FUHUŞ VE AHLAKSIZLIK TERÖRÜ

FUHUŞ VE AHLAKSIZLIK TERÖRÜ

 

Maddi hayatı ortadan kaldırmanın TERÖRÜ olur da, manevi hayatı ortadan kaldıran fuhuş ve ahlaksızlığın TERÖRÜ olmaz mı?
Bugün dünyada bu ikisi de yaşanıyor.
Oda Lgbt ile zirveye tırmandırılarak…
Maddi terör beslenip desteklendiği gibi, manevi terörde fazlasıyla desteklenmektedir.
Kadın hayata kaynaklık yapmaktadır.
Fuhuş ve sefahat kadını hedef almaktadır.
Dolayısıyla; birincisi doğanları öldürürken, ikincisi doğmadan öldürmektedir.
Fuhuş neslin önünü kapamaktadır.
Dünyaya neslin çoğalması için gelen Adem oğluna düşman olan şeytan, bunun için Allahtan kıyamete kadar kendisine müsaade edilmesini ve insanların gelecekleri ana yolda oturup, bekleyip, saptıracağını söylemişti.
O ana yolda nikah, annelik yolu, aile, çocuk ve nesillerdi.
Hz. Ademe düşman olan şeytan, hıncını oğullarından alıp, düşmanlığını da kendi soyuyla birlikte, insan soyundan sürdürüyordu.
Ya zina ile hatları koparıyor, bulandırıyor, karıştırıyor, ya da yok ediyordu.
Nesillerin yok edilmesi veya nüfus planlaması, şeytanin Şeytani bir planlamasıdır.
Lgbt ise bunun en üst ve derin bir planıdır.
Bedenle birlikte ruhu söndürmek ve öldürmektir.
Lgbt ruh çöküntüsüdür.
Lgbt kişilik kaybıdır.
Lgbt irade yoksunluğudur.
Lgbt şeytanın köleliğidir.
Lgbt Şeytani bir yoldur.
Lgbt kadınla birlikte erkeği ve erkekliği ortadan kaldırmaktır.[1]

*********

Her şey kadınla ve kadının kandırılması ve bozulmasıyla ve de kadın üzerinden oyunlarla oynandı.

Cennetten çıkarılıştan, Kabilin Habil’i öldürmesine ve de kıyamete kadar devam edecektir.
Zira kadın bozulursa, toplumda bozulur.
Bir kişiyle kalmaz.
Ana merkez.
Ana kaynak.
Ana rahmi, rahmetin anası.
Rahmet kaynağı.
Rahmet giderse, azap gelir.
Şefkat kahramanlarıdır analar.
Kaynağın Ana mayası olan Şefkat.
Var oluşun doğuşu Şefkat ve merhamet.

Muhabbetin yoğunlaşmış hali aşktır. Bu taşlar ve atom arasında da cereyan etmektedir.

Bu tesbitte de olduğu gibi; “Taşlar doğuruyor ve hareket ediyorlar: Romanya’nın yaşayan taşlarının gizemi çözülüyor.[2]

Bu insan gibi hayvan ve diğer varlıklarda da görülmektedir.

Beşerî aşk, aşkı sevdadır. / İlahi aşk, kalbi Beyza’dır

Anne fedakardır.[3]
Onun içindir ki; aslında şeytan sadece insana değil, varlığa düşman, var oluşu engellemektedir.
O yok oluşun temsilcisidir.
Yok oluşa hizmet etmektedir.
Onun için hedefinde kadın vardır.
Zira kadın var oluşun simgesidir.
Savaş; yok oluşla, var oluşun savaşıdır.
Her şey zıddıyla bilinmektedir.
Ancak tek zıddı olmayan Allah’tır.
Yani varlığının zıddı olan yokluğu yoktur.
Şeytan ilk mücadelesini, olmayan yokluğu ihdas ederek başlattı.
Ve Allah’ı inkar etti.
Ve ardından Hz. Ademe olan düşmanlığını, Hz. Havva annemizin kulağına fısıldayarak başlattı.
Çünkü kadın fıtratı gereği zayıftır.
İnsan yapısı gereği aldanır.
İnsan aldandı.[4]
Durum göstermektedir ki, kadın üzerinden başlayan ve başlatılan imtihanımız, kadın üzerinden de sonlanacaktır.
Onun varlığıyla başlatılan var oluş, onun yok edilmesiyle de yok olacak ve yok edilecektir.
Kadın[5] hedef tahtasıdır.
Hedefe konulmuştur.
Kadınlarımızı ve kızlarımızı yoldan çıkaran şeytan ve şeytan komitelerini Allah kahretsin.[6]
Öyle görünüyor ki; kadınla başlayan çöküş batıdan ve kiliseden başlayacaktır.[7]

Dün küflenmiş ve çürümüş kiliseye karşı gösterilen tepki, saldırı ve düşmanlık, maalesef yanlış ve kasıtlı olarak bize yönlendirilmiştir.

Kilisenin tutuculuğu, gerici ve engelleyici ve de kadına karşı tutum ve davranış, gelişmelere karşı duraklatıcı ve aşağılayıcı ifadeler bilinçli ve kasıtlı olarak İslamiyet’e ve Müslümana yamalanmıştır.

***********  

Fuhuş kelimesi ile ilgili ayetler:

-“Ve kadınlarınızdan fuhuş yapmış olanlara ( onların aleyhine) sizden dört şahit isteyin. Eğer şahitlik ederlerse o taktirde, artık onlara ölüm gelinceye kadar veya onlar için, Allah bir yol gösterinceye kadar evlerin içinde tutun.”[8]
-“Ey îmân edenler (Allah’a ölmeden önce ulaşmayı dileyenler)! (Eşi vefat eden ve yakınınız olan) kadınlara zorla (kerhen) varis olmanız size helâl değildir. Ve onlara verdiklerinizin (mehrin) bir kısmını (onlardan) almak için, onları sıkıştırmayın, açıkça fuhuş yapmaları hariç. Ve onlarla iyi geçinin. Fakat eğer onlardan hoşlanmadınızsa, o taktirde umulur ki, sizin hoşlanmadığınız bir şey hakkında Allah pek çok hayır kılar.”[9]
“Ve babalarınızın nikâhladığı (evlendiği) kadınlarla nikâhlanmayın. Geçmişte olanlar hariç. Muhakkak ki o, bir fuhuştur ve iğrenç bir şeydir. Ve kötü bir yoldur.”[10]
-“Ve içinizden kimin, mü’min ve hür kadınlarla nikâh yapmaya (evlenmeye) gücü yetmezse, o zaman ellerinizin altında bulunan genç mü’min cariyelerinizden (alıp) evlensin. Allah sizin îmânınızı daha iyi bilir. Siz birbirinizdensiniz (aynı soydan gelmesiniz). Öyle ise iffetli yaşamaları, zina etmemeleri ve gizli dost tutmamaları şartıyla sahiplerinin izniyle mehirlerini marufla (örf ve adete uygun olarak) vererek onları nikâhlayın. Fakat, evli olduğu halde fuhuş yaparlarsa o taktirde hür kadınlara uygulanan azabın (cezanın) yarısı kendilerine uygulanır. İşte bu (cariye ile nikâhlanma izni) içinizden (zina etme) sıkıntısına düşmekten korkanlar içindir. Ve sabretmeniz sizin için daha hayırlıdır. Ve Allah Gafur’dur, Rahîm’dir.”[11]
-“De ki: “Rabbim size, sadece fuhuşu (kötülüğü); açık ve gizlisini ve günahı ve haksız yere zulmetmeyi ve ona bir delil (sultan) indirilmemişken, Allah’a şirk koşmanızı ve bilmediğiniz şeyleri Allah’a söylemenizi (maletmenizi) haram kıldı.”[12]
-“Ve andolsun ki; (kadın) onu arzuladı. Eğer Rabbinin delilini görmeseydi, o (Yusuf A.S) da onu arzulamıştı. İşte böylece onu kötülükten ve fuhuştan uzaklaştırırız. Muhakkak ki; o muhlis kullarımızdandır.”[13]
-“Muhakkak ki Allah, adaletli olmayı ve ihsanı ve akrabalara vermeyi emreder. Ve fuhuştan, münkerden (Allah’ın yasakladığı şeylerden) ve azgınlıktan (hakka tecavüzden) sizi nehyeder. Böylece umulur ki siz, tezekkür edersiniz diye size öğüt veriyor.”[14]
-“Ve zinaya yaklaşmayın! Çünkü o, fuhuş (hayasızlık) ve kötü bir yoldur.”[15]
-“Kitaptan sana vahyedilen şeyi oku ve salâtı ikâme et (namazı kıl). Muhakkak ki salât (namaz), fuhuştan ve münkerden nehyeder (meneder). Ve Allah’ı zikretmek mutlaka en büyüktür. Ve Allah, yaptığınız şeyleri bilir.”[16]
-“Ey Peygamber Hanımları! İçinizden kim açıkça bir fuhuşla (kötülükle), gelirse (yaparsa), ona azap iki kat artırılır. Ve bu, Allah’a göre kolaydır.”[17]
-“Ve onlar, günahların büyüğünden ve fuhuştan içtinap ederler (sakınırlar). Ve öfkelendikleri zaman affederler.”[18]
-“Onlar ki, küçük günahlar hariç, büyük günahlardan ve fuhuştan içtinap ederler (sakınırlar). Muhakkak ki Rabbin, mağfireti geniş olandır. O, sizi daha iyi bilendir. O, sizi topraktan yaratmıştı. Ve siz, annelerinizin karnında cenin idiniz. Öyleyse nefslerinizi temize çıkarmayın (nefslerinizi tezkiye ettiğinizi iddia etmeyin). O (Allah), kimin takva sahibi olduğunu daha iyi bilendir.”[19]

 

MEHMET ÖZÇELİK

25-06-2023

[1] https://tesbitler.com/2023/06/19/kisilik-cokusu-ve-coken-

https://tesbitler.com/2022/12/02/lut-kavmi-ve-lgbt/ 

 

[2] https://www.ntv.com.tr/galeri/dunya/doguruyor-ve-hareket-ediyorlar-romanyanin-yasayan-taslarinin-gizemi-cozuluyor,qsCkymY8ZkOvUwaS2na8MA/maIVeKjqX0u8N5bpy2T92w

[3] https://m.facebook.com/story.php?story_fbid=10159929905459390&id=208602109389

[4] https://tesbitler.com/2017/03/25/insan-aldandi/

[5] https://www.google.com/amp/s/sorularlarisale.com/makale/risale-i-nurda-muslumanin-dunya-cenneti-aile-hayati%3famp

[6] https://tesbitler.com/2015/01/01/bir-asirlik-furya-ateizm-ve-sefahet/

https://tesbitler.com/2015/01/01/sefahet-ve-20-asir/ 

[7] https://tesbitler.com/2021/08/13/hristiyanligin-cokusu-kiliseden-olacak/

https://tesbitler.com/2022/10/01/kilise/

[8] NİSÂ – 15.

[9] NİSÂ – 19   

[10] NİSÂ – 22

[11] NİSÂ – 25   

[12] A’RÂF – 33   

[13] YÛSUF – 24   

[14] NAHL – 90   

[15] İSRÂ – 32   

[16] ANKEBÛT – 45   

[17] AHZÂB – 30   

[18] ŞÛRÂ – 37   

[19] NECM – 32   




TASAVVUFİ VE İŞARİ TEFSİRLER

TASAVVUFİ VE İŞARİ TEFSİRLER

Tasavvufi, İşari tefsir kitapları hangileridir ve özellikleri nelerdir


Tasavvufi, işari tefsir kitaplarından bazıları aşağıdaki şekildedir:

Risale-i Nur: Bediüzzaman Said Nursi tarafından yazılmış, Kur’an’ın hem zahirî hem de batınî anlamlarını açıklayan bir tefsir eseridir. Kitap, birçok farklı konuya değinir ve İslam’ın temel prensiplerini açıklar.

İşari Tefsir: İbni Arabi tarafından yazılmıştır ve Kur’an’ın batınî anlamlarını açıklar. Kitapta Kur’an’ın sembolik ve allegorik anlamları ele alınır ve bu şekilde Allah’ın gerçek doğası ve insanın yaratılışı hakkında felsefi bir bakış açısı sunulur.

Fusus al-Hikam: İbn Arabi tarafından yazılmıştır ve on iki İslam peygamberinin batınî anlamlarını ele alır. Kitapta çeşitli sembolik ve allegorik anlatımlar kullanılmıştır ve bu şekilde insanın farklı yönleri ve ahlaki değerleri ele alınmıştır.

Mefatih al-Ghayb: Abdülkadir Geylani tarafından yazılmıştır ve Kur’an’ın batınî anlamlarını açıklar. Kitap, İslam’ın temel konularına ve tasavvuf felsefesine göre yazılmıştır ve çeşitli sembolizm ve allüzyonlar kullanarak Kur’an’ın yüksek anlamlarını açıklar.

Tuhfetü’l-Mürenin: Aynı zamanda “Taberî’nin Tefsiri” olarak da bilinen bu eser, Taberî tarafından yazılmıştır ve Kur’an’ın tabii anlamını açıklar. Kitap, Kur’an’ın tarihine ve yorumlanmasına geniş bir bakış açısı sunar.

Bu tasavvufi ve işari tefsir kitaplarının genel özellikleri şunlardır:

Bu eserler, Kur’an’ın zahirî anlamının ötesindeki batınî anlamlarını araştırır ve açıklar.

Eserler, sembolizm, allegori ve allüzyonlar gibi çeşitli felsefi ve kozmolojik konuları ele alır.

Tasavvufi tefsirler genellikle İslam’ın temel prensipleri ve ahlaki değerleri hakkında bilgi verir.

Bu eserler, İslam’ın felsefi ve mistik yönlerine odaklanır ve İslam tarihi boyunca ortaya çıkan farklı düşünce akımlarını ele alır.

000000

İşari tefsire örnekler verir misiniz

İşari tefsir örnekleri şunlar olabilir:

Kur’an’ın birçok yerinde bahsedilen “gözler” kelimesi, maddi anlamından ziyade kişinin iç dünyasını ve anlayışını ifade eder. Bu nedenle, “gözlerin açık kalması” ifadesi, kişinin anlayışının açık olmasını ve doğru yolu görebilmesini ifade eder.

Kur’an’ın birçok yerinde bahsedilen “nur” kelimesi, maddi anlamından ziyade aydınlatıcı bir güç olarak kullanılır. Bu nedenle, “Allah’ın nuruyla aydınlanmak” ifadesi, kişinin imanının güçlenmesi ve aydınlanması anlamında kullanılır.

Kur’an’ın birçok yerinde bahsedilen “ateş” kelimesi, cehennemi ve günahkarları ifade eder. Ancak işari tefsirde ateş, aynı zamanda kişinin içindeki karanlık düşünceleri ve kötü niyetleri de ifade edebilir.

Kur’an’ın birçok yerinde bahsedilen “su” kelimesi, maddi anlamından ziyade hayat veren bir güç olarak kullanılır. Bu nedenle, “Allah’ın suyu” ifadesi, kişinin manevi hayatını canlandıran iman ve bilgiye işaret eder.

Kur’an’ın birçok yerinde bahsedilen “güneş” ve “ay” kelimesi, maddi anlamından ziyade rehberlik ve yol gösterme anlamlarında kullanılır. Bu nedenle, “Allah’ın aydınlığı” veya “Allah’ın yol göstericiliği” gibi ifadelerde bu kelime kullanılabilir.

000000

İşari tefsiri savunanların Kuran ve hadislerde getirdikleri deliller nelerdir

İşari tefsiri savunanlar, Kuran ve hadislerde bazı deliller sunarlar:

Kuran’daki bazı ayetlerin tek başına anlamının farklı olduğunu ve anlamının sadece işaret ettiği şeylerin anlamlandırılması gerektiğini savunurlar. Örneğin, “Ey iman edenler, namazı dosdoğru kılın ve sadakayı verin” (Bakara 2:43), işari tefsirciler tarafından dosdoğru namaz kılmanın sadece bedensel hareketlerle değil, kalbin de namaza katılması gerektiği şeklinde yorumlanır.

Hadislerde yer alan bazı sözlerin, sadece yüzeydeki anlamlarından daha derin ve gizli anlamlara sahip olduğunu söylerler. Örneğin, “Bir insanın müslüman kardeşine ihsanda bulunması, Allah’ın rahmetine hak kazanması için yeterlidir” hadisi işari tefsirciler tarafından, sadece somut yardımların yapıldığı bir anlamdan ziyade, insanların birbirlerine farklı şekillerde yardımcı olmalarının öneminin altını çizmek için kullanılmıştır.

Kur’an’da geçen bazı sembolik ifadelerin, gerçek anlamlarına ilişkin ipuçları sunduğunu düşünürler. Örneğin, “Nasıl ki toprak suyu emer ve yeşillikler bitirir, Allah da sadakayı kabul eder ve onu, çoğaltarak kat ve kat artırır” (Bakara: 2:261), işari tefsirciler tarafından, sadaka vermenin insana bereket getirmesi konusunda sembolik bir anlam taşıdığı şeklinde yorumlanır.

Kur’an ve hadislerde yer alan bazı öykülerin, sadece yüzeydeki anlamlarından daha derin bir anlama sahip olduğunu düşünürler. Örneğin, Hz. Yusuf’un kardeşleri tarafından satılması ve Mısır’da kralın yanına çıkması, işari tefsirciler tarafından, iman eden bir kişinin zorluklarla karşılaşarak ilerlemesinin sembolik bir anlatımı şeklinde yorumlanır.

000000

İşari tefsiri reddedenlerin Kuran ve hadislerden getirdikleri deliller nelerdir

İşari tefsiri reddedenler, Kuran ve hadislerden pek çok delil kullanırlar. Bunlar arasında şunlar yer alabilir:

Kuran’daki ayetlerin içeriği: İşari tefsir ekolüne göre pek çok Kuran ayeti, işaret ettiği bir anlamın yanı sıra daha derin bir anlamı da taşır. Bu anlam genellikle semboller, metaforlar veya alegoriler yoluyla ifade edilir.

Hadisler: İşari tefsirde hadisler, Kuran ayetlerinin anlamlarının doğrulanması ve derinleştirilmesi için kullanılır. Hadislerde geçen hikayeler ve olaylar, Kuran ayetlerinin anlamını açıklığa kavuşturabilir.

Arap dili: İşari tefsir yapanlar, Arap dili bilgisine dayanarak Kuran ayetlerinin işaret ettiği anlamları keşfetmeye çalışırlar. Bu yaklaşımın temeli, Arap dilinin farklı kavramları tek bir kelimeyle ifade edebilme özelliğinde yatar.

Tarihsel ve kültürel bağlam: İşari tefsir yapanlar, Kuran ayetlerinin tarihsel ve kültürel bağlamını da göz önünde bulundururlar. Bu bağlam, ayetlerin işaret ettiği anlamı daha iyi anlayabilmek için önemlidir.

İsimlerin anlamları: İşari tefsirde, Kuran’da geçen isimlerin anlamları da derinlemesine incelenir. Bu isimlerin anlamları, ayetlerin işaret ettiği anlamı daha da açığa kavuşturabilir.

0000000

Dirayet tefsirine örnekler verir misiniz

İbn Kesir’in Tefsiri: Kur’an’ın lafızlarını açıklayan ve yorumlayan bir tefsir. Müslümanlar arasında en yaygın kullanılan tefsirlerden biridir.

Taberi Tefsiri: Ünlü İslam alimi Ebu Cafer Muhammed bin Cerir el-Taberi’nin yazdığı bir tefsirdir. Kur’an ayetlerinin tarihsel ve sosyal bağlamını açıklar.

Razi Tefsiri: İslam dünyasında en saygın tefsirlerden biridir. Müslümanlar arasında “Mevakif” olarak bilinir.

Kâsîm-i Süleymani Tefsiri: Muhammed Kâsım bin Ahmed el-Hüseyni el-Süleymani’nin yazdığı bir tefsirdir. Kuran ayetlerini tarihsel ve dini bağlamda yorumlar.

Kurtubi Tefsiri: İbn Abbas’a dayandırılan bir tefsir ve İslam alimi Ebu Abdullah Muhammed bin Ahmed bin Ebu Bekr el-Analusi el-Kurtubi’nin yazdığı bir tefsirdir. Kur’an ayetlerini tarih, dilbilim ve İslam inancı açısından yorumlar.

00000

Her yönüyle kapsamlı ve kapsayıcı bir tefsir nasıl olmalıdır.

Kapsamlı ve kapsayıcı bir tefsir, aşağıdaki özellikleri taşımalıdır:

Dilin Anlaşılması: Tefsir, kolay anlaşılır bir dil kullanarak, okuyucuya Kuran’ın anlamını anlamasına yardımcı olmalıdır.

Arap Dili Bilgisi: Kuran’daki dil bilgisi konularını anlamak, tefsir yapmak için önemlidir. Bu nedenle, tefsir aracılığıyla okuyucular Arap dili bilgisi konularını öğrenebilir ve Kuran’ı daha iyi anlayabilirler.

Tarihi ve Kültürel Bağlam: Kuran ayetlerinin tarihî ve kültürel bağlamını anlamak, Kuran’ın anlamını anlamak için önemlidir. Bu nedenle, tefsir, Kuran’daki bağlama göre ayetlerin anlamını açıklamalıdır.

Diğer Konuların da Ele Alınması: Kuran, sadece dini meselelerle ilgili değildir. Bununla birlikte, Kuran, adalet, insana saygı, eşit haklar, insan hakları, kadın hakları, çevre, vb. Gibi diğer konuları da ele alır. Kapsamlı bir tefsir, okuyucuların her türlü konuda Kuran’ın düşüncelerini anlamasına yardımcı olmalıdır.

Farklı Perspektifler: Kuran, birçok konuda farklı perspektifler sunar. Kapsamlı bir tefsir, farklı perspektifleri ele alarak, Kuran’ın anlamını daha iyi açıklayabilir.

Kuran İçindeki Diğer Ayetlerle İlişkisi: Tefsir, Kuran ayetlerinin kendi aralarındaki ilişkilerini de ele alarak, Kuran’ın tam anlamını anlamaya yardımcı olmalıdır.

Etkileşimli: Kapsamlı bir tefsir, okuyucuların sorularına ve tartışmalarına cevap vererek, okuyucuların Kuran’ı daha iyi anlamasına yardımcı olmalıdır. Bu nedenle, tefsir etkileşimli olmalı ve okuyucuların sorularına yanıt verebilmelidir.

000000

İslam dünyasında en çok kabul gören tefsir kitapları hangileridir ve sebepleri nelerdir.

İslam dünyasında en çok kabul gören tefsir kitapları şunlardır:

Tefsir ibn Kesir: İbn Kesir’in yazdığı bu tefsir, Kur’an ayetlerinin doğru anlaşılmasına büyük katkı sağlamıştır. İslam dünyasında en çok okunan, en çok kabul gören ve en yoğun şekilde incelenen tefsirlerden biridir.

Tefsiru’r-Razi: İmam Razi tarafından yazılmış olan bu tefsir, İslam dünyasında en çok kabul gören tefsirler arasında yer almaktadır. İmam Razi’nin bu eseri, Kur’an ayetlerinin anlatımı ve manaları hakkında derinlemesine bir inceleme sunmaktadır.

Tefsiru’ Ibn Ebi Hatim: Ibn Ebi Hatim’in yazdığı bu tefsir, İslam dünyasında en güvenilir ve en önemli tefsirlerden biridir. Kur’an ayetlerinin anlatımı ve manaları konusunda kapsamlı bir çalışma yapmıştır.

Tefsiru’l-Jalalayn: Celaleddin Mahalli ve Tefsiru’l-Alusi tarafından hazırlanan bu eser, İslam dünyasında en çok okunan tefsirler arasındadır. Kur’an ayetlerinin anlatımı ve manaları hakkında açıklamalar sunmaktadır.

Tefsiru’l-Qurtubi: İbn Kuteybe El-Kurtubi tarafından yazılan bu tefsir, İslam dünyasında en etkili ve en ünlü tefsirlerden biridir. İbn Kuteybe, tefsirde Kur’an ayetlerinin anlamı hakkında geniş çaplı araştırmalar yapmıştır.

Bu tefsir kitapları, İslam dünyasında geniş kitleler tarafından kabul görmüş, tartışmasız kabul edilmiş ve devamlı olarak incelenip okunmaktadır. Bunun sebebi, bu tefsirlerin yazarları tarafından gösterilen araştırma, özveri ve bilgi birikimi ile Kur’an ayetlerinin anlasılmasına katkı sağlamasıdır. Ayrıca, bu tefsirlerin okuyucuları, Kur’an’ı daha doğru bir şekilde anlama imkanı bulurken, İslam dünyasında yer alan farklı toplulukların da arasındaki farkları aşmasına yardımcı olmaktadır.




KURANIN BİLİMSEL AYETLERİ HAKKINDA

KURANIN BİLİMSEL AYETLERİ HAKKINDA

 

Kuranın bilimsel tefsir ayetlerine örnekler verir misiniz


Elbette, Kuran’da bilimsel tefsir olarak kabul edilen bazı ayetlere örnekler aşağıda verilmiştir:

1. Evrenin genişlemesi:
“Andardan biz göğü bir örnek yaparak onu bina ettik ve gerçekten biz onu genişletmekteyiz.” (Zariyat Suresi, 51/47)

2. İnsanın embriyonik gelişimi:
“Anda ananızı karnında, başkalarının bilmediği bir süreyle yaratılışınızı tamamlayan, sonra da sizi bebeğin parçası olarak çıkaran Allah’tır. Onun buyruğu dışında hiçbir ilah yoktur. Sizin için bir şey ifade etmeyen hiçbir şeye karşılık getiremezsiniz.” (Hacc Suresi, 22/5)

3. Vücutta demir bulunması:
“And verdiğimiz demir de. Ne zaman ki halkın içinde fesat çıkarmasın veya kendi aralarında zulmetmesinler diye onda bir yarar olduğunu indirdik, aynı zamanda insanların canı için olan birçok şey de.” (Hadid Suresi, 57/25)

4. Eşeylerin farklı yaratılması:
“Allah soyun çiftler halinde yaratıldığını gerçekten kusursuz olarak bilir.” (Necm Suresi, 53/45-46)

5. Göğün bir duman olması:
“Ardından sanki gökyüzü bir duman durumundaymış gibi göğe yönelmişti. Güçlü ve hükümran olan Allah, hemen onlara ilevleri pekiştirilmiş yedi göğü, kadar pekiştirdi.” (Fussilet Suresi, 41/11)

Bu örneklerden de anlaşılacağı gibi, Kuran’da bilimsel gerçeklikler hakkında bilgi veren birçok ayet bulunmaktadır. Bu ayetler, Kuran’ın ilahi bir kaynak olduğunu ve içerisindeki bilgilerin zamanla doğrulandığını düşünen bazı Müslüman bilginler tarafından bilimsel tefsir olarak kabul edilmektedir. Ancak, bilimsel verilerin zaman içerisinde değişebildiği ve bu tür ayetlerin yorumsal olarak farklı anlamlara da gelebileceği unutulmamalıdır.

00000

Kuranın bilimsel ayetlerinin tefsirine örnekler verir misiniz

Evrenin genişlemesi: “Biz gökleri ve yeri yarattık ve aralarında bir bariyer koyduk. Biz, her şeyi bir hakikatle yarattık.” (Zariyat, 51/47) Bu ayet, evrenin genişlemesini açıklamaktadır.

Gökyüzünün yapısı: “Göğe bakın, nasıl yükseltilmiş, nasıl sağlamlaştırılmış, nasıl doğru bir düzenle yaratılmış.” (Naziat, 79/27-29) Bu ayet, gökyüzünün yapısının sağlam, doğru ve düzenli olduğunu açıklamaktadır.

Oturulan yerin yuvarlaklığı: “O (Allah) yuvarlak dünya üzerinde oturur.” (Bakara, 2/29) Bu ayet, dünyanın yuvarlak olduğunu ve insanların üzerinde oturduğunu açıklamaktadır.

Su döngüsü: “Gökteki bulutlar, bir araya geldiği zaman, yağmur yağdırırlar. Biz de onu, ölü bir ülkeyi canlandırmak için kullanırız ve onunla hayvanlar ve insanlar için çeşitli şeyler yaratırız.” (Casiye, 45/5) Bu ayet, su döngüsünü ve yağmurun canlıların yaşamı için önemini açıklamaktadır.

Atom yapısı: “Gözle görünmeyen bu şeyleri (atomları) biz yaratmışızdır.” (Yasin, 36/36) Bu ayet, atomların varlığını ve yaratılışını açıklamaktadır.

00000
Bilimsel tefsir kitapları hangileridir ve özellikleri nedir

Bilimsel tefsir kitapları genellikle Kuranı Kerim’in ayetlerini bilimsel açıdan inceleyen, ayetlerin bilimsel gerçeklerle uyumuyla ilgilenen çalışmalardır. Bu tür kitaplar, Kuran ayetlerinin farklı bilimsel disiplinlerle ilişkisini araştırır ve açıklar.

İşte bilimsel tefsir olarak kabul edilen bazı kitaplar:

1. “Kur’an’da Bilimsel Gerçekler” – Prof. Dr. Ali Demirsoy:
Bu kitap, Türk biyolog Prof. Dr. Ali Demirsoy tarafından yazılmıştır. Kur’an ayetlerinde yer alan biyolojik konuları ele alır, evrim teorisi ve genetik gibi bilimsel konuları Kuran ayetleriyle ilişkilendirir.

2. “Kuran’da Bilim ve Teknoloji” – Dr. Nisar Ahmed Khan:
Dr. Nisar Ahmed Khan, Kuran ayetlerini modern bilim ve teknolojiyle ilişkilendirirken, Kuran’ın bilimsel verileri iddia ettiğini belirten delillerle açıklamaktadır.

3. “Kur’an’da Evrenin Sırları” – Ahmet Özdemir:
Yazar bu kitapta, Kuran’daki ayetlerin modern astronomiyle olan uyumunu ele alır. Evrenin doğuşu, genişlemesi, gezegenlerin hareketleri gibi konuları Kuran ayetleriyle ilişkilendirir.

4. “Kuran ve Bilim” – Prof. Dr. Maurice Bucaille:
Bu kitapta, Fransız cerrah Maurice Bucaille, Kuran ayetlerinin bilimsel gerçeklerle olan uyumunu ortaya koymaya çalışır. Fizyoloji, embriyoloji, astronomi, genetik gibi konuları ele alır.

Bu kitaplar, Kuran ayetlerini bilimsel açıdan inceleyen çalışmalardan bazılarıdır. Her biri farklı alanlara odaklanırken, Kuran’ın bilimsel gerçeklerle uyumunu açıklamaya çalışır. Kitaplardaki içerik ve yöntemler farklılık gösterebilir, bu nedenle okuyucunun ilgi alanına ve araştırmalarına göre uygun olanları seçmesi önemlidir.

000000

Bilimsel tefsiri tenkit edenlerin dayandığı hususlar nelerdir.

Bilimsel tefsiri tenkit edenler, genellikle aşağıdaki hususlara dayanarak eleştirilerde bulunmaktadır:

1. Yorumsal farklılıklar: Kuran ayetlerinin yorumlanması, kişinin ön bilgilerine, kültürel arkaplanına ve dünya görüşüne bağlı olarak farklılık gösterebilir. Bilimsel tefsir, birçok ayetin bilimsel gerçeklerle uyumlu olduğunu iddia ederken, bu yorumların altında da farklılıklar vardır. Örneğin, bir ayetin bir bilimsel gerçekle uyumlu olduğu iddia edilirken, başka bir bilim insanı bunu farklı şekilde yorumlayabilir ve bir uyum olmadığını düşünebilir.

2. Anachronism (zaman yanılgısı): Kuranın indirildiği dönemdeki bilimsel anlayış ve terminoloji ile günümüz bilimsel bilgileri arasında farklılıklar vardır. Bilimsel tefsir, bazı ayetleri günümüz bilimsel bilgileriyle uyumlu hale getirmek için yorumlar yapar. Ancak bu yorumlar, ayetlerin asıl anlamından veya dönemiyle bağlantısından kopuk olabilir.

3. Bilimsel yanlışlar: Bazı eleştirmenler, bilimsel tefsiri tenkit ederken, Kuran ayetlerinin bazı bilimsel hatalar içerdiğini ileri sürer. Örneğin, dünya düz olarak varsayılmıştır veya Güneş’in dünyanın etrafında döndüğü ifade edilmiştir. Bu eleştirmenler, Kuran’ın bilimsel gerçeklerle uyumlu olduğu iddialarının yanıltıcı olduğunu düşünürler.

4. Seçici tefsir: Bilimsel tefsirde, sadece Kuran ayetlerinden bilimsel uyumlu olanlar seçilirken, diğer ayetler göz ardı edilebilir veya farklı şekillerde yorumlanabilir. Bu da eleştirmenlerin bilimsel tefsiri seçici ve önyargılı bulmasına neden olabilir.

Bu hususlar bilimsel tefsiri tenkit edenlerin bazı argümanlarını özetlemektedir. Tabii ki, her görüşün yanı sıra bilimsel tefsiri destekleyenler de farklı argümanlar sunabilir ve bu tartışmaların sürdüğü bir konudur.

00000

Bilimsel tefsiri savunanların gerekçe ve delilleri nelerdir

Bilimsel tefsiri savunanlar, aşağıdaki gerekçeler ve delilleri sunarak bu yaklaşımı desteklemektedir:

1. Kuran’ın üstün bir ilahi kaynak olduğu inancı: Bilimsel tefsiri savunanlar, Kuran’ın Allah’ın kelamı olduğuna inanır ve bu nedenle içerdiği her bilginin doğru ve kesin bilgi olduğunu düşünürler. Bu inanca göre, Kuran, her zaman ve her yerde geçerli olan gerçekleri ifade eder, bunlar da zamanla bilimsel olarak doğrulanmıştır veya doğrulanacaktır.

2. İslam düşünürlerinin ve bilim insanlarının görüşleri: Kuran’ı bilimsel açıdan inceleyen bazı Müslüman düşünürler ve bilim insanları, Kuran’da sunulan bazı ayetlerin bilimsel gerçeklerle uyumlu olduğunu ve Kuran’ın bazı ilhamlarının veya işaretlerinin bilim tarafından doğrulandığını iddia etmişlerdir. Bu kişilerin düşünceleri ve çalışmaları, bilimsel tefsiri desteklemek için gerekçe ve deliller olarak sunulur.

3. Ayetlerin açıklayıcı ve büyülü bir dil kullanması: Bilimsel tefsiri savunanlar, bazı Kuran ayetlerinin, bilimsel gerçekleri ifade ettiğini belirtirler. Örneğin, Evrenin genişlemesi veya embriyonik gelişme gibi konulara değinen ayetlerde, bilimsel gerçekleri önceden bildiren ve açıklayan bir dilin kullanıldığını söylerler.

4. Bilim ve dinin uyumlu olduğu inancı: Bilimsel tefsiri savunanlar, bilim ve dinin uyum içinde olduğuna ve birbirini tamamladığına inanır. Dini metinlerin bilimsel doğrulamaları veya ilhamlarıyla, bilimsel bulguların dinin mesajlarını desteklediğini düşünürler. Bu uyum, evrenin yaratılışı, insanın kökeni, doğa olayları gibi konularda ifade edilen bilgilerin (veya işaretlerin) bilimsel araştırmalar tarafından doğrulanmasıyla gözlemlenir.

Bu gerekçeler, bilimsel tefsiri savunanların temel argümanları ve delilleridir. Ancak, bu görüşleri kabul etmeyenler veya başka açıklamalar sunanlar da bulunmaktadır ve bu konuda farklı düşünceler ve tartışmalar mevcuttur.

000000

Bilimsel tefsire kaynak teşkil eden ayet, hadis ve dini deliller nelerdir

Bilimsel tefsire kaynak teşkil eden ayet, hadis ve dini deliller şunlardır:

Kuran-ı Kerim ayetleri: Kuran-ı Kerim, bilimsel gerçeklere ilişkin pek çok ayet içerir. Bunlar arasında uzayda yön bulma (Yasin suresi, 40-41. ayetler), insan embriyosunun gelişimi (Alak suresi, 1-5. ayetler), denizlerin karışmaması (Rahman suresi, 19-20. ayetler) ve daha birçok konuda ayetler bulunur.

Hz. Muhammed’in hadisleri: Hz. Muhammed’in hadisleri, bilimsel gerçeklerle de ilgilidir. Örneğin, güneş tutulmasının fiziksel nedenleri, hastalık ve sağlıkla ilgili bilgiler ve daha birçok konuda hadisler vardır.

Sahabenin çalışmaları: İslamın erken döneminde yaşamış sahabe ve tabiin, bilimsel çalışmalar yapmışlar ve bu çalışmalar sonucunda bilimsel tefsirler ortaya koymuşlardır.

İslam alimlerinin çalışmaları: İslam dünyasındaki alimler, bilim ve teknoloji alanında önemli keşifler yapmış ve bu keşiflerin İslam’ın temel prensipleriyle uyumlu olduğunu göstermişlerdir. İslam alimleri, bu bilgileri Kuran ve hadislerden yola çıkarak açıklamışlardır.

Doğa gözlemi: İslam’ın temel prensipleri, doğayı araştırma ve gözlem yapmayı teşvik eder. Bu sebeple İslam alimleri, doğa gözlemlerini dinin temel prensipleriyle bütünleştirerek bilimsel tefsirler yapmışlardır.

00000

Bilimsel tefsiri reddedenlerin ayet, hadis ve dini delilleri nelerdir

Öncelikle, bilimsel tefsiri reddedenlerin ayet, hadis ve dini delilleri genellikle yorumlama biçimlerinin Farisi anlayışına benzemesi nedeniyle daha geleneksel yorumlama biçimlerine yöneliktir. Bu bağlamda, bazıları aşağıdaki ayetleri öne sürer:

“Allah, ayetlerini basit bir şekilde açıklayandır” (Bakara 2:242)
“O, size Kitabı ve aklı indirmiştir” (Araf 7:155)
“Kendi kendine düşünenler için ayetleri açıkladık” (Zümer 39:23)
Bu ayetler, bazılarına göre, Allah’ın kutsal kitaplarındaki mesajları anlamak için aklın ve basitliğin kullanılması gerektiğini vurgulamaktadır ve bilimsel tefsirin aşırı zorlama, spekülasyon ve sıkıntı yaratan olduğunu iddia etmektedirler.

Bununla birlikte, bazıları sadece ayet-deyim bağlantısını kullanarak sunulan delilleri doğru bulmazlar. Bunun yerine, hadislerle ve hadislerin geleneği ile ilgili iddialarda bulunabilirler. Bilimsel tefsirin bu geleneğe karşı çıkıp, uydurma veya çelişkili hadislere dayandığını iddia ederler. Bu bağlamda, bazıları şunları öne sürmektedir:

Hz. Muhammed, bilimsel faaliyetlerde bulunan Mekke’li Arapları cezalandıran bir tanrı tarafından cezalandırılmakla tehdit etmemiştir (Buhari, Tirmizi, İbn Mace 2729; Müslim 2616).
Hz. Muhammed, Araplar’ın gezegenlerin hareketlerini anlamalarına yardımcı olan yıldızları ibadet nesnesi olarak kullanmış ve yanılmıştır (Buhari 6065; Müslim 2114).
Bu hadisler, bilimsel tefsirin, kutsal kitapların doğru anlaşılması için hadisleri kullanmak yerine onlara karşı koymayı tercih ettiğini iddia etmektedir.

Sonuç olarak, bilimsel tefsiri reddedenlerin ayet, hadis ve dini delilleri, kutsal kitapların anlaşılmasındaki basitlik ve akıl kullanımının önemine ve hadislerin doğru yorumlanması ve modern bilimin iddialarına uygun olarak süzülmesi gerektiğine dayanmaktadır.