LUT KAVMİ VE LGBT
LUT KAVMİ VE LGBT
Lgbt-lik nasıl bir ruh hali, ruhi çöküntü, psikolojik yıkıntı ve nasıl bir kişilik kaybı ki; dönüşü olmayan, tedavisi neredeyse imkansız bir haldir ki, Allah onların içinde yaşayan sükut ve taraftarlığıyla, bir ev hariç hepsini helak etmiştir.[1]
Tan yeri ağardığında Ülkenin altı üstüne getirmiş, büyük bir deprem yaşanmış, onları korkunç bir ses yakalayıp, başlarına taşlar yağmıştır.
“Biz nice kentleri(n insanlarını yaptıkları yüzünden) yok ettik. Azabımız, onları, ya (Lut kavminde olduğu gibi) geceleyin ya da (Şuayip kavmindeki gibi) öğlen uykusu sırasında yakalayıverdi.”[2]
-Araplarda yaygın bir alışkanlık olarak öğleden sonra uyumak vardı. Öğlen uykusu ifadesi bunun için belirtilmiştir.
Sodom Gomore adıyla taşlaşmış insanlar haline gelmişlerdir.
-Sodom ve Gomora, Eski Ahit’in Tekvin Kitabı’nda sözü edilen günâhkâr kentler. İsrail’de, Lut Gölü’nün güneydoğusundaki el-Lisan Yarımadasının güneyinde sığ suların altında kaldıkları tahmin edilmektedir. Admah, Tseboim ve Tsoar ile birlikte Kitabı Mukaddes’te adı geçen beş ova kentini oluştururlar.
Önemli olan buradan çıkarılacak mesajlardır.
Cenabı Hak Hicr süresinin 83. âyetin son cümlesinde, Lût kavminin yaşadığı inançsızlık ve ahlâksızlığı yaşayan kimselerin başına bu tür felâketlerin gelebileceğine işaret etmektedir.
Bu olaya kitabı mukaddeste de değinilmektedir.
Dünyada buna yöneliş, İslam dünyası ve memleketimize sıçrayan yakıcı kıvılcımlar ve bunu destekleyen bazı belediye ve bazı kurumlar…
Ne diyelim, bunu destekleyip ses çıkarmayacak susanları bizde, Allah onları meleklere havale ettiği gibi, bizde onları Allah’a havale edelim.
O Seriul Hisab, Ahkem-ül Hakimindir.
Kuran’da anlatılan kıssalar yaşanmadıkça kıyamet kopmaz.
Peygamberimiz kıyametin alametlerinden olarak; fuhşun yaygınlaşmasına da işaret eder.
-Kuran’da su sürelerde anlatılır.
En’am, Araf, Hud, Hicr, Enbiya, Hac, Şuara, Neml, Ankebut, Saffat, Sad, Gaf, Kamer. 13 sure.
-Lut Kavmi ile ilgili ayetler ise;
► Lut’u da (kavmine gönderdik.) Hani (Lut) kavmine: “Sizden önce âlemlerden hiç kimsenin yapmadığı bir fuhşiyatı mı yapıyorsunuz?” demişti. (7/A’râf 80)
► “Şüphesiz ki sizler, kadınları bırakıp erkeklere şehvetle yaklaşıyorsunuz. Siz, aşırı giden taşkın bir toplumsunuz.” (7/A’râf 81)
► Kavmi: “Onları yurdunuzdan çıkarın. (Çünkü) onlar temizlenen insanlardır.” demek dışında bir cevap vermemişti. (7/A’râf 82)
► Hanımı hariç, onu ve ailesini kurtarmıştık. (Hanımı) geride (helak olanlarla) kalmıştı. (7/A’râf 83)
► Onların üzerine bir (azap) yağmuru yağdırmıştık. Suçlu günahkârların akıbetinin nasıl olduğuna bir bak! (7/A’râf 84)
► Ellerinin (ikram edilen yemeğe) uzanmadığını görünce garipsedi ve içine bir korku düştü. Demişlerdi ki: “Korkma! (Çünkü) biz Lut’un kavmine (görevli olarak) gönderildik.” (11/Hûd 70)
► İbrahim’in korkusu gidip, müjde hâli ağır basınca, Lut’un kavmi hakkında bizimle tartışmaya koyulmuştu. (11/Hûd 74)
► Elçilerimiz (melekler) Lut’a geldiğinde, onlar yüzünden kendini kötü hissetmiş, bir çıkar yol bulamamış ve: “Bu baş belası, sıkıntılı bir gündür.” demişti. (11/Hûd 77)
► (Misafirlerin geldiğini duyunca) kavmi koşar adımlarla ona gelmişti. Bundan önce de kötülükleri (âdet hâline getirecek kadar çokça) yaparlardı. Dedi ki: “Ey kavmim! İşte bunlar benim kızlarım, onlarla (evlenerek ilişki kurmanız) sizin için daha temizdir. Artık Allah’tan korkup sakının ve misafirlerin içinde beni rezil etmeyin. İçinizde hiç mi olgun/aklı başında bir adam yok?” (11/Hûd 78)
► Demişlerdi ki: “Andolsun ki, sende biliyorsun kızlarında hakkımız/gözümüz yok. (Aslında) sen, bizim ne istediğimizi de çok iyi biliyorsun.” (11/Hûd 79)
► Demişti ki: “Keşke size karşı bir gücüm olsa, ya da (misafirlerimi sizden koruyacak) bir güce sığınabilseydim.” (11/Hûd 80)
► (Melekler) demişlerdi ki: “Ey Lut! Biz Rabbinin elçileriyiz. Sana ilişemezler. Gecenin bir vaktinde, ailenle beraber yola çık ve içinizden kimse dönüp arkasına bakmasın. Hanımın hariç! (Çünkü) onların başına gelecek azap, onun da başına gelecektir. Onların (helak) zamanı sabahtır. Sabah yakın değil mi?” (11/Hûd 81)
► (Helak) emrimiz geldiğinde oranın altını üstüne getirdik ve tepelerine birbiri ardına dizilmiş, çamurdan pişirilmiş taşlar yağdırdık. (11/Hûd 82)
► (O taşlar) Rabbinin katında işaretlenmişlerdir. O (azabın bir benzeri, bu kavmin amelini yapan) zalimlerden uzak değildir. (11/Hûd 83)
► “Ey kavmim! Benimle yollarınızı ayırmış olmanız, Nuh Kavmi’nin, Hud Kavmi’nin ya da Salih Kavmi’nin başlarına gelenin bir benzerini sizin başınıza getirmesin. Ayrıca Lut’un kavmi de sizden uzak değildir.” (11/Hûd 89)
► “Lut ailesi hariç. Elbette, onların tamamını kurtaracağız.” (15/Hicr 59)
► “(Lut’un) karısı hariç. Onun geride kalanlardan olmasını takdir ettik.” (15/Hicr 60)
► Lut ailesine elçiler geldiği zaman: (15/Hicr 61)
► “Şüphesiz sizler tanınmayan bir topluluksunuz.” demişti. (15/Hicr 62)
► “(Hayır, öyle değil!) Bilakis, onların hakkında şüpheye kapılıp tartıştıkları (azabı) getirdik.” demişlerdi. (15/Hicr 63)
► “Sana hakkı getirdik. Ve biz, elbette doğru söyleyenleriz.” (15/Hicr 64)
► “Gecenin bir bölümünde aileni yola çıkar. Sen de peşlerine düş. Sizden kimse arkasına bakmasın. Emrolunduğunuz yere doğru devam edin.” (15/Hicr 65)
► Ona şu kesin hükmü bildirdik: “Sabah olduğunda bunların arkaları kesilmiş (kökleri kurumuş) olacaktır.” (15/Hicr 66)
► Şehir halkı (erkek misafirlerin şehre geldiğini birbirlerine müjdeleyerek) sevinç içinde geldiler. (15/Hicr 67)
► Dedi ki: “Bunlar benim misafirlerimdir. Beni utandırıp dillerine düşürmeyin.” (15/Hicr 68)
► “Allah’tan korkun ve beni rezil etmeyin.” (15/Hicr 69)
► “Biz seni toplumun işine karışmaktan alıkoymamış mıydık?” demişlerdi. (15/Hicr 70)
► Dedi ki: “İllaki bir şey yapacaksanız işte benim (evlenebileceğiniz) kızlarım!” (15/Hicr 71)
► Senin ömrüne andolsun ki, onlar sarhoşlukları içinde bocalayıp duruyorlardı. (15/Hicr 72)
► (Derken) Güneş’in doğmasıyla onları bir çığlık yakalayıverdi. (15/Hicr 73)
► Oranın altını üstüne getirdik. Üzerlerine de balçıktan pişirilmiş taşlar yağdırdık. (15/Hicr 74)
► Şüphesiz ki bunda, basiret/feraset sahibi insanlar için (ibret alınacak) ayetler vardır. (15/Hicr 75)
► Orası hâlen bir yerleşim yolu üzerinde bulunuyor. (15/Hicr 76)
► Şüphesiz bunda, iman edenler için (dersler çıkarılacak) bir ayet vardır. (15/Hicr 77)
► Onu ve Lut’u âlemler için bereketli kıldığımız topraklara (taşıyarak) kurtarmıştık. (21/Enbiyâ 71)
► Ona İshak’ı, üstelik bir de Yakub’u ihsan etmiş ve her birini salih kimseler kılmıştık. (21/Enbiyâ 72)
► Onları emrimizle hidayete ulaştıran imamlar kılmıştık. Onlara hayırlı işleri yapmayı, namazı dosdoğru kılmayı ve zekâtı vermeyi vahyetmiştik. Onlar bize kulluk/ibadet eden kimselerdi. (21/Enbiyâ 73)
► Lut’a da hüküm/hikmet ve ilim verdik. Onu habis eylemlerde bulunan o şehirden (ve halkından) kurtardık. Şüphesiz ki onlar, fasıklar(dan oluşan), kötü bir kavimdiler. (21/Enbiyâ 74)
► İbrahim ve Lut’un kavmi de… (22/Hac 43)
► Lut Kavmi, gönderilen resûlleri yalanladı. (26/Şuarâ 160)
► Hani kardeşleri Lut onlara: “(Allah’tan) korkup sakınmaz mısınız?” demişti. (26/Şuarâ 161)
► “Şüphesiz ki ben, sizin için güvenilir bir resûlüm.” (26/Şuarâ 162)
► “(O hâlde) Allah’tan korkup sakının ve bana itaat edin.” (26/Şuarâ 163)
► “Sizden (davetim karşılığında) bir ücret istemiyorum. Benim ücretim âlemlerin Rabbi olan (Allah)’a aittir.” (26/Şuarâ 164)
► “Siz insanlar arasından erkeklere mi yaklaşıyorsunuz?” (26/Şuarâ 165)
► “Ve Rabbinizin sizler için yarattığı eşlerinizi bırakıyorsunuz. (Hayır, öyle değil!) İşin aslı sizler, haddi aşan bir topluluksunuz.” (26/Şuarâ 166)
► Demişlerdi ki: “Bu işe bir son vermezsen ey Lut, kesinlikle (buradan) çıkarılıp sürülenlerden olacaksın.” (26/Şuarâ 167)
► Demişti ki: “Ben, sizin bu yaptığınız işten nefret ediyorum.” (26/Şuarâ 168)
► “Rabbim! Beni ve ailemi bu yaptıklarından kurtar.” (26/Şuarâ 169)
► Onu ve tüm ailesini kurtardık. (26/Şuarâ 170)
► Geri kalanlar arasında (Lut’un eşi olan) yaşlı bir kadın hariç. (26/Şuarâ 171)
► Sonra diğerlerini yerle bir ettik. (26/Şuarâ 172)
► Üzerlerine (taş) yağmurları yağdırdık. Uyarılanların yağmuru ne kötüdür. (26/Şuarâ 173)
► Şüphesiz ki bunda, (Allah’ın dostlarına yardım edip düşmanları helak edeceğine dair) ayet vardır. Onların çoğu mümin değildir. (26/Şuarâ 174)
► Şüphesiz ki senin Rabbin, (evet) O, (izzet sahibi, her şeyi mağlup eden) El-Azîz, (kullarına karşı merhametli olan) Er-Rahîm’dir. (26/Şuarâ 175)
► Lut’u da (kavmine yolladık). Hani o kavmine demişti ki: “Siz göz göre göre bu fuhşiyatı mı işliyorsunuz?” (27/Neml 54)
► “Siz kadınları bırakıp şehvetle erkeklere mi yanaşıyorsunuz? (Hayır, öyle değil!) Siz cahillik etmekte olan bir topluluksunuz.” (27/Neml 55)
► Kavminin cevabı yalnızca şu oldu: “Lut ailesini yurdunuzdan sürüp çıkarın. Çünkü onlar temiz insanlarmış.” (27/Neml 56)
► Karısı dışında onu ve ailesini kurtarmıştık. Onun geride (helak olanlarla kalmasını) takdir ettik. (27/Neml 57)
► Üzerlerine (taş) yağmuru yağdırdık. Uyarılanların yağmuru ne kötüdür. (27/Neml 58)
► Muhakkak ki Lut da gönderilmiş resûllerdendir. (37/Saffât 133)
► Hani onu ve ailesini topluca kurtarmıştık. (37/Saffât 134)
► Geride bırakılanlar arasında bir yaşlı kadın hariç. (37/Saffât 135)
► Sonra diğerlerini yerle bir etmiştik. (37/Saffât 136)
► Siz sabah vakti onlara uğrayıp geçmektesiniz. (37/Saffât 137)
► Gece vakti de… Akletmez misiniz? (37/Saffât 138)
► Semud, Lut Kavmi, Eyke halkı da (yalanladı). Bunlar (helak olmuş) gruplardır. (38/Sâd 13)
► Âd, Firavun ve Lut’un kardeşleri de. (50/Kâf 13)
► Lut’un kavmi de uyarıcıları yalanladı. (54/Kamer 33)
► Hiç şüphesiz biz, onların üzerine taş yağdıran bir kasırga gönderdik. Seher vakti, yalnızca Lut’un ailesini kurtardık. (54/Kamer 34)
► Katımızdan bir nimet olarak… Şükreden kimseyi de aynı şekilde mükâfatlandırırız. (54/Kamer 35)
► Andolsun ki (Lut), (şiddetli) yakalayışımızla onları uyarmıştı. Onlarsa uyarılara şüpheyle yaklaşmışlardı. (54/Kamer 36)
► Andolsun ki, onun konuklarını da arzulamışlardı. Biz de gözlerini silip (kör ettik). “Tadın azabımı ve uyarımı!” (dedik.) (54/Kamer 37)
► Andolsun ki kesinleşmiş bir azap, erken vakitte onları bastırdı. (54/Kamer 38)
► Tadın (bakalım) azabımı ve uyarımı! (54/Kamer 39)
*************
– HUD SURESİ 81: (Melekler) dediler ki: Ey Lût! Biz Rab’binin elçileriyiz. Onlar sana asla dokunamazlar. Sen, gecenin bir kısmında ailenle (yola çıkıp) yürü. Karından başka, sizden hiçbiri geride kalmasın. Çünkü onlara gelecek olan (azap), şüphesiz ona da isabet edecektir. Onlara vâdolunan (helâk) zamanı, sabah vaktidir. Sabah yakın değil mi?
82. Emrimiz gelince, oranın altını üstüne getirdik ve üzerlerine
(balçıktan) pişirilip istif edilmiş taşlar yağdırdık.
83. (O taşlar): Rab’bin katında işaretlenerek (yağdırılmıştır).
Onlar zalimlerden uzak değildir.
***********
«Biz orada İslâmlardan, yalnız bir tek ev bulduk!” (Zariyat.36 )
فَمَا وَجَدْنَا ف۪يهَا غَيْرَ بَيْتٍ مِنَ الْمُسْلِم۪ينَۚ
“Nice memleketler var ki biz onları helâk ettik. Azabımız onlara geceleyin yahut gündüz istirahat ederlerken geldi.” (Araf Suresi 4)
MEHMET ÖZÇELİK
02-12-2022
[1] https://tesbitler.com/2015/07/01/lut-kavmi-geri-geliyortarih-tekerrur-ediyor/
[2] Araf.4, Bkz. Enam.6/10, araf.7/97-98, 22/45, 28/58.