DİJİTAL KİMLİK
DİJİTAL KİMLİK
Dijital kimlik. Ne Dersiniz olacak mı?
Google’ dan otomatik güncelleme yaptırdınız mı?
Günlük güncellemelerimiz ne kadar olacak?
Uyurken mi resetleneceğiz?
Günlük hafızanıza kaydolanlar Google’mı yedeklenecek?
Hastahaneler kalkacakmı yoksa dijital resetlenme yerine mi dönüştürülecek?
Uzaktan tahliller ile tedaviler hatta ameliyatlar robotlarla online sistemiyle yapılıp, ağrı ve sancılar ortadan kaldırılacaktır.
Okullar kapanıp, zihinler arası Bluetooth aktarımı yoluyla mı öğreneceğiz?
Dijital eğitim devreye girecek, Facebook gibi sosyal siteler artıp, revaç bulacak.
Beyne yerleştirilen çeviri programında, hangi firmanın çeviri programını kullanacağız?
Kütüphaneler kapatılıp veya yerlerine bulut sistemli dijital kütüphaneler kurulup, beyinler arası aktarım mı yapılacak?
Bulut sistemlerimiz kaç TB olacak?
Gıda sektörü ve toprağa Ekime ihtiyaç kalmayıp, gıda üreten fabrikalar kapanıp, yerine akü, şarz aletleri veya fişe bağlanarak mı bu ihtiyaçları gidereceğiz?
Gözlüklerin yerini göze yerleştirilen merceklerle gündüz dünyayı, geceleri de yıldızları mı seyredeceğiz?
Belki bu kadar uzatmaya ne gerek var, şuna robot mu olacağız, desene dediğinizi duyar gibiyim.
Tam robot değil.
Askerlerin yerine robotlar kullanılabilir.
Şu andaki insanların hayat standartları nasıl farklı ise, bu dijital ortamda da bu farklılık kendisini gösterecektir.
Cüz-i irade ve seçeneklerimizle birlikte, zenginliğimiz nisbetince yine farklılıklar olacaktır.
Tıpkı doğumlar kontrol altına alınacak, insanların nerede olduğu konum takip cihazıyla belirlenecek, suçlular çok rahat takip edilecektir.
5, 6, 7 G derken, G – ler arttıkça ulaşım farklı olacak.
Tıpkı deden hacca 6 ayda, sen 6 günde, senin çocuğun 6 saatte giderken, torunun bunu 6 dakikaya indirecektir.
Işınlama ile adeta Hz. Süleyman dönemi yaşanacaktır.
Ancak parayı veren ışınlanacaktır.
Koku sektörü dijital ortama taşınacak. Koku taşınacak, aktarımı ve paraya göre satışı yapılacak.
-Bundan on küsur yıl önce Microsoft’tan telefonuma bir mesaj gelmişti.
Mesajda yeni buluşlarla ilgili bir proje istiyorlardı.
Ben de kendilerine iki şey teklif etmiştim.
Biri kokunun nakli, diğeri ise cisimlerin nakli idi.
Bunu öğrencilerime anlatırken genişçe şöyle anlatılıyordum.
Kur’an-ı Kerim’de anlatılan Hz. Süleyman Peygamberin Yemende bulunan Belkıs’ın tahtını Filistin’e kimin getireceğini, çevresindeki danışmanlarına sorduğunda; onlardan bir İfrit -yani cinlerin atletik olanlarına verilen isimdir.-
-Kendisinin oturup kalkıncaya kadar gibi bir zamanda getirebileceğini söyledi.
İnsanlardan veziri ve aynı zamanda kendisinin akrabası olan Âsaf bin Berhiya ise;
-Kendisinin göz açıp kapayıncaya kadar gibi bir zaman içerisinde getireceğini söylemiş ve tahtıyla beraber Belkıs’ı Süleyman Peygamberin huzurunda hazır etmişti.
Bu işin basitçe de olsa teknolojisini öğrencilere uzunca anlatıyorum ancak özetle;
Bu ışınlama ilk defa 1947 yılında bir kaptan tarafından denizde ayrıştırma işlemi yapılıyor ve km’lerce öteye gidiliyor.
Ancak birleştirme işlemi yapılamayınca gemisiyle birlikte infilak ediyor.
-1950’lerde bizde ilk defa seslerin nakliyle babalarımız tanışmıştı.
Bizler 1970’ler de sessiz ve sadece görüntüyle tanışmıştık. Böyle bir videoyu ben gördüm. Görüntü var ancak ses yoktu.
1980’lerde tek kanallı, siyah beyaz bir televizyonla tanıştık.
İki binlerden itibaren yavaş, şimdi ise hızlı ve bundan sonra ise 5, 6/ G gibi internetlerle artarak tanışacağız.
KB’ları, MB’ları zor indirirken, şimdilerde GB’ları artık çok rahat indirmekteyiz.
Sırada TB’lar var.
Hologram bunun geçiş aşamasıdır.
-Bilgisayarınızın baş belası virüs olduğu gibi, yine virüs ve Hacker’lar devreye girecek ve onlara karşı Antivirüsler ve Koruyucu Kalkanlar devreye girecektir.
Artık savaş şekil ve yöntemleri de değişecek, insanların hard disklerine girilerek, sistemlerine müdahale edilecek.
Madde devri kapanıp, mana ve nur devri başlayacak.
Beden ve madde geride kalıp, her şey ilme ve bilgiye dayanacak.
Her şey derinin altına ve beyne yerleştirilen çiplerle kontrol edilip, yönlendirilecektir.
Artık damarlarımızda sadece kan değil, kontrol edici elementlerde dolaşacaktır.
Acaba Bill Gates bütün bunların neresinde olacak?
Telefonlar kalkıp, yerini dijital operatörler, direk beyne iletip, kişilerle bağlantı sağlayacak.
Nasıl tanımak ve tanınmak istersiniz?
Parmakla mı, gözlemi, yüz tanısıyla mı, yoksa sesle mi?
Kimlik, para gibi şeyler artık sanal tanıma yöntemleriyle devreye girecek.
Dünyanın yeni patronları kim olacak?
Bu patronlara hazır mısınız?
Aslında çok korkmayın, bütün bunların olması uzun zaman alır mı acaba diyebilirsiniz?
Hayır, zaten tüm bilgileriniz dijital ortamlarda, resimlerinizle beraber Google da, Facebook’da, Tweetar’da, WhatsApp’ta, vs. mevcuttur.
Gerekirse mutlu azınlık oluşturulup, sisteme adapte olamayanlar Corona gibi virüslerle devre dışı bırakılır, genç ve dinamik bir toplum oluşturulur.
Eset Suriye’de 1 milyon, Bush Irak’ta 1 milyondan fazla, Mao 60 milyonu ve Lenin 100 milyon civarında insanı öldürmüşken, yeni dönemin Fir’avunları neden 1 milyar insanı öldürme istek ve uygulamasında olmasın?
Hollywood tarafından çevrilen filmler bizleri buna hazırlayıp, alt yapısını mı oluşturuyor dersiniz?
İlâhi sahaya müdahaleye hazırlanan insanoğlu, insana olan hakimiyetini ve müdahalesini de devreye koymaya çalışıyor.
Korona bütün bunların gerçekleşmesi için bir operasyon muydu?
Niye olmasın?
İsli, sisli, puslu hava geçtikçe değişmiş olan taşlar yerine oturacaktır.
–“Biz kitapta İsrail oğullarına şu hükmü de bildirdik: ‘Siz ülkede iki defa fesat çıkaracak ve açık zorbalıklar yapacaksınız. Onlardan birincisinin vâdesi geldiğinde, kuvvet ve şiddet sahibi olan kullarımızı sizin üzerinize musallat ederiz. Onlar sizi yakalayabilmek için evlerin aralarına bile girerek her tarafı didik didik edip araştırırlar. Bu yerine getirilmesi gereken bir sözdür.
“Bunun ardından sizleri onlara galip getireceğiz, mallar ve çocuklarla size yardım edecek ve savaşçılarınızın sayısını arttıracağız.. İyilik ederseniz, kendinize iyilik etmiş olursunuz. Kötülük ederseniz, onu da kendi aleyhinize işlemiş olursunuz. Derken, sonraki taşkınlığınızın vakti geldiğinde, kederinizden suratlarınız asılsın, daha önce girdikleri gibi yine Mescide girsinler ve ele geçirdiklerini mahvetsinler diye başınıza düşmanlarınızı musallat edeceğiz”[1]
-“
O, dönüp gitti mi (yahut bir iş başına geçti mi) yeryüzünde ortalığı fesada
vermek, ekinleri tahrip edip nesilleri bozmak için çalışır. Allah bozgunculuğu
sevmez.”[2]
[1] İsra Suresi, 17/4-7.
[2] Bakara.205.