmayıncaya ve dinin hepsi Allah’ın oluncaya kadar onlarla savaşın. Şayet vazgeçecek olurlarsa, şüphesiz Allah, yaptıklarını görendir.”
-İman bir bedel istiyor.
-Okula gitmenin bir bedeli var.
Fedakârlık istiyor.
“Eyahsebul insanu en yutrake suda.”

” İnsan, başıboş bırakılacağını ve yaptıklarından hesâba çekilmeyeceğini mi sanıyor?”[4]
“Yoksa siz, sizden öncekilerin başına gelenler, sizin de başınıza gelmeden cennete gireceğinizi mi sandınız? Peygamber ve onunla beraber mü’minler, “Allah’ın yardımı ne zaman?” diyecek kadar darlığa ve zorluğa uğramışlar ve sarsılmışlardı. İyi bilin ki, Allah’ın yardımı pek yakındır.”[5]

@@@@@@@

Müminlerin Allah’ın yardımıyla zafere ulaşacağına dair çeşitli ayetler bulunmaktadır. Bunlardan birkaçı şunlardır:

**1. Âl-i İmrân Suresi, 160. ayet: **

**”Andolsun ki Allah, Bedir savaşında size yardım etmişti. O zaman siz zayıftınız. O halde Allah’tan korkun ve O’na şükredin.”**

**2. Enfal Suresi, 62. ayet: **

> **”Eğer Allah size yardım ederse, sizi yenebilecek yoktur. O size yardım etmezse, O’ndan başka size yardımcı da yoktur. Müminler Allah’a tevekkül etsinler.”**

**3. Tevbe Suresi, 38. ayet: **

> **”Eğer siz Allah’a yardım ederseniz, O da size yardım eder ve ayaklarınızı sağlamlaştırır.”**

**4. Muhammed Suresi, 7. ayet: **

> **”Ey iman edenler! Allah’a ve Resulüne yardım ederseniz ve O’nunla beraber cihad ederseniz, Allah sizi, içinde ebedî kalacağınız cennetlere sokar. Hem de sizin için nehirler akıtır. Allah’ın rızası en büyük başarıdır.”**

Bu ayetlerin ışığında, müminlerin Allah’ın yardımıyla her türlü zorluğun üstesinden gelebileceği ve asla mağlup olmayacağı söylenebilir.

@@@@@@@

Evet, ayette müminlerin mağlup olmayacağına dair bir ifade var. Fakat bu ifadenin tam olarak ne anlama geldiği hakkında farklı yorumlar mevcut.

**1. Dünyevi Zafer: **

Bazı alimler, bu ayetin müminlerin asla savaşta yenilmeyecekleri anlamına geldiğini savunuyor. Bu yoruma göre, Allah her zaman müminlere yardım edecek ve onları zaferle mükafatlandıracaktır.

**2. Manevi Zafer: **

Diğer alimler ise ayetin müminlerin asla imanlarını kaybetmeyecekleri anlamına geldiğini savunuyor. Bu yoruma göre, müminler zorluklar ve imtihanlar karşısında bile inançlarından taviz vermezler ve daima Allah’a güvenirler.

**3. Her İki Anlam da: **

Bazı alimler ise ayetin her iki anlamı da kapsadığını savunuyor. Bu yoruma göre, müminler hem dünyevi hem de manevi açıdan zafer kazanmaya muktedirdirler.

Ayetin doğru yorumu için, ayetin nüzul sebebini ve diğer ayetlerle olan bağlantısını göz önünde bulundurmak önemlidir.

**Ayette geçen “mağlup” kelimesinin anlamı da önemlidir.** Bu kelime, sadece savaşta yenilmek anlamına gelmez, aynı zamanda “yıkılmak”, “pes etmek”, “umutsuzluğa kapılmak” gibi anlamlara da gelebilir.

**Dolayısıyla, ayetin anlamı şu şekilde yorumlanabilir:**

* Müminler asla imanlarından taviz vermezler ve daima Allah’a güvenirler.
* Müminler zorluklar ve imtihanlar karşısında pes etmezler ve mücadeleyi sürdürürler.
* Müminler Allah’ın yardımıyla hem dünyevi hem de manevi açıdan zafer kazanmaya muktedirdirler.

**Unutmamak gerekir ki,** müminlerin zaferi, Allah’ın rızasını kazanmaya ve onun emirlerine uymaya bağlıdır. Müminler, Allah’a tevekkül edip, onun yardımını dileyerek her türlü zorluğun üstesinden gelebilirler.

*@@@@@@

Ashab-ı Uhdud.

## Ashab-ı Uhdud

Ashab-ı Uhdud, Kur’an-ı Kerim’in Buruc Suresi’nde 4-10. ayetlerde anlatılan bir olaydır. Bu ayetlerde, Allah’a inandıkları için müşrikler tarafından hendeğe atılıp ateşe verilen bir grup insandan bahsedilir.

**Olayın Özeti:**

* Bir kral, tebaasını Allah’a değil kendisine tapmaya zorlar.
* Bir grup insan kralın emrine karşı çıkarak Allah’a iman ettiklerini ilan eder.
* Kral, bu insanları cezalandırmak için büyük bir hendek kazdırır ve içine ateş yakar.
* Müminler hendeğe atılır, ancak Allah’ın izniyle ateş onlara zarar vermez.
* Kral ve adamları bu mucize karşısında şaşırıp kalırlar.
* Kral, yaptığından pişman olur ve müminlerden özür diler.
* Müminler kralı affeder ve ona da Allah’a iman etmesi için tebliğde bulunurlar.

**Ashab-ı Uhdud’un Kim Olduğu:**

Ashab-ı Uhdud’un kim olduğu ve ne zaman yaşadığı hakkında kesin bir bilgi yoktur. Tarihçiler ve tefsir alimleri bu konuda farklı görüşler öne sürmüşlerdir. En yaygın görüşe göre Ashab-ı Uhdud, Yemen’de Himyer Krallığı döneminde yaşamış bir grup Hristiyandır.

**Ashab-ı Uhdud’dan Çıkarılacak Dersler: **

* Allah’a iman edenler her türlü zorluğa karşı göğüs gerebilmelidirler.
* Allah’ın izniyle hiçbir güç müminlere zarar veremez.
* Zalimlerin sonu hüsrandır.
* Allah’ın rahmeti ve merhameti her şeyin üstündedir.

                                                                                                          MEHMET ÖZÇELİK 

17-04-2024

[1] https://www.youtube.com/watch?v=oEE9VqPQW2E&ab_channel=Mehmet%C3%B6z%C3%A7elik

[2] Ankebut-2-3.

[3] Teğâbun Suresi 15. Ayet.

[4] Kıyamet.36.

[5] Bakara. 214.

Loading

No ResponsesNisan 17th, 2024