ENE VE ENANİYETİN HAKİKATİ

ENE VE ENANİYETİN HAKİKATİ

 

Bak: https://www.youtube.com/watch?v=hEif1YsGlpU&t=88s

 

Biz, emaneti göklere, yere ve dağlara sunduk. Onu yüklenmeye yanaşmadılar. Ondan korktular. Onu insan yüklendi. O, çok zalim ve çok cahildir.

إِنَّا عَرَضْنَا الْأَمَانَةَ عَلَى السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ وَالْجِبَالِ فَأَبَيْنَ أَن يَحْمِلْنَهَا وَأَشْفَقْنَ مِنْهَا وَحَمَلَهَا الْإِنسَانُ إِنَّهُ كَانَ ظَلُومًا جَهُولًا
Ahzab 72

İnsana sınırlıda olsa Allah’a ait sıfatlar verilmiştir.

Varlıklar içerisinde her şeyi anlayan, kendisini anlayan ve en önemlisi de Rabbisini anlayan ve de sürekli sonsuza kadar anlayabilecek başka bir varlık yoktur.

İşte insana verilmiş olan aynı zamanda büyük riskleri barındıran enenin mahiyeti önce Rabbisini bilmek, ondan sonra kendisini bilmek, ondan sonra da bütün varlıkları ebediyen bilip, anlamak ile donatılmıştır.

Allah’ın varlığının zıttı yoktur. İnsanın farkı ise; Allah’ın sahip olduğu sıfatlara, bir kısım sıfatlara sınırlı olarak sahip olmakla beraber, zati olsun subuti olsun ancak insanın bu sahip olduğu sıfatları kendisinde barındırmış olma farkı vardır.

@@@@@@@

Ene ve enâniyetin mahiyeti nedir?
“Ene” ve “enâniyet” kavramları İslam tasavvufunda önemli bir yere sahiptir. Bu kavramlar, insanın kendini ve benliğini anlamasını sağlayan temel kavramlardır.

“Ene”, Arapça “ben” anlamına gelen bir kelimedir. Tasavvuftaki anlamı ise, insanın kendi varlığını ve kimliğini idrak etmesidir. Bu idrak, sadece kişinin fiziksel varlığını değil, aynı zamanda ruhsal ve manevi varlığını da kapsar.

“Enâniyet” ise, “ene”nin aşırı bir şekilde öne çıkması ve kişinin kendini başkalarından üstün görmesidir. Tasavvufta, enâniyetin kötü bir huy olarak kabul edildiği ve kişinin bu huydan kurtulması gerektiği ifade edilir.

Ene ve enâniyetin mahiyeti, Bediüzzaman Said Nursi tarafından Risale-i Nur eserlerinde ayrıntılı bir şekilde ele alınmıştır. Nursi’ye göre, ene, insanın yaratılış gayesinin bir parçasıdır. İnsan, kendini ve benliğini idrak ederek, Allah’ı ve kainatı daha iyi anlama imkanına kavuşur.

Ancak ene, aşırı bir şekilde öne çıkarsa, kişinin nefsine hizmet etmesine ve Allah’tan uzaklaşmasına neden olabilir. Bu nedenle, enâniyetin kontrol altına alınması ve kişinin nefsine hakim olması gerekir.

Nursi’ye göre, ene ve enâniyetin mahiyeti şu şekilde açıklanabilir:

* **Ene, insanın varlığının bir hakikatidir.** İnsan, bir beden, bir ruh ve bir akıldan oluşan bir varlıktır. Bu varlık, ene kavramıyla ifade edilir.
* **Enâniyet, enenin aşırı bir şekilde öne çıkmasıdır.** İnsan, kendi varlığını ve benliğini diğer varlıklardan üstün görmeye başlarsa, enâniyet ortaya çıkar.
* **Ene ve enâniyetin mahiyeti, insanın yaratılış gayesiyle yakından ilgilidir.** İnsan, kendini ve benliğini idrak ederek, Allah’ı ve kainatı daha iyi anlamaya çalışır. Ancak ene, aşırı bir şekilde öne çıkarsa, kişinin nefsine hizmet etmesine ve Allah’tan uzaklaşmasına neden olabilir.

Nursi, ene ve enâniyetin mahiyetini kavramak için şu tavsiyelerde bulunur:

* **Kendimizi ve benliğimizi iyi tanımalıyız.** Kendimizin güçlü ve zayıf yönlerini bilmeliyiz.
* **Kendini beğenme ve kibir gibi duygulardan uzak durmalıyız.**
* **Allah’ı ve kainatı her zaman tefekkür etmeliyiz.**

Bu tavsiyelere uymak, ene ve enâniyetin mahiyetini kavramamıza ve bu kavramların kontrol altına alınmasına yardımcı olacaktır.

@@@@@@@@@

“Vahidi kıyasi” kavramı İslam düşüncesinde önemli bir yere sahiptir. Kısaca açıklamak gerekirse, vahidi kıyasi, insanın kendine verilen sınırlı yetenekleri kıyaslama yoluyla Allah’ın sonsuz büyüklüğünü ve sıfatlarını kavraması anlamına gelir. Bu kavram Bediuzzaman Said Nursi tarafından Risale-i Nur eserlerinde sıkça kullanılır.

Vahidi kıyasinin temel düşüncesi şudur: İnsan, kâinatın yaratıcısı olan Allah’ı doğrudan idrak edemez.
Çünkü sınırlı sınırsız nasıl ihata ve idrak edebilir ki.
Ancak kendisine verilen akıl, irade ve kudret gibi sınırlı yeteneklerini ölçü olarak kullanarak Allah’ın sonsuzluğunu anlamaya çalışabilir.

Örneğin, insan elindeki bir taşı kaldırıp hareket ettirebilir. Bu basit fiil bile bize Kudret sıfatını hatırlatır. İnsan, kendi cüzi kudretiyle bu taşı kaldırabiliyorsa, Allah’ın sonsuz ve her şeye gücü yeten Kudret sıfatını kıyas yoluyla kavrayabilir.

Vahidi kıyasinin bazı önemli özellikleri şunlardır:

* **Farazi benlik: ** İnsan, bir benlik ve irade hissine sahiptir. Vahidi kıyasi, bu benliğin sahiplenmeye meyilli olma özelliğini Allah’ı tanımada kullanır.
* **Kıyaslama: ** İnsan, kendi yeteneklerini kıyaslama yoluyla Allah’ın sonsuzluğunu anlamaya çalışır. Ancak bu kıyaslamanın gerçek bir benzetme olmadığı, sadece bir fikir verme amacı taşıdığı unutulmamalıdır.
* **Hikmet: ** Vahidi kıyasinin amacı Allah’ı kavramaktan ziyade Allah’ın büyüklüğünü hayretle tefekkür etmektir. İnsan, kendi acizliğini ve Allah’ın yüceliğini gördükçe daha fazla ibadet etme ve şükretme hissi duyar.

Vahidi kıyasi kavramı bazı tartışmalara da konu olmuştur. Bazıları bu kavramın Allah’ı insanileştirdiğine dair eleştiriler yöneltmektedir. Ancak Bediüzzaman Said Nursi, vahidi kıyasinin Allah’ı insan gibi görmek değil, sadece insanın anlayabileceği bir dille onun büyüklüğünü anlatmak amacı taşıdığını ifade eder.

*****************  

 

Sadece insanın değil aynı zamanda Kâinatın çıkış ve varoluş noktası, insana verilen ene ve enâniyette gizlidir.


@@@@@@@@

Bu mesele İslami eserler içerisinde en çok RİSALE-İ NURDA ele alınır.
30.Söz özellikle.

-Risale-i nur Külliyatindan ene ve enâniyet konusu.

Enenin iki cihetidir var, hakka ve halka bakan cihetler.

Risale-i Nur Külliyatı’nda ene ve enâniyet konusu, insanın varoluşundaki en önemli meselelerden biri olarak ele alınır. Bediüzzaman Said Nursi’ye göre ene, insanın maddi ve manevi bütün varlığını ifade eden bir kavramdır. Enâniyet ise bu varlığa duyulan sevgi ve bağlılıktır.

Risale-i Nur’da ene ve enâniyet, hem olumlu hem de olumsuz bir anlamla kullanılır. Olumlu anlamda ene, insanın sahip olduğu yetenekler ve kabiliyetleri ifade eder. Bu anlamda enâniyet, insanın kendini tanıması ve geliştirmesi için gerekli bir motivasyon kaynağıdır.

Olumsuz anlamda ene, insanın kendisini Allah’tan üstün görmesi ve kendi istek ve arzularını her şeyin üzerinde tutmasıdır. Bu anlamda enâniyet, insanın fıtratını bozan ve onu cehenneme sürükleyen bir hastalıktır.

Risale-i Nur’da ene ve enâniyet konusu, insanın kurtuluşu için gerekli olan önemli bir mesele olarak ele alınır. Bediüzzaman Said Nursi’ye göre, insan ancak enâniyetten kurtulup kendini Allah’a teslim ederek gerçek kurtuluşa kavuşabilir.

Risale-i Nur’da ene ve enâniyet konusunu ele alan bazı eserler şunlardır:

* **Lem’alar**
* **Mektubat**
* **Sözler**
* **Nurun İlk Kapısı**
* **Yirminci Söz**

Bu eserlerde ene ve enâniyet konusu, farklı yönleriyle ele alınır ve insanlığın kurtuluşuna dair önemli mesajlar verilir.

**Ene ve enâniyet konusunun Risale-i Nur’da ele alınmasının bazı temel sebepleri şunlardır:**

* **İnsanlığın en önemli problemlerinden biri olan enâniyet, Risale-i Nur’un temel konularından biridir.**
* **Risale-i Nur, insanı Allah’a kul olmaya davet eden bir eserdir. Bu davetin gerçekleşmesi için insanın enâniyetten kurtulması gerekir. **
* **Ene ve enâniyet konusu, insanın varoluşunun temelini oluşturan bir meseledir. Bu nedenle, Risale-i Nur’da bu konuya geniş yer verilmiştir. **

Risale-i Nur’da ene ve enâniyet konusunun ele alınması, insanın kendini tanıması ve bu konuda bir yol haritası çizmesi açısından önemli bir katkı sağlamaktadır.

 

MEHMET ÖZÇELİK

3-2-2024

Loading

No ResponsesŞubat 3rd, 2024