KİLİT AÇILDI
KİLİT AÇILDI
Bir asırlık Kilit açıldı.
Bağlantılarımızla kopmuş olan bağlantılarımızı yeniden tesis ediyoruz.
Düne kadar Avrupalı dostlarımızı küstürmeyelim, Yunanlılarla sürtüşmeyelim, bizim bir şey yapmamıza gerek yok, direk dostlarımızdan alırız, diyenler ya hapiste, ya yurt dışında ya da yunan dost ve akrabalarının yanında bulunmakta ve korunmaktadır.
-Fetö gidince toplumdaki ayrı ayrı ayrıştırmalar da bitti.
Askeriyedeki darbe söylentileri gitti. İrtica tehlikesi, şeriat geliyor korkusu ve problemleri otomatikman bitti.
Bu her ne kadar devletin bir başarısı olsada, ondan daha önemlisi olan Fetö’nün devre dışı olmasından kaynaklanmış oldu. Fetö fitneyi sürekli ateşledi ve de toplumu tahrik etti, devletin boşluğundan istifade ederek.
Her kesimde bulundu. Atatürkçülerin içinde, Alevilerin içinde, solcuların içinde, bütün kesimden sanatçıların içinde, solcu yazarların içerisinde, darbecilerin içerisinde kısaca herkesin içinde olduğu yerde bulundu.
-NATO ve ABD 15 Temmuz’da başarılı olamayınca şimdi Akdeniz’de ve etrafını çevreleyerek Yunanistan’la bizi karşı karşıya getirmeye çalışıyor yoksa bu Yunan meselesi, Akdeniz meselesi, mavi Vatan meselesi, Acaba bir 15 Temmuzun başarısızlığının bir rövanşımı alınmaya çalışılıyor.
-Sayın Erdoğan’a saldırılan noktalardan birisi de onun devlet itibarıyla çevremizdeki devletlerle yalnızlaştırma ithamıdır?
Bunu iddia edenler şu idrakten mahrumdurlar;
Sanki Öncesinde çok bizi seviyorlardı, çok beraber idik de.
1974 de sanki silah yardımı yapıyorlardı. Yüzyıl öncesinde çok içli dışlı samimiydi.
Haçlı zihniyeti, İsrail dün nasıl istediyse bugün de aynıdır. Yunan’da aynı, İngiltere’de aynı, Fransa ve İtalya’da hep aynıdır, değişmemişlerdir.
-Çok garibime gitmişti; Yunanistan’la neredeyse savaşın eşiğine geldiğimiz bir anda Tv-nin birisi Yunanlı Herkül filmini Tv-sinde yayınlıyordu.
Fetö- de açmış olduğu sitesinin adını Herkül koymuştu.
Aslında biz ne Yunanistan’la ne de haçlılarla değil, içimizdeki muhib ve piyonlarıyla mücadele ediyoruz.
-Yunanistan ve Fransa kale alınmayacak durumdadır ancak hala Atina’nın ve Paris’in bu millet üzerinde etkisi sürmektedir. Bu etkinin kırılması lazım. Zaten kale bile alınmayacak olan Yunanistan ve Fransa gerek sefahet ile, siyaseti ile, hırçınlığı ile yani Atina ve Paris’le bizleri etkisi altına almış, kültürümüzün bozulmasında rol oynamış, dünyayı hala o manevi etkisiyle etkilendirmektedir.
Atina ve Paris öyle ki ayrı bir devlet olarak düşünülmektedir. O derece etkilidir.
-Beyrut’taki patlamada ilk Türkiye oraya yetişti.
Beyrut’u havaya uçuran patlamanın Lübnan’daki siyasi yansımalarında başlıca hedef olan Hizbullah’a bu sefer içeriden çok sert bir tepki geldi. Lübnan’daki Şii alimlerden ve Hizbullah’ın ilk genel sekreteri Şeyh Subhi Tufeyli, örgüte ateş püskürdü. Hizbullah’ın Suriye, Irak ve Yemen’deki iç savaşlarda takındığı tavra işaret eden Tufeyli, ‘Bu silah Suriye, Irak ve Yemen’i yerle bir etti; Beyrut’u patlattı’ dedi.”[1]
***************
“Başkan Erdoğan ve Türkiye’yi hedef almıştı! ABD’li Joe Biden’a CHP, PKK ve FETÖ dışında tepki yağdı.
ABD’de Donald Trump’ın rakibi olan Demokrat Parti Başkan Adayı Joe Biden Türkiye ve Başkan Erdoğan’ı adeta hedef gösteren skandal açıklamalara imza attı. Biden, Başkan Erdoğan’ı devirmek için muhalefete akıl verirken birlikte hareket etmeleri gerektiğini söyledi. Biden, ”Muhalefeti desteklediğimizi açıkça göstermeliyiz. Onlarla doğrudan temasa geçip Erdoğan’ı yenecek duruma gelmelerini sağlamalıyız.’ ifadelerini kullandı. Biden’ın skandal açıkmalarına CHP, HDP-PKK ve FETÖ’cüler dışında tepki yağdı.[2]
Adıyaman tabiriyle kohmuş…
Vay kohmuş Vay… Tuzluyayım da kohma emi…
Bu aslında bizim açımızdan bir yönüyle de güzeldir çünkü Devletleri o kadar çökmüş bir durumda iken, oradaki siyaseti belirlemek amacıyla bizdeki siyasete ihtiyaçları var. Bir de Pentagon’a mensup bir kişi. Joe Biden 15 Temmuz’da yapamadığını seçim bahanesini öne sürerek aslında yine sürdüreceklerini de bu manada ima etmiş olmaktadır.
Amerika gibi devlet kendi Siyasetini bizim siyaset siyasetimiz üzerine yönlendirmekte ve belirlemektedir. Vay haline Vay.. Vah düştüğü hale vah.
Muhalefet yapanlarında kimlerle ittifak halinde olduğu anlaşılıyor değil mi?
Çevremizdeki kavgalı olduğumuz; devletlerle uyuşalım, uzlaşalım, savaşmayalım demek; kanımıza ekmek doğrayan o insanlarla aynı masada oturmak, uyumlu olmuş olmak demek, uzlaşmak demek değil belki aynı zamanda 2000 yılının öncesine dönmek demektir. Bu da bir zillettir. Bugün bu millet izzetli bir hareket içerisine girmiştir. Ancak bu izzeti kaldıramayanlar 20 yıl öncesindeki zillet hali olan her oluşuma ses çıkartma, yut ve kavgalı olmayalım, zillet politikasını sürdürüp el ovuşturalım demektir.
Ve bu düşüncede olan maalesef bu insanlar, içerde devlet ile, hükümet ile ortak hareket etmemekte, muhalifleri ile hareket edip onlarla uzlaşarak ortak olan devlet meselesinde bizdekiler ile değil, bize muhalif olanlar içerisinde olmaktadırlar.
Erdoğan yalnızlaştı, Devleti yalnızlaştırdı, çevredeki devletlerle düşman oldu diyenler şunu mu demek istiyorlar; yani gayri meşru olan çevremizdeki devletlerle, Amerika ile, İsrail’le, Mısırda darbe ile gelmiş olan ve darbe içinde olan ve aynı zamanda gayrimeşru bir durum ile idare ve yönetim süren o insanlarla uyumlumu olalım? Onlarla aleyhimize çevirdikleri planlarıyla neyi anlaşalım? Yani onların gayrimeşru durumlarını meşru olarak mı görelim diyorlar?
Ne yani teröristlik yapıp, teröristlerle iş yapanlarla iş mi yapalım, demek isteniyor?..
Gerek içte gerek Arap dünyasında Erdoğan’ı yıkmaya çalışanlar Biden ile ortak hareket ettiklerini göstermiş oluyorlar ve bunlar kimlerle beraber olduklarının en bariz göstergesidir. O da Erdoğan’ı devirmek istiyor. İçerdekiler ve Arap dünyası da bakın Kurtlar Sofrasında Kimler var, kimler kurtlar sofrasına oturmak istiyor?
Kurtlar Sofrasında maalesef kurtluk yapmaktadırlar.
Kendilerine düşecek bu sofradan küçücük bir lokmacık için, küçük bir pay için, iktidarı ele geçirmek için bu kadar zillete katlanmakta, bu kadar takla atmaktadırlar. Muhaliflerle aynı kurtlar sofrasına oturmaktadırlar.
Türkiye’ye karşı düşmanca tavır alan bazı Arap ülkelerini araştırdığımızda geçmişlerinin, bağlı oldukları durumlarının şaibeli olduğu görülmektedir.
100 yıl önce orta doğuya istedikleri insanları vali olarak yerleştirilenler, bugün içten tam istedikleri tipte o toplumların, Arap toplumların başına getirmeye ve Müslümanları birbirleriyle kırdırmaya çalışmaktadırlar.
-Ateist bir babanın oğlu mbz.
Halife bin Zayed Arap dünyasında ateist kimliğiyle tanınır.
Halife’nin ateist olduğunu da ünlü bir Arap din alimi açıklamıştır.
Halife’nin oğlu veliaht Muhammed bin Zayed de babası kadar net olmasa da söylentilere göre İslamiyet ile pek ilişkisi olmayan biri olarak bilinir.[3]
İşte Bae yani Birleşik Arap Emirlikleri ve başındakinin durumu.
Diğer terörü besleyip cephe alanlara baktığınızda daha dehşetlisiyle karşılaşacaksınız.
Ben karşılaştım.
Mevla görelim neyler/ Neylerse güzel eyler.
Beşer zulmeder, kader adalet eder.
İslâm dünyası İttihad- ı İslâma doğru yol almaktadır.
MEHMET ÖZÇELİK
16-08-2020
[1] https://www.yenisafak.com/video-galeri/dunya/sii-lider-tufeyli-hizbullaha-ates-puskurdu-bu-silah-suriye-irak-ve-yemeni-yerle-bir-etti-beyrutu-patlatti-2207782
[2] www.ahaber.com.tr/galeri/gundem/baskan-erdogan-ve-turkiyeyi-hedef-almisti-abdli-joe-bidena-chp-pkk-ve-feto-disinda-tepki-yagdi/amp
[3] https://www.google.com/amp/s/m.yeniakit.com.tr/amp/haber/406812/kim-bu-zayed-ailesi